meja ile karışık turşu radyo yayını
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
başlık "meja" tarafından 15.09.2024 13:56 tarihinde açılmıştır.
1121.
hadi hep birlikte izleyelim.
devamını gör...
1122.
1123.
starda sır dosyası diye bir dizi vardı.
paranormal olayları konu alan korku dizisiydi.
x files uyarlaması türk dizisiydi.
çocukken o diziyi izlemek için gün sayardım resmen.
çok izlenmesine rağmen yayından kaldırılmıştı.
paranormal olayları konu alan korku dizisiydi.
x files uyarlaması türk dizisiydi.
çocukken o diziyi izlemek için gün sayardım resmen.
çok izlenmesine rağmen yayından kaldırılmıştı.
devamını gör...
1124.
"günümüzde romantizm: eskiden nasıldı, şimdi nasıl?" – eskiden ilişkilerde olan bazı romantik davranışların günümüzde nasıl değiştiği ya da kaybolduğu üzerine bir nostaljik sohbet.
eski bir yazar olarak bu konuda biraz yazmak istedim. çünkü hem eski zaman aşklarını hem zamane aşklarını yaşayan biriyim.
telefon yoktu çocukluğumuzda bir kızı beğendiysek dikkatini çekmeye çalışırdık. eğer dikkatini çekebilirsek o mahallede yaşayan küçük bir kızla bir kağıta yazılmış küçük bir not gönderip cevabının gelmesini dört gözle beklerdik.
mektup yazmanın tadını alan biri olarak söylüyorum. gerçekten mektup yazmak çok eşsiz bir tat ve ne mesajlaşmaya benziyor ne de mail atmaya. belki direkt gitmiyor söylemek istedikleriniz ama onun tadı bir başka. anlatılmaz. yaşanır. hele içine kokusunu sıkmış ve kenarını yakmışsa bende sana aşığım anlamına gelirdi.
aşkın edebiyatı vardı eskiden hatta ''edebiyat parçalamak'' diye deyimi bile vardı. çünkü aşk aslında dolaylı anlatımların duygusudur. “sana çok aşığım” demeden o duyguyu anlatmanın yollarını bulma sanatı değilmidir?
ya da “seni seviyorum demeden onu anlatabilmenin yollarını aramak” ben öyle düşünüyorum en azından...
günlükler vardı kapağında asma kilit bulunan.oraya gizli duygular yazılır ne edebiyatlar parçalanırdı...
emek isterdi aşk. elini tutmak bile haftalar alabilirdi bazen. hemen evlilik düşünülmezdi.şimdikilerin gerçekliği de aşkı da şüpheli. aşklar artık hep görsellik, şehvet, para pul veya geçici hevesler üzerine kuruluyor ve sonu hüsranla bitiyor.
eskiden aşk bana göreydi ve çok iyiydim bu konuda... ezberimde her zaman şiir olurdu. yazardım da aynı zamanda. olmadı mı ?karakalem portresini çizerdim. kalemim iyiydi. fal öğrenmiştim ve burçları ezbere bilirdim. mutlaka ilgisini çekecek bir şey bulurdum...
şimdi bunların hiçbiri geçerli değil. romantikliğin prim yapmadığı bir devirdeyiz.
eskiden selvi boylum al yazmalım aşkları vardı. şimdi recep ivedik aşkları yaşanıyor...
herkesin eski aşklardan bir pay biçerek temiz ilişkiler yaşaması dileğiyle..
sürç-i lisan ettiysek affola.
eski bir yazar olarak bu konuda biraz yazmak istedim. çünkü hem eski zaman aşklarını hem zamane aşklarını yaşayan biriyim.
telefon yoktu çocukluğumuzda bir kızı beğendiysek dikkatini çekmeye çalışırdık. eğer dikkatini çekebilirsek o mahallede yaşayan küçük bir kızla bir kağıta yazılmış küçük bir not gönderip cevabının gelmesini dört gözle beklerdik.
mektup yazmanın tadını alan biri olarak söylüyorum. gerçekten mektup yazmak çok eşsiz bir tat ve ne mesajlaşmaya benziyor ne de mail atmaya. belki direkt gitmiyor söylemek istedikleriniz ama onun tadı bir başka. anlatılmaz. yaşanır. hele içine kokusunu sıkmış ve kenarını yakmışsa bende sana aşığım anlamına gelirdi.
aşkın edebiyatı vardı eskiden hatta ''edebiyat parçalamak'' diye deyimi bile vardı. çünkü aşk aslında dolaylı anlatımların duygusudur. “sana çok aşığım” demeden o duyguyu anlatmanın yollarını bulma sanatı değilmidir?
ya da “seni seviyorum demeden onu anlatabilmenin yollarını aramak” ben öyle düşünüyorum en azından...
günlükler vardı kapağında asma kilit bulunan.oraya gizli duygular yazılır ne edebiyatlar parçalanırdı...
emek isterdi aşk. elini tutmak bile haftalar alabilirdi bazen. hemen evlilik düşünülmezdi.şimdikilerin gerçekliği de aşkı da şüpheli. aşklar artık hep görsellik, şehvet, para pul veya geçici hevesler üzerine kuruluyor ve sonu hüsranla bitiyor.
eskiden aşk bana göreydi ve çok iyiydim bu konuda... ezberimde her zaman şiir olurdu. yazardım da aynı zamanda. olmadı mı ?karakalem portresini çizerdim. kalemim iyiydi. fal öğrenmiştim ve burçları ezbere bilirdim. mutlaka ilgisini çekecek bir şey bulurdum...
şimdi bunların hiçbiri geçerli değil. romantikliğin prim yapmadığı bir devirdeyiz.
eskiden selvi boylum al yazmalım aşkları vardı. şimdi recep ivedik aşkları yaşanıyor...
herkesin eski aşklardan bir pay biçerek temiz ilişkiler yaşaması dileğiyle..
sürç-i lisan ettiysek affola.
devamını gör...
1125.
muhabbet öyle bir yere geldi ki, iyi aile robotu babür'e gelmesinden korkuyorum ahahaha.
devamını gör...
1126.
meja ben de şöyle mızmız hiçbirşeyi beğenmeyen......
aklıma eski bir yazarı getırdı komık adamdı. nıckını hatırlayamıyorum ya 2-3 kelımelıkdı.
aklıma eski bir yazarı getırdı komık adamdı. nıckını hatırlayamıyorum ya 2-3 kelımelıkdı.
devamını gör...
1127.
kafa iznini kullanmak yazarın özgür hakkıysa neden karışılır ki anlamıyorum
devamını gör...
1128.
iyi yayınlar meja. türk dizilerinin bir saati bakışmayla , diğer yarısı zaten fon müzikleri ile geçiyor. trt nerden nereye geldiği gönül dağı dizisine bakılarak görülebilir.
devamını gör...
1129.
hadi bakalım 2 dakika bile değil!
çal da görelim!
hodri meydan!
hadi arkadaşlar tekbir! allahuakbaar!
çal da görelim!
hodri meydan!
hadi arkadaşlar tekbir! allahuakbaar!
devamını gör...
1130.
elalem recep ivedik aşkı yaşıyor diye kendini recep ivedik seviyesine indirmenin alemi yok. eğer gerçekten hakkıyla saf ve temiz aşk yaşamak istiyorsan o kişi gelecek seni bulacak zaten. aşkı iğrençleştirerek yaşayan insanlarla geçmeyecek kadar değerli olmalı zaman denilen şey. aşkın ve romantizmin seni nerede bulacağı hiç belli olmaz, hala şiir seven insan, mektup seven insan istiyorsan önce çevreni değiştireceksin, boş insanlarla vakit kaybetmeyeceksin, kendin gibi insanları elbet bir şekilde bulursun. bu kadar basit.
devamını gör...
1131.
"kapris" dedi
devamını gör...
1132.
aşk yaşanılır bir şey değil tüketilir bir şey oldu.
o yüzden bir de sevmek için evcil hayvanlara yöneldik.
muhabbet kuşu tavsiye ederim, öpülecek yerlerinin az ve kısıtlı olması sizi yanıltmasın. çok eğlenceliler.
o yüzden bir de sevmek için evcil hayvanlara yöneldik.
muhabbet kuşu tavsiye ederim, öpülecek yerlerinin az ve kısıtlı olması sizi yanıltmasın. çok eğlenceliler.
devamını gör...
1133.
bir isteğim daha var
devamını gör...
1134.
güzel şarkıdır :)
edit: "bu aşk fazla sana" için.
edit: "bu aşk fazla sana" için.
devamını gör...
1135.
her devrimci romantiktir aynı zamanda...
kim idama giderken rodrigonun gitar konçertosunu ister ki...
yada ateş altındayken bağıra bağıra delikanlım şiirini okur?
''iyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin…
belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin…
delikanlım!
senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir.
delikanlım!
sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin, ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara onları göremezsin bir daha
delikanlım!
belki beni anladın, belki anlamadın. kesiyorum sözümü.
sevmek mükemmel iş delikanlım. sev bakalım…
mademki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, sev sevebildiğin kadar''…
gittiler akşam olmadan ortalık karardı istek parçam olsun...
mahur
kim idama giderken rodrigonun gitar konçertosunu ister ki...
yada ateş altındayken bağıra bağıra delikanlım şiirini okur?
''iyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin…
belki bir daha yıldızların ışığında kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin…
delikanlım!
senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir.
delikanlım!
sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak kaşından gebereceksin, ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara onları göremezsin bir daha
delikanlım!
belki beni anladın, belki anlamadın. kesiyorum sözümü.
sevmek mükemmel iş delikanlım. sev bakalım…
mademki kafanda ışıklı bir gece var, benden izin sana, sev sevebildiğin kadar''…
gittiler akşam olmadan ortalık karardı istek parçam olsun...
mahur
devamını gör...
1136.
özellikle türk dizileri ve fernando joseli latin amerika dizilerinin başını çektiği furya zenginlik, makam, mevkii ve para meraklısı yaptı ülkemde insanları. herkes beyaz atlı prens gibi beyaz mercedesli fernandosunu ya da 60'lık helgasını bekliyor. ekonomik kriz ahlaksızlık getirir. aç köpek fırın yıkar. sırf para, makam ve akademi uğruna ne iğrençlikler yapılıyor özetle. diyeceklerim bu.
devamını gör...
1137.
1138.
tüm islam aleminden paylaştığım ilahice şimdiden özür dilenmesi biraz garip oldu. ehehe.
devamını gör...
1139.
#3238450 bulmadığımı mı sanıyorsunuz?
devamını gör...
1140.
bendeniz şarkıda dedi :)
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198