meja ile karışık turşu radyo yayını
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
başlık "meja" tarafından 15.09.2024 13:56 tarihinde açılmıştır.
3561.
biraz zor bir soru, sürenin kısalığı açısından telefonsuz bir hafta, acil bir durumda iletişime geçebilmek ve internet olmadan yaşamanın telefonsuzluğa göre daha kolay olması açısından internetsiz bir ay demek istiyorum. kararsız kaldım
devamını gör...
3562.
evet sebo muhabbeti daha önce de olmuştu.
telefonsuz 1 hafta yaşamayı tercih ederim. günlük hayatta yüzüne bakmayacağım insanlara iş hayatında mecburen maruz kalıyorum. telefonum iş icabı 24 saat açık olmak zorunda. zaten bütün gün beraberiz. bir de gece seslerini duymak zorunda olmak hoş değil.
telefonsuz 1 hafta yaşamayı tercih ederim. günlük hayatta yüzüne bakmayacağım insanlara iş hayatında mecburen maruz kalıyorum. telefonum iş icabı 24 saat açık olmak zorunda. zaten bütün gün beraberiz. bir de gece seslerini duymak zorunda olmak hoş değil.
devamını gör...
3563.
#3427608 sözlüğe kız düşürmeye gelmiş bir ruh hastası kendisi.
devamını gör...
3564.
mejacım yayın edip akbayram anma temalı mı yoksa harici istek yapabiliyor muyuz ona göre bir istek yapayım
devamını gör...
3565.
o halde istek yapayım
devamını gör...
3566.
bırakıız yazsınlar
bırakınız etsinler
bırakınız ss alsınlar
bırakınız patlaşsınlar
ifade özgürlüğüne saygımız var, ama her ifade edilene saygı duymak gibi bi zorunluluğumuz yok.
ifade özgürlüğünün en sevdiğim yanı bu.
herkese kendini açık açık ortaya dökme fırsatı vermek lazım.
böylece hepimiz kime nasıl davranacağımıza daha rahat karar verebiliriz.
bırakınız etsinler
bırakınız ss alsınlar
bırakınız patlaşsınlar
ifade özgürlüğüne saygımız var, ama her ifade edilene saygı duymak gibi bi zorunluluğumuz yok.
ifade özgürlüğünün en sevdiğim yanı bu.
herkese kendini açık açık ortaya dökme fırsatı vermek lazım.
böylece hepimiz kime nasıl davranacağımıza daha rahat karar verebiliriz.
devamını gör...
3567.
biraz neşelenelim :)
devamını gör...
3568.
sözlüğün maalesef sevmediğim yönlerinden biri,hassas olgularla ilgili çok fazla saçma sapan ve dengesiz yorumlara rastlıyorum.katılıp katılmamak başka böylesi başka.
devamını gör...
3569.
meja azıcık uzun oldu, yayında paylaşacaksan istediğin gibi budayabilirsin.
uluslararası şirket/kurum ve yerel şirket/kurumlarla en büyük farkın ben had ve sınır bilme olduğunu görüyorum naçizane bir biçimde. yerel firmalarda sizi işe alan firma sizin ruhunuzdan bedeninize her türlü varlığınızı satın aldığını düşünüyor. bu yüzden haftasonu arayabiliyor, 8 saatlik sözleşme kapı gibi varken bedavaya fazla mesai yaptırabiliyor ve tüm bunlara minnet göstermenizi bekliyor.
uluslararası firmalarda ise herşey güllük gülistanlık değil tabii ama bu tarz sömürüleri sistemik olarak engelleyecek kurallar konulmuş halde. mesela fazla mesai size toil (time off in lieu - fazla mesai izni) olarak dönüyor şayet direkt para vermiyorsa. haftasonu aramak ise büyük ayıp - yani tabii acil durumlar hariç ki bunlar gerçekten "acil" oluyor; serverlar down olmuş all hands on deck denildiğinde ancak bunun olduğunu gördüm ki tüm çalışma hayatım boyunca 2-3 defa olmuş olmamıştır. türk bir çalışan bunu yaptı diye olayın bayağı müdürsel ekşına döndüğünü gördüm ben farklı firmalarda o yüzden... buna dikkat ediyorlar.
olay özetle saygı ve kendi sınırlarını bilmeden geçiyor özetle - iş, romantik ilişkiler ve her şeyde bu sınırları bilip, bazı eylemleri yaptığı zaman başına bir şey gelmeyeceğini bilse de yapmamayı tercih etmekten geçiyor.
eyyorlamam ve deneyimim bu kadar.
uluslararası şirket/kurum ve yerel şirket/kurumlarla en büyük farkın ben had ve sınır bilme olduğunu görüyorum naçizane bir biçimde. yerel firmalarda sizi işe alan firma sizin ruhunuzdan bedeninize her türlü varlığınızı satın aldığını düşünüyor. bu yüzden haftasonu arayabiliyor, 8 saatlik sözleşme kapı gibi varken bedavaya fazla mesai yaptırabiliyor ve tüm bunlara minnet göstermenizi bekliyor.
uluslararası firmalarda ise herşey güllük gülistanlık değil tabii ama bu tarz sömürüleri sistemik olarak engelleyecek kurallar konulmuş halde. mesela fazla mesai size toil (time off in lieu - fazla mesai izni) olarak dönüyor şayet direkt para vermiyorsa. haftasonu aramak ise büyük ayıp - yani tabii acil durumlar hariç ki bunlar gerçekten "acil" oluyor; serverlar down olmuş all hands on deck denildiğinde ancak bunun olduğunu gördüm ki tüm çalışma hayatım boyunca 2-3 defa olmuş olmamıştır. türk bir çalışan bunu yaptı diye olayın bayağı müdürsel ekşına döndüğünü gördüm ben farklı firmalarda o yüzden... buna dikkat ediyorlar.
olay özetle saygı ve kendi sınırlarını bilmeden geçiyor özetle - iş, romantik ilişkiler ve her şeyde bu sınırları bilip, bazı eylemleri yaptığı zaman başına bir şey gelmeyeceğini bilse de yapmamayı tercih etmekten geçiyor.
eyyorlamam ve deneyimim bu kadar.
devamını gör...
3570.
fırtınalar'ı dinlerken de sonunda hey demiştin :)
devamını gör...
3571.
ben artık hassas konularda yorum yaparken daha dikkatli olmaya çalışıyorum.
devamını gör...
3572.
3573.
sonuçta burası da halka açık bir yer sayılır nasıl normal hayatta ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyma zorunluluğu olduğu gibi burada da yazdıklarımıza dikkat etmeliyiz,fikir özgürlüğü fikrini belirtmek başka böylesi başka.
devamını gör...
3574.
hadsizlik had safhada evet de, bu çok normal ki ?
gerçek bir sonucu ya da geri dönüşü olmayacağını bildiğinde insanların çoğu bu şekilde davranıyor. (hatta pareto dağılımıyla sabit, 80/20 oranla)
bi de sas şey var o çok ilginç geliyo bana:
hayatını çoğunlukla sosyal medyada geçiren kişiler bütün dünyayı orada gördüklerinden ibaret zannediyolar.
dünyada olan şeylerin belki de daha büyük bi kısmı sosyal medyaya hiç yansımadan akışına devam ediyor.
ve bence sosyal medyaya meze olmamış bazı konular çok daha renkli ve eğlenceli oluyor.
o dünyada böyle densiz hadsiz sayısı da daha az, çünkü yapılan her dangalaklığın gerçek bir sonucu oluyor. kişi dışlanıyor, karşı cinsten bi türlü onay alamıyor, para kazanamıyor falan bi dünya şey..
ve bu konularda her türlü iletişim daha sağlıklı yürüyor.
sosyal medya iletişimi tahmin edilenden çok daha zehirli.
gerçek bir sonucu ya da geri dönüşü olmayacağını bildiğinde insanların çoğu bu şekilde davranıyor. (hatta pareto dağılımıyla sabit, 80/20 oranla)
bi de sas şey var o çok ilginç geliyo bana:
hayatını çoğunlukla sosyal medyada geçiren kişiler bütün dünyayı orada gördüklerinden ibaret zannediyolar.
dünyada olan şeylerin belki de daha büyük bi kısmı sosyal medyaya hiç yansımadan akışına devam ediyor.
ve bence sosyal medyaya meze olmamış bazı konular çok daha renkli ve eğlenceli oluyor.
o dünyada böyle densiz hadsiz sayısı da daha az, çünkü yapılan her dangalaklığın gerçek bir sonucu oluyor. kişi dışlanıyor, karşı cinsten bi türlü onay alamıyor, para kazanamıyor falan bi dünya şey..
ve bu konularda her türlü iletişim daha sağlıklı yürüyor.
sosyal medya iletişimi tahmin edilenden çok daha zehirli.
devamını gör...
3575.
seni dinliyormuş öyle dedi. üzgünüm yayını dinleyemiyorum...
devamını gör...
3576.
söylediğinin gittiği yeri bilmeyenlere 'kulağı mühürlü'
sözünün yaratacağı üzüntüyü hissetmeyeni 'kalbi mühürlü' diye kabul edebiliriz
bazılarını ne söz ne dayak toparlamayabilir o yüzden 'hoşgör geç' diyebiliyoruz
kadim anadolu bilgeliği bunu test etmiş ve onaylamış, sosyal kalıtımımıza katmıştır
sözünün yaratacağı üzüntüyü hissetmeyeni 'kalbi mühürlü' diye kabul edebiliriz
bazılarını ne söz ne dayak toparlamayabilir o yüzden 'hoşgör geç' diyebiliyoruz
kadim anadolu bilgeliği bunu test etmiş ve onaylamış, sosyal kalıtımımıza katmıştır
devamını gör...
3577.
şarkı istanbul'un yaşam zorluklarını esprili bir dille anlatıyor
devamını gör...
3578.
isteğim geldi.
bi ara şey çalabilir misin,
ozan çolakoğlu ve sertap erener - dım dım
bi ara şey çalabilir misin,
ozan çolakoğlu ve sertap erener - dım dım
devamını gör...
3579.
3580.
o zaman bu isteğimi çalmalısın mejacıım. *
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198