3341.
bağışıklığa katıldım, mantıklı.
sokakta oynayan çocuğun kafası da daha sağlıklı oluyor bence.

gezmek keşfetmek ve tehlikeyle yüzleşmek lazım. yoksa psikoloji büyüyünce çok nahoş oluyo.
çünkü bol bol hayatla ve doğayla deney yapmış kişiyle, hiç kendini ve dünyayı denememiş kişi bir olur mu ?

---

(bkz: insanın tembellik arzusu)
devamını gör...
3342.
glikoz şurubu ile ilgili dediğiniz şey doğru değil. sürülebilir krema ürünlerinde glikoz şurubu olana hiç denk gelmedim, mesela standart kare çikolatada da pek olmaz. bazı ürün çeşitlerinde kullanımı var, her yere koyulabilen bir şey değil sanırım.
devamını gör...
3343.
ben yaş olarak o yıllara kısmen de olsa yetiştim meja hanım verilen ödev için bir çaba gösterirdik dediğiniz gibi ansiklopedilerden de çok ödev yapmışlığım var.el işine çok yatkınlığım vardı,zaten çocukluğumuz sokakta geçti ben o konuda kendimi şanslı hissediyorum keşke yeni nesil de o duyguları tadabilseydi kendileri için de daha iyi olurdu.
devamını gör...
3344.
70'lerde çocuktuk ama ben çok yaşayamadım. sadece yaz tatillerinde köye gittiğimizde. orada bir çember bulanlar şanslıydı...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
topaç en sevdiğimizdi belkide..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ya da çelik çomak..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ama köy sapansız olmaz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3345.
uzaktan bi akraba bize gelmişti. beni çok sinir ettiği için topaçı kafasına fırlatmıştım. gerçekten sevilecek çocuk değilmişim...
devamını gör...
3346.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
3347.
ben ankaralı bir bozkır kertenkelesiyim.

ama artık şöyle sıcak ve nemli bir yere göçmek istiyorum.
usandım soğuktan moğuktan.
devamını gör...
3348.
mansur yavaş'ın suçlanabileceği konu bence hiç metro yapmaması.
devamını gör...
3349.
seni italya'nın güney bölgelerinden birine gönderelim meja.

california çoh uzak.
sonra gece bi yayın açıcan, burda saat öğlen 1...
devamını gör...
3350.
abb'nin bütçesinde ciddi kısıtlama var, ve metrolar'ın inşaası ulaştırma bakanlığında ama işletmesi abb'de yanılmıyorsam.
devamını gör...
3351.
bugün epey fazla istek oldu geçen haftalara göre. benden de bir tane daha:

devamını gör...
3352.
mitoloji ve psikoloji özel ilgi ve bilgi alanımdır.

zamanla sözlüğe yığınak yapacağım bu iki konuda.
devamını gör...
3353.
aşk; evrimsel açıdan çocuklar 6-7 yaşına gelip azcık ayaklanana kadar karşı cinsten iki kişinin biribirine katlanmasına sebep olan biyokimyasal bir olaydır.

bi de ruhani ve piskolojik boyutu var, onu açıklayacak göz bende yok.
devamını gör...
3354.
mevzu aşka mı geldi yine? bir kere de gelmesin dişimi kırarım. neyse geçmiş sevgililer gününüz mübarek olsun.
devamını gör...
3355.
insanlar nasıl sıkılmıyor bu kadar bu konudan anlamıyorum. adam beşyüzüncü kez aşık olsun yine de aynı heyecanı duyabiliyor beşyüzbirde. ha bu konuyu kaşıyarak eleştirdiğim insana dönüştüğümün de farkındayım. bu da böyle bir karadelik işte.
devamını gör...
3356.
kaç karma puanım var bilmiyorum ne işe yaradığının da.. satın almak istediğim bir şey yok kitap istersem alırım istediğim yerden. zaten madalya müracaatlarını protesto ettim görevi tanım okumak olan mod okuyup karar vermeli.
devamını gör...
3357.
meja daha önce birikmiş puanlarımla deprem bölgesinde ki çocuklara kitap gönderdim. o zaman yardımcı oldu sorumlu. nickini unuttum olursa yine öyle yapacağım bir köy okuluna falan olursa iyi olur..
devamını gör...
3358.
uygunsa
dil mein mars hai
olabilir mi

istek şarkı hakkı bir tane mi,
şimdiden teşekkürler
devamını gör...
3359.
#3400897

bu ışınlanma işi aslında 2 ayrı başlıkta incelenmesi gereken bir mevzu. biri kuantum yani mikro boyutta ışınlanma. esasında bu daha bilimsel temellere oturuyor, makro boyuttaki bir ışınlanmadan. burada bir kuantum sisteminin (bir parçacık olabilir, bir parçacık çifti olabilir vs) fiziksel bilgilerini alıp onu başka yere aktarıyorsun temelde. yani aslında sistemi alıp burada yok edip şurada ortaya çıkarmıyorsun. onu kopyalamış oluyorsun. bu fiziksel olarak deneylerle başarılmış bir olay, yani gerçek.

bir de malum "bir insanı ışınlayabilir miyiz" kısmı var işin. bunu da solucan deliği gibi cisimler aracılığıyla -teorik olarak- yapabiliriz. solucan deliğini şöyle düşünebilirsin; evrenin dokusunu kumaş gibi düşün. bu kumaşı katlarsan ve delersen ne olur? kumaşın bu tarafından girip diğer tarafından çıkarsın. buradaki ana fikir bu ama bazı fiziksel zorluklar var. mesela bir insanın, parçalanmadan, atomlarına ayrılmadan geçiş yapabileceği boyutta bir solucan deliğini açık tutabilecek türden bir enerji yok evrende. gözlemsel olarak var olmayan teorik bazı maddeler ya da muazzam boyutta enerji gerekiyor bu tür iş için. dolayısıyla yakın zamanda böyle bir şey çok da olas görünmüyor.

bir başka yöntem de ışınlanacak şey neyse onu alıp moleküllerine ayrıştırmak ve başka bir yerde tekrar birleştirmek ama bu bir canlı için pek de mümkün değil tahmin edeceğin üzere.

bu arada her iki yöntemin de (ya da varsa daha fantastik başka yöntemlerin de) ortak bir sorunu var; nedensellik ilkesini çiğnemek çünkü burada bahsettiğimiz olay, teoride ışıktan hızlı bir yolculuk olabilir, özellikle solucan deliğinde olan için böyle. yani bir yere ışıktan daha hızlı gidersek, sebebin sonuçtan önce gerçekleşmesi gerekliliği kuralını bozmuş oluruz ki bu da evrendeki düzene aykırı. yani aslında ne yaparsak yapalım, ışıktan daha hızlı bir şekilde herhangi bir yere gidemeyeceğiz gibi görünüyor, şu anki fizik bilgilerimizle.
devamını gör...
3360.
iron maiden den bir şeyler bekliyoruz. prowler misal.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"meja ile karışık turşu radyo yayını" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim