1101.
erkek ortamı olsa lan kıraç toprak hiç para eder mi diye saydırırdım da sözlük formatı ve hanımlara saygımdan susuyorum.
devamını gör...
1102.
euzubillahimineşşeydanirracimbismillahirrahmanirrahim.
sübhanekeallahümme ve bihamdik ve tebarakesmük ve tealaceddük ve cellesenayük ve lailahegayrük.
mühacit pepe! mücahip pepe!
sübhanekeallahümme ve bihamdik ve tebarakesmük ve tealaceddük ve cellesenayük ve lailahegayrük.
mühacit pepe! mücahip pepe!
devamını gör...
1103.
bu geceki modum:
hangisine güleceğimi bilemiyorum artık.
hangisine güleceğimi bilemiyorum artık.
devamını gör...
1104.
#3238353
konudan bağımsız, eşi tarafından destek gören kadınları gömmesek.
bunu bir kadın bir erkeğe yapınca kimse o adamı gömmüyor.
feminist damarım kabardı gene.
konudan bağımsız, eşi tarafından destek gören kadınları gömmesek.
bunu bir kadın bir erkeğe yapınca kimse o adamı gömmüyor.
feminist damarım kabardı gene.
devamını gör...
1105.
bu tarz işlere çalıntı demek yanlış olur.
pepe'yi yeğenim sayesinde izledim ve baya anadolu motifi ağır bir yapım.
kültür, etik bakış açısı vs. vs.
bu da esinlenme oluyor.
yabancısını izlemedim gerçi.
pepe'yi yeğenim sayesinde izledim ve baya anadolu motifi ağır bir yapım.
kültür, etik bakış açısı vs. vs.
bu da esinlenme oluyor.
yabancısını izlemedim gerçi.
devamını gör...
1106.
hoşbulduk efenim hoşbulduk.
seni ve dinleyici arkadaşları görünce çok mutlu oldum.
bir duş patlatılır valla.
seni ve dinleyici arkadaşları görünce çok mutlu oldum.
bir duş patlatılır valla.
devamını gör...
1107.
ülkemizden hayri pıtırın çıkması için ilk önce okuyucu kitlesinin artması ve aynı şekilde okuyucu kitlesinin yenilikçi olması lazım.
türk fantastik serileri parmakla sayılacak kadar az ya.
türk fantastik serileri parmakla sayılacak kadar az ya.
devamını gör...
1108.
sen acun olsan, dünyanın parası mı, ülkeden bir klasik mi?
bence para alır bu versusu!
diyorum ve gidiyorum şarkı için teşekkürler,
iyi geceler.
bence para alır bu versusu!
diyorum ve gidiyorum şarkı için teşekkürler,
iyi geceler.
devamını gör...
1109.
ikinci isteğimi de isteyeyim 90'lardan gabrielle - dreams can come true. hani şu türk müzik kanalları bile yokken vh1'den, mtv'den, music nation tv'den çalmasını beklediğimiz kliplerden. garibanız abi tv'den başka eğlencemiz mi var?
devamını gör...
1110.
iyi yayınlar mejaste. hemen geldim yayını dinleyeyim diye.
devamını gör...
1111.
bence bu içerik üretimi arz-taleple açıklanabilir bizim milletimize ne versen izliyor onun özgün içerik mi ya da esinlenme mi olduğunu fazla da önemsemiyor içine biraz yarışma biraz entrika katarsan her türlü de tutuyor.eskiden en azından biraz özgün yapımlar oluyormuş şimdi hepsi birbirinin aynısı yapımlar görüyoruz maalesef.
devamını gör...
1112.
bilimkurgu diyince aklıma e.t. ve jules filmleri geldi nedense. türkiye'de böyle bir uzaylı filmi çekilse ne bileyim izleyicisi ne kadar olur merak ettim.
devamını gör...
1113.
hamaset diyorsun da meja bunun kralını yapanlar amerikalılar zaten. 90'lara gelene kadar soğuk savaş'ın ekmeğini ye ye bitiremediler.
devamını gör...
1114.
televizyon dizileri izlenmez ya, çok yorucular.
devamını gör...
1115.
ufak çapta kendimle savaştım, kazandım ve geldim diyelim.
devamını gör...
1116.
burak kut - uyan ey gözlerim çalabilir misin?
benim için çok önemli.
benim için çok önemli.
devamını gör...
1117.
hadi hep birlikte izleyelim.
devamını gör...
1118.
devamını gör...
1119.
starda sır dosyası diye bir dizi vardı.
paranormal olayları konu alan korku dizisiydi.
x files uyarlaması türk dizisiydi.
çocukken o diziyi izlemek için gün sayardım resmen.
çok izlenmesine rağmen yayından kaldırılmıştı.
paranormal olayları konu alan korku dizisiydi.
x files uyarlaması türk dizisiydi.
çocukken o diziyi izlemek için gün sayardım resmen.
çok izlenmesine rağmen yayından kaldırılmıştı.
devamını gör...
1120.
"günümüzde romantizm: eskiden nasıldı, şimdi nasıl?" – eskiden ilişkilerde olan bazı romantik davranışların günümüzde nasıl değiştiği ya da kaybolduğu üzerine bir nostaljik sohbet.
eski bir yazar olarak bu konuda biraz yazmak istedim. çünkü hem eski zaman aşklarını hem zamane aşklarını yaşayan biriyim.
telefon yoktu çocukluğumuzda bir kızı beğendiysek dikkatini çekmeye çalışırdık. eğer dikkatini çekebilirsek o mahallede yaşayan küçük bir kızla bir kağıta yazılmış küçük bir not gönderip cevabının gelmesini dört gözle beklerdik.
mektup yazmanın tadını alan biri olarak söylüyorum. gerçekten mektup yazmak çok eşsiz bir tat ve ne mesajlaşmaya benziyor ne de mail atmaya. belki direkt gitmiyor söylemek istedikleriniz ama onun tadı bir başka. anlatılmaz. yaşanır. hele içine kokusunu sıkmış ve kenarını yakmışsa bende sana aşığım anlamına gelirdi.
aşkın edebiyatı vardı eskiden hatta ''edebiyat parçalamak'' diye deyimi bile vardı. çünkü aşk aslında dolaylı anlatımların duygusudur. “sana çok aşığım” demeden o duyguyu anlatmanın yollarını bulma sanatı değilmidir?
ya da “seni seviyorum demeden onu anlatabilmenin yollarını aramak” ben öyle düşünüyorum en azından...
günlükler vardı kapağında asma kilit bulunan.oraya gizli duygular yazılır ne edebiyatlar parçalanırdı...
emek isterdi aşk. elini tutmak bile haftalar alabilirdi bazen. hemen evlilik düşünülmezdi.şimdikilerin gerçekliği de aşkı da şüpheli. aşklar artık hep görsellik, şehvet, para pul veya geçici hevesler üzerine kuruluyor ve sonu hüsranla bitiyor.
eskiden aşk bana göreydi ve çok iyiydim bu konuda... ezberimde her zaman şiir olurdu. yazardım da aynı zamanda. olmadı mı ?karakalem portresini çizerdim. kalemim iyiydi. fal öğrenmiştim ve burçları ezbere bilirdim. mutlaka ilgisini çekecek bir şey bulurdum...
şimdi bunların hiçbiri geçerli değil. romantikliğin prim yapmadığı bir devirdeyiz.
eskiden selvi boylum al yazmalım aşkları vardı. şimdi recep ivedik aşkları yaşanıyor...
herkesin eski aşklardan bir pay biçerek temiz ilişkiler yaşaması dileğiyle..
sürç-i lisan ettiysek affola.
eski bir yazar olarak bu konuda biraz yazmak istedim. çünkü hem eski zaman aşklarını hem zamane aşklarını yaşayan biriyim.
telefon yoktu çocukluğumuzda bir kızı beğendiysek dikkatini çekmeye çalışırdık. eğer dikkatini çekebilirsek o mahallede yaşayan küçük bir kızla bir kağıta yazılmış küçük bir not gönderip cevabının gelmesini dört gözle beklerdik.
mektup yazmanın tadını alan biri olarak söylüyorum. gerçekten mektup yazmak çok eşsiz bir tat ve ne mesajlaşmaya benziyor ne de mail atmaya. belki direkt gitmiyor söylemek istedikleriniz ama onun tadı bir başka. anlatılmaz. yaşanır. hele içine kokusunu sıkmış ve kenarını yakmışsa bende sana aşığım anlamına gelirdi.
aşkın edebiyatı vardı eskiden hatta ''edebiyat parçalamak'' diye deyimi bile vardı. çünkü aşk aslında dolaylı anlatımların duygusudur. “sana çok aşığım” demeden o duyguyu anlatmanın yollarını bulma sanatı değilmidir?
ya da “seni seviyorum demeden onu anlatabilmenin yollarını aramak” ben öyle düşünüyorum en azından...
günlükler vardı kapağında asma kilit bulunan.oraya gizli duygular yazılır ne edebiyatlar parçalanırdı...
emek isterdi aşk. elini tutmak bile haftalar alabilirdi bazen. hemen evlilik düşünülmezdi.şimdikilerin gerçekliği de aşkı da şüpheli. aşklar artık hep görsellik, şehvet, para pul veya geçici hevesler üzerine kuruluyor ve sonu hüsranla bitiyor.
eskiden aşk bana göreydi ve çok iyiydim bu konuda... ezberimde her zaman şiir olurdu. yazardım da aynı zamanda. olmadı mı ?karakalem portresini çizerdim. kalemim iyiydi. fal öğrenmiştim ve burçları ezbere bilirdim. mutlaka ilgisini çekecek bir şey bulurdum...
şimdi bunların hiçbiri geçerli değil. romantikliğin prim yapmadığı bir devirdeyiz.
eskiden selvi boylum al yazmalım aşkları vardı. şimdi recep ivedik aşkları yaşanıyor...
herkesin eski aşklardan bir pay biçerek temiz ilişkiler yaşaması dileğiyle..
sürç-i lisan ettiysek affola.
devamını gör...