61.
birkaç kez sosyal medyada denk geldim, ismini de sıklıkla duydum ama hiç açıp izlemedim/dinlemedim kendisini. sadece insanların birine nasıl bu kadar güvenip yapmamıştır diyebildiğini merak ediyorum. iftira da olabilir, ben iddialar kesin doğrudur demiyorum tabii ki.
ayrıca sadece bu konu özelinde değil, tacize/tecavüze uğramak travmatik bir deneyimdir bu yüzden de yıllar sonra anlatmak olağan dışı bir durum değildir.
ayrıca sadece bu konu özelinde değil, tacize/tecavüze uğramak travmatik bir deneyimdir bu yüzden de yıllar sonra anlatmak olağan dışı bir durum değildir.
devamını gör...
62.
yalnız bir değil birden çok kadının cinsel saldırıya uğradığı konusundaki beyanını gördüm, tek kişi değil yani ama zaten tek kişi çıkıp konuşsa bu da çok değerli. zaten bahsettiğimiz "me too" hareketi de böyle başlamıştı. üzerinden yıllar geçtikten sonra özellikle "cinsel suçlar" gibi çok daha özel ve gizli alanlarda gerçekleşen suçların hukuki olarak ispatı çok zor oluyor ama bu "tamam o zaman iftira atılıyor" anlamına da gelmez. bir kadının çıkıp da kendisine yapılan tacizden, cinsel saldırıdan, şiddetten bahsedebilmesinin ne kadar zor olduğunu bilmiyorsunuz, hiçbir zaman da tam olarak bilemeyeceksiniz çünkü hiç yaşamadınız bunu. birbirinden farklı onlarca kadın bu kişinin cinsel saldırıya yönelik eylemlerine maruz kaldığını belirtiyor, siz de gelip "yok ya öyle bir vibe alamadım, komik eğlenceli bir adamdı" diyorsunuz pes doğrusu. bu konularda mağdur kadınları "yalancılık, iftiracılık" ile suçlamak, yalnızca bu olay nezdinde değil ileride olabilecek birçok cinsel saldırı mağduru kadının da bunu çıkıp söyleme cesaretini elinden alır, "kimse bana inanmaz" diye. bu ülkede sanki gerçekten kadınlara şiddet gösteren, cinsel saldırıda bulunan ya da hepsini geçtim kadınları öldüren kişilerin hayatı kararıyor, bir daha insan içine çıkamıyorlar gibi davranıyorsunuz. oysaki kimseye hiçbir şey olmuyor, çok değil birkaç yıl sonra sektöre döner bu adam da suçu ispatlansa dahi. bunun en büyük örneği ozan güven ve ahmet kural'dır. bir kadın cinayeti olur "orada onunla ne işi varmış?" dersiniz, bir cinsel saldırı olur "iftiradır", " bu zamana kadar neden konuşmadı?" dersiniz, kadınlar fiziksel şiddete uğrar "o adamı seçti, hak etti" dersiniz. nedense şiddet göstereni değil, her zaman mağduru suçlarsınız. böyle saçma sapan yorumlar yapacağınıza bazen susun da oturun ya kapatın o ağzınızı. size göre ‘çok küçük bir ihtimal’ gibi görünse bile, bu kadınların doğruyu söylüyor olma ihtimalini aklınızdan geçirdiğinizde hala buraya gelip onları tamamen iftiracı ilan edebiliyor ya da kendi kendinize sırf "öyle birine benzemiyor" diye adamı aklayabiliyorsanız, bu tamamen sizin vicdanınıza kalmış. ama böyle bir bakış açısına saygı falan beklemeyin.
devamını gör...
63.
yeşil sözlükte yıllar öncesinden bir şey yazmışlar aklıma geldi,
rabarba zamanları biz bu herifi dövmüştük benzer bir şeye istinaden duyduk doğru yada değil sorgulamadık mekan da ibreti alem yapalım diye dövmüştük.
bu vesile ile iyi ki dövmüşüz... ayı kerem mekanın cennet olsun seninle dövmüştük.
edit: olay zaman aşımına uğradığından mütevellit yazdım boşuna açık aramayın
rabarba zamanları biz bu herifi dövmüştük benzer bir şeye istinaden duyduk doğru yada değil sorgulamadık mekan da ibreti alem yapalım diye dövmüştük.
bu vesile ile iyi ki dövmüşüz... ayı kerem mekanın cennet olsun seninle dövmüştük.
edit: olay zaman aşımına uğradığından mütevellit yazdım boşuna açık aramayın
devamını gör...
64.
entrymi silmeyin lütfen modlar editi: 24 saat içinde bu başlığa iki entry girdim. ilki gece haberler ilk çıktığında, olayı duyurmak için yorum yapmadan girdiğim şu entry idi: #3707736
ikincisi de öğlen saatlerinde mevzunun öznesi mesut süre'nin yaptığı ilk açıklamayı haber amaçlı olarak girdiğim entry idi. bkz: #3708275
bu entrymde ilk defa konu ile ilgili yorum yapacağım. eğer flood nedeniyle entrym silinecekse ilk iki entryim silinsin lütfen, malum artık herkes olaylardan haberdar.
entry fragmanı: ilk defa yorum yapacağım dediğim bu entry; mesut süre'yi çok severim, senelerdir dinlerim asla yapmaz entrysi olmayacak. ya zaten tipinden belliydi, onlarca farklı kişiden gelen ifşaat var. nasıl olur da yapmaz dersiniz. ateş olmayan yerden duman çıkmaz, bu kadar kadın suçluyorsa vardır bir şeyler entrysi de olmayacak. azcık uzun olacak sadece.
olayı ve mesut süre'nin savunmasını sözlüğe ilk taşıyan kişi olarak söyleyebilirim ki, gün içinde burada, ekşi sözlükte ve twitterda konuyu takip ettim elimden geldiğince. ifşaatları paylaşan hanımefendi, ilişki testi ekibinin paylaşımları, mesut süre ve arkadaşlarının paylaşımlarını gördüm. kimse delil, tanık vs demeden bir tarafı tutuyor ya da saçma argümanlarla bir saf tutmuş o safı kendince destekliyor. öncelikle iddiaların hedefindeki mesut süre penceresinden bakalım olaya.
dün gece bir anda bir hanımefendi tarafından kendisi ile ilgili kimliği belirsiz kişilerce ifşalanan taciz ve daha ileri derecede çirkin iddiaların olduğu paylaşımlar yapıldı. çok kısa bir süre sonra, daha 24 saat dolmadan ilişki testi ekibi kendisi ile çalışmalarının sonlandığını belirten ve direkt olarak mesut süre'yi suçlayan açıklamalar yaptılar. gün içinde ilk paylaşımı yapan hanımefendi ile birlikte ida iletişim ve ilişki testi ekibinin paylaşımları devam etti. farklı kişilerden ifşalar paylaşılmaya devam edildi. ilişki testi konseptinin yaratıcısı, mesut süre ile birlikte yıllardır çalışan süreyya bursa da bu linç kampanyasına en ön safta katıldı. öğlen saatlerinde ise mesut süre konu ile ilgili hukuki yollara başvuracağını açıkladı.
bakın hiç yorum yapmadan. mesut süre penceresinden olayı özetledim. iddiaların içeriğine ve mesajların kendisine değinmedim. benim şu yukarda anlattığım sürece olan yorumum şu;
kimliği belirsiz kişilerce (kimliğin gizli kalması istenmiş olabilir, normaldir), bir anda ortaya çıkan birbirine benzer taciz/tecavüze yeltenme iddiaları(neden bu kadar geç açıkladılar kısmında da değilim, mağdurları anlayabiliyorum) var ve olayın üzerinden 24 saat geçmeden adamın işinden olması, beraber çalıştığı ekip tarafından ortaya atılması durumu var. iddia sahiplerinin söyledikleri gerçekse bile sizce de biraz fazla hızlı gidilip linç edilmedi mi bu adam?
beraber çalıştığı ekip açısından bakarsak; 10+ senedir beraber çalıştığınız bu adam, sizin programın kulisinde birilerine sarkıntılık/taciz/tecavüz ettiyse siz bunu hiç duymadınız mı ya da bu adamın böyle rezil biri olduğundan şüphelenmediniz mi gerçekten? bakın 10+ sene diyorum. yoksa olaylar patlayana kadar görmezden mi geldiniz? eğer duymadıysanız, şüphelenmediyseniz ayrı facia, görmezden geldiyseniz mesut süre kadar siz de linç edilmeyi hak ediyorsunuz. hele süreyya bursa denen adam kendisi ile iş ilişkisinin dışında, arkadaşlık ilişkisi de bulunan bir kişi. bu adamın evinde yaptığı taciz/tecavüzden haberiniz olmayabilir ancak kuliste bu tarz muameleye maruz kaldığını iddia eden kişiler var. bu nasıl iğrenç bir iki yüzlülüktür?
iddiaları paylaşan hanımefendi açısından bakalım. kendisine gelen mesajları paylaşıyor ve mesut süre'yi tanımadığını, kendisi ile bir probleminin olmadığını storylerinde bir kaç kez dile getirdi. ben kendisine gelen mesajlar doğrudur ya da yanlıştır demiyorum. kimlikleri gizli/açık paylaştı meselesinde de değilim ancak olması gereken davranış bu mudur? hiç bir tanık veya delil aranmadan, gelen ifşa mesajlarını bir insanı lince uğratacak şekilde kamuya açık şekilde paylaşmak mıdır? az önce bana da adını vermek istemeyen iki kadın yazar arkadaştan mesajlar geldi. onları paylaşıyorum. spoiler'ın içinde okuyabilirsiniz.
daha fazlası da var elimde. hadi yoldaş benjamin franklin'i de linçleyelim. son derece saçma değil mi bu tavır da? önce adli kurumlara/kolluk kuvvetlerine gidilip suç duyurusu yapılıp bu evrakın ardından ifşaatların yapılması gerekmez mi? ya da dava açılıp o dava sonuçlandıktan sonra?
şu an olan ne? mesut süre dediğimiz şahıs bu eylemleri gerçekleştirmişse de gerçekleştirmemişse de toplumun büyük bir kısmı tarafından suçlu. itibarı ve kariyeri mahfoldu. yukarda sevdiğim bir yazar ki sanırım da hukukçu; şöyle bir ifade kullanmış.
bu ülkede sanki gerçekten kadınlara şiddet gösteren, cinsel saldırıda bulunan ya da hepsini geçtim kadınları öldüren kişilerin hayatı kararıyor, bir daha insan içine çıkamıyorlar gibi davranıyorsunuz. oysaki kimseye hiçbir şey olmuyor, çok değil birkaç yıl sonra sektöre döner bu adam da suçu ispatlansa dahi. bunun en büyük örneği ozan güven ve ahmet kural'dır.
kötü örneklerin var olması, bu adamın bu kadar az delille bu kadar ağır şekilde suçlanmasına yetecek bir durum mudur? x,y,z bunu yaptı ve mesleğine döndü. sanki onlara bişi oldu da bu adama mı bişi olacak mantığı ile olaya yaklaşmak ne derece vicdana sığmaktadır? yukarda da belirttiğim üzere adli süreçlerin sonuçlanmasından sonra eğer hala insan içine çıkarsa mesut süre, o zaman da bu duruma tepki göstermek daha mantıklı değil midir?
gelelim iddia sahiplerinin penceresine. asla ve asla mesut süre yapmaz, mesut süre'ye itibar suikasti yapıyorlar. mesut süre ıspanak yemez ki ihihih, mesut süre çok komik/saygılı müthiş bir adam asla yapmaz. feminaziler adamın başını yiyor. iddia sahipleri neden 10 yıl sonra ortaya çıkmış, neden kimlikleri yok, neden birbirine benzer hikayeler bir anda ortaya çıktı vs kafasında değilim. babamın oğlu olsa dahi kimseye kefil olmam, asla yapmaz demem böyle konularda. iddia sahipleri gerçekten de anlattıkları şeyleri yaşamış olabilir. mesut süre düşündüğümüzden daha iğrenç bir adamdır belki de. benim derdim mesut süre ak ya da karadır demek değil.
başka davalardan bir kaç örnek vereceğim.
kevin spacey; onlarca kişi tarafından çok benzer iddialara maruz kaldı. cancellandı. bir çok işinden oldu. daha sonrasında masum olduğu, atılan iddiaların iftira olduğu neredeyse kanıtlandı. konu hakkında bir yazı.
johhny depp'in yaşadıkları malumumuz. ben; yukarda dionysos'u eleştirdiğim gibi iki tane örnek vererek, bakın bunlar bunlar da var. iddia sahipleri iftiracıdır, mesut süre masum olabilir mi acaba? şeklinde bir savunma mekanizması oluşturmayacağım.
söylemek istediğim şey; bu tarz konularda, konunun muhatabı olmayan bizler için agnostik olmak en doğrusu. bilemeyiz. iki tarafın da iddialarını kanıtlaması, ortaya sağlam delil koyması gerekir. yoksa;
-yoldaş'ın bana 10milyar borcu var. 2022 istanbul zirvesi için borç istedi, verdim. ödemedi hala.
- simge sağın 2020 yılbaşı konserinde, hilton kozyatağı otelinde, beni kulisine çağırıp götümü elledi.
- milkşeyh; kedi düşmanı bir cani. evde kedi kesip satanist ayinler düzenliyor.
gibi sahte iddialar ile insanların başını yakabilirim. yukarıda spoiler kutusu içine basit bir şekilde 5 dakikada hazırladığım görselleri düşünün. bir grafiker olarak 15 dakika daha uğraşıp bambaşka inandırıcı şekillere sokabilirdim. sahte iddia, delil ve belge üretmenin bu kadar kolay olduğu bu devirde böyle konularda agnostik kalın. ne iddia sahiplerini gömmek ne de iddia öznesi kişiyi savunmak ya da boklamak olmamalı hareket tarzımız.
son bir soru. peki neden ülkemizde bu tarz mevzularda gabak gibi ortadan ikiye bölünüyor toplumumuz? dionysos'un yukarda alıntıladığım ifadesinde saklı mevzu. adalete güvenimiz kalmadı. ne adli süreçlerin doğru dürüst yürüdüğünü ne de yürüse bile hakedenlerin hakettikleri cezaları alacağına dair zerre güvenimiz itimadımız yok. o yüzden iddia sahipleri ve destekçileri sosyal linç ile adaleti sağlamaya çalışıyor. mesut süre eğer iddia edildiği gibi bok gibi bir insansa o da ünü dolayısıyla ceza almayacağını, ifşa olmayacağını düşünerek bu eylemlere kalkışmış demek ki.
umarım bu olayda adli süreç en doğru düzgün şekilde yürür. siz siz olun bu tarz konularda agnostiklikten şaşmayın. başka da diyecek bir şeyim yok.
ikincisi de öğlen saatlerinde mevzunun öznesi mesut süre'nin yaptığı ilk açıklamayı haber amaçlı olarak girdiğim entry idi. bkz: #3708275
bu entrymde ilk defa konu ile ilgili yorum yapacağım. eğer flood nedeniyle entrym silinecekse ilk iki entryim silinsin lütfen, malum artık herkes olaylardan haberdar.
entry fragmanı: ilk defa yorum yapacağım dediğim bu entry; mesut süre'yi çok severim, senelerdir dinlerim asla yapmaz entrysi olmayacak. ya zaten tipinden belliydi, onlarca farklı kişiden gelen ifşaat var. nasıl olur da yapmaz dersiniz. ateş olmayan yerden duman çıkmaz, bu kadar kadın suçluyorsa vardır bir şeyler entrysi de olmayacak. azcık uzun olacak sadece.
olayı ve mesut süre'nin savunmasını sözlüğe ilk taşıyan kişi olarak söyleyebilirim ki, gün içinde burada, ekşi sözlükte ve twitterda konuyu takip ettim elimden geldiğince. ifşaatları paylaşan hanımefendi, ilişki testi ekibinin paylaşımları, mesut süre ve arkadaşlarının paylaşımlarını gördüm. kimse delil, tanık vs demeden bir tarafı tutuyor ya da saçma argümanlarla bir saf tutmuş o safı kendince destekliyor. öncelikle iddiaların hedefindeki mesut süre penceresinden bakalım olaya.
dün gece bir anda bir hanımefendi tarafından kendisi ile ilgili kimliği belirsiz kişilerce ifşalanan taciz ve daha ileri derecede çirkin iddiaların olduğu paylaşımlar yapıldı. çok kısa bir süre sonra, daha 24 saat dolmadan ilişki testi ekibi kendisi ile çalışmalarının sonlandığını belirten ve direkt olarak mesut süre'yi suçlayan açıklamalar yaptılar. gün içinde ilk paylaşımı yapan hanımefendi ile birlikte ida iletişim ve ilişki testi ekibinin paylaşımları devam etti. farklı kişilerden ifşalar paylaşılmaya devam edildi. ilişki testi konseptinin yaratıcısı, mesut süre ile birlikte yıllardır çalışan süreyya bursa da bu linç kampanyasına en ön safta katıldı. öğlen saatlerinde ise mesut süre konu ile ilgili hukuki yollara başvuracağını açıkladı.
bakın hiç yorum yapmadan. mesut süre penceresinden olayı özetledim. iddiaların içeriğine ve mesajların kendisine değinmedim. benim şu yukarda anlattığım sürece olan yorumum şu;
kimliği belirsiz kişilerce (kimliğin gizli kalması istenmiş olabilir, normaldir), bir anda ortaya çıkan birbirine benzer taciz/tecavüze yeltenme iddiaları(neden bu kadar geç açıkladılar kısmında da değilim, mağdurları anlayabiliyorum) var ve olayın üzerinden 24 saat geçmeden adamın işinden olması, beraber çalıştığı ekip tarafından ortaya atılması durumu var. iddia sahiplerinin söyledikleri gerçekse bile sizce de biraz fazla hızlı gidilip linç edilmedi mi bu adam?
beraber çalıştığı ekip açısından bakarsak; 10+ senedir beraber çalıştığınız bu adam, sizin programın kulisinde birilerine sarkıntılık/taciz/tecavüz ettiyse siz bunu hiç duymadınız mı ya da bu adamın böyle rezil biri olduğundan şüphelenmediniz mi gerçekten? bakın 10+ sene diyorum. yoksa olaylar patlayana kadar görmezden mi geldiniz? eğer duymadıysanız, şüphelenmediyseniz ayrı facia, görmezden geldiyseniz mesut süre kadar siz de linç edilmeyi hak ediyorsunuz. hele süreyya bursa denen adam kendisi ile iş ilişkisinin dışında, arkadaşlık ilişkisi de bulunan bir kişi. bu adamın evinde yaptığı taciz/tecavüzden haberiniz olmayabilir ancak kuliste bu tarz muameleye maruz kaldığını iddia eden kişiler var. bu nasıl iğrenç bir iki yüzlülüktür?
iddiaları paylaşan hanımefendi açısından bakalım. kendisine gelen mesajları paylaşıyor ve mesut süre'yi tanımadığını, kendisi ile bir probleminin olmadığını storylerinde bir kaç kez dile getirdi. ben kendisine gelen mesajlar doğrudur ya da yanlıştır demiyorum. kimlikleri gizli/açık paylaştı meselesinde de değilim ancak olması gereken davranış bu mudur? hiç bir tanık veya delil aranmadan, gelen ifşa mesajlarını bir insanı lince uğratacak şekilde kamuya açık şekilde paylaşmak mıdır? az önce bana da adını vermek istemeyen iki kadın yazar arkadaştan mesajlar geldi. onları paylaşıyorum. spoiler'ın içinde okuyabilirsiniz.
daha fazlası da var elimde. hadi yoldaş benjamin franklin'i de linçleyelim. son derece saçma değil mi bu tavır da? önce adli kurumlara/kolluk kuvvetlerine gidilip suç duyurusu yapılıp bu evrakın ardından ifşaatların yapılması gerekmez mi? ya da dava açılıp o dava sonuçlandıktan sonra?
şu an olan ne? mesut süre dediğimiz şahıs bu eylemleri gerçekleştirmişse de gerçekleştirmemişse de toplumun büyük bir kısmı tarafından suçlu. itibarı ve kariyeri mahfoldu. yukarda sevdiğim bir yazar ki sanırım da hukukçu; şöyle bir ifade kullanmış.
bu ülkede sanki gerçekten kadınlara şiddet gösteren, cinsel saldırıda bulunan ya da hepsini geçtim kadınları öldüren kişilerin hayatı kararıyor, bir daha insan içine çıkamıyorlar gibi davranıyorsunuz. oysaki kimseye hiçbir şey olmuyor, çok değil birkaç yıl sonra sektöre döner bu adam da suçu ispatlansa dahi. bunun en büyük örneği ozan güven ve ahmet kural'dır.
kötü örneklerin var olması, bu adamın bu kadar az delille bu kadar ağır şekilde suçlanmasına yetecek bir durum mudur? x,y,z bunu yaptı ve mesleğine döndü. sanki onlara bişi oldu da bu adama mı bişi olacak mantığı ile olaya yaklaşmak ne derece vicdana sığmaktadır? yukarda da belirttiğim üzere adli süreçlerin sonuçlanmasından sonra eğer hala insan içine çıkarsa mesut süre, o zaman da bu duruma tepki göstermek daha mantıklı değil midir?
gelelim iddia sahiplerinin penceresine. asla ve asla mesut süre yapmaz, mesut süre'ye itibar suikasti yapıyorlar. mesut süre ıspanak yemez ki ihihih, mesut süre çok komik/saygılı müthiş bir adam asla yapmaz. feminaziler adamın başını yiyor. iddia sahipleri neden 10 yıl sonra ortaya çıkmış, neden kimlikleri yok, neden birbirine benzer hikayeler bir anda ortaya çıktı vs kafasında değilim. babamın oğlu olsa dahi kimseye kefil olmam, asla yapmaz demem böyle konularda. iddia sahipleri gerçekten de anlattıkları şeyleri yaşamış olabilir. mesut süre düşündüğümüzden daha iğrenç bir adamdır belki de. benim derdim mesut süre ak ya da karadır demek değil.
başka davalardan bir kaç örnek vereceğim.
kevin spacey; onlarca kişi tarafından çok benzer iddialara maruz kaldı. cancellandı. bir çok işinden oldu. daha sonrasında masum olduğu, atılan iddiaların iftira olduğu neredeyse kanıtlandı. konu hakkında bir yazı.
johhny depp'in yaşadıkları malumumuz. ben; yukarda dionysos'u eleştirdiğim gibi iki tane örnek vererek, bakın bunlar bunlar da var. iddia sahipleri iftiracıdır, mesut süre masum olabilir mi acaba? şeklinde bir savunma mekanizması oluşturmayacağım.
söylemek istediğim şey; bu tarz konularda, konunun muhatabı olmayan bizler için agnostik olmak en doğrusu. bilemeyiz. iki tarafın da iddialarını kanıtlaması, ortaya sağlam delil koyması gerekir. yoksa;
-yoldaş'ın bana 10milyar borcu var. 2022 istanbul zirvesi için borç istedi, verdim. ödemedi hala.
- simge sağın 2020 yılbaşı konserinde, hilton kozyatağı otelinde, beni kulisine çağırıp götümü elledi.
- milkşeyh; kedi düşmanı bir cani. evde kedi kesip satanist ayinler düzenliyor.
gibi sahte iddialar ile insanların başını yakabilirim. yukarıda spoiler kutusu içine basit bir şekilde 5 dakikada hazırladığım görselleri düşünün. bir grafiker olarak 15 dakika daha uğraşıp bambaşka inandırıcı şekillere sokabilirdim. sahte iddia, delil ve belge üretmenin bu kadar kolay olduğu bu devirde böyle konularda agnostik kalın. ne iddia sahiplerini gömmek ne de iddia öznesi kişiyi savunmak ya da boklamak olmamalı hareket tarzımız.
son bir soru. peki neden ülkemizde bu tarz mevzularda gabak gibi ortadan ikiye bölünüyor toplumumuz? dionysos'un yukarda alıntıladığım ifadesinde saklı mevzu. adalete güvenimiz kalmadı. ne adli süreçlerin doğru dürüst yürüdüğünü ne de yürüse bile hakedenlerin hakettikleri cezaları alacağına dair zerre güvenimiz itimadımız yok. o yüzden iddia sahipleri ve destekçileri sosyal linç ile adaleti sağlamaya çalışıyor. mesut süre eğer iddia edildiği gibi bok gibi bir insansa o da ünü dolayısıyla ceza almayacağını, ifşa olmayacağını düşünerek bu eylemlere kalkışmış demek ki.
umarım bu olayda adli süreç en doğru düzgün şekilde yürür. siz siz olun bu tarz konularda agnostiklikten şaşmayın. başka da diyecek bir şeyim yok.
devamını gör...
65.
bir insanın yaptığı işte iyi olması onu sadece başarılı yapar. ama iyi bir insan yapmaz.
şovmen, komedyen, şarkıcı, sporcu, gazeteci, politikacı yada yeni nesil iş olan youtuber olması farketmez.
ilgi alanımız yada zevk veya hayat tarzımıza göre sempati duyabiliriz. sonuçta sadece bir insandır daha ötesi yok. bu insanların zaafları, farklı düşünceleri, ahlaki hataları yada suç teşkil eden eylemleri olacaktır.
karakter ünlü olmakla yada olmamakla ilgili değil maalesef.
mesuta gelince. açıkça kendisi hakkında pek bir fikrim olmadığı için bir yorum yapamayacağım.
şovmen, komedyen, şarkıcı, sporcu, gazeteci, politikacı yada yeni nesil iş olan youtuber olması farketmez.
ilgi alanımız yada zevk veya hayat tarzımıza göre sempati duyabiliriz. sonuçta sadece bir insandır daha ötesi yok. bu insanların zaafları, farklı düşünceleri, ahlaki hataları yada suç teşkil eden eylemleri olacaktır.
karakter ünlü olmakla yada olmamakla ilgili değil maalesef.
mesuta gelince. açıkça kendisi hakkında pek bir fikrim olmadığı için bir yorum yapamayacağım.
devamını gör...
66.
bir kere programına katıldım ve denk geldikçe radyo programlarını dinledim.
taciz kelime anlamı olarak, can sıkma, tedirgin etme, rahatsız etme anlamına geliyor.
adam, karşı cinse yapılan taciz ile suçlanıyor ve çalıştığı kurum onu anında satıyor.
açıkçası ben bu tür suçlamalarda kişinin eyleminin sadece onu ve muhatap olanı ilgilendirdiğini ve muhatap olanın ve yargının kanaat sahibi olduğunu düşünüyorum.
işlendiği bile ıspatlanmamış bir suç için kişinin böylesi linç edilmesi bana hakkaniyetsiz geliyor.
biz millet olarak böyle olaylarda fazla tepki veriyoruz diye düşünüyorum.
taciz kelime anlamı olarak, can sıkma, tedirgin etme, rahatsız etme anlamına geliyor.
adam, karşı cinse yapılan taciz ile suçlanıyor ve çalıştığı kurum onu anında satıyor.
açıkçası ben bu tür suçlamalarda kişinin eyleminin sadece onu ve muhatap olanı ilgilendirdiğini ve muhatap olanın ve yargının kanaat sahibi olduğunu düşünüyorum.
işlendiği bile ıspatlanmamış bir suç için kişinin böylesi linç edilmesi bana hakkaniyetsiz geliyor.
biz millet olarak böyle olaylarda fazla tepki veriyoruz diye düşünüyorum.
devamını gör...
67.
itibar saldırısı gibi duruyor.
çalıştığı kurum da ışık hızıyla yargısız infazlara destek verip evet sizin yanınızdayız ve tacizlerini açıklayacağız şeklinde yayın yapıyor.
sabah baktığımda cidden hikayelerinde paylaşıyorlardı.
yani cidden böyle mi oluyor bu işler?
yani cidden bir ekip sana kafayı taksa ve anonim hesaplarla "götümü elledi" yazsalar, işimizden olabileceğiz öyle mi?
olay sadece taciz etti etmedi mevzusu da değil artık.
haa şirket bir şey biliyordu ki adamı hemen kovdu diyeceksiniz. o zaman kadar niye çalışmasına izin verdiler olum? sapıklığı ortaya çıkana kadar mıydı durum?
edit: eğer cidden taciz iddaları doğruysa bu şirketler direkt şeytanın ta kendisi.
çalıştığı kurum da ışık hızıyla yargısız infazlara destek verip evet sizin yanınızdayız ve tacizlerini açıklayacağız şeklinde yayın yapıyor.
sabah baktığımda cidden hikayelerinde paylaşıyorlardı.
yani cidden böyle mi oluyor bu işler?
yani cidden bir ekip sana kafayı taksa ve anonim hesaplarla "götümü elledi" yazsalar, işimizden olabileceğiz öyle mi?
olay sadece taciz etti etmedi mevzusu da değil artık.
haa şirket bir şey biliyordu ki adamı hemen kovdu diyeceksiniz. o zaman kadar niye çalışmasına izin verdiler olum? sapıklığı ortaya çıkana kadar mıydı durum?
edit: eğer cidden taciz iddaları doğruysa bu şirketler direkt şeytanın ta kendisi.
devamını gör...
68.
kendisini tanımıyorum ve yaptığı tarz programları da hiç izlemem. o yüzden şahsıyla ilgili fikrim yok. ancak bu tarz durumlarda her türlü ihtimali düşünerek ve kimseye haksızlık yapmamak adına peşin hükümlü olmamak ve masumiyet karinesini hatırda tutmak gerekiyor.
türkiye'de tacizin ne kadar sıradan bir davranış olduğunu, yapan kişilerin de gerçekten hiç ses çıkarılmayarak zımnen veya erkek olduğu gerekçesiyle açıktan desteklenebildiğini, kadınların başına sürekli gelen taciz olaylarının bir kısmını dahi olsa anlatırken akla karayı seçtiklerini -kadınsanız direkt siz suçlusunuz malum; orada işi neydi, kesin kuyruk sallamıştır, sen de gitmeseydin, numaranı vermeseydin vs., çoğu durumda bu tür olayların kanıtlanmasının da çok zor olduğunu elbette unutmamak gerekiyor.
ancak şu aşamada bence hiç yorum yapmadan süreci takip etmek ve özellikle de sosyal medyada bir kültür haline gelen linç davranışından kaçınmak en doğrusu gibi. kimsenin mağdur olmadığı veya kalmadığı, bir suç varsa cezasız da kalmadığı bir süreç olur umarım.
türkiye'de tacizin ne kadar sıradan bir davranış olduğunu, yapan kişilerin de gerçekten hiç ses çıkarılmayarak zımnen veya erkek olduğu gerekçesiyle açıktan desteklenebildiğini, kadınların başına sürekli gelen taciz olaylarının bir kısmını dahi olsa anlatırken akla karayı seçtiklerini -kadınsanız direkt siz suçlusunuz malum; orada işi neydi, kesin kuyruk sallamıştır, sen de gitmeseydin, numaranı vermeseydin vs., çoğu durumda bu tür olayların kanıtlanmasının da çok zor olduğunu elbette unutmamak gerekiyor.
ancak şu aşamada bence hiç yorum yapmadan süreci takip etmek ve özellikle de sosyal medyada bir kültür haline gelen linç davranışından kaçınmak en doğrusu gibi. kimsenin mağdur olmadığı veya kalmadığı, bir suç varsa cezasız da kalmadığı bir süreç olur umarım.
devamını gör...
69.
birden fazla kadının bu şahısla ilgili iddialarda bulunmasının bir itibar suikasti olduğunu düşünmüyorum.
neyin itibarı yani ? tarkan falan mı bu adam ?
olayları paylaşan hesapların bazılarının kullanıcı adı görünüyor
14-15 yaşında kızı olan kadın yıllar öncesinde bu adamın yaptıklarını yazmış
şimdi kadının gözünden bakıyorum
böyle bir olay gerçekleşmediyse neden kendini bu şekilde ortaya atsın, ne çıkarı olacak?
iddia ettiği olay zaten seneler önce olmuş, soruşturma başlatılsa ne olacak, dava açılsa ne olacak
kadının hiçbir menfaati yok, travmatize olmuş, unutamamış, zinciri görünce katılmış.
elbette salt beyan üzerinden değerlendirmek insanlara sağlıklı gelmeyebilir
ama bir değil, iki değil, kaç tane kadın benzer fiillerden bahsediyor
doğrudur ya da değildir onu çözmek mümkün değil şu aşamada ama bana pek masum gelmedi bu adam.
neyin itibarı yani ? tarkan falan mı bu adam ?
olayları paylaşan hesapların bazılarının kullanıcı adı görünüyor
14-15 yaşında kızı olan kadın yıllar öncesinde bu adamın yaptıklarını yazmış
şimdi kadının gözünden bakıyorum
böyle bir olay gerçekleşmediyse neden kendini bu şekilde ortaya atsın, ne çıkarı olacak?
iddia ettiği olay zaten seneler önce olmuş, soruşturma başlatılsa ne olacak, dava açılsa ne olacak
kadının hiçbir menfaati yok, travmatize olmuş, unutamamış, zinciri görünce katılmış.
elbette salt beyan üzerinden değerlendirmek insanlara sağlıklı gelmeyebilir
ama bir değil, iki değil, kaç tane kadın benzer fiillerden bahsediyor
doğrudur ya da değildir onu çözmek mümkün değil şu aşamada ama bana pek masum gelmedi bu adam.
devamını gör...
70.
bu ifşalardan önce severek takip ettiğim bir komedyendi. takipten çıktım. neden mi? anlatayım.
elbette her insan, suçu ispatlanana kadar masumdur. o yüzden şu an mesut süre ile ilgili kesin olarak "tacizcidir" ya da "tacizci değildir" demiyorum, demem de. ama hakkında tacizci olduğu yönünde iddialar var ve içgüdülerim bu iddiaların doğru olduğu yönünde. bunun sebebi de, tacize uğradığını söyleyen kadınların bir sözcüsünün olması. evet, biz bu kadınların adını sanını bilmiyoruz (bizim bilmemize de gerek yok, yargı mensupları bilse yeter) ama kadınların tamamı bu sözcülük işini gönüllü olarak üstlenen kadına kimlik bilgilerini vermişler ki o kadın da bu bilgileri avukatı aracılığı ile mahkemeye iletmiş. (sözcülük görevini üstlenen kadının beyanı bu yönde.) 20'den fazla kadın dosyaya dahil olmuş ve kadına hâlâ mesajlar atılıyormuş. bakın, şu çok olası bir şey: bu ifşalar başladığında, kadına birçok sahte mesaj atılmış olabilir mi? olabilir tabi. ama hiç değilse, kadına kimlik bilgilerini verip mahkeme sürecine dahil olan 20'den fazla kadın var, bu kadınların hepsi mi iftira atıyor? hepsi mi karalama kampanyası için satın alındı? sosyal medyada ne zaman bir erkek ifşalansa kafalarda hemen aynı soru beliriyor: "ya iftiraysa?" biz kadınlar sanki her an herkese, herhangi bir amaç için iftira atabilirmişiz gibi bir algı oluşturulmuş, çoğunuz da bu algıyı içselleştirmişsiniz maalesef. iftira ciddi bir suçtur. maddi manevi tazminat davası açılmasının yanı sıra, hapis cezası da alırsınız. bu suçu işleyen kadın ya da erkek, hiç mi yok? var tabi. bakınız; siyasi davalar. gizli tanıklarla bir sürü siyasi içeri atıldı. sonradan bazıları deşifre oldu. mesela bir tanesi cinayetten hüküm giymiş bir mahkumdu, yani kaybedecek pek de bir şeyi olmayan bir katil. bazıları teröristti. diğerleri de gırtlağına kadar suça batmış tipler... bu insanlar zaten çok daha adi suçları gözlerini bile kırpmadan işleyen kişiler, iftira onlar için yere çöp atmak gibi bir şey. peki ya ailesi, arkadaşları, okulu ya da işi olan sıradan kadınlar, kaybedecek bu kadar çok şeyleri varken bunu kolay kolay göze alabilirler mi? sorun kendinize; benzer bir suçu işleyecek kadar yoldan çıkmış olsaydınız, kaç paraya şu anki hayatınızı tehlikeye atardınız? mesut süre değil de, önemli bir bakan, bürokrat hatta cumhurbaşkanı falan olsa söz konusu kişi, birileri kesenin ağzını sonuna kadar açardı. mesut süre için kim 20'den fazla kadını, kaç paraya ve ne amaçla satın almış olabilir ki? ne elde edecek mesut süre'yi piyasadan silince? ilişki testi'ni mi sunacak onun yerine? rabarba? bunlar öyle çok komplike bir komplo kurmaya değecek işler değil. mesut süre de öyle önemli bir konumda değil. yani bir itibar suikasti olması ihtimali, böyle mantıklı düşününce, çok ama çok düşük. (kesin olarak bilmediğim her şeye 0.000001 bile olsa ihtimal veririm çünkü olasılık kesinliğin olmadığı noktada başlar.)
ha bu arada, sözcülük yapan kadın yalan söylüyor olabilir mi? pek sanmıyorum ama olabilir tabi. onu da tanımıyorum sonuçta. nasıl ki mesut süre ile ilgili "yapmamıştır" diyemiyorsam, o kadın ile ilgili de diyemem. ama eğer o minicik ihtimal doğruysa ve kadın yalan söylüyorsa, bu durumda zaten mesut süre o kişiyi mahkemelerde süründürür. her ne kadar kadını tanımıyor olsam da, aptal değildir herhalde, böyle bir şey yapıp da kendisini, geleceğini yakmamıştır. o yüzden, belki de mesut süre ceza almayacak ama bir mahkeme görülecek. benim hislerim bu yönde.
kadının beyanı soruşturma açılabilmesi için esastır. kadının beyanı ile sorgusuz sualsiz erkekler ceza alıyor olsaydı eğer; ben babam olacak o insan artığına iftira atar, içeri attırırdım onu. hâlâ annemi öldürmediği için pişman olduğunu söyleye söyleye geziyor ortalıkta ve yarın bunu denemeyeceğinin garantisi yok. ben annemin hayatını kurtarmak için bile o adama iftira atmayı, hapse girmeyi göze alamıyorken, siz o kadınların, anonim oldukları halde, ünlü olmak için iftira attıklarını mı düşünüyorsunuz? kafayı yemiş olmalısınız...
ıspanak gibi saçma sapan detaylar üzerinden, ya da "neden bu kadar beklemişler?" gibi saçma sapan argümanlar üzerinden savunma yapanlara lafım yok zaten, onlar ne desem de anlamayacaklar. kendimi yormama gerek yok.
bizler severek takip ettiğimiz insanlara bu suçları konduramayız, zor gelir. ama bu tür adi suçları işleyenler başkalarına hep 'şeker gibi' görünen insanlardır. benim babam olacak o herifin de nasıl adi bir psikopat ve potansiyel katil olduğuna kimse inanamıyor. dışarıya karşı o kadar kibar, sevecen, yardımsever ki bu insanlar; inanması zor geliyor o yüzden. üzgünüm. mesut süre bize sevebileceğimiz bir maske takarak tanıtmış kendini. gerçek yüzünü gizlemiş.
dilerim ceza alır. pek ihtimal vermiyorum ama masumiyetini ispatlarsa bu giriyi düzenler, özrümü dilerim zaten. ama bu giriyi düzenlemeyeceğime maalesef eminim.
elbette her insan, suçu ispatlanana kadar masumdur. o yüzden şu an mesut süre ile ilgili kesin olarak "tacizcidir" ya da "tacizci değildir" demiyorum, demem de. ama hakkında tacizci olduğu yönünde iddialar var ve içgüdülerim bu iddiaların doğru olduğu yönünde. bunun sebebi de, tacize uğradığını söyleyen kadınların bir sözcüsünün olması. evet, biz bu kadınların adını sanını bilmiyoruz (bizim bilmemize de gerek yok, yargı mensupları bilse yeter) ama kadınların tamamı bu sözcülük işini gönüllü olarak üstlenen kadına kimlik bilgilerini vermişler ki o kadın da bu bilgileri avukatı aracılığı ile mahkemeye iletmiş. (sözcülük görevini üstlenen kadının beyanı bu yönde.) 20'den fazla kadın dosyaya dahil olmuş ve kadına hâlâ mesajlar atılıyormuş. bakın, şu çok olası bir şey: bu ifşalar başladığında, kadına birçok sahte mesaj atılmış olabilir mi? olabilir tabi. ama hiç değilse, kadına kimlik bilgilerini verip mahkeme sürecine dahil olan 20'den fazla kadın var, bu kadınların hepsi mi iftira atıyor? hepsi mi karalama kampanyası için satın alındı? sosyal medyada ne zaman bir erkek ifşalansa kafalarda hemen aynı soru beliriyor: "ya iftiraysa?" biz kadınlar sanki her an herkese, herhangi bir amaç için iftira atabilirmişiz gibi bir algı oluşturulmuş, çoğunuz da bu algıyı içselleştirmişsiniz maalesef. iftira ciddi bir suçtur. maddi manevi tazminat davası açılmasının yanı sıra, hapis cezası da alırsınız. bu suçu işleyen kadın ya da erkek, hiç mi yok? var tabi. bakınız; siyasi davalar. gizli tanıklarla bir sürü siyasi içeri atıldı. sonradan bazıları deşifre oldu. mesela bir tanesi cinayetten hüküm giymiş bir mahkumdu, yani kaybedecek pek de bir şeyi olmayan bir katil. bazıları teröristti. diğerleri de gırtlağına kadar suça batmış tipler... bu insanlar zaten çok daha adi suçları gözlerini bile kırpmadan işleyen kişiler, iftira onlar için yere çöp atmak gibi bir şey. peki ya ailesi, arkadaşları, okulu ya da işi olan sıradan kadınlar, kaybedecek bu kadar çok şeyleri varken bunu kolay kolay göze alabilirler mi? sorun kendinize; benzer bir suçu işleyecek kadar yoldan çıkmış olsaydınız, kaç paraya şu anki hayatınızı tehlikeye atardınız? mesut süre değil de, önemli bir bakan, bürokrat hatta cumhurbaşkanı falan olsa söz konusu kişi, birileri kesenin ağzını sonuna kadar açardı. mesut süre için kim 20'den fazla kadını, kaç paraya ve ne amaçla satın almış olabilir ki? ne elde edecek mesut süre'yi piyasadan silince? ilişki testi'ni mi sunacak onun yerine? rabarba? bunlar öyle çok komplike bir komplo kurmaya değecek işler değil. mesut süre de öyle önemli bir konumda değil. yani bir itibar suikasti olması ihtimali, böyle mantıklı düşününce, çok ama çok düşük. (kesin olarak bilmediğim her şeye 0.000001 bile olsa ihtimal veririm çünkü olasılık kesinliğin olmadığı noktada başlar.)
ha bu arada, sözcülük yapan kadın yalan söylüyor olabilir mi? pek sanmıyorum ama olabilir tabi. onu da tanımıyorum sonuçta. nasıl ki mesut süre ile ilgili "yapmamıştır" diyemiyorsam, o kadın ile ilgili de diyemem. ama eğer o minicik ihtimal doğruysa ve kadın yalan söylüyorsa, bu durumda zaten mesut süre o kişiyi mahkemelerde süründürür. her ne kadar kadını tanımıyor olsam da, aptal değildir herhalde, böyle bir şey yapıp da kendisini, geleceğini yakmamıştır. o yüzden, belki de mesut süre ceza almayacak ama bir mahkeme görülecek. benim hislerim bu yönde.
kadının beyanı soruşturma açılabilmesi için esastır. kadının beyanı ile sorgusuz sualsiz erkekler ceza alıyor olsaydı eğer; ben babam olacak o insan artığına iftira atar, içeri attırırdım onu. hâlâ annemi öldürmediği için pişman olduğunu söyleye söyleye geziyor ortalıkta ve yarın bunu denemeyeceğinin garantisi yok. ben annemin hayatını kurtarmak için bile o adama iftira atmayı, hapse girmeyi göze alamıyorken, siz o kadınların, anonim oldukları halde, ünlü olmak için iftira attıklarını mı düşünüyorsunuz? kafayı yemiş olmalısınız...
ıspanak gibi saçma sapan detaylar üzerinden, ya da "neden bu kadar beklemişler?" gibi saçma sapan argümanlar üzerinden savunma yapanlara lafım yok zaten, onlar ne desem de anlamayacaklar. kendimi yormama gerek yok.
bizler severek takip ettiğimiz insanlara bu suçları konduramayız, zor gelir. ama bu tür adi suçları işleyenler başkalarına hep 'şeker gibi' görünen insanlardır. benim babam olacak o herifin de nasıl adi bir psikopat ve potansiyel katil olduğuna kimse inanamıyor. dışarıya karşı o kadar kibar, sevecen, yardımsever ki bu insanlar; inanması zor geliyor o yüzden. üzgünüm. mesut süre bize sevebileceğimiz bir maske takarak tanıtmış kendini. gerçek yüzünü gizlemiş.
dilerim ceza alır. pek ihtimal vermiyorum ama masumiyetini ispatlarsa bu giriyi düzenler, özrümü dilerim zaten. ama bu giriyi düzenlemeyeceğime maalesef eminim.
devamını gör...
71.
hakkındaki iddiaları okudum ve "ispat? "dedim. sadece kuru bir beyan. tamam sıkıntı yok beyana göre araştırılsın. ancak ve ancak...
eğer suçsuz bulunursa mesut süre, bu kadının iftira suçundan çok ağır ceza alması da gerekir ki olacaktır. yeni dönemde iftirayı güç olarak gören her kadına ibretlik cezalar verilmelidir ki gerçek mağdurlara karşı duyarsız kalınmasın.
bu işler iki ucu keskin kılıç gibidirler. o ucun kime değeceğini görmek lazım. ben beyanla asla hareket etmem. edeni de cahil görürüm. ispatlanır o zaman ceza alabilir.
şimdi bu adam tamamen masum diyelim. davalar bitti veya başlamadı bile. insanların içinde hala suçluymuş gibi bir his kalabilir. bunu nasıl telafi edecekler?
sosyal medya iyice b.k çukuru oldu.
eğer suçsuz bulunursa mesut süre, bu kadının iftira suçundan çok ağır ceza alması da gerekir ki olacaktır. yeni dönemde iftirayı güç olarak gören her kadına ibretlik cezalar verilmelidir ki gerçek mağdurlara karşı duyarsız kalınmasın.
bu işler iki ucu keskin kılıç gibidirler. o ucun kime değeceğini görmek lazım. ben beyanla asla hareket etmem. edeni de cahil görürüm. ispatlanır o zaman ceza alabilir.
şimdi bu adam tamamen masum diyelim. davalar bitti veya başlamadı bile. insanların içinde hala suçluymuş gibi bir his kalabilir. bunu nasıl telafi edecekler?
sosyal medya iyice b.k çukuru oldu.
devamını gör...
72.
biraz araştırdım bu taciz suçlamalarında zaman aşımı nedir, kim ne zaman taciz edilse ne kadar süre içinde şikayet etmelisir vs. diye. 8 yıl gibi bi zamandan bahsediliyor ve eğer kişi 18 inden ufaksa o zaman 20 yıl diyolar. şimdi bakıyorum tacize uğradığını iddia eden kadınlardan süresi tutan çok az var ve aralarında 18 altı kimse yok. hukuki olarak dava hakkı bulunan kişi sayısı çok var ve muhtemeldir ki herhangi bi dava olmayacak bu olayda.
diğer yandan şu "me too" hareketine de baktım. genelde bu tarz susan kadınlar yakın dönemde benzer şeyi yaşayan bir kadının olayı ifşalamasıyla dökülüyorlar. yani kısa süre önce mesut yine birini taciz etmiş olmalı, o kişi dökülünce de geçmişte kalan herkesin bir bir anlatması şeklinde ilerlemeli olay. bu olayda ise 13 yıl önceki, 15 yıl önceki meselelerle başlıyor. hani gerçekten bu tacizler olmuş olsa bile bu adamın yargılanacağı bi durum yok ortada. bu demek değil ki "8 yıl içinde konuştun konuştun, yoksa sus" tamam kimse susmasın yaşadığı neyse dökülsün aradan geçen süreyi umursamadan ama me too için yakın dönemde de birinin olması, onun patlatıp diğer kadınların "ben de" diye konuşmaya başlaması gerekiyor.
ifadelerden elle tutulur bir iki tane iddia var sadece. evine gittim bana saldırdı zor kaçtım dışında cidden pek bişi yok. göstere göstere itibar süikasti bu durum bence hala. hiç öyle "tacize uğrayan kadın psikoloji" ya da "bunu söylemek ne kadar zor" gibi beylik laflara gerek yok. yukarda da dediğim gibi yeni olan bi olayın ardından anlatmıyor kadınlar bunu, birden bire 13 yıl önceden bahsediyorlar. tamamen sistemli bi saldırı bu bana kalırsa. gerçekten suç teşkil eden tek şey 13 yıl öncesinden, me too lar ise "yok kıçıma baktı, yok gözleriyle yedi aman da bana asıldı" dan öte şeyler değil.
kadınlar biz erkeklerin mesut süreyi savunduğunu falan sanıyor ama mevzu mesüt süre değil, olaydaki adaletsizlik ve tek taraflı bakış açısı.
diğer yandan şu "me too" hareketine de baktım. genelde bu tarz susan kadınlar yakın dönemde benzer şeyi yaşayan bir kadının olayı ifşalamasıyla dökülüyorlar. yani kısa süre önce mesut yine birini taciz etmiş olmalı, o kişi dökülünce de geçmişte kalan herkesin bir bir anlatması şeklinde ilerlemeli olay. bu olayda ise 13 yıl önceki, 15 yıl önceki meselelerle başlıyor. hani gerçekten bu tacizler olmuş olsa bile bu adamın yargılanacağı bi durum yok ortada. bu demek değil ki "8 yıl içinde konuştun konuştun, yoksa sus" tamam kimse susmasın yaşadığı neyse dökülsün aradan geçen süreyi umursamadan ama me too için yakın dönemde de birinin olması, onun patlatıp diğer kadınların "ben de" diye konuşmaya başlaması gerekiyor.
ifadelerden elle tutulur bir iki tane iddia var sadece. evine gittim bana saldırdı zor kaçtım dışında cidden pek bişi yok. göstere göstere itibar süikasti bu durum bence hala. hiç öyle "tacize uğrayan kadın psikoloji" ya da "bunu söylemek ne kadar zor" gibi beylik laflara gerek yok. yukarda da dediğim gibi yeni olan bi olayın ardından anlatmıyor kadınlar bunu, birden bire 13 yıl önceden bahsediyorlar. tamamen sistemli bi saldırı bu bana kalırsa. gerçekten suç teşkil eden tek şey 13 yıl öncesinden, me too lar ise "yok kıçıma baktı, yok gözleriyle yedi aman da bana asıldı" dan öte şeyler değil.
kadınlar biz erkeklerin mesut süreyi savunduğunu falan sanıyor ama mevzu mesüt süre değil, olaydaki adaletsizlik ve tek taraflı bakış açısı.
devamını gör...
73.
kendisi şahsında vicdan temizleyen çarları gördüğümüz boyu uzun saçı uzun kişi.
o öyle, bu böyle, şu da şöyle ama belki 536627277'de bir ihtimal suçsuz olabilir içeriklerinin hepsine bakın.
ayni ikiyüzlülüğü göreceksiniz.
sözde mesut süre tüm hukuki yollara başvuracakmış.
bu bir süreç ve ne olacağını göreceğiz elbet. her ihtimali burada yazmaya kalksak sözlüğün serverlarını soğutamazsın.
o yüzden izlemekle yetineceğim.
suçluysa öyle bir ceza yapıştırsınlar ki kimse bir kadına bir daha dönüp bakamasın.
erkek halimle bana bile yürüyen oldu (yapmaması gerektiğini iki ayrı sohbetimizde net bir şekilde ifade ettik gerçi) o yüzden taciz dediğinizde tüm önlemler alınmalıdır.
buraya kadar tamamdır sanırım.
gerçi belli bir etnik kesimden olsaydı, suçu sabit bile olsa bağzıları sayfalar dolusu o etnik kökenden bahsederek aklayabileceğini, olayı başka yerlere çekebileceğini zannedecekti.
malum kökenden bahsetmekte beis yok ama bu yolla kendi ektikleri nefret tohumlarının hasat zamanı geldiğinde ise gene suçlayacak birilerini arayacak ve enosisçilerle, taşnakçılarla aynı hedefi taşıdıkları halde kendilerini farklı lanse etmek için bir yerlerini yırtacaklardı.
benim görüşüm bu konularda hep aynı.
bir sebeple böyle bir konu gündeme geldi mi?
iyi, aklan da gel hemşehrim.
yoksa cehennemde yan ulan bana ne?!
ancak belli konularda hep aynı tarafı suçlamayı taktik haline getirip böyle konularda kendini aklamaya çalışırsan illa ki bir "dur bakalım" diyen çıkar.
hadi şimdi...
o öyle, bu böyle, şu da şöyle ama belki 536627277'de bir ihtimal suçsuz olabilir içeriklerinin hepsine bakın.
ayni ikiyüzlülüğü göreceksiniz.
sözde mesut süre tüm hukuki yollara başvuracakmış.
bu bir süreç ve ne olacağını göreceğiz elbet. her ihtimali burada yazmaya kalksak sözlüğün serverlarını soğutamazsın.
o yüzden izlemekle yetineceğim.
suçluysa öyle bir ceza yapıştırsınlar ki kimse bir kadına bir daha dönüp bakamasın.
erkek halimle bana bile yürüyen oldu (yapmaması gerektiğini iki ayrı sohbetimizde net bir şekilde ifade ettik gerçi) o yüzden taciz dediğinizde tüm önlemler alınmalıdır.
buraya kadar tamamdır sanırım.
gerçi belli bir etnik kesimden olsaydı, suçu sabit bile olsa bağzıları sayfalar dolusu o etnik kökenden bahsederek aklayabileceğini, olayı başka yerlere çekebileceğini zannedecekti.
malum kökenden bahsetmekte beis yok ama bu yolla kendi ektikleri nefret tohumlarının hasat zamanı geldiğinde ise gene suçlayacak birilerini arayacak ve enosisçilerle, taşnakçılarla aynı hedefi taşıdıkları halde kendilerini farklı lanse etmek için bir yerlerini yırtacaklardı.
benim görüşüm bu konularda hep aynı.
bir sebeple böyle bir konu gündeme geldi mi?
iyi, aklan da gel hemşehrim.
yoksa cehennemde yan ulan bana ne?!
ancak belli konularda hep aynı tarafı suçlamayı taktik haline getirip böyle konularda kendini aklamaya çalışırsan illa ki bir "dur bakalım" diyen çıkar.
hadi şimdi...
devamını gör...
74.
şirkette istemediğin bir şahıs ile ilgili me too adı altında isimsiz iftiralar saç. kantarın topuzunu çoktan kaçırmış dengesiz beslenen orta doğu ülkesi vatandaşlarının usa'dan aparma sjw akımına kapılıp cancellemesini sağla. sonra şahsın hakkını savunmasını bypass et, şirketten zarar etmesine belki de içeri girmesine neden ol.
ateş olmayan yerden duman çıkmazmış.. orta çağda mahkeme jürisi olanları duysa tövbe ederdi. usa'nın düşünce haritasını kutsal kitap kabul edince onun marazları da otomatik olarak ortaya çıkıyor tabi.
gelecekte faşizm yükselirse ve kadınlara yönelik baskı ve şiddet artarsa sorumlusu bu woke kültürüne kapılan hıyar ağaları yüzünden olacak.
ateş olmayan yerden duman çıkmazmış.. orta çağda mahkeme jürisi olanları duysa tövbe ederdi. usa'nın düşünce haritasını kutsal kitap kabul edince onun marazları da otomatik olarak ortaya çıkıyor tabi.
gelecekte faşizm yükselirse ve kadınlara yönelik baskı ve şiddet artarsa sorumlusu bu woke kültürüne kapılan hıyar ağaları yüzünden olacak.
devamını gör...
75.
fenomenin bir arkadaşı demiş.(bkz: tuluğ özlü) ya da iddis ettiği arkadaşı kim?
13 yıl geçmiş. suçlayanın hafızası ne kadar doğru?
bu işleri sulandırmak, gerçekten tacize uğramış kadınlara fazda getirmez, zarar verir.
13 yıl geçmiş. suçlayanın hafızası ne kadar doğru?
bu işleri sulandırmak, gerçekten tacize uğramış kadınlara fazda getirmez, zarar verir.
devamını gör...
76.
yapmaz diyemem, yapar. o zamandan bu zamana biraz güvensiz işi sağlama alır. tipik flörtöz tavırları var dikkatli olmak lazım
ha şimdi sevgilisi nişanlısı mı ne var böyle büyük büyük usturuplu tavırlar ama yemezler.
barlarda takıldığınız tiplerden farksız, ünlüsü sadece alayı aynı zaten..
ha şimdi sevgilisi nişanlısı mı ne var böyle büyük büyük usturuplu tavırlar ama yemezler.
barlarda takıldığınız tiplerden farksız, ünlüsü sadece alayı aynı zaten..
devamını gör...
77.
mesut süreyi severim. üzerine atılan iddialar sonrasında da adamın mizahıyla ilgili herhangi bir değişim yaşamadım. denk geldiğimizde çevresindeki insanlara yaklaşımı da -her ne kadar alkollü olursa olsun- kibarlığı da, nahifliği de benim için geçerli hala.
iddialara gelirsek...
yapmıştır demiyorum çünkü bu adamın yanında değilim 7/24.
yapmamıştır da demiyorum. sebep yine aynı.
velhasıl... cancel culture denen ucube durum bizim ülkemizde öyle bir işliyor ki at izini it izine karıştırıveriyor birden. çünkü bundan nemalanan, attığım post yürüsün de gerisi umrumda değil diyen yüzbinlerce manyak var aramızda.
iddiayı şu şekilde savunan var: "20 kadın da mı yalan söylüyor?"
şimdi benim günlük hayatımda etki ettiğim kişi sayısı 100 diyelim. bunların da içinde 1 kişi manyak olsun. mesut süre gibi kişilerin attığı twitle, fotoğrafla, videoyla filan etki ettiği kişi günlük belki de birkaç milyon. bu da günde kaç tane manyağın evine, telefonuna girdiğini basit bir hesapla gösterir. doğal olarak 20 tane benzer profile sahip kişi çok da büyük bir sayı değil bu tarz insanların etki alanına bakarsak.
özetlersek bu tarz insanların suçlanmasını daha önceki girilerde özetlemiş bir arkadaş. kevin spacey, johnny depp vs... sırf hadi linçleyelim kafasıyla ilerleyen birçok kişinin de olduğunu görünce bu tarz olaylara temkinli yaklaşmak kanısındayım. adalet o kadınlara da lazım mesut süreye de lazım. adalet bana da lazım. önce cadı kazanına atalım aman 20 kişi de aynı anda yazmış vs diye bakarsak olaya işler boka sarar.
son olarak mesut süre'nin bu olaydan suçlu çıkması yukarıda belirttiğim gibi mizahıyla ya da denk geldiğimizde bana yansıttığı davranışlarıyla ilgili düşüncelerimi de değiştirmeyecek. isteğim bu konuda mesut'un haklı çıkması.
iddialara gelirsek...
yapmıştır demiyorum çünkü bu adamın yanında değilim 7/24.
yapmamıştır da demiyorum. sebep yine aynı.
velhasıl... cancel culture denen ucube durum bizim ülkemizde öyle bir işliyor ki at izini it izine karıştırıveriyor birden. çünkü bundan nemalanan, attığım post yürüsün de gerisi umrumda değil diyen yüzbinlerce manyak var aramızda.
iddiayı şu şekilde savunan var: "20 kadın da mı yalan söylüyor?"
şimdi benim günlük hayatımda etki ettiğim kişi sayısı 100 diyelim. bunların da içinde 1 kişi manyak olsun. mesut süre gibi kişilerin attığı twitle, fotoğrafla, videoyla filan etki ettiği kişi günlük belki de birkaç milyon. bu da günde kaç tane manyağın evine, telefonuna girdiğini basit bir hesapla gösterir. doğal olarak 20 tane benzer profile sahip kişi çok da büyük bir sayı değil bu tarz insanların etki alanına bakarsak.
özetlersek bu tarz insanların suçlanmasını daha önceki girilerde özetlemiş bir arkadaş. kevin spacey, johnny depp vs... sırf hadi linçleyelim kafasıyla ilerleyen birçok kişinin de olduğunu görünce bu tarz olaylara temkinli yaklaşmak kanısındayım. adalet o kadınlara da lazım mesut süreye de lazım. adalet bana da lazım. önce cadı kazanına atalım aman 20 kişi de aynı anda yazmış vs diye bakarsak olaya işler boka sarar.
son olarak mesut süre'nin bu olaydan suçlu çıkması yukarıda belirttiğim gibi mizahıyla ya da denk geldiğimizde bana yansıttığı davranışlarıyla ilgili düşüncelerimi de değiştirmeyecek. isteğim bu konuda mesut'un haklı çıkması.
devamını gör...
78.
nasıl oluyor da en çok inandığınız kişi, 20 küsür gerçek kişiye rağmen (aşağıdaki ss), ekranda görmek dışında tanımadığınız biri oluyor? neden ona daha çok inanmak istiyorsunuz oturun bi düşünün. benim de yıllardır izlediğim, dinlediğim biriydi. ee yani? ailemden biri mi ki savunayım. iftiranın ortaya çıkması, tacizin ortaya çıkmasından daha kolay ayrıca. kadınlar nasıl kanıtlasın? kafalarında kamerayla gezmiyorlar ya. ama yakın zamanda planlanmış bi iftira operasyonu (kim niye yapacaksa) kat kat daha kolay ortaya çıkar. kendisi de dava açacakmış zaten görürüz. bu arada bir kadının gerçekten tacize uğramış olma ihtimali, iftira atma ihtimalinden de çok çok daha yüksek. hem bilmeyenler var galiba, aniden bir grup kadın kendisini ifşalamaya başlamadılar. bı fotografcinin ifsasiyla başladı. devamında birsuru isim geldi, doktorundan oyuncusuna. kendisini taciz eden birinin adını gören güç bulur, açıklamaya cesaret eder.

devamını gör...