mesut süre

mesutsure yi çok uzun zaman dinledim ve bjkde çok denk geldik, selamlaştık ve sohbet ettik. evde yemek yemez hep fast food takılır alkollüyken sacmalar ama bu kadar değil. ispatı olmayan şeyleri suç gibi isnat etmek buyuk yanlış. bekleyelim görelim.

iddia gerçektir değildir, şudur budur, bugün de talih kuşu mesut süre'nin üstüne sıçmış bulunmakta.

ispatmış, masumiyet karinesiymiş bunlar bu lincin konusu değil.

bu metoo hareketi, esasında insanların anonim olarak "ben de" dediği bir hareket değil.

bir kişinin bir isnadı sonucu, aynı kişiden mağdur olduğunu iddia eden "gerçek" kişilerin tırnak içinde itiraflarıdır.

böyle bir durumda, 10 farklı kişi aynı şeyi söylüyor, ateş olmayan yerden duman çıkmaz denebilir.
imkansız değil ama 10 farklı kişiyi ikna edip gerçek dışı bir senaryoyu söyletmek zor.

ancaaaak,
"anonim" hesap ve kişiler üzerinden öne sürülen iddiaların hiçbir anlamı yok. sıfır. olmamalı.

neden?
anonim hesapların hepsini tek kişi kontrol ediyor olabilir.
tamam 10-15 farklı kişi bir şeyi söylüyorsa, somut delil olmasa bile, bir şüphe uyandırır. rüşvetin belgesi mi olur hesabı, tacizin tecavüzün de belgesi olmayabilir.

ama diğer türlüsü, bir kişinin tek hasımı elinden bile üretilebilir. bitti.

anonim olan kişinin gerçek bir kişi olması ve anlattığı iddiaların doğru olma ihtimalinin hiç önemi yok zira bu ihtimale kapı aralamak, her insanın komploya uğrama ihtimaline kapı aralamak demek.

masum insanın cezalandırılması, suçlunun cezasız kalmasından daha kötüdür. adaletin eksik işlemesi birse, ters işlemesi on kötüdür.

bu anonim durumu öyle bir şey ki, iddianın failinin kanıt yollarını da kapatıyor.
faile yokluğu ispat yükü yüklüyor.

kadın dese ki ben ayşeyim, adam ben o gün fatma ile birlikteydim al bu da ispatı diyecek belki.

ama bu haliyle şahıs anonim, tarih anonim.
adam 15 ağustosta böyle bir şey olmadığını ispatlasa 16'sında olmuştu diyecek. 16'sını ispatlasa yok 14'üydü diyecek. bunun sonu yok ki.

ha mesele bir ceza davası olsa zaten ortada hiçbir delil yok, beraat.
ama adamın itibarı olunca o mahkemede kurtarılmıyor ki.

anonim iddiaların hiçbirinin aksi ispat edilemez. anonim iddialara prim vermemenin temel dayanağı bu olmalı. kişi yapmıştır yapmamıştır, başkaları da söylüyor söylemiyor değil.

izlediğim biri değil. güldür güldür'e reklam amaçlı çıkartıldığında ilk kez gördüm. boyunun uzun olduğunu, belki farkedilmeyeceğini, yanına normal bir insan çağırdığında.... vs diye saçmalarken de bırakmıştım. (soyadı da süre ama bence güldür güldür'deki süreyi kullanma aşamasında bile başarılı değildi.) hakkında başkaca bir bilgi veya öngörüm yok.
sanırım boyu gerçekten de, zekasından ve ironi yeteneğinden de uzun muş tek bilgim bu. :) magazin, ifşa vs.lerine ayıracak vaktim zaten yok.
(keşke ülke olarak uzun adamlara ayırmak zorunda kaldığımız vakitten, kendisine zaman bulamayacağımızı da farkedebilen biri olsa belki ilgimi çekebilirdi.! bu kişisel tavrımın nasılsa onun açısından da bir kayıp sayılmayacağını bildiğim için yazma gereği duydum.)

vallahi de billahi de şoktayım. ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi de bilmiyorum.
#3708013 no'lu tanımda mükemmelen ifade edilmiş, sonuna kadar katılıyorum. kaç oyununa gittim, kaç fuayede sohbet etme imkanı buldum, çoğunda da karma gruplardık, en azından partnerim muhakkak yanımdaydı ve bir an olsun böyle bir vibe almamıştık kendisinden....

tırtıl'ın da söylediği gibi ola da bilir olmaya da bilir lakin kafamı kurcalayan şu, yapım şirketi nasıl olur da lönk diye kovar... yani benim gibi şüpheyle yaklaşanlara bile 'bu hareketten sonra demek var bi'şeyler, şirket de farkındaydı ki bu kararı aldılar' dedirtebildiler....

diyelim ki mesut süre birinin ayağına bastı ve bu ifşalar tek bir elden çıkan bir operasyonun neticesi. sen şirket olarak sırf kendini kurtarmak için böyle bir şeyi şirket olduğun ve dolayısıyla şirketlerin de vicdanı ve duygusallığı olmadığı için mi bu kadar kolay yapabildin, anlamıyorum... diyelim ki iddialar doğru, sen de şirket olarak ucundan kıyısından duydun, şahit oldun, öğrendin... ulan mabadının üstüne oturamayasıcalar; harekete geçmek için ifşa mı beklediniz, neden bu zamana kadar göz yumdunuz diye sorarım o zaman...

elinden tutup ünlü ettiği çevresindeki bir allahın kulu bile tek laf etmemiş... bir kelime ya... olmaz olsun böyle dostluk arkadaşlık. savunmadılar diye de demiyorum bunu ha. vardıysa da çıkarları için göz yumdular diye diyorum...

iddiaların gerçekliğinin yahut iftira olup olmadığının ortaya çıkmasını bekleyeceğim....
ama yapanın da, göz yumanın da hepsinin allah belasını versin...

sonradan gelen edit: abi sadece kovmadılar mağdurların yanındayız ve seslerini duyuracağız diye de atak yaptılar. belki de sebep sadece paradır ve yapım şirketinin bir tezgahıdır bu? iyice kıllandım şimdi. gerçekten sürecin takipçisi olacağım...

yüzyüze tanışmış değilim öyle izlediğim dinlediğim kadar biliyorum mesut süreyi. bende uyandırdığı intiba tacizci tecavüzcü gibi gelmedi bana. şöyle bi baktım yazılanlara edilenlere "evine gittim üstüme çıkmaya kalktı" "metroda belim açılmış bu da dik dik baktı" gibi şeyler var.

şimdi tacizi basitleştirmek, önemsizleştirmek istemem ama güzel bi kıç görünce bakmayan, dekolte görünce süzmeyen, en amiyane tabirle domalan birinin arkasından bakmayan kimse yok gibi geliyo bana. bakın erkekler bakar demiyorum, kadınlar erkekler cümbür cemaat bakarız biz böyle anlarda. bunu "hangimiz yapmıyoruz ağbi" minvalinde bi yerden söylemiyorum, sadece bakmanın taciz olarak görülmesinin abartılı olduğunu düşünüyorum. eğer iddialar doğruysa birini yatırıp üstüne çıkmak, öpmeye ve seksmeye çalışmak tecavüze yeltenmektir benim gözümde ve tecavüz gibi muamele görmesi gerekir.

bide bunun üstünü kolayca kapatamaz bu adam. mafya değil, bürokrat çocuğu değil. o evde üstüne çıkmaya kalktığı kadın karakola gitse mevzu patlar anında. hele ünlümsü/ünlü/star insanların böyle pisliklerini rezilliklerini ortaya dökmeye bayılır bizim millet. savcı kovuşturmaya yer yok dese bile karakoldan biri magazine satar bu olayı anında ve tüm türkiye öğrenir zaten.

baştan sona itibar suikasti gibi geliyor bana bu durum. 13 yıl bekle hiçbir yerde yazma, kimseye söyleme "bu benim kıçıma baktı" diye, sonra bir anda ne olduysa olaylar patlasın. hayır yazan eden de kim bilinmiyor. hani adam kimin kıçına baktığını da bilmiyo. bari kıçının resmini atsa da bilse "heee bildim bu götü" diyebilse. neymiş evliymiş. sanki sokağa çıktığında kimse bakmıyor kıçına evlenince de bide "evliyim, isimsiz paylaş" diyo.

açıkçası taciz iddiası doğruysa pek şaşırmam, herkes her şeyi yapabilir.
fakat taciz iddiasının doğruluğu bir iki kişinin söylemine göre mi belirleniyor ondan emin değilim.

artı olarak çalıştığı yerden direkt kovulduğuna göre ya daha fazla uzatmak istememişlerdir, ya da mesut süre'nin daha önce de böyle olayları olmuştur diye düşünüyorum.
e daha önce de böyle olaylarının olması ihtimalinde neden bu kişiyi zamanında sırf işine geldiği için çıkartmadın diye sorarlar insana.

tacizciyi aklamanın tacizden bir farkı olduğunu düşünmüyorum , tabii söylenen şeylerin gerçekliğinden de emin değilim.

youtube'da mesut süreyle ilişki testi başlıklı videolar görürdüm hep. ben de ilişki testi yapılarak birlikte mutlu geçirilebilecek süreyi falan saptıyorlar sanıyordum. meğerse mesut süre adamın ismiymiş.

bugün de gördüm ki taciz iddiasıyla gündeme gelmiş kendisi. galiba birden fazla iddia söz konusuymuş. metro olayı çok abartı ve saçma geldi. sen beraber servise, metroya biniyorsun yol boyunca beraber gittiğinizi söylüyorsun yol boyunca tek bir tacizi hallenmesi iması yok, ama inerken metronun yansımasından yüzündeki iyiymiş ifadesini görüyorsun ve mağdur oluyorsun. yukarıda da söylemişler zaten beğendiği insanın fiziğine bakmayan incelemeyen zaten yok. klasik beğenirse flört beğenmezse taciz olayı gibi geldi. tacizci adam inerken arkandan laf atmaz. yol boyunca illa ki sana bunun sinyalini verir ya da senden cesaret alır. metro camından totosuna bakmış. lan kıvanç tatlıtuğ vay vay vay çantaya bak diye reklam yaptı, herkes da ayıla bayıla, güle oynaya izledi, dillere pelesenk oldu hatta. kusura bakmayın da daha saçma taciz iddiası duymamıştım. 9 sene önce mesut süre'yi bile yoktu. ama şimdi tanınan bir isim. bakın bana ben o kadar güzelim ki ünlü biri benim götüme baktı şeklinde bir ego sezdim ama günahını almayayım.

evet kadınlarımız maalesef cinsimizin hayvanatları tarafından tonla çileye, zorbalığa, tacize, tecavüze maruz kalabiliyor. ama aynı şekilde karşı tarafın da ilgi çekmek için ya da başka amaçlarla bu olayları lehine kullanma çabasına da çoğu kez şahit oldum. hatta en az 10-15 tane kadından beğenmedikleri, uyuz oldukları, kavga ettikleri ya da hoşlanmadıkları erkeklerle ilgili "şeytan diyo başbaşayken beni taciz etti diye bağırarak koş, ortalığı ayağa kaldır nasılsa kadının beyanı esas görsün gününü" dediğine bizzat tanık oldum. bilhassa hukuk sektöründeyseniz bu tarz hikayelere daha fazla tanıklık edebiliyorsunuz.

tabi bir de madalyonun öteki yüzü var. gerçekten kısa süreli ya da sistematik şekilde sürekli tacize maruz kalan, kimseyi kendisine inandıramayan, karşısındaki nüfuzlu biriyse işi daha da zorlaşan bir sürü mağdur kadın var. ya da asılsız iddialarla hayatı kararmış yuvası yıkılmış erkekler de var. neresinden tutsan elinde kalan bıçak sırtı bir konu.

ateş olmayan yerden duman çıkmaz kişisi. tek suçlamanın bu tweet olduğunu düşünmüyorum. yoksa işine son verilmezdi.

ekleme: meksika açmazı'nın kısa süre önce sona erdirilmesi de içeride bazı duyumların olduğunu, gün yüzüne çıkmadan apar topar sonlandırıldığı algısı yarattı bende.

yıllar evvel event mevent işlerinde çalışan bir kadın arkadaşım, bir gösterisi için mi ne işte mesut süreyle birlikte çalıştıkları zaman kendisine rahatsız edici bir yakınlık gösterdiğini ve uyarmak zorunda kaldığını söylemişti. böyle doğrudan cinsel taciz değil de sempatik ayağına sürekli dokunmalı, sarılmalı falan davranışlar gibi anlatmıştı.

bu ifşa meseleleri genel olarak çetrefilli tabii. bir yandan tacizin kanıtı her zaman olmayabiliyor ve yapanın yanına kar kalabiliyor, diğer yandan "götüme baktı", "beni ghostladı" gibi salak salak suçlamalar ya da böyle süreçleri istismar edip itibar suikastine dönüştürenler olabiliyor.

ama genel olarak biraz da ateş olmayan yerden duman çıkmaz durumu var. keza bu ifşa dalgasında adı dolaşan başka kişilerden de "sapık" diye bahsedildiğini duyduklarım vardı bu sanat sepet yayıncılık vs camiasından. hani sosyal medyada ifşalanma noktasına gelene kadar zaten kendi ortamlarında adı çıkmış oluyor çoğu kişinin.

bi de haksız bir taciz suçlaması örneği geldi aklıma. yıllar önce çalıştığım bir iş yerinde, evli bir kadın, müdürün kendisini taciz ettiği iddiasıyla işten ayrılmıştı. aynı yerde oturdukları için müdür genelde onu arabayla bırakırdı ve araları hep iyiydi, yaş farkı da baya olduğu için "abi" derdi. bu olaydan sonra bir gün ofisteki arkadaş grubu olarak bir bira masasında konuyu konuşurken kadın arkadaş baya sarhoş olmuştu ve orada yaşadığı şeyin aslında taciz değil, kendisinin müdüre duyduğu ilgiyle eşini aldatmak arasında bir ikilemde kalmak olduğunu öğrenmiştik. sonra olay patlayınca kendi eylemlerinin ve arzularının sorumluluğunu alamayıp taciz diye adamı suçlamış meğer.

kendisinin adını duysam da ilk başta mesut yar ile karıştırdım ve google'daki fotolarına bakınca farklı biri olduğunu gördüm. tipini de ilk kez görüyormuşum demek ki.

iddialar gerçeği mi yansıtıyordur bilemem ama ekibinin "şok içindeyiz" deyip iddiaları doğru kabul etmesi, ya bir şekilde iddiaların derinliklerine inip gerçekliğini öğrendikleri ya da ahmakça bir şey yaptıklarına işaret ediyor gibi geldi bana. yani 3. bir ihtimal düşünemiyorum. böyle anonim hesaplardan, birinin itibarını bitirebilmek için kurmaca iddialar içeren yazılar paylaşmak çok kolay çünkü. yani bir şekilde mağdur olduğunu iddia eden kişilere ulaşmak gerekiyor en azından. ekibi bunu yapmış ve sonrasında bu sonuca varmışsa ayrı, sadece bu iddiaları baz alıp bu neticeye varmışsa ayrı değerlendirmek lazım. 3. bir ihtimal de şimdi aklıma geldi: süre'ye ulaşmaları ve iddialar hakkındaki yanıtını almaları, süre'nin ise "evet yaptım bunları da çaktırmayın" falan demesi. işte bu 3 ihtimal de olası, hangisidir hiç bilemem.

kendisinden ilk açıklama gelmiştir.

konuyu detaylı takip etmedim ama bana nedense johnny depp abimizin olayına benzer sonuçlanacak gibi geliyor. onu da bir anda linçlemişlerdi, karayip korsanları'ndan afaroz etmişlerdi, herkes üstüne geliyordu. sonunda amber rose'un tam bir ruh hastası olduğu ortaya çıktı.

dediğim gibi, söylenen şeyleri tek tek incelemedim. konuyla ilgili bilgilerim burada yazılanlarla sınırlı. kendisini hiç tanımasam da, bana bu tarz bir eylemde bulunmayacak biriymiş ve bir sebeple kendisine itibar suikasti yapılıyormuş gibi geliyor. bekleyip görmek taraftarıyım. insanları taciz ettiyse cezası neyse çeksin, orada çekincem yok ama böyle ince konularda biraz daha net kanıtlar olması gerekiyor diye düşünüyorum.

hic izlemedim, ins program da biter

taciz iddialarını ilk gördüğümde gerçekten şok oldum. dün de bir şeyler yazdım sonra sildim. beğenerek takip ettiğim biri olduğu için de fazla yükseldim sanırım ilk başta.

sakinleşince önce biraz sosyal medya kurcaladım. kendisini tanıyan, iletişimi olan insanların yazdıklarını falan da okudum. kadın, erkek cinsiyet fark etmeden, büyük çoğunluğun böyle bir taciz olayını gerçekleştirmediği yönünde düşündüğünü gördüm.

kendi adıma kesin konuşamam. taciz olaylarının bugünlerde bu kadar ifşa olduğu, herkesin elindeki taşları ortaya döktüğü bu dönemde kimsenin yapıp yapmadığından emin olamayız.

mesut da bu konuda bir itibar suikastı olduğu yönünde bir açıklama yapmış. gerçi taciz olayı gerçek olsa da yaptım diyecek hali yok. ama bilemedim. ilişki testi yapımcısının açıklaması da ortada. eğer bu iddia ise neden sadece iddia üzerinden açıklama yaptınız? eğer gerçekse ve de bundan haberiniz varsa bugüne kadar neredeydiniz?

sıkıntılı bir durum. eğer iddialar gerçekse çok sevdiğim tüm programlarını bundan sonra kendi çapımda boykot edeceğim. elimden bundan başka bir şey de şu aşamada gelmez sanırım.

kendisini tanımam etmem, beğenerek izlediğim programları var. bu tür suçlamalar da nedense yıllar önce olmuş olaylar oluyor ve sonradan açığa çıkıyor anlamış değilim sebebini. aklanır programlarına devam ederse izlerim. eğer suçluysa da cezasını çeksin.

kendisiyle ilgili ortada en az bir suç olan komedici.
eğer iddialar doğruysa çeksin cezasını.
eğer iftira ise müfteriler çeksin cezasını.
peki ya mesut süre masumsa.
çamuru atana bir şey olmuyor da çamur atılanda izi kalıyor.
onu ne yapalım?

ates olmayan yerden duman cikmaz, bu abimizin masum oldugunu hic dusunmuyorum. lise zamanlarim bu abimizin rock fm'deki programini dinleyerek gecmisti. bu yuzden hayal kirikligina ugradim.

anam bu adam da mı tacizciymiş.
ben de okumadım başlığı sanıyorum komedisi övülüyor.
tövbeler olsun. oof of