mezarlık (dizi)

başrolünü birce akalay'ın oynandığı
türk işi polisiye dizi.
konu
kadın cinayetleri
kadına yönelik şiddet
gibi görülüyor ama aslında
toplumda dikkatlerden kaçan tüm suçlar.
zengin ve imtiyaz sahibi insanların
gücünün ucu ve diplomasi dünyasında
doğru kalmaya çalışmanın
karşı karşıya gelmesi.
türk işi polisiye olmuş
gömmek için yazmadım
ben başarılı buldum.
birce akalay hem güzel hem yetenekli bir oyuncu.
rolünün hakkını vermiş.
kurgu klasik gibi ama kesinlikle insanı alıp götürüyor.
sıradan bir netflix yayını gibi görülmemeli.

verdikleri mesaj olsun konusu olsun verdiği karanlık olsun gayet güzel bir dizi.

ama bana sorarsanız zaman zaman diyologların aşırı zayıf olduğu, oyunculukların da sırıttığı bir diziydi.
"kötü adamın" pişman olduğu anlamlı bir konuşma, aşırı aşırı klasikti.

bazı tipler de klasikti.

ama gayet güzel anlamlı izlenmesi gereken bir mini dizi.
türkiye de bunların konuşulması ayrı güzel ve sevindirici. umarım ikinci sezonu gelir.

türk yapımları içerisinde güncel, başarılı ve cesur bir iş olmuş.
kadın cinayetleri ve yabancı maden şirketlerinin çevre katliamlarına haklı bir dokunuş izlemenizi öneririm.
"çık mahkemeye hakim takım elbiseni beğensin hop indirim " kadın cinayetlerinde adalet sistemimizin özet cümlesi.
yetkililerin bile yeri gelince çaresizliği, kadınların yaşadığı zulüm, baskı, işkence, yalnızlık çok güzel anlatılmış. suya sabuna dokunulmuş.

ilk iki bölümünü yeni izlediğim başrolünde birce akalay'ın olduğu netflix dizisi.
kadınlara iş hayatında yapılan mobbingten, kadın cinayetine, istismarına, toplumdaki yerine ve toplumda yeri olan tanınan kişilerin olabileceği gerçek yüzlerini ortaya koyan ciddi bir iş olmuş.
her geçen gün daha da zorlandığımız adalet kavramını ve ülkemizin,dünyanın durumunu yüzümüze vurmuş.

dizi aslında kadın cinayeti sonrasında yapılan neredeyse tüm sosyal medya mesajlarına değinmiş.
diziyi izlerken birçok tanıdık şeye rastladım aynı zamanda birçok şeyide hatırlattı.

dizinin en çok sevdiğim yanı en üst mertebedeki insanların sütten çıkmış ak kaşık olmadığını göstermesiydi.
kadınların polise ettikleri şikayetinden sonra öldürülmelerinden korkmaları, adalet olmadığı için şikayet beyanında bile bulunamadıkları, şikayette bulundukları zaman karşı tarafın en hafif cezayı alıp çıkması, kadınların kendi kendini korunmaya çalıştıkları, aile tabuları yüzünden seri katil olup çıkanları ve daha değinilmemiş onlarca gerçek. bunlar hayal ürünü değil gerçek. bunların bin kat daha kötüsünü belki onlarca kadın şu dakikada yaşamakta ve bu sizcede aşırı ürkütücü değil mi?

son bölüm müthişti.4 bölüm olmasına yıkıldım. aslında her bölümü izlediğimde insan denen varliğın başkasını ne kadar kolay öldürebildığı canice ona eziyet edebileceği ihtimali beni mahvediyor ve şaşırtıyor. ben kendimi birine vururken bile hayal edemezken birilerinin bu vahşice şeyleri hiç düşünmeden yapabilmeleri beni kahrediyor sözlük ve belkide biz o insanlarla aynı yatakta yatıyor aynı masada oturuyoruz..

yeni başladığım, sürükleyici ve bir o kadar karanlık atmosferi olan netflix dizisi. gündemde olan; kadına şiddet, kadın cinayeti konularının dışında da bir çok farklı yan konuya değinmiştir. bazı oyunculuklar basit kalmış ama birbirini tamamlamış ve çok sırıtmamış. türk yapımı olmasına 'rağmen' çok başarılı bir çalışma olmuş kanımca. *

tek solukta ve bir oturuşta bitirdiğim dizidir.

günümüzdeki sorunlar o kadar güzel izah edilmiş ki. insan izlerken gerçekten aynı şekilde bir ekip oluşturulsa etkili olur muydu diye düşünmeden edemiyor.

özellikle şiddet mağduru kadının yardım istediği ve eve girerek kadını kurtardıkları sahne muazzamdı.

son zamanlardaki türk yapımları arasında en beğendiklerim arasına rahatça girer.

cabuk bitirilebilecek her bolumde( zaten 4 bolum) farkli konu islenen ama surukleyen ve kadin cinayetlerine deginen bir dizi. 2. sezon olucak mi bilmiyorum ama sonu bi muallakta bitti. ben cok begenemedim diziyi. hatta ilk konusunu duyunca aklima exxende yayinlanan (bkz: hükümsüz (dizi)) geldi. konusu olsun bastaki onemli kadin figuru olsun ona benzettim biraz. oyunculuklar guzeldi ama. zaten birce akalay yine cok guzel konusturmus oyunculugunu. sadece netflixin sahsiyet gibi bi dizi cikartamayacagina emin oldum artik. dizide en cok begendiklerim ise berk'in tisortleri* ve her bolum basi ekrana gelen sozde gecen ates toprak hava ve su elementlerinin kadinlarin ölme seklini temsil etmesi detayi oldu. gercekten zekice tasarlanmis o kısım. cerezlik bir sey arayanlar bakabilir

birce akalay'ın başrolünde olduğu polisiye-dram türk netflix dizisi.

şu ana kadar netflixte izlediğim en iyi türk yapımları arasında ilk üçe girer, oyuncu seçimleri olsun konu olsun birçok yapımdan iyiydi. fazla bölüm yapalım kalitesini önemsemeyelim mantığıyla değil, az bölüm ama kaliteli bölüm yapmışlar. olması gereken de buydu.

yönetmenliğini üstlenen abdullah oğuz çok güzel atıflarda bulunmuş her zaman olduğu gibi.

başarılı kelimesi geliyor aklıma sadece.

başrollerinde birce akalay ve olgun toker'in oynadığı polisiye netflix dizisi.
bir sezon/4 bölümlük mini bir dizi. şimdilik.
bölümler diğer dijital dizilere göre daha uzun olsa da kendisini izletiyor.

birce akalay ve olgun toker zaten izlemekten keyif aldığım iki oyuncu. dolayısıyla buradaki oyunculukları da beni ziyadesiyle tatmin etti. soğuk görünüşlü kadınları izlemeyi sevdiğimi yazmaktan bıkmayacağım sanırım.

dizinin konusunun özü kadın cinayetleri ama başka başka bir çok olaya küçük küçük değiniliyor ki bu bence seyir zevkini arttırıyor. yoksa sadece kör göze parmak durumu bir süre sonra bayar.

diziye karşı kişisel tek negatif yorumum, her bölüm başka bir cinayetin ele alınması. bu yorum baya kişisel çünkü bu tamamen benim dizi zevkimle alakalı. ben devamlılığı olan dizileri izlemeyi daha çok seviyorum. o yüzden bu dizi 4 bölüm değil de 10 bölüm olsaydı 5. bölümden sonra ya izleyemez ya da sıkıla sıkıla zoraki izlerdim.

bir de insanlık namına bir uyarıda bulunayım, açık açık ceset deşiliyor falan, midesi hassas olan ya da sevmeyen varsa haberi olsun.

sonuç olarak gideri olan bir dizi.

başrollerinde birce akalay , olgun toker ve şehsuvar aktaş'ın olduğu 1 sezon /4 bölümden oluşan netflix'in polisiye/suç dizisi. mini dizi diyemiyorum ben çünkü bölümler nerden baksan 2 saat *

görselin kaynağı

birce akalay'ın güçlü kadın imajını kuş uçuşu'nda izlemiştik. bu yapımda da başkomiser önem özülkü'yü canlandırıyor. kadın olduğu için mesleğinde ilerlerken bile türlü zorbalığa uğrayan bir kadın her şeyden önce. kadın cinayetlerinin arasında yaşayan bir kadına, kadın cinayetleri azaldı de, al bu kağıdı oku demelerinden anlayabilirsiniz. eşini trafik kazasında kaybeden bir kız annesi.

olgun toker'i oldu bitti sevmem. bu adama bir dizide şive yaptırmışlardı. oldu bitti o dizide soğudum kendisinden. fakat bu dizideki serdar rolünde oldukça sempatik bir karakter. hele o intihar etmeye çalışan genci ikna ettiği sahnede koptum. ekip arkadaşları gibi alkışladım *


diğer oyunculara kısaca değinecek olursam emekliliğine az kalmış ve oldukça sıkılmış hasan bey var. sorduğun sorunun cevabı haricinde her şeye değinen olay yeri inceleme uzmanı berk ve bilgisayar ve telefon işlerinden anlayan hacker bir kızımız bilişimci sophia var. özel suçlar birimine de böyle bir ekip yakışırdı zaten *

dizinin konusu tüm suç/polisiye dizilerini aratmıyor. fakat katil ne hikmetse hep en uzaktaki/ tahmin edilemeyecek kişilerden. biraz dizinin dakikalarına oynanmış gibi. bilgilendirici sahneler de mevcut. meftanın son model akıllı telefonunun şifresini kırmak için buldukları çözüm yolu takdir'e şayan.

sakın ha yemek yerken izlemeyin diziyi. otopsi sahneleri fena. tüm çıplaklığı ile göstermeleri bir noktada iyi olmuş.

dizinin belki de bu kadar izlenmesinin nedenlerinden biri de birce akalay'ın oynadigi iki yapımında aynı anda (mezarlik ve kuş uçuşu'nun) listelere oynaması. başarılı bir yapım. izlenir mi? izlenir tabiki de bu da soru mu?

ilk bölüm güneşten daha sıcak
ikinci bölüm bir nefes kadar yakın
üçüncü bölüm göldeki kadın
dördüncü bölüm ise düğüm.

ilk bölümünü az önce bitirdim. ilk bölüm itibariyle beni fazlasıyla içine alıp tatmin etti. kadın cinayetlerinin konu edilmesi, ülkemizin bu kanayan yarası için gayet güzel, yerinde olmuş. şiddet gören kadınlara polisin, dolayısıyla devletin yaklaşımını gözümüze sokmaları bu yüzden harikaydı. ilk bölümde benim en çok hoşuma giden mesaj buydu. zira şiddet gören kadınların devletten bekledikleri desteği bulamamalarını herkes biliyor ama kimse farkında değil. evet doğru bir cümle. oyunculuk konusuna fazla girmeyeceğim. baya bir karikatür gibi çünkü oyunculuklar. ama kimsenin değinmediği, büyük ihtimalle izleyenin az olduğu the wire'dan esinlenmeyi es geçmek olmaz. binanın en boktan yerinde görev yapan başına buyruk birkaç kişi... keşke bu kadar göze sokmasaydınız be. en azından görev yerleri güzel olsaydı.

o değil de 1. bölüm sonunda önem baş komiserin yaptığı efsane konuşmayı yarın bir muhalif sanatçı yapsa, soylu ve bahçeli hedef gösterdikten birkaç saat sonra soruşturma açılır; ardından tutuklanır konuşan kişi.

ilk sezonu çok beğenerek izlediğim, dört bölümün az kaldığını düşündüğüm dizi. yeni sezonu geldi ve anca izleme fırsatı buldum. izledikçe burayı editleyeceğim ve daha düzgün bir inceleme yazacağım.

eveeet tazece izleyip bitirmisken hemmen yazalım. öncelikle mezarlık dizisi yapımcısı evren oğuz ve yönetmeni abdullah oğuz ve başrollerinde birce akalay, olgun toker , şehsuvar aktaş, hakan meriçliler, baran güler olan bir polisiye dizi.
türkiye’de kadın cinayetlerinin durumu ortada. bunun için ise bir özel suçlar birimi kuruluyor. baş komiser önem ve birlikte çalıştığı arkadaşları ile kadın cinayetlerinin suçlularını bulmaya çalışıyorlar. çalıştıkları yer failimechul dosyalarla dolu bir yer altı arşivi olduğu için adına mezarlik diyorlar. ilk sezon 2022'de ekranlara geldi ve 4 bölümden oluşuyordu. 2.sezon ise yeni yayınlandı ve 8 bölümden oluşuyor. iki bölüm bir hikayeyi oluşturduğu için 4 bölüm gibi de sayabiliriz.

her bir bölümü izlerken kadın cinayetlerinin nasil da hep en yakınından ya da eşinden sevgilinden ailenden kaynaklı olduğunu görüyor insan. bir kadın olarak can güvenliğinin asla olmadığı bu yerde birkaç kez daha yüzüne çarpıyor insanın. cinayetleri araştırırken gerçekte yaşananlara da değinmeleri çok güzel olmuş. her bir bölümde içim acırken her olay çözüldüğünde gerçekten de böyle bir birim olsa bu şekilde çalışırlar miydi dedirtti. sahi sadece dizilerde mi görüyoruz bu özverili durumları. başkalarının canı için canını tehlikeye atanları, canla başla çalışanları? bence güzel bir dizi. izlenebilecek güzel bir polisiye.

şahane bir eser diyemem ama sıkılmadan izlenilebilir, bölüm süresi bence uzun. birinci sezona bugün başladım, sanırım yarın akşama ikinci sezonu bitireceğim. izleyecek olana keyifli seyirler.

ek : ikinci sezonda sorgu odasının değiştiğini farkettiğim dizi.

kaliteli kokan bir dizi zaten konusu iyi de karakterlerin hepsi inanılmaz antipatik be.. en sempatik olanı behzattaki karakterlerin en antipatiği tonunda.. frijit bir başkomser, anti erkek gayet itici bir sjw hacker, babadan torpilli kompleksli her şeye laf sokmaya çalışan bir ukala, uyuşuk bir ihtiyar bir de böyle amerikanvari çılgın profesörler gibi konuşan bir analist.(o da bariz behzatın ilk blu tv serisindeki mal tavırlı hacker gibi) hiçbiri benimsenecek tipler olmayınca izlemeyi zorlaştırıyor. izlenebilir dizi tabii ama kesinlikle bir behzat ç değil.

2. sezonu izlemeye başladım bugünlerde. ilk sezondaki kasvetli atmosfer, toplumsal mesajlar ve güçlü karakter yazımı korunmuş. suç ve gizem dozajı artarken olay örgüsü daha karmaşık bir hale gelmiş. ancak yer yer temposu düşüyor ve bazı olay örgüleri biraz tahmin edilebilir. polisiye severler için hala izlenir, ama çok da beklentiye girmeden.

merak gizem polisiye ve ters kose sevenler icin 5 sezon da olsa sıkılmadan oturup izlenebilecek bir dizi. katillerin asla tahmin edilememesi diziyi cekici kiliyor ama benim icin diziyi bir yandan da birce akalay ve olgun toker in oyunculuklari da uste cikardi. en cok etkilendigim belladonna bolumu olmustu gercek hayatta da bunun yasandigini bilmek tuylerimi urpertti gercekten. hicbiseye sasirmicam dedikce biseyler cikiyor hep. ilk sezonundan fazlaydi bolumleri ama yine de cerezlik denilebilir. farkli bisey arayanlar bakabilir

1. sezonu bitirmiştim merakla 2. sezonu beklerken yine harika devam etmesine sevindim. sıkıcı değil.. gerçeklik ne kadar üzsede bunun farkında olup.. farkındalık sağlamak harika bir detay.. keşke ülkemizde kadın cinayetleri sona erebilse.. sadece o değil.. çocuk, hayvan...
hayatımız önemli ve birinin gelip alt üst etmesi yüzünden sonlanabiliyor..
bunun için eğitim çok önemli..

ilk sezonunu izledim. izlerken şurası saçma, bu kadarı olmaz, bu ülkede şu olmaz diyemeyeceğimiz, tam da ülkede olan, doğduğumuz andan itibaren tanıdığımız şeyleri işleyen dizi.

biz bu ülkede kadına şiddete savaş açtığını söyleyip kendisi karısını döverken yakalanan, uyuşturucuyla mücadele derneği başkanı olup uyuşturucu ticareti yaptığı ortaya çıkanları okuyoruz ya. işte o ikiyüzlülükleri, güçlü olduğu için yaptığı yanına kâr kalan çünkü sırtını devlete dayayanları, evine sığınan akrabaya fırsat bulduğu anda tecavüz edenleri, susan/susmaya mecbur bırakılan, zaten çığlık atsa da sesini duyuramayan kadınların çaresizliğini izledik. her cinayet bize unuttuğumuz, koruyamadığımız kadınları hatırlattı.