101.
bu çocuklara değil de analarına sinir oluyorum genelde. ev sanki kreş, gelen yerinden kalkıpta çocuğum ne alemde diye bakmıyor.
yeni nesil analar özgüvenli bireyler yetiştirme adı altında ne güzel debeleniyor.
yeni nesil analar özgüvenli bireyler yetiştirme adı altında ne güzel debeleniyor.
devamını gör...
102.
allah tarafindan sınanmak
devamını gör...
103.
bilgisayar tablet falan boşverin. bilgisayarı iki oynar iki kurcalar bırakır.
misafir çocuğu, bir kedi sahibinin en büyük düşmanıdır.
misafir çocuğu, bir kedi sahibinin en büyük düşmanıdır.
devamını gör...
104.
"hadi git odada oyna" denilmesi suretiyle annesi tarafından odaya gönderilir ve kanepeden yere hoplayarak sizi rahatsız ettiği yetmezmiş gibi diğer komşuları da rahatsız eder.
devamını gör...
105.
elin alman,japon , ingiliz cocuklarina bakiyosun efendi efendi oturuyor.kitap elinde oturuyor,okuyor,meyve yiyor ,arkadasina ikram ediyor,paylasiyor.yiyor,iciyor,bize eğlence gibi gelmese de eğleniyor kimseye de bir zararlari yok.
bizimkilere bakiyosun.iki üç tanesi bir araya geldi mi elde halat,iple 'buzdolabi devirmece' oynuyorlar.gecen annemlere ugradim eve apartmandan misafirler gelmis.teyzelerden iki tanesi torunlariyla beraber gelmisler.bn salona girdim.merhaba hosgeldiniz dedim mutfaga gectim.su icicem.baktim 3 tane velet ip dolamislar buzdolabina 'haydi haydi hop hop hop' diye bagiriolar. 'evladim napiosunuz arpaniz fazla mi geliyor ' dedim. 'abi sn karisma canavari devircez!' dedi. 'evladim carpacam simdi bir tane bak rahat birakin buzdolabini ' dedim. bagira bagira kactilar.
sorsan hepsi hiperaktif.aileler care bulamiyor.e elin cocugu okuyor,yaziyor adam gibi oturuyor.anasina soruyosun bizimkilerin.'siz hic mi cocuk olmadiniz?' diyor. kardesim oldum da böyle dana gibi orda burda kosup milletin evine esyasina zarar vermedim ki.simdiki cocuklar zaten irikiyim.4-5 yasinda cocuk toraman gibi.3-4 yasinda cocugu güreş kursuna yazdiran babalar gördüm. önce aileleri bi elden gecirip güzelce bir terbiye vermek gerekiyor.zaten onlara verdin mi cocuklar da tornaya girer diye dusunuyorum nacizane tabi.
bizimkilere bakiyosun.iki üç tanesi bir araya geldi mi elde halat,iple 'buzdolabi devirmece' oynuyorlar.gecen annemlere ugradim eve apartmandan misafirler gelmis.teyzelerden iki tanesi torunlariyla beraber gelmisler.bn salona girdim.merhaba hosgeldiniz dedim mutfaga gectim.su icicem.baktim 3 tane velet ip dolamislar buzdolabina 'haydi haydi hop hop hop' diye bagiriolar. 'evladim napiosunuz arpaniz fazla mi geliyor ' dedim. 'abi sn karisma canavari devircez!' dedi. 'evladim carpacam simdi bir tane bak rahat birakin buzdolabini ' dedim. bagira bagira kactilar.
sorsan hepsi hiperaktif.aileler care bulamiyor.e elin cocugu okuyor,yaziyor adam gibi oturuyor.anasina soruyosun bizimkilerin.'siz hic mi cocuk olmadiniz?' diyor. kardesim oldum da böyle dana gibi orda burda kosup milletin evine esyasina zarar vermedim ki.simdiki cocuklar zaten irikiyim.4-5 yasinda cocuk toraman gibi.3-4 yasinda cocugu güreş kursuna yazdiran babalar gördüm. önce aileleri bi elden gecirip güzelce bir terbiye vermek gerekiyor.zaten onlara verdin mi cocuklar da tornaya girer diye dusunuyorum nacizane tabi.
devamını gör...
106.
çocuğa kızmıyorum ben. sıkıntı ailesinde nereye gidersen git çocuğunla ilgilenmek zorundasın. daha geçen gün bir tanesi sandalyeyi çıkmış balkondan düşecekti, balkondan atlayamadı diye yaygara kopardı ama çocuğa bağırdım diye ben suçlu oldum. bir dahaki sefere bırakacağım bungee jumping yapsın.
devamını gör...
107.
küçüklük travmam, barbielerimin bacaklarını ayırarak material girl olmamı engelleyen ve içimdeki canavarı çıkaran canlı. yüksek maneviyatın sebebiyle karşılık vermedim. fakat umarım kendileri bir daha karşıma çıkmaz.
devamını gör...
108.
bir ara beyaz mobilyalar cok modaydi hatirlarsiniz. eve bembeyaz mobilyalar alindi, oturmalara kiyilmaz.*
annemin arkadaslari biri ilkokul uce, oteki de dorduncu sinifa giden cocuklariyla ziyarete geldiler. kucuk oglan, buyuk olan kiz. o oglan geldikleri andan gidinceye kadar koltuklarin uzerinde tepindi, bir an bile yorgunluk belirtisi gostermedi. sadece belirli aralarla annesinden su istedi. vucudundan bosanan ter, yamulttugu koltuk yaylarinin artik koruyamadigi beyaz koltuklarin uzerinde cikmayan izler birakti, bu izler sayesinde her daim onu 'rahmet ve muhabbetle' anacagimiz.
kiza gelince annemin bir gun onceden hazirlamaya basladigi kalem bicimli sarmalarin her birini annesine ozenle soydurdu, yalnizca iclerini yedi.
isin simdi bana cok garip gelen yani, butun bunlar olurken yetiskinlerin hicbir sey olmamis gibi sohbetlerine devam etmesi, olan bitenler hakkinda ise tek cumle etmemesiydi.
annemin arkadaslari biri ilkokul uce, oteki de dorduncu sinifa giden cocuklariyla ziyarete geldiler. kucuk oglan, buyuk olan kiz. o oglan geldikleri andan gidinceye kadar koltuklarin uzerinde tepindi, bir an bile yorgunluk belirtisi gostermedi. sadece belirli aralarla annesinden su istedi. vucudundan bosanan ter, yamulttugu koltuk yaylarinin artik koruyamadigi beyaz koltuklarin uzerinde cikmayan izler birakti, bu izler sayesinde her daim onu 'rahmet ve muhabbetle' anacagimiz.
kiza gelince annemin bir gun onceden hazirlamaya basladigi kalem bicimli sarmalarin her birini annesine ozenle soydurdu, yalnizca iclerini yedi.
isin simdi bana cok garip gelen yani, butun bunlar olurken yetiskinlerin hicbir sey olmamis gibi sohbetlerine devam etmesi, olan bitenler hakkinda ise tek cumle etmemesiydi.
devamını gör...
109.
bazı aşklar gibidir misafir çocuğu gelir dağıtır gider. sen toplamaya uğraşırsın...
devamını gör...
110.
genellikle eyer sizin sevdiğiniz birşeyi almak isteyen alamayınca anneniz tarafından durduk yere azarlanmanıza sebep olan çocuk denilen ama bir canavardan farkı olmayan varlıktır.
devamını gör...
111.
7 ilâ 10 yaşları arasındadır. her konuda doğru yanlış farketmeksizin fikrini beyan eder, tabiri caizse maydanoz olur. siyaset yapanını bile gördüm. yetiştirilememiş bir çocuktur efendim, ağzına yapıştırılmalıktır.
devamını gör...
112.
hatırladıkça kin duyduğum çocuklardır. ancak bütün misafir çocukları böyle gıcıksa ve hepimiz de birer misafir çocuğuysak iğne bize batabilir.
devamını gör...
113.
evin içine etmekle yükümlüdür. çocuğa da kızmıyorum, problemi ailelerde görüyorum. bir çocuk neden pastel boyaları kırıp kuşlarımın yemlerine atar? bu gerçekten psikolojik bir sorun falandır herhalde ya. tedavi olması gerekiyor bu ailenin de bu çocuğun da. kimse sizin dağınık, saygısız ve terbiyesiz çocuklarınızın peşinde koşmak zorunda değil. ya eğiteceksiniz, eğitileceksiniz ya da misafirliğe gitmeyeceksiniz. biz de çocuk olduk ama nedense annemizin yanından kalkıp milletin dolaplarını karıştırma işine girmiyorduk. herkes aile olursa böyle olur tabii. rezillikten başka hiçbir şey değil.
devamını gör...
114.
şeytanın vücud bulmuş hali yeryüzü şubesi
devamını gör...
115.
eşyalarına el koyduğum için bir daha evimize gelmeye cesaret edemeyen çocuklardır.
haraca bağlamıştım çocukları. kiminin askılı cüzdanını alıyordum, kiminin oyuncak ayıcığını. tabi bunları el altından yapıp farketmemelerini sağlıyordum. onlar oyuncaklarımla oynayıp, çikolatalarımı kemiririp, eşyalarımı karıştırıp, bilgisayarıma virüs bulaştırıp, kafa ütülerken ben de onların eşyalarını saklıyordum. gitmeye yakın farketmesinler diye de kapının önünde lafa tutuyordum. ayıkmıyorlardı saflarım. ayıksalar da sakladığım için bulamıyorlardı. böyle böyle ayakları kesildi, bize gelmemeye başladılar. elimde olsa misafir çocuğunu da saklardım. bunlar bundan anlar çocuklar üzgünüm ama pişman değiliiim.
sonra esrarengiz bir şekilde sakladığım eşyalar kaybolmaya başladı. annem sakladığım eşyaları bulup geri misafir çocuklarına veriyormuş meğer. bunu bana yıllar sonra itiraf etmişti. ben de döndüm dedim ki anneme " sağ elin verdiğini sol el bilmemeli " sözünü sen çok yanlış anlamışsın anne. olmamış çocuklarımın rızkıydı onlar.
haraca bağlamıştım çocukları. kiminin askılı cüzdanını alıyordum, kiminin oyuncak ayıcığını. tabi bunları el altından yapıp farketmemelerini sağlıyordum. onlar oyuncaklarımla oynayıp, çikolatalarımı kemiririp, eşyalarımı karıştırıp, bilgisayarıma virüs bulaştırıp, kafa ütülerken ben de onların eşyalarını saklıyordum. gitmeye yakın farketmesinler diye de kapının önünde lafa tutuyordum. ayıkmıyorlardı saflarım. ayıksalar da sakladığım için bulamıyorlardı. böyle böyle ayakları kesildi, bize gelmemeye başladılar. elimde olsa misafir çocuğunu da saklardım. bunlar bundan anlar çocuklar üzgünüm ama pişman değiliiim.
sonra esrarengiz bir şekilde sakladığım eşyalar kaybolmaya başladı. annem sakladığım eşyaları bulup geri misafir çocuklarına veriyormuş meğer. bunu bana yıllar sonra itiraf etmişti. ben de döndüm dedim ki anneme " sağ elin verdiğini sol el bilmemeli " sözünü sen çok yanlış anlamışsın anne. olmamış çocuklarımın rızkıydı onlar.
devamını gör...
116.
şimdi aklıma geldi . ben misafir çocuğu olduğum zamanlar geceye doğru çok fena uyku bastırırdı. büyükler bağıra bağıra sohbet edip güldüklerinden hiç uyuyamazdım. eve gelince de uykum kaçardı.
devamını gör...
117.
t:gelen misafirin yanında mecbur getirdiği cocuğumsu insan
gözüm gibi baktığım kemanımın arşesinin anasını laciverde boyayan iki ayaklı hayvanın yavruları. akabinde kemanı satmak zorunda kalmama sebep olanlar. lolipopsuz kalsınlar.
gözüm gibi baktığım kemanımın arşesinin anasını laciverde boyayan iki ayaklı hayvanın yavruları. akabinde kemanı satmak zorunda kalmama sebep olanlar. lolipopsuz kalsınlar.
devamını gör...
118.
genelde yaramaz olurlar.
devamını gör...
119.
gelip dağıtıp gitmesiyle şarkılara konu olan çocuk kişisi.
devamını gör...
120.
bu veletlere kaptırmadığım tek şey var, o da valide hanım sayesinde.
"oğlum playstation ı sakla songül teyzenler gelecek" derdi mesela. hemen yok ederdim ortadan.
asla ama asla hala daha playstation kırmızı çizgim. oynamayı bilmeyene oynatmam arkadaş!
"oğlum playstation ı sakla songül teyzenler gelecek" derdi mesela. hemen yok ederdim ortadan.
asla ama asla hala daha playstation kırmızı çizgim. oynamayı bilmeyene oynatmam arkadaş!
devamını gör...