81.
evi dağıtıp giden kişi
devamını gör...
82.
başlığı her okuduğumda içimden o. çocuğu demek geçiyor. bu sefer yazmadan geçmek istemedim.
devamını gör...
83.
en nefret ettiğim çocuk türüdür.
*
*
devamını gör...
84.
bazıları o kadar tatlı olur ki, dersin bu hiç gitmesin.
bazıları da yaramaz olur elbette, onlara da anladığı dilden konuşacaksın, baktın mızmızlanıyor ve durmuyor, gel diyeceksin bak seninle ne oynayalım?
ilgisini çekecek bir şey sunacaksın ona. kimi çocuk gümüşlük içerisinde duran bilye taşlarıyla dahi saatlerce eğlenebilir.
çocuk eğlemekten hiç gocunmam, bundan da keyif aldım hep.
çocukların hayal ve oyun dünyası çok geniştir, elbet ortak noktada buluşulur.
ebeveyni almış getirmiş, evinde değil rahatsız mutsuz, durmaz tabii ki. normal.
bu çocuk gönlü eğlemek, bana rahmetli mücella teyzem ve rahmetli rafet dedemden mirastır. onların çocukları hiç olmadığı için, onlar herkesin teyzesi ve dedesiydi. onlar çocuk eğlemeyi çok iyi bilirlerdi. teyzem benim gönlümü az eğlememiştir, ben rahat edeyim mutlu olayım diye etrafımda dört dönmüştür.
benimle iskambil oynar, benimle okey oynar, bana nohut haşlar, bana mısır patlatır, imkanı ve aklı yettiğince her şeyi yapardı. sırf dudak büzmeyeyim diye.
ben böyle bir tavır görmüşken, hiçbir çocuğun dudak büzmesine razı gelemem. onunla hemen ilgilenirim.
bence çok güzel şey. misafir çocuğu evimizin çocuğudur gidene kadar. ona hat höt yapılmaz. kendi akrabanmış gibi davranılır. ailem de böyle çok şükür.
bazıları da yaramaz olur elbette, onlara da anladığı dilden konuşacaksın, baktın mızmızlanıyor ve durmuyor, gel diyeceksin bak seninle ne oynayalım?
ilgisini çekecek bir şey sunacaksın ona. kimi çocuk gümüşlük içerisinde duran bilye taşlarıyla dahi saatlerce eğlenebilir.
çocuk eğlemekten hiç gocunmam, bundan da keyif aldım hep.
çocukların hayal ve oyun dünyası çok geniştir, elbet ortak noktada buluşulur.
ebeveyni almış getirmiş, evinde değil rahatsız mutsuz, durmaz tabii ki. normal.
bu çocuk gönlü eğlemek, bana rahmetli mücella teyzem ve rahmetli rafet dedemden mirastır. onların çocukları hiç olmadığı için, onlar herkesin teyzesi ve dedesiydi. onlar çocuk eğlemeyi çok iyi bilirlerdi. teyzem benim gönlümü az eğlememiştir, ben rahat edeyim mutlu olayım diye etrafımda dört dönmüştür.
benimle iskambil oynar, benimle okey oynar, bana nohut haşlar, bana mısır patlatır, imkanı ve aklı yettiğince her şeyi yapardı. sırf dudak büzmeyeyim diye.
ben böyle bir tavır görmüşken, hiçbir çocuğun dudak büzmesine razı gelemem. onunla hemen ilgilenirim.
bence çok güzel şey. misafir çocuğu evimizin çocuğudur gidene kadar. ona hat höt yapılmaz. kendi akrabanmış gibi davranılır. ailem de böyle çok şükür.
devamını gör...
85.
misafiri sevmem, çocuğunu hiç sevmem.
devamını gör...
86.
bizim de misafirlerimiz oldu veya olmakta.
önceleri, yeğenler küçüktü ; şimdi de torunlar küçük.
evde zulalarım vardır.
ve gelen çocukların hepsi zulalarımın yerini bilir.
bisküvitler, gofretler, kekler, cipsler...
karpuzlu maden suyu bile var.
vallahi maden bulmuş gibi oluyorlar.
geliyorlar zulanın başına çöküyorlar.
zula'nın yanından kalkıp evlerine dönüyorlar.
açtıkları paketleri bir poşete koyup annelerinin eline tutuşturuyorum.
ziyan olmasın, kendi evlerinde yeyip bitirsinler.
önceleri, yeğenler küçüktü ; şimdi de torunlar küçük.
evde zulalarım vardır.
ve gelen çocukların hepsi zulalarımın yerini bilir.
bisküvitler, gofretler, kekler, cipsler...
karpuzlu maden suyu bile var.
vallahi maden bulmuş gibi oluyorlar.
geliyorlar zulanın başına çöküyorlar.
zula'nın yanından kalkıp evlerine dönüyorlar.
açtıkları paketleri bir poşete koyup annelerinin eline tutuşturuyorum.
ziyan olmasın, kendi evlerinde yeyip bitirsinler.
devamını gör...
87.
hayatımda en çok müsamaha gösterdiğim çocuktur.
devamını gör...
88.
misafir çocuğuna değil misafire bakacaksın çocukların hemen hemen hepsi zaten yaramazdır, hata onu durdurmayan ebeveynlerdir.
devamını gör...
89.
' sınır krizi ^ sebebi
devamını gör...
90.
x kuşağının kaynaşmak zorunda olduğu
z kuşağının haz etmediği çocuk.
bizi ezdiler siz eziyorsunuz.
bunun ortası olmalı bence.
z kuşağının haz etmediği çocuk.
bizi ezdiler siz eziyorsunuz.
bunun ortası olmalı bence.
devamını gör...
91.
küçükken kardeş kardeş oynayın diye size itelenen, büyüdükten sonra ona tahammül etmek zorunda bırakıldığınız sinir katsayınızı maksimuma çıkarma yeteneği olan ayaklı hoparlör.
devamını gör...
92.
bilgisayar bozuldu yalanının çıkış sebebidir.
devamını gör...
93.
çocukken misafir çocuklarını dövmenin bir yolunu bulmuştum şaka yapıyordum gülerken indiriyordum tokadı.
çocuk güle güle dayak yerdi. benden yaramazina katlanamadığımız hırçın yıllarımız tabi o zamanlar...
çocuk güle güle dayak yerdi. benden yaramazina katlanamadığımız hırçın yıllarımız tabi o zamanlar...
devamını gör...
94.
oyalanmaları için eline bir şey verdiğinizde bir süre sakin kalabilen afacan güruhu
devamını gör...
95.
evde nekadar dolap,çekmece açmaması gereken yer varsa açan ve hep sevimliymiş gibi davranmak zorunda oldugunuz veled..
devamını gör...
96.
gidene kadar idare edilmesi gereken çocuktur.
hiperaktiftir...
hiperaktiftir...
devamını gör...
97.
bi insanın sevilmeyen hali
devamını gör...
98.
hiç hoşlanmazdım eskiden. şimdi iyi ki gelmiyorlar artık. yoksa nasıl katlanılır emin değilim. sadece çocuk da değil, genel olarak misafir çekilecek iş değil.
devamını gör...
99.
ayak seslerini duyunca bile girebileceği her deliği kilitlediğiniz ama her şeye rağmen -sonunda- gittiğinde savaş alanına dönmüş -ve muhtemelen sizin temizlemek zorunda olduğunuz- evinizle yalnız kalmanıza sebep olan o kişi.
devamını gör...
100.
ailesinin hiçbir şekilde dur yavrum otur artık demediği şımarık, yerinde duramayan annelere göre hiperaktif çocuk...
devamını gör...