ağız şapırdatma, diş arasındaki bişeyi çıkarmaya çalışırken ortaya çıkan ciyk ciyk sesi, esneme, tesbih sesi, anahtarlıkla oynarken çıkan ses gibi çıldırtıcı seslere verilen tepki.

öyledir ki, katil olmak işten bile değildir. kaç kere yemek masasından kalktığımı, telefonu karşı tarafın yüzüne kapattığımı bilmem. allah düşmanımın başına vermesin.
devamını gör...
psikolojik olarak, herhangi bir sese karşı aşırı rahatsızlık şeklinde gelişen duygu.

bu durumdaki insanlar rahatsız oldukları seslerden kaçmak için ortamı terk bile edebilir (kendimden biliyorum.) bu tür sesler karşısında gereğinden fazla tepki gösterebilir, gerginleşebilir.

hastalığın nedeni tam olarak bilinmediğinden, tam bir tedavisi de henüz yok.

söyleyebileceğim tek şey, hayatı bazen çekilmez hale getirdiği. hele de anlayışsız bir komşunuz varsa...
devamını gör...
ses nefreti anlamına gelen misofonya, insanların belirli seslere karşı orantısız gösterdikleri olumsuz tepkidir. insanlar bu tepkiyi verirken gayet farkındadırlar. ama onların kontrolü dışında olduğunu bilirler. çeşitli seslere karşı duyulan bu rahatsızlık özellikle ağız veya yemeyle, nazal sesler, nefes alışverişi, el veya parmak seslerinde daha sık görülür. misofanyaya sahip insanlar, nefret ettikleri bu sesleri eğer aile bireylerinden biri tarafından yapılıyorsa yabancılara nazaran daha çok tepki verirler.
devamını gör...
(bkz: mizofoni)
devamını gör...
türkçesi mizofoni olan hastalık. seslere karşı aşırı hassasiyet olarak bilinir. seçici ses duyarlılığı sendromu da deniyor. ağız şapırdatma, sakız çiğneme, ıslık, horlama, korna, komşudan gelen sesler, esneme, konuşma vb seslerden rahatsız olma.

saygısız, bencil insanlarla dolu ülkemde, aşırı gürültüden ötürü bu sendromu her gün yaşıyorum maalesef.
ancak twitter da denk geldiğim şu söz sayesinde kendimle gurur duydum..

"insanın dayanabileceği gürültü miktarıyla zihinsel yetileri arasında ters orantı vardır. kapıyı yavaşça kapatmak yerine gürültüyle çarpan bir insan yalnızca terbiyesiz değil; aynı zamanda bayağı ve dar görüşlüdür." schopenhauer.
devamını gör...
okb'nin içinde bulunan lanet sese duyarlılık hastalığıdır. çocukluğumdan beri pençesindeyim. öğretmen tahtaya bir şeyler yazarken çıkan tık tık sesi, klavyede yazı yazarken çıkan tuş sesleri, ağız şapırdatma, çekirdek çitleme, nefes sesleri beni en çok rahatsız edenler arasında. senelerdir tedavi görüyorum. ilaçlarla biraz dindirebildim ancak hala bazı zamanlar beni deli ediyor. kulak tıkacı takmaktan kulaklarımda yara çıkarttırdığı dönemlerde olmuştur. umarım en az rahatsızlık seviyesine tüm hastalar olarak ulaşabiliriz.
devamını gör...
kısaca sesten nefret etme olarak tanımlayabiliriz. nörolojik ve psikolojik bir bozukluk olarak değerlendirilen mizofoni, beynin frontal lobundaki farklılıklardan meydana geldiği düşünülmektedir.

mizofoni hastaları, yüksek seslerin yanı sıra bazı düşük düzeydeki seslere karşı da rahatsızlık hissedebilir.

öksürük, televizyon sesi, ıslık, horlama, gülme, sakız çiğneme, esneme, hapşırma, konuşma, nefes alma, dış fırçalama gibi günlük hayatın içindeki sıradan sesler bu hastalarda büyük bir rahatsızlık ve öfke oluşturur.

bu hastalıktan muzdarip kişilerde; cips, patlamış mısır, çekirdek gibi yiyeceklerin yenilmesinde çıkan seslerden nefret etme, bebek ağlamalarına tahammül edememe, gündüz çevresel seslerden duyulan gerginlik hissi ve geceleri sessizlikten gelen bir huzur hissi görülür. bazı hastalar ses dışında bazı görsel uyaranlardan da etkilenir. herhangi bir yerde elin veya ayağın ritmik bir şekilde vurma hareketi bu hastalar için oldukça rahatsız edici bir durumdur.

mizofoni hastaları, bu seslerde yoğun bir kaygı yaşar ve kaçma eğilimi gösterir. bir zaman sonra bu rahatsızlık daha da ilerler ve kişi sosyal hayattan uzaklaşır.
devamını gör...
salvador dali karısıyla hiç yatmamış ve isaac newton hayatı boyunca kadın eli tutmamış. fena hastalık.
devamını gör...
ses konusunda kısmen muzdarip olduğum zorlu rahatsızlık.
devamını gör...
hastası olduğumdur.
o kadar zor ki çeken bilir.
insanlardan çıkan tüm seslerden rahatsız oluyorum resmen. sürekli bir şekilde sesli yutkunma, burun çekme, öksürme vs.
yemek yerken çıkan sesleri saymıyorum bile.
klavye sesi , şu mesajlasma uygulamalarında giden gelen mesajların sesi, telefon konuşmaları, fısıltı sesi ve daha sayamadığım onlarcası.
ağzını yaya yaya sakız çiğneyenlerden bahsetmek bile istemiyorum.
anlamsız bir sinirlenme, huzursuzluk hissi.
o sesler kesilse de hala kafada devam etmesi.
yapmayın rahatsız oluyorum da denmiyor her zaman. huysuza çıkıyor insanın adı.
allah düşmanımın başına vermesin.
ya da versin ya sürünsünler. bundan iyi işkence mi olur!
devamını gör...
bir masa düşünün; biri şappur şuppur yemek yiyor, biri tüm oksijeni tüketircesine nefes alıp veriyor, öbürü tık tık kalem vuruyor siz de böyle serçe parmağınızdan kulaklarınıza kadar alevleniyorsunuz, elinize ayağınıza titreme geliyor, soğuk soğuk terliyorsunuz, uyarma gereği duyunca ''benden mi tiksiniyosun?'' tribi yiyorsunuz aklınızdan o kişiye karşı türlü türlü işkenceler geçiyor fakat hiçbirini gerçekleştiremeyip gidip tuvalette hüüüüü diye ağlıyosunuz, evet hüüüüü diye.
devamını gör...
her sese bir nebze katlarım, amaa o yemeği yerken bi' şapırda ya da ona da gerek yok normal yesen bile katır kutur bir şey ye.. bak o zaman direkt şu duygular yaşanıyor. böyle içinden bir şey seni ızdıraplara, sıkıntı sancılarına sokuyor, hulk gibi büyürken üstün başın yırtılıyor ama karşımdakine de zarar vermek istemediğimden şöyle masayı loki gibi yerden yere vurasım geliyor.. sonra bi' sessizlik.. şöyle bir akarsu sesi... şırıl şırıl.. millet korkudan altına fişiyo.. huzur resmen.
devamını gör...
bazi sesleri duyduğum anda kulaklarımı kesip atma istegi ve sinir krizi. gerçekten ceken bilir bu durumu ve de etrafindakilerin simariklik, gıcıklık yaptığını söyleyip anlayissizliklari daha da kötü
devamını gör...
yıllarca acı çekmeme sebep olan korkunçlar ötesi bir durumdur. sofradan aileden arkadaş ortamından uzaklaştırır. başka derdiniz tasanız varsa üstüne de biner kaygı bozukluğuyla da boğuşayım derken hayatınız kimi dönemler tepe taklak olur. işin acısı anlamayanlar veya hafif şekilde mizofonisi olanlar duyduğun sesleri kafana takma dese de aslında günümüzde net bir çözümü yoktur.
devamını gör...
buyurun benim
devamını gör...
bazı seslere karşı aşırı hassas olma durumudur. daha kısa bir şekilde söyleyecek olursak ''sesten nefret etmek''tir. hafife alınmaması gereken ciddi bir rahatsızlıktır. bu hastalığı tetikleyen sesler ise diş fırçalanırken çıkan ses, nefes alıp verirken çıkan ses, düdük sesi gibi seslerdir.
devamını gör...
hayatı oldukça zorlaştırabilen bu rahatsızlığa sahip insanlar, sahip olmayan kişiler tarafından hassasiyet göstermekle ve hatta durumu abartmakla suçlanırlar. ben bayılmıyorum en ufak şapırdama sesinde burun çekme sesinde yerimden zıplamaya. bir ara tırnaklarımı elime batırıyordum, biraz daha bıraktım gibi. bir kere şunu duymuştum: bu kadar rahatsız oluyorsan biraz rahatla duymamaya çalış, takıntı etme. rahatsız oluyorsan, olma. e teşekkürler olmayayım madem.
devamını gör...
insanın tahammül sınırlarını zorlayıcı etkisi ile sosyal ilişkilerini sekteye uğratan bir hastalık.

ağza kürekle vurma hissi uyandıran kelimeler'e gerek bile yok , ağız şapırdatma yeterli.
devamını gör...
birinin defalarca yanmayan çakmağı yakma çabası üzerine sinir krizi geçirirken az önce fark ettiğim sahip olduğum psikolojik rahatsızlık. seslere karşı aşırı hassas olma, tekrar eden aynı tonlardan inanılmaz nefret etme bozukluğu. bence hastalık değil, aynı sesi tekrar tekrar çıkarmaya çalışan insanlara hastalık desinler. kaşınma, çakmak ya da su damlasının ritmik ve aynı aralıklarla aynı tonda sürekli tekrar etmesi, kapı çarpmasına kadar bütün sesler. tarifsiz bir öfke besliyorum.
devamını gör...
sabırrrrrrrrr
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim