21.
22.
herkes nasıl bir tutku bir bağımlılık olduğunu bilmez. çoğu insan ne kadar tehlikeli olduğunu ve arabanın daha konforlu oldunu iddia eder. ölüm makinesi oldunu düşünürler. motosiklet bir bağımlılıktır sizi küçük bir hatanızda saniyesinde parçalayabileceğini bilirsiniz ancak her şey binene kadardır. sonrasında her şey silinir sadece rüzgarı hissedersiniz gözünüz kararır hızlandıkça özgürleşirsiniz.
rüzgarı camı açıp dışarı uzattığınız elinizle de hissedebilirsiniz bu bir seçenek ya da tüm yol boyunca rüzgarın bedeninizi sarmasına izin verirsiniz.
rüzgarı camı açıp dışarı uzattığınız elinizle de hissedebilirsiniz bu bir seçenek ya da tüm yol boyunca rüzgarın bedeninizi sarmasına izin verirsiniz.
devamını gör...
23.
sizinle rüzgar arasında bir engel olmadığı için; arabayı filmi izlemek, motosikleti o filmde yaşamaya benzettikleri,
tüm vücudunuzla hakimiyet kurduğunuz için (bakınız kontra yapmak) sizin ve vücudunuzun bir parçası olarak; hayatınızla bütünleşen ve sizi tutkulu bir yaşama iten araçtır.
kesinlikle ulaşım aracı değildir. bir yere gitmek için motosiklet kullananların sayısı, motosiklete binmek için bir yere gidenlerin sayısından azdır.
tüm vücudunuzla hakimiyet kurduğunuz için (bakınız kontra yapmak) sizin ve vücudunuzun bir parçası olarak; hayatınızla bütünleşen ve sizi tutkulu bir yaşama iten araçtır.
kesinlikle ulaşım aracı değildir. bir yere gitmek için motosiklet kullananların sayısı, motosiklete binmek için bir yere gidenlerin sayısından azdır.
devamını gör...
24.
istanbul'dan gemlik'e geldim. gelmeden önce başlayan muhabbet tam gaz devam ediyor: motosikletle mi gelmiş???
ya, ulaşım aracı. toplu taşımadan ucuza gelen bir ulaşım aracı üstelik. gayet hızlı gidebilen, abs başta olmak üzere pek çok güvenlik önlemi var. niye elektrikli scooter muamelesi yapıyorsunuz arkadaşlar?
ya, ulaşım aracı. toplu taşımadan ucuza gelen bir ulaşım aracı üstelik. gayet hızlı gidebilen, abs başta olmak üzere pek çok güvenlik önlemi var. niye elektrikli scooter muamelesi yapıyorsunuz arkadaşlar?

devamını gör...
25.
kaza risk oranı, binek bir otomobile göre yaklaşık 3000 kat daha fazla olan, iki tekerlekli taşıt.
devamını gör...
26.
tövbe ettiğim ilk şey hem de küçük bir scooter tipi motor yüzünden.
yaşım 17 yatılı okuldan yaz tatiline gelmişim. o seneler erkek çocuk malum anlamsızca boyu uzadığı için alışveriş yapılır klasik. alışverişimiz yapılmış giyinmişim böyle güzel güzel. çok güzel bir kot, yeni ayakkabılar ve beyaz gömlek. yılan gibiyim böyle. erkeklerin yeni aldıkları giysileri giyince kendini aşırı yakışıklı hissetme durumu vardır. berberden yeni çıkmış olmanın verdiği hissin ikiz kardeşidir bu. muhtemelen bu hisle beraber anlamsızca bir çarşıya gideyim de kendimi göstereyim fikriyle doldum taştım. hiçbir işim falan da yok ha öyle boş beleş gezinmece.
durakta oturup bekliyorum çok sevdiğim arkadaşım memo beni gördü ve motoruyla yanaştı. klasik napıyorsun? muhabbeti çarşıya gidiyorum devamı. şimdi arkadaşlar hayatın bir işleyişi vardır ve normal bir günde şu iki seçenekten biri olur:
a- memo hadi görüşürüz der ve gider.
b- memo gel ben seni bırakayım der ve beraber gidersiniz.
peki memo ne yaptı biliyor musunuz? motordan inip motoru ayaklığa aldı ve al kanka motorla git gel dedi. yok mok diyorum ama dinlemiyor illa al motoru git gel diyor. kader ağlarını örüyor ince ince.
neyse en sonunda memo galip geldi ve motora bindim gidiyorum. o an şunu farkettim tamam yolu biliyorum da ben bu yolları hiç sürücü olarak kullanmadım ki. giderken giderken güzel bir viraja geldim. biraz da hızlı girmişim üstünüze afiyet. ben hafifçe yatırıyorum viraj devam ediyor ben hafifçe yatırıyorum viraj bitmek bilmiyor. artık istanbul sen mi büyüksün ben mi ananı belleyecem senin tadında bi gerilim oluştu. sonuç olarak viraj galip geldi arkadaşlar. ne sıkıştıran bir araba ne yerde bir çukur vardı. baya kendi kendime düştüm. o birkaç saniye o kadar uzun geliyor ki. sürün sürün bitmiyor bildiğiniz.
kaza yerinde insanların spawn olması durumu vardır bilenler bilir. bi tane dayı elinde 1.5 litre suyla yanıbaşımda spawn oldu. sudan içtim bi kalktım. o güzelim kot, gömlek hep yırtılmış. ayakkabılar bile perişan olmuş. motorun da bi tarafı iyice çizilmiş. hangi birine üzülsem bilemedim.
bindim motora geri tıngır tıngır memonun yanına döndüm. o tabii sende bir şey var mı falan diye epey inceledi. dedim memo ben tövbe ettim daha binmem. öfkelendi baya oğlum manyak mısın ben 20 kere düştüm ne tövbesi bunlar normal diye ama dinletemedi.
motoru yaptırmak için ne kadar ısrar etsem de kabul ettiremedim. memolar büyük çiftçilerdi. o yaz gönüllü olarak yanında çalıştım onun pek rızası olmasa da. o yaz çok iyi bir çiftçilik stajı yapmış oldum dostlar. patlıcan, salatalık, domates, kabak işleri falan hep bende.
yaşım 17 yatılı okuldan yaz tatiline gelmişim. o seneler erkek çocuk malum anlamsızca boyu uzadığı için alışveriş yapılır klasik. alışverişimiz yapılmış giyinmişim böyle güzel güzel. çok güzel bir kot, yeni ayakkabılar ve beyaz gömlek. yılan gibiyim böyle. erkeklerin yeni aldıkları giysileri giyince kendini aşırı yakışıklı hissetme durumu vardır. berberden yeni çıkmış olmanın verdiği hissin ikiz kardeşidir bu. muhtemelen bu hisle beraber anlamsızca bir çarşıya gideyim de kendimi göstereyim fikriyle doldum taştım. hiçbir işim falan da yok ha öyle boş beleş gezinmece.
durakta oturup bekliyorum çok sevdiğim arkadaşım memo beni gördü ve motoruyla yanaştı. klasik napıyorsun? muhabbeti çarşıya gidiyorum devamı. şimdi arkadaşlar hayatın bir işleyişi vardır ve normal bir günde şu iki seçenekten biri olur:
a- memo hadi görüşürüz der ve gider.
b- memo gel ben seni bırakayım der ve beraber gidersiniz.
peki memo ne yaptı biliyor musunuz? motordan inip motoru ayaklığa aldı ve al kanka motorla git gel dedi. yok mok diyorum ama dinlemiyor illa al motoru git gel diyor. kader ağlarını örüyor ince ince.
neyse en sonunda memo galip geldi ve motora bindim gidiyorum. o an şunu farkettim tamam yolu biliyorum da ben bu yolları hiç sürücü olarak kullanmadım ki. giderken giderken güzel bir viraja geldim. biraz da hızlı girmişim üstünüze afiyet. ben hafifçe yatırıyorum viraj devam ediyor ben hafifçe yatırıyorum viraj bitmek bilmiyor. artık istanbul sen mi büyüksün ben mi ananı belleyecem senin tadında bi gerilim oluştu. sonuç olarak viraj galip geldi arkadaşlar. ne sıkıştıran bir araba ne yerde bir çukur vardı. baya kendi kendime düştüm. o birkaç saniye o kadar uzun geliyor ki. sürün sürün bitmiyor bildiğiniz.
kaza yerinde insanların spawn olması durumu vardır bilenler bilir. bi tane dayı elinde 1.5 litre suyla yanıbaşımda spawn oldu. sudan içtim bi kalktım. o güzelim kot, gömlek hep yırtılmış. ayakkabılar bile perişan olmuş. motorun da bi tarafı iyice çizilmiş. hangi birine üzülsem bilemedim.
bindim motora geri tıngır tıngır memonun yanına döndüm. o tabii sende bir şey var mı falan diye epey inceledi. dedim memo ben tövbe ettim daha binmem. öfkelendi baya oğlum manyak mısın ben 20 kere düştüm ne tövbesi bunlar normal diye ama dinletemedi.
motoru yaptırmak için ne kadar ısrar etsem de kabul ettiremedim. memolar büyük çiftçilerdi. o yaz gönüllü olarak yanında çalıştım onun pek rızası olmasa da. o yaz çok iyi bir çiftçilik stajı yapmış oldum dostlar. patlıcan, salatalık, domates, kabak işleri falan hep bende.
devamını gör...