muhafazakar ailenin kızı olmak

muhafazakar yani muhafaza eden manasında kullanılıyor diye iyi düşünmek istiyorum.
genelde bu pencereye hep muhafazakar olmayanların bakış açısı ile baktığımızı gözlemliyorum.
seküler tayfa ise ilginç bir tutumla nedense dini, muhafazakarlığı herkesten iyi biliyor ve sürekli eleştiriyorlar çünkü tam olarak onlar gibi bakmamız gerektiğini düşünüyor.

türkiye'de çoğu kızın yaşadığı durumdur. muhafazakarlık, özünde belirli değerleri koruma çabası anlamına geldiğinden, bu ailelerde yetişen bireyler de genellikle bu değerleri sürdürmeye yönlendirilir. bu durum, çoğu zaman baskıcı bir aile yapısına yol açabilir ve ne yazık ki oldukça yaygındır. ayrıca bu tarz muhafazakar ailelerde kız ve erkek çocuklarına yönelik farklı tutumlar sergilenmesi de yaygın bir durumdur. bu ayrımcılık, aslında muhafaza edilmeye çalışılan kültürel kodların bir yansımasıdır. sonuç olarak, bu yapı içinde büyüyen kız çocuklarının, özgürlük alanları kısıtlanarak toplumsal rollere sıkı sıkıya bağlı bir şekilde yetiştirilmeleri sonucunda bir birey olarak var olma imkanları çok sınırlı olabiliyor ve "özgürleşmek için evlenme" düşüncesi ile verilen kararlarla da maalesef sıklıkla karşılaşılıyor.

sevişiyorsa muhafazakar değil sekülerdir sirk kafalı.

muhafazakarlıkta nikahsız sevişemezsin.

sekülercilikte sevişirsin.

muhafazakar sevişiyorsa, artık muhafazakar değildir.

niye sekülerci tayfayı tuttu gör ki! artık ne yarası varsa, allah vermeye!

atın ala loloşu, sekülerci zaten durumu kabul ediyor, hatta ben karşıyım diye beni kötülüyor, şimdi ne alaka niye yalakalık yaptın? muhalefet olsun diye her yere zıplayan bedelli.

bazıları seküler aile kızlarından fazla sevişiyor.

bunun muhafazakarlıkla değil aslında bi zatihi cehaletle ilgisi var.

muhafazakar olmamasına rağmen kızına iğrenç davranan ebeveynler de yok mudur?

konu dar bir zihinle alakalıdır, muhafazakarmış sekülermiş fark etmiyor yani mal her yerde maldır.

konuya dair yazacak bir şeyim yok zaten hanımefendiler gerekenleri yazmışlar ben sadece bu kısma da dikkat çekerek tanımı bitiriyorum, bitti.

ooo geldi benim başlıklar. iyidir hoştur desem ya şimdi. her şeye muhafazakardırlar. annem salon yaptırdı mesela senelerce istedikten sonra (hani bu siyasi görüşü olan salonlar var ya heh onlardan) sonra onu da muhafaza etti ne misafiri ne babamı ne de bizi almadı salona kapısını kitleyip arada bir kendi girip oturup salonu seyrederdi. mutsuzluğunu da muhafaza etti. dışarıya hep her şey yolunda gibi gözükmek isterdi. (örn; ablamla nefret ederiz birbirimizden ama bütün dünya bizi can ciğer sanar. ya da duş başlığı bozulur evde, sorana biz böyle kovadan yıkanmayı seviyoruz der.) ben de tam tersi mutsuzsam mutsuzum, duş başlığım da ya**ağı yedi kafasındayım. bi de en çok beni muhafaza ettiler. hayatım kırıldı anne dedim. nazar çıktı dedi. çünkü benim hayatım vitrinde değildi, hatta vitrinin olduğu odaya bile giremezdi. millete de şey dedi onun hayatı kırık değil, biz öyle seviyoruz(!)

muhafazakar ailenin aileden daha muhafazakar kızı olmak desem?

zihişince seküler oluyormuş öteki türlü muhafazakarmış.

muhafazakarlık ile sekülerin tanımı zihişme ile olmuyor zırto. badeci şeyh'in sır odası kitabında anlatılan müritlerini badeleyen şeyh de müritleri de über seküler mesela.

bu daha çok "benim camiam bu ama itiraf etmek istemiyorum en iyisi karşıya iteleyim de projeksiyon yapayım" mantığı.

muhafazakar kelimesinin anlamını bilmeyenleri gördükçe başkasının adına utanma duygusu içinde girdim girdim çıktım.

muhafaza etmenin anlamını nasıl bilmezsiniz? bir şeyin değişmesini veya bozulmasını istemeyip, bu konuda her şeyi yapma girişimidir muahafaza etmek. bunu yapana da muhafazakar denir. koruduğu şey dinsizlik de olabilir. türklük olabilir. muhafaza ettiği bir siyasi görüş de olabilir. 68 kuşağı denen kanser bir kitle var mesela. en ağır muhafazakarlar.

yani kelimeyi itibarsızlaştırmayınız. sekülerliği muhafaza etmeye çalışanlara da muhafazakar denir. değişim karşıtlığıdır yani.

gözlerim kör oldu yeminle entry okurken.

hikayeler çok sıkıcı oluyor yalnız. dünden beri hep yarıda bıraktım. bana geçmiyor. sarmıyor yurdum kızı mağduriyetleri.

bi keresinde şöyle bi hikaye okumuş ve çok gülmüştüm...

"ben de arkadaşlarım gibi mini etek giymek, tatil beldelerine gidip bikini giymek...."

dert bu seviyede olunca sarmıyor. içte kalan şeyler bunlarsa yine iyi. allah başka dert vermesin.. aile şans işidir biraz da. aileniz muhafazakar olmasaydı çok mutlu olacağınızın da bir garantisi yoktur sonuçta..
ana babanız iyi insanlar idiyse çok da dert etmeyin derim. mini etek giysen ne giymesen ne?