mustafa kemal atatürk
başlık "yoldaş benjamin franklin" tarafından 07.11.2020 12:30 tarihinde açılmıştır.
321.

80 küsür sene önce tenis maçı izlerken fotoğrafı var, yüzerken fotoğrafı var, sahilde kumda otururken,
kürek çekerken, at binerken, konser izlerken, zeybek oynarken, dans ederken,
heykel incelerken fotoğrafı var.
salıncakta çocuk gibi gülerek sallanırken bile fotoğrafı var.
o dönemin kıyafetlerine, ayakkabılarına bakıyorsun; sanırsın dünya moda ikonu.
aman allah'ım diyorsun,
nasıl bir ruh üfledin de çıtayı en üste koydun bu kulunla...
bu kadar güzel bir 'örnek insan' nasıl olabilir?
ama oldu,
bütün dünya gördü,
halen görmekte işte!
hayvanlarla fotoğrafları var, çocuklarla,
okulda genç kızlarla, delikanlılarla,
cephede askerlerle, komutanlarla; dahası köylülerle, şairlerle, yazarlarla, sanatçılarla ...
aşık olmuşluğu da var,
oturup rakı içmişliği de.
dua etmişliği de var,
vaaz vermişliği de.
"bana yeniden üniformamı giydirtmeyin!" deyip,
ültimatom vermişliği de var.
tek bir ağacı kesmemek için koca köşkü yürütmüşlüğü de var,
bozkır ankara'ya atatürk orman çiftliği' ni kurmuşluğu da...
(burada çektiğiniz ah, ahıma karıştı.)
kalbine kurşun yemişliği de var ülkesi için; savaştan savaşa koşmuşluğu da.
yirmi iki yıl, rakamla da yazıyorum,
tam 22 yılını cephede geçirmişliği,
o güzelim ayaklarını asker potinlerinden çıkarmamışlığı, askeri tayınını yemeden sofraya oturmamışlığı da var;
bir çok ülke liderini sofrasında ağırlamışlığı da var.
ama ne acıdır ki "evde yiyecek kalmadı oğul" diye mektup yazan anacığına:
"bu para milli mücadelenin parasıdır.
vatanı kurtarmak için topladık, konunun ehemmiyeti büyük,
size şu an para gönderemem anacığım, şimdilik evdeki halıları satın” demişliği de var.
ve tarihin görüp göreceği en yoksul,
en çaresiz savaşlarından birinde "geldikleri gibi giderler" demişliği de var.
ömrünü, emeğini,
aklını, sevgisini milletine verdiği gibi,
tüm malını mülkünü de milletine bağışlayıp geçmiş bir atamız var.
söyleyin bana, kaç babayiğit yapabilir şimdi bunu?
ha bir de:
"bize uymuyor ilgilenmiyoruz; düzenleyip yeniden göndersinler, bakarız"
deyip birleşmiş milletler cemiyeti kurallarının değişmesine sebep olmuşluğu da var.
bunu ondan sonra kim yapabilmiş,
onu da sorarım!
yurdu sevmek nasıl olur göstermiş, yaşamış bir atamız var.
yetmezmiş gibi; yemesiyle, içmesiyle, oturmasıyla kalkmasıyla, çatal bıçak tutmasıyla, sigarasını yakmasıyla dahi zarafet timsali bir atamız var.
ah benim canım,
bağdaş kurup otururken bile zarif.
avrupa'dan önce kadına değer vermiş,
ona seçme ve seçilme hakkı vermiş,
kadını insan makamına layık hale getiren düzenlemeler yapmış
"ey kahraman türk kadını!
sen yerde sürünmeye değil,
omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!"
demiş,
müzeyyen senar'ı, safiye ayla'yı taktir ederek,
severek dinlemiş bir atamız var ...
onun getirdiği alfabe ile ona hakaret etmeye çalışan kansızların çoğaldığı günümüzde:
“benim manevi mirasım akıl ve bilimdir” diyebilmiş bir atamız var ve hâlâ ışık oluyor bize.
ha, unutmadan!
bir gecede cahil kaldık diyenler!
soruyorum size, ne okuyordunuz da okuyamaz oldunuz?
hangi bilimde, hangi fende ilerdeydiniz?
buluşlarınız?
teknolojiniz?
endüstriniz?
matbaa bile kaç yıl sonra girdi osmanlı'ya araştırın da öğrenin hele bir!
ayrıca halk zaten öz türkçe konuşuyordu, yoksa yunus emre'nin, karac'oğlanın, mevlâna' nın, pir sultan abdal 'ın ve daha nicesinin dilini anlayabilir miydi?
onların eserleri günümüze gelebilir miydi?
ve dahi bugün adına eski anadolu türkçesi dediğimiz dilde o "cönkler" oluşabilir miydi?
türk halkına verilmiş en büyük şanstı mustafa kemal atatürk.
yoksa, türk halkı da ona verilmiş en büyük hâyâl kırıklığı mı desek?
hayır, bu his yok edilmeli.
çünkü atatürk'ü sevmek yurdu sevmek demektir, yurdu sevmek de atatürk 'ü sevmektir.
çünkü o, savaşları, yokluğu görmüştü.
fabrikalar üniversiteler, atölyeler, hastaneler kurmuş, osmanlı' dan kalan tüm dış borçları da ödemişti.
evet, ödemişti ve bir güne bir gün:
"lanet olsun sizin gibi millete" dememişti.
ne münasebet! o, hep en yüce hislerle milletine muhabbet beslerdi.
cumhuriyeti de daha çok güvenecek bir kimse bulamadığı için gençlere emanet etmişti.
kul olmaya alışmış bu teb'a cumhuriyete alışır mı diye sormamıştı.
çünkü o başkomutan
o ebedî lider
o güzel insan mustafa kemal atatürk
kurtuluş savaşı verirken cephede, köyde, kırsalda, kentte, yakinen tanıdığı bu milletin yetiştireceği evlatlardan emindi.
ve yazdı, nutku yazdı;
hesap verdi, akıl verdi, bursa nutkunda endişelerini dile getirdi, o hep yol gösterdi.
bugün ülkesindeki nankörlükleri, hainlikleri söyleseler inanmazdı, birini bile asla görmek istemezdi.
içimizin sızısıyla diyoruz ki:
adını, izini silmek isteyenlere inat ışığımızsın, gururumuzsun atam.
ve her geçen gün sadece bizler değil, dünya anlıyor, kavrıyor seni.
ve yaptıklarını
ve söylediklerini...
seni seven tüm güzel insanların kalbindesin, onlar da senin yolunda, sevginde sevginle, daima.
sonsuza dek!
devamını gör...
322.
aynaya baktığımda gözlerimde senin silüetini, ruhumda senin ateşini hissediyorum ve şöyle diyorum :
“bu memlekette mustafa kemal’ler bitmez.”
“bu memlekette mustafa kemal’ler bitmez.”
devamını gör...
323.
borçluyuz hemde çok şey borçluyuz
devamını gör...
324.
kimilerinin hoşuna
kimilerinin zoruna
giden
ulu önder..
kimilerinin zoruna
giden
ulu önder..
devamını gör...
325.
ulu önder, ebedi başkomutan ve yol gösterici, en büyük türk milliyetçisi ve türkçüdür.
rahmet, minnet ve özlemle.
biz doğrudan doğruya millet severiz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk topluluğudur.
türk budur. yıldırımdır, kasırgadır ve dünyayı aydınlatan güneştir.
orduya ilk katıldığım günlerde, bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim.
beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. doğuşumdaki tek olağanüstülük türk olarak dünyaya gelmemdir.
rahmet, minnet ve özlemle.
biz doğrudan doğruya millet severiz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk topluluğudur.
türk budur. yıldırımdır, kasırgadır ve dünyayı aydınlatan güneştir.
orduya ilk katıldığım günlerde, bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim.
beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. doğuşumdaki tek olağanüstülük türk olarak dünyaya gelmemdir.
devamını gör...
326.
kusura bakmasınlar, kendisine ait olup olmadığı bile belli olmayan twitter'dan aparılmış cümlelerle anılan liderdir. islamcıların söylediği anlamda söylemiyorum ama hakikaten putlaştıranlar var. heykel filan değil, fikirler olarak yani. telif ve çeviri yüzlerce kitap var atatürk'le ilgili. insanların çoğu bunları okumuyor, beylik laflarla slogan atıyorlar. türkiye'de islamcı ucuz saldırılar sonucunda korumacı bir içgüdüyle son yıllarda kimi çevreler tarafından maalesef tabu hâline getirildi. konuşulamıyor yani atatürk'le ilgili. şunları şunları farklı yapabilirdi diyenin linç yiyeceği bir ortam var. kim söz konusu olursa olsun konuşmak ve tartışmak gerekir. fikirleri dondurmanın kimseye bir faydası yoktur. modern bir insandı, kesinlikle ateistti ve türkiye'yi batı uygarlığına dâhil etmek istiyordu. türkiye'de kendisini savunan insanlar da dâhil pek çok kişiden zihniyet olarak ayrılıyor bence. dediğim gibi modern bir adamdı ve kesinlikle ilericiydi. bugün kendisini savunan gericilere de ihtiyacı yoktur diyorum ben. o yalnız bir adamdı zaten. bugün yaşasa atam filan diye ayaklarına kapanan çoğu insana selam vermezdi. arkadaşlar atatürkçülük modern ve uygar olmadır. bilim, akıl, laiklik filandır. dolayısıyla bu kriterlere uymayan insanların slogan filan atmasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
devamını gör...
327.
çağdaşı yaşayanlara bakıyorum;
picasso 1881-1973
rauf orbay 1881-1964
ibrahim çallı 1882-1960
kazım karabekir 1882-1948
franklin d. roosevelt 1882-1945
ah be paşam, hadi bi picasso kadar olmasa da roosevelt kadar yaşasaydın, ne olurdu kalsaydın, senin eşsiz dehanda yaşanacak bir dünya savaşı sonrası neler olurdu, neler elde ederdik, eşsiz siyasi dehanla nerelerde olurduk..
picasso 1881-1973
rauf orbay 1881-1964
ibrahim çallı 1882-1960
kazım karabekir 1882-1948
franklin d. roosevelt 1882-1945
ah be paşam, hadi bi picasso kadar olmasa da roosevelt kadar yaşasaydın, ne olurdu kalsaydın, senin eşsiz dehanda yaşanacak bir dünya savaşı sonrası neler olurdu, neler elde ederdik, eşsiz siyasi dehanla nerelerde olurduk..
devamını gör...
328.
türkiye cumhuriyetini kuran ve ilk lideri olan şahıs.
devamını gör...
329.
330.
türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu
devamını gör...
331.
devamını gör...
332.
tanım: türkiye cumhuriyeti kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
ilk 10 tanım arasında yer verilmesi gereken yegane şahsiyet.
ilk 10 tanım arasında yer verilmesi gereken yegane şahsiyet.
devamını gör...
333.
türkiye cumhuriyeti eski cumhurbaşkanıdır.
devamını gör...
334.
yeni türk cumhuriyeti'nin ilk cumhurreisi, tsk'de mareşal unvanına sahip iki kişiden birisi (diğeri fevzi çakmak).
devamını gör...
335.
neler sorunluymuş anlatta bilelim yahu ?
devamını gör...
336.
karizmatik kelimesinin vücut bulmuş hali tam anlamiyla. ıleri görüşlülüğü,siyasi ve askeri zekasiyla bizlere çagdaş ve hür bir hayat hediye etmiş adam. ızini silmeye calişanlarin bu denli cok olmasindan şunu anliyoruz ki yolunu takip etmekte cok hakliyiz. evet,bizim bir dünya liderimiz var ama malesef aramizda degil. dünya kıskanacaksa ancak böyle bir liderimiz olduğu icin kiskanir. hakli bir gururla,ızindeyiz paşam, sen rahat uyu!
devamını gör...
337.
bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken inanılmaz şekilde cahil kalmış insanları düşünüyorum.ne anlatırsan anlat sığ düşüncelerini değiştiremiyorsun.bundan 100 yıl önce yaptığı şeyler inanılmaz.dünyada eşi benzeri yok.bütün yalanlara ve iftiralara rağmen güneş gibi parlıyor.afganistan, pakistan, ırak değilsek sayesindedir.açtığı fabrikalardan tutun eğitimde yaptığı reformlara kadar hepsi zamanına göre muhteşem şeyler.kadınlara seçme hakkı tanıması desen müthiş.adam hep zamanın ötesinde.ve kendisi gerçek bir asker. liyakat konusunda devrini örnek almalıyız mutlaka.saymakla bitmez işte.iyi ki varsın atam.hep var olacaksın…
devamını gör...
338.
atatürk öldü.
barış kubbesinin doğu sütunu yıkıldı. artık evrende barışı kimse garanti edemez. nitekim avrupalı devlet adamları; o'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.
sanerwin gazetesi, fransa
hani oğlum her büst e put diyorsunuz ya.. ulan islam ı **çından elemanet uydurarak anlayan cahiller.. sizin put kafanız da keşke bu aklın yüzde 10 una sahip olabilseydi..
ne **tünüzü kurtaran kimliğine sahip olduğunuz devletin liderini.. ne inandığınızı söylediğiniz dinin peygamberini anladınız.. at kafalı diyorum kızıyorlar.. ama at kafalılar...
buda öyle bi serzenişti.. okudunuz işte..
barış kubbesinin doğu sütunu yıkıldı. artık evrende barışı kimse garanti edemez. nitekim avrupalı devlet adamları; o'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.
sanerwin gazetesi, fransa
hani oğlum her büst e put diyorsunuz ya.. ulan islam ı **çından elemanet uydurarak anlayan cahiller.. sizin put kafanız da keşke bu aklın yüzde 10 una sahip olabilseydi..
ne **tünüzü kurtaran kimliğine sahip olduğunuz devletin liderini.. ne inandığınızı söylediğiniz dinin peygamberini anladınız.. at kafalı diyorum kızıyorlar.. ama at kafalılar...
buda öyle bi serzenişti.. okudunuz işte..
devamını gör...
339.
atatürk de bir insandır. çok farklı bir hayat inancı; değişik bir felsefesi, farklı yorumları olan bir insan olarak; yeryüzünde ki hiç bir insanın, istisnasız hiç bir insanın, insan olduğunu unutmadan yaşayanlardan birisiyim. ne hristiyanlardan isa'yı tanrı yapanları gibi, ne hz muhammedi, ''yeryüzü senin için yaratıldı'' diyenler gibi, ne de atatürk'ü yarı tanrısal konuma koyanlar gibi düşündüm, asla böyle düşünemem. ne napolyon, ne fatih sultan mehmet, ne iskender, ne timur, ne atilla, ne cengizhan hiç birisi de kutsal, yarı tanrı eleştirilemez mükemmel insanlar değildir. hepsi insandır. bizim gibi et ve kemikten yaratılmış; ağlayan, gülen ,üzülen, cinsellik yaşayan, tuvalete giden, terleyen, kokan insandırlar. evren ikiye ayrılır; ilki sonsuz evreni yaratan tanrı (allah) ve yaratılanlar; insan, hayvan, canlılar bitkiler ve atomlar. tanrı-allah eleştirilemez; ancak insan eleştirilebilir, sorgulanabilir. bu sebeple, insanlara insani bakış açısıyla bakmak lazım. hepsinin de, iyi ve kötü eksik yanları olmuştur. ama hepsi de insandır. onları aşırı yücelterek tanrı-yarı tanrı konumuna sokmak hatalıdır, günahtır.
devamını gör...
340.
türkiye'nin kurucusu olmakla beraber onun ilk ve gönüllerde ki tek cumhurbaşkan'ı
devamını gör...