41.
tatminsizlik,gecmisteki travmalar,bir daha asla eskisi olunamayacagini düşünmek/bilmek , gönül işleri ,kariyer kaygisi, orta yaş bunalimi, menopoz, andropoz, takintilar, ağır bunalimlar, farkinda olduğumuz / olmadigimiz depresyon vb. milyon tane sebep olabilir.bunlar mutlu anlarimizin arkasindaki gölge gibidir.ne yaparsak yapalim arka planda hep bunlarin kalintilari olur ve sevincimizi gölgeler,biz mutlu olduğumuzu zannederiz.ama içten içe biliriz ki derinlerde bir yerde büyük ya da küçük ama mutlak bir sıkıntı vardir.sevdiklerimizle bile görüşmek istemeyiz bu mutsuzluk bastirdigi zaman,telefonlara cikmayiz, soranlara yok dedirtiriz kendimizi.ama bununla bir sekilde , uygun bir yerde ( belki kendimizi rahat hissettigimiz) ve uygun bir zamanda (gündelik kaygilardan uzak , serbest bir zamanda) yüzleşmek gerekir.aslolan buna cesaretimizin olup olmadigidir.cesaretin (en azindan simdilik) hapla alinabilen bir hormon veya ilac olmadigi düşünülürse bu cesaretin icten gelmesi gerektigi ve bir ilhamdan daha fazlasi oldugu bnce rahatca anlasilir.dolayisi ile biz bir sekilde bunu yapmaliyiz.bunlari çözemezsek , kendi kendimizin önündeki en büyük engel olacagimizi bilmemiz gerekir diye dusunuyorum.
tabi bu kendi görüşüm. saygilarimla.
tabi bu kendi görüşüm. saygilarimla.
devamını gör...
42.
"kaynağı ruhun yitimi ile birlikte modern yaşamın ta kendisi ve ruhtan kopuk şekilde yaşamaya meyleden egonun tutumudur. modern insan aşırı dışa dönük ve düşünme odaklı tipolojik yapısıyla mekanik ve bilinçdışından kopuk yaşayan bir canlı haline dönüşmüştür. bilimselliği tanrısallaştırması, salt mantık odaklı steril bakış açısıyla modern insan, kendi potansiyelinin, yani psişik bütünlüğünün, sadece bir kısmını yaşamakta. bu onu uçlara, tek yanlı bir tutumla hayatı sadece kısmen deneyimlemeye ve dolayısıyla da kökleri bilinçdışı ve psişenin karanlık ve bilinmeyen dünyasından beslenen ruha sırtını dönmeye sevk etmekte ve sonuç olarak psikotik pek çok çıktı kaçınılmaz olmaktadır. "
(bkz: carl gustav jung)
(bkz: anthony stevens)
çağın içine çektiği bu kara delikte android varlıklara doğru evrilmeye direnip, içgüdülerle, bedenle, toprakla, ruhla, köklerle temas elzemdir.
(bkz: carl gustav jung)
(bkz: anthony stevens)
çağın içine çektiği bu kara delikte android varlıklara doğru evrilmeye direnip, içgüdülerle, bedenle, toprakla, ruhla, köklerle temas elzemdir.
devamını gör...
43.
ınsan zihninin karışık ve anlamsız işleyişi. mesela bizi mutsuz edeceğini yalan söylediğini bildiğimiz kötü biri ile hayatımızı birleştirmeye kolaylıkla evet diyebiliyorken, bizi üzmeyeceğinden emin olduğumuz birine hayır diyebiliyoruz. sanki hayatımızı mahvetmeye sonra toplamaya çalışmaya odaklıyız. bizi mutsuz edecek tercihleri kolaylıkla yapabiliyorken mutlu edecek tercihlere bir türlü odaklanamıyoruz. sağlık söz konusu ise de öyle. beynimiz negatif düşünmeye daha yatkın. strese üzüntüye çok açık, hastalığı kabullenmeye ve sahiplenmeye çok yatkın. beynin bu olumsuz ve kötü durumları benimser işleyişi bizi kolaylıkla mutsuz ediyor.
devamını gör...
44.
devamını gör...
45.
beklentiler..
devamını gör...
46.
çalışmamak/üretmemek.
devamını gör...
47.
farkındalık
devamını gör...
48.
çok güçlü bir hafıza.
kolay unutan insanlar daha mutludur.
şahsi görüşüm.
kolay unutan insanlar daha mutludur.
şahsi görüşüm.
devamını gör...
49.
zeka .
devamını gör...
50.
kendimiz. mutlu olacak işler yapacak da, mutlu olacağımız düşünceler üretecek de yine kendimiziz. ama biz mutlu olmayı değil, iyi olanı değil genelde mutsuz olmayı ve senaryoların en kötüsünü tercih edip kuruntular ürettiğimiz için mutsuz oluyoruz çoğunlukla.
aslında birçoğumuz ufak şeylerle mutlu olabiliriz. ama zorlaştırıyoruz bunu. mutlu olmayı öğrenelim, mutlu olalım. biz mutlu oldukça çevremizin de mutlu olduğunu göreceğimize eminim.
aslında birçoğumuz ufak şeylerle mutlu olabiliriz. ama zorlaştırıyoruz bunu. mutlu olmayı öğrenelim, mutlu olalım. biz mutlu oldukça çevremizin de mutlu olduğunu göreceğimize eminim.
devamını gör...
51.
ortam.
devamını gör...