nesin vakfı’nın paralarının hazineye aktarılması
başlık "bystander" tarafından 20.01.2023 14:02 tarihinde açılmıştır.
1.
buradan
daha önce hesapları bloke edilen vakfın 2 milyon tutarındaki parasının hazineye aktarılması olayıdır.
“çirkin, ucuz ve sadece rahmetlinin isminden intikama yönelik bir davranış. rte 5 sene daha başta kalırsa akp'li olsun olmasın herkesin mülkü tehdit altındadır.”
seçimde iyi düşünün…
daha önce hesapları bloke edilen vakfın 2 milyon tutarındaki parasının hazineye aktarılması olayıdır.
“çirkin, ucuz ve sadece rahmetlinin isminden intikama yönelik bir davranış. rte 5 sene daha başta kalırsa akp'li olsun olmasın herkesin mülkü tehdit altındadır.”
seçimde iyi düşünün…
devamını gör...
3.
dayan aş ile güzel günler yakın.
devamını gör...
4.
zamanında yetmez ama evet için kanaat önderliği yapmış birinin vakfına uzulemem kusura bakmasın bu yolu kendileri açtı.
lahanayı yerken kütür kütür sapına gelince meee yok öyle.
lahanayı yerken kütür kütür sapına gelince meee yok öyle.
devamını gör...
5.
sapla samanı karıştırmamak lazım.
habere göre mesele nedir: izinsiz yardım toplandığı iddiasıyla ve 2860 sayılı yardım toplama kanunun 7’nci maddesine muhalefet edildiği gerekçesiyle nesin vakfı’nın türkiye iş bankası, yapı kredi bankası, vakıfbank ve ziraat bankası'ndaki hesaplarını bloke edilmiş. sonrada (vakfın bütün parasını değil) 2 milyon cıvarında bir miktarı hazineye aktarılmış.
nesin vakfı yöneticisi süleyman cihangiroğlu yaptığı hatayı kapatıp meseleyi dere tepe dolaştırıp kendinden başka herkesi suçluyor. ilginç olanıda işin mahkeme safhasından hiç bahsetmiyor.
habere göre mesele nedir: izinsiz yardım toplandığı iddiasıyla ve 2860 sayılı yardım toplama kanunun 7’nci maddesine muhalefet edildiği gerekçesiyle nesin vakfı’nın türkiye iş bankası, yapı kredi bankası, vakıfbank ve ziraat bankası'ndaki hesaplarını bloke edilmiş. sonrada (vakfın bütün parasını değil) 2 milyon cıvarında bir miktarı hazineye aktarılmış.
nesin vakfı yöneticisi süleyman cihangiroğlu yaptığı hatayı kapatıp meseleyi dere tepe dolaştırıp kendinden başka herkesi suçluyor. ilginç olanıda işin mahkeme safhasından hiç bahsetmiyor.
devamını gör...
6.
ne ekersen onu biçersin. o yüzden üzülmedim oyna devam
devamını gör...
7.
nesin vakfı bu ülkenin ortaya çıkardığı en güzel oluşumlardan biriydi.
neden -di kullandım?
aziz nesin cumhuriyet tarihinin ve dahi dünya edebiyatının en büyüklerinden biri. sade dili, türkçe kullanmaya olan bağımlılığı ve hikaye anlatma becerisi okuyanın dünyasına anlatmayacağım katkılar sunar. mesela bay düdük okuyan biri hayata artık aynı bakamaz. minicik bir hikayedir halbuki.
aynı zamanda da uslanmaz ve yılmaz bir muhalifti. şeytanın avukatı diye bir tabir vardır.
işte onun ete kemiğe bürünmüş haliydi. ancak muhalifliği yanlış gördüklerineydi. hatta size bir sır vereyim yanlış dediklerinin tamamına yakını da yanlıştı.
artık kalmayan ve bu ülkenin gerçekten ihtiyacı olan solcu modeliydi.
şimdikiler gibi sadece tek ve bir kesimi savunmak için her türlü şekle giren kulak memesi kıvamında hamurlardan değildi öyle!
kurduğu nesin vakfı ise -ülkeyi de ortak ederek söylediğim gibi- ülkedeki olumsuzluklara karşı çıkarak ortaya koyduğu bir tepkiydi.
buraya kadar her şey tamam.
daha sonrasında ali nesin babasından bayrağı devraldı diye sevindik, mutlu bile olduk.
ancak sonradan sonraya yaptığı açıklamalar, yaptığı çıkışlar, özellikle de atatürk hakkındaki açıklamaları mesela benim çok midemi bulandırdı.
öteye de geçersek yetmez ama evet gibi bu ülkenin altını oymaya çalışmaktan başka bir boka hizmet etmeyen tiplerin peşinden koşması, olmayacak yerlere destek mesajları yollaması ise bardağı taşırdı.
mesela "babam eski yazıyla not alırdı, osmanlıca öğrenilsin" gibi bir söylemi var. babasından dolayı kötü söz etmediğim bu anguta sormak lazım, "1928'de kanunlaşan latin harflerine 1915'de doğan baban nasıl yetişecekti yaprağım?" diye.
örnek çok.
mesela aziz nesin olsa ne yapardı?
muhalifliği gereği tavrını net koyardı ve bunu öyle bir savunurdu ki zamanının askeri cunta uzantılı yargısının yaptığı üzere şimdiki yargı da onun savunduğunu çürütemez ve beraat verirdi.
tabii olarak aziz hoca da bu arada beş yıl daha mahpusluk çekerdi.
çünkü o yıllar öyleydi.
çünkü çekti.
bunlara eyvallahı olmayacağı için o kadar kolay diş de geçirilemezdi çünkü.
halbuki sen ne yaptın ali?
babanın elleriyle baktığı, gözünden sakındığı tohumken genç bir ağaca çevirdiği o ağacın tohumlarından orman ettiği güzelim vakfı piknik yerine döndürdün...
ülkenin en iyi matematikçilerinden birisin ama şu yukarıda yazdıklarımın hesabını yapmaktan acizsin ali.
yazık ettin ali..
şimdi topla meyveleri.
neden -di kullandım?
aziz nesin cumhuriyet tarihinin ve dahi dünya edebiyatının en büyüklerinden biri. sade dili, türkçe kullanmaya olan bağımlılığı ve hikaye anlatma becerisi okuyanın dünyasına anlatmayacağım katkılar sunar. mesela bay düdük okuyan biri hayata artık aynı bakamaz. minicik bir hikayedir halbuki.
aynı zamanda da uslanmaz ve yılmaz bir muhalifti. şeytanın avukatı diye bir tabir vardır.
işte onun ete kemiğe bürünmüş haliydi. ancak muhalifliği yanlış gördüklerineydi. hatta size bir sır vereyim yanlış dediklerinin tamamına yakını da yanlıştı.
artık kalmayan ve bu ülkenin gerçekten ihtiyacı olan solcu modeliydi.
şimdikiler gibi sadece tek ve bir kesimi savunmak için her türlü şekle giren kulak memesi kıvamında hamurlardan değildi öyle!
kurduğu nesin vakfı ise -ülkeyi de ortak ederek söylediğim gibi- ülkedeki olumsuzluklara karşı çıkarak ortaya koyduğu bir tepkiydi.
buraya kadar her şey tamam.
daha sonrasında ali nesin babasından bayrağı devraldı diye sevindik, mutlu bile olduk.
ancak sonradan sonraya yaptığı açıklamalar, yaptığı çıkışlar, özellikle de atatürk hakkındaki açıklamaları mesela benim çok midemi bulandırdı.
öteye de geçersek yetmez ama evet gibi bu ülkenin altını oymaya çalışmaktan başka bir boka hizmet etmeyen tiplerin peşinden koşması, olmayacak yerlere destek mesajları yollaması ise bardağı taşırdı.
mesela "babam eski yazıyla not alırdı, osmanlıca öğrenilsin" gibi bir söylemi var. babasından dolayı kötü söz etmediğim bu anguta sormak lazım, "1928'de kanunlaşan latin harflerine 1915'de doğan baban nasıl yetişecekti yaprağım?" diye.
örnek çok.
mesela aziz nesin olsa ne yapardı?
muhalifliği gereği tavrını net koyardı ve bunu öyle bir savunurdu ki zamanının askeri cunta uzantılı yargısının yaptığı üzere şimdiki yargı da onun savunduğunu çürütemez ve beraat verirdi.
tabii olarak aziz hoca da bu arada beş yıl daha mahpusluk çekerdi.
çünkü o yıllar öyleydi.
çünkü çekti.
bunlara eyvallahı olmayacağı için o kadar kolay diş de geçirilemezdi çünkü.
halbuki sen ne yaptın ali?
babanın elleriyle baktığı, gözünden sakındığı tohumken genç bir ağaca çevirdiği o ağacın tohumlarından orman ettiği güzelim vakfı piknik yerine döndürdün...
ülkenin en iyi matematikçilerinden birisin ama şu yukarıda yazdıklarımın hesabını yapmaktan acizsin ali.
yazık ettin ali..
şimdi topla meyveleri.
devamını gör...
8.
tam hırsız, haramzade dinci davranışıdır. çökmedikleri bir tek öksüz yetimlerin ekmek parası kalmıştı. sizin tek allah'ınız para be şerefsizler...
devamını gör...
9.
tiyatro sanatçısı rutkay aziz, türkiye’nin son dönemde ‘tuhaf bir ülke’ olduğunu belirtip, 2010 referandumunda ‘yetmez ama evet’ diyen aydınları eleştirerek, “ondan sonra da ‘yanılmışız’. gelmişsin 75 yaşına, yanılma artık!” diye sitem etti.
burada ince bir nükte var.ve nükte aziz nesine de dokunuyor inceden.arastiran ne demek istediğimi anlar sanıyorum.rutkay aziz de lafi tam gediğine koymuş bu arada.saygilar kendisine.
#2392370
adamın ne zaman öldüğüyle ne alakası var olayın .karpuzdan nik yapmissin kendine.girme bu konulara.yazdiklarim yanlissa sen kaynagini bulursun dogrusunu yazarsin adam gibi.aziz nesinin kanaat önderi olduğunu belirterek nükteyi söyledik de anlama zorluğu olup utanmasi olmayinca tabi çok baska.senin kısa donla sokakta oynadigin zamanda biz ekmeğimizin pesinde kosturuyorduk.
neyse sen kendine kendine kumda oyna.yasın tutunca sorarsın anlatırız.benim yazdigimi bana kaynak olarak gösterip elestirmek de ayri konu da neyse.
devamını gör...
10.
bugün olsa gene "yetmez ama evet" diyecek birinin yönetiminde olan vakfın başına gelen hadise.
devamını gör...
11.
tepeye son edit:
yaptığın editleri önce belirtirsin ki okuyanlar ne olduğunu daha rahat çözsün.
ancak hala laf anlatmaya çalışmak yersiz. görülüyor ki çocukla çocuk olmuşuz.
arada kantarın topuzu kaçıyor işte böyle orantısız dalıyoruz konuya, sonra da bazılarının alıngan yerleri aşırı uf oluyor.
ancak bunlara rağmen sözüm söz.
sen onu anladın.
anlamadıysan da yapacak bir şey kalmıyor...
bir önceki edit;
şunu şuraya bir iliştirelim;
devam edeceğiz...
eğlenerek tek tek gidelim;
demiş ki sayın avel: "burada ince bir nükte var"
-neresi ince aziz rutkay lafı kalın kalın oturtuyor yerli yerine. falso 1.
yine demiş ki pek sayın avel: "ve nükte aziz nesine de dokunuyor inceden"
yazım yanlışlarına, noktalamadan sonra boşluk bırakmamaya cümleye "ve" ile başlamaya girmiyorum bile..
soru cevap gidelim:
- aziz nesin ne zaman ölmüş?
-1995'de...
-akp ne zaman kurulmuş?
-2001'de.. bak çok ilginç. demek aziz nesin taa 1995 öncesi bugünleri görecek ve yetmez ama evet meselesini anlayacak kadar yüce bir kahinmiş...
hatta soralım:
-yetmez ama evet meselesi hangi yıl gündeme geldi?
-2010 referandumu deyince sanmam ama bazılarının dimağınca ufak bir kıvılcım çakar
şimdi ufak bir matematik dersi:
2010-1995= sıfırdan beş çıkmaz, yan tarafa gideriz bir onluk alırız. öyle anlatıyorlar değil mi.*
neyse, sonuç: 15 yıl.
aziz nesin değil sanırsın nostradamus. *
hayır rahmetli gerçekten muhalifliğin değil kitabını cilt cilt ansiklopedisini yazmıştı ama ölmeden önce "dur lan şu yetmez ama evetçilere bir katılayım da ortalık şenlensin" diye mi düşünmüş acep?..
sanmam..
görüldüğü üzere şimdiye kadarki araştırmamızdan bir halt çıkmadı. o zaman ad hominem yapmayı pek bir seven sayın avelimizin iddiasını ciddiye almaya ve araştırmayı derinleştirmeye devam edelim ama arada gülmemizi de tutalım.
neresini nasıl becermiş kavramayı çözmeye çalışıyoruz, o zaman şunu alıntı yapalım:
"ondan sonra da ‘yanılmışız’. gelmişsin 75 yaşına, yanılma artık"
aziz nesin 1915 doğum, 1995 ölüm yılları.
hoppa gene geldik matematiğe; çıkar bakalım: 1995-1915= 80
ulan bu da tutmadı..
hayır ali nesin demek istemiş diyeceğim ama onun da yaşı o tarihlerde 75 değil.
ali nesin'in tevellüdü buna yeter mi yetmez...
bundan mütevellid onu da kastetmiş olamaz değil mi yavru kuş?
çünkü rutkay aziz'in ilgili açıklaması sanırım 2016'da kaynak diken.
yani daha daha üstte yapılan matematiğe altı yıl eklersek; nasıl bir kin varsa rutkay aziz'de açıklamadan 21 sene önce ölmüş aziz nesin'e laf çakıldığı iddiası var.
ya bir şey diyeyim mi ben artık gülemiyorum bile...
ayrıca ben karpuzdan nik de yaparım, yazardan kapak da yaparım, sonra onu kendi kendine monte eder yoluma bakarım.
hadi şimdi..
entry:
rutkay aziz'in 2010 sonrası yaptığı açıklama ile taaa hatta teeee 1995'de ölen aziz nesin'e inceden dokunduğunu iddia eden trakya tabiriyle gözü pulsuz balığa bakan yırtık uçurtmalar da gelmiş.
o lafı gediğine bir korlar altı gelemezsin kendine kopil seni.
tanım: bir paranın aktarımı hadisesi.
hayır bir de gazeteci falan demiş kendine.*
yemin ediyorum bazılarının anlama kapasitesini komple tornadan geçirip oradan frezeye alsan düzelmezler.
yaptığın editleri önce belirtirsin ki okuyanlar ne olduğunu daha rahat çözsün.
ancak hala laf anlatmaya çalışmak yersiz. görülüyor ki çocukla çocuk olmuşuz.
arada kantarın topuzu kaçıyor işte böyle orantısız dalıyoruz konuya, sonra da bazılarının alıngan yerleri aşırı uf oluyor.
ancak bunlara rağmen sözüm söz.
sen onu anladın.
anlamadıysan da yapacak bir şey kalmıyor...
bir önceki edit;
şunu şuraya bir iliştirelim;
devam edeceğiz...
eğlenerek tek tek gidelim;
demiş ki sayın avel: "burada ince bir nükte var"
-neresi ince aziz rutkay lafı kalın kalın oturtuyor yerli yerine. falso 1.
yine demiş ki pek sayın avel: "ve nükte aziz nesine de dokunuyor inceden"
yazım yanlışlarına, noktalamadan sonra boşluk bırakmamaya cümleye "ve" ile başlamaya girmiyorum bile..
soru cevap gidelim:
- aziz nesin ne zaman ölmüş?
-1995'de...
-akp ne zaman kurulmuş?
-2001'de.. bak çok ilginç. demek aziz nesin taa 1995 öncesi bugünleri görecek ve yetmez ama evet meselesini anlayacak kadar yüce bir kahinmiş...
hatta soralım:
-yetmez ama evet meselesi hangi yıl gündeme geldi?
-2010 referandumu deyince sanmam ama bazılarının dimağınca ufak bir kıvılcım çakar
şimdi ufak bir matematik dersi:
2010-1995= sıfırdan beş çıkmaz, yan tarafa gideriz bir onluk alırız. öyle anlatıyorlar değil mi.*
neyse, sonuç: 15 yıl.
aziz nesin değil sanırsın nostradamus. *
hayır rahmetli gerçekten muhalifliğin değil kitabını cilt cilt ansiklopedisini yazmıştı ama ölmeden önce "dur lan şu yetmez ama evetçilere bir katılayım da ortalık şenlensin" diye mi düşünmüş acep?..
sanmam..
görüldüğü üzere şimdiye kadarki araştırmamızdan bir halt çıkmadı. o zaman ad hominem yapmayı pek bir seven sayın avelimizin iddiasını ciddiye almaya ve araştırmayı derinleştirmeye devam edelim ama arada gülmemizi de tutalım.
neresini nasıl becermiş kavramayı çözmeye çalışıyoruz, o zaman şunu alıntı yapalım:
"ondan sonra da ‘yanılmışız’. gelmişsin 75 yaşına, yanılma artık"
aziz nesin 1915 doğum, 1995 ölüm yılları.
hoppa gene geldik matematiğe; çıkar bakalım: 1995-1915= 80
ulan bu da tutmadı..
hayır ali nesin demek istemiş diyeceğim ama onun da yaşı o tarihlerde 75 değil.
ali nesin'in tevellüdü buna yeter mi yetmez...
bundan mütevellid onu da kastetmiş olamaz değil mi yavru kuş?
çünkü rutkay aziz'in ilgili açıklaması sanırım 2016'da kaynak diken.
yani daha daha üstte yapılan matematiğe altı yıl eklersek; nasıl bir kin varsa rutkay aziz'de açıklamadan 21 sene önce ölmüş aziz nesin'e laf çakıldığı iddiası var.
ya bir şey diyeyim mi ben artık gülemiyorum bile...
ayrıca ben karpuzdan nik de yaparım, yazardan kapak da yaparım, sonra onu kendi kendine monte eder yoluma bakarım.
hadi şimdi..
entry:
rutkay aziz'in 2010 sonrası yaptığı açıklama ile taaa hatta teeee 1995'de ölen aziz nesin'e inceden dokunduğunu iddia eden trakya tabiriyle gözü pulsuz balığa bakan yırtık uçurtmalar da gelmiş.
o lafı gediğine bir korlar altı gelemezsin kendine kopil seni.
tanım: bir paranın aktarımı hadisesi.
hayır bir de gazeteci falan demiş kendine.*
yemin ediyorum bazılarının anlama kapasitesini komple tornadan geçirip oradan frezeye alsan düzelmezler.
devamını gör...
12.
aynı adamlar neden tarikat ve cemaatleri incelemek bu adamlar bu kadar parayı nasıl kazanıyor diye sorgulamaz merak ediyorum.
devamını gör...
13.
açık hırsızlıktır ve çökmedir dersem dava açılabilir diye demiyorum. memlekette temiz ve güzel tek bir alanda yaşam imkanı verilmemekte.
devamını gör...
14.
bu ülkenin çocukları matematik felsefe ile değil istismar ve cehaletle büyüsün diye yapılmış rezalettir.
devamını gör...
15.
devletimizin, kendisine ters düşen, ters olan, sakıncalı olduğunu düşündüğü, ama bir kulp bulup cezalandıramadığı, sesini kesemediği insanlara, oluşumlara karşı uyguladığı yıldırma politikasının bir sonucu olarak paralara çökülmesi olayıdır. olayı a ko p'ye yıkmak eksik bir düşünce olacaktır. iktidarda chp olsa da bu olay yaşanırdı. çünkü nesin vakfı, üstelik yoksul, ezik, düşmüş çocuklardan düşünen, sorgulayan, üreten insanlar yaratmayı hedeflemiş, yaratmış bir vakıf. ve böyle insanlar devletimiz için büyük tehlikedir, pirinç içindeki beyaz çakıl taşıdır. iktidarda kimin olduğundan bağımsız olarak bu tehlikenin (mümkün olduğu kadar kendi yazdıkları yasaların içinde kalarak) giderilmesi lazımdır. bu sözlerime güzel bir örnek olarak "solcu" ecevit'in hapishanelerdeki 300 solcu tutuklunun katline ferman verdiği "hayata dönüş" operasyonlarını verebilirim.
devamını gör...
16.
adamların bir de zeytinliği kundaklamışlar inanılır gibi değil.
devamını gör...
17.
bu rte ve akapeye itaat etmeyen kim varsa ? tamamının parasının, malının ve hatta canının emniyette olmadığının kesin bir göstergesidir. ya rte ye itaat edersin, ya da bir sabah kalktığında, bir de bakarsın neyin var ? neyin yok ? aynen buhar.
sonradan gelen ; aziz nesinin pekçok fikrine katılmamakla beraber saygıdeğer bir yazar olduğuna inanırım
ama yuvarlak kafada sivri zekalı yetmez ama eveeeeett çi oğlu ? bence onun en büyük pişmanlığı olsa gerek,
bir da hakan ural ? insanın böyle evlatları olsa ? dünyada cehennem demektir.
alicim yetmez ama eveeeeeettttt derken düşünecektin
şimdi sakal bırak, şalvar cüppe giy, eline de 99 luk tespih al
bir tarikata katıl, sonra reyize de bir ikrar ver belki düzeltirsin
hadi cnım yandan yandan.
yetmez ama eveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeettttttttttttttttttttttttttttttt.
sonradan gelen ; aziz nesinin pekçok fikrine katılmamakla beraber saygıdeğer bir yazar olduğuna inanırım
ama yuvarlak kafada sivri zekalı yetmez ama eveeeeett çi oğlu ? bence onun en büyük pişmanlığı olsa gerek,
bir da hakan ural ? insanın böyle evlatları olsa ? dünyada cehennem demektir.
alicim yetmez ama eveeeeeettttt derken düşünecektin
şimdi sakal bırak, şalvar cüppe giy, eline de 99 luk tespih al
bir tarikata katıl, sonra reyize de bir ikrar ver belki düzeltirsin
hadi cnım yandan yandan.
yetmez ama eveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeettttttttttttttttttttttttttttttt.
devamını gör...