normal sözlük yazarlarının günlük rutinleri

ilk önce kalkıyor ve kaldırıyorum.
benim kalkmam zor çünkü.
neyse. işim varsa hallediyorum yoksa dışarıya çıkıyorum, geziyorum.
oyun oynamayı severim. günün çoğu oyun oynayarak geçer ve yazarım.
yazmayı severim.
hep hikayeler yazarım.

haftanın her günü için farklı bir rutinim var ama değişmeyen tek rutinim namaz sanırım.

kablolu kulaklıkla yaşamımıza devam ettiğimiz için sövülsek de, bunların kendi canı vardır, bu saatlerde kulağıma tırmanıp, kazancı bedih dinletirler bana.

bu saatlerde biraz kazancı bedih fena değildir.



kahvecigin zari olmaya görsin ne kötidir sen bilisen ha?
zarin yohsa kahveci niye olisen?

sabah kalkmak bilmiyorum akşam yatmak bilemiyorum.

uyandığımda/yatmadan önce yüzümü yıkamak, dişlerimi fırçalamak. bu ikisi değişmiyor.

en az 1 saat yürüyüş *

geceleri kafamı dağıtmak adına bir şeyler izlemek,çoğunda da uyuyakalırım sonra uyanıp yerime yatarım.

en az bir saatimi temizlik yapmaya ayırıyorum bir de mutlaka güzel bir kahvaltı hazırlıyorum. yıllardır hayatımın hiç değişmeyen iki rutini.

bu aralar sabah aç karna yarım muz ve bi tatlı kaşığı tahin yiyorum, mideme iyi geliyor sanki. normalde pek kendime faydalı rutinlerim yoktur o yüzden bu bir mucize sayılır.*

modumu yakalıyorum

sabah filtre kahve ile güne başlamak, 11’ de türk kahvesi içmek, saat 14’ de türk kahve içmek, saat 17’ de türk kahvesi içmek ve saat 22’ de filtre kahve içerek günü kapatmak.

her şey değişir ama kahve rutinim bakidir.

uyanırım, tuvalete gitmeden kahve makinasını çalıştırırım. sözlüğe girerim. bildirimleri kontrol ederim.
bildirimler bitti an girer picasso’nun profiline bakarım. halen çaylak olduğunu görünce rahatlarım ve günün normal geçeceğini anlarım.
bol bol kahve içerim arada çalışırım, sözlükte takılırım ve uyurum.

homini gırtlak pufidi kandil tumba yatak.

sabah 6.10 kalkis
8:30 is yerine gelis
kahvalti, gunluk gazeteleri okuma, ogle yemegi falan derken aksam 17: 00 a kadar isyerinde (aralarda calistigimda oluyor)
19: 00 eve gelis, spor oncesi hazirlik, spora gitme
22:00 salondan cikis, restoranda yemek ye, arada sirada club-bar tarzi bir yerlere git.
01:00 eve don.
spora gitmedigim gunlerde spor yerine trading ile ugrasma.
hafta sonlari bok var gibi 6:10 da kalk, gezme surtme vs. vs.

sabah kalkar kalkmaz ilk işim tuvalet olur. şöyle bir bağırsağımda yer edinen besinlerin oksitlenmiş kalıntısını atmadan diş bile fırçalamam. beni en iyi huzursuz bağırsak sendromu olanlar anlar.

öğlen gibi uyanıyorum eğer keyfim yerindeyse güzel bi kombin yapıyorum kendime saçtır makyajdır filan.
mutsuzsam ne bulursam giyerim.
hazırlanıp dükkana giderim çay ve poğaça kahvaltım olur.
arkadaşım gelir akşamüstüne doğru. onunla film izleriz dükkanı kapatana kadar.
sıkılınca kapatır ya evlere dağılır ya kafeye filan gideriz.
eve gelince de yemektir çamaşır bulaşıktır filan hallederim. sonra kitap okuma dizi izleme son olarak müzik dinlemeyle kapanış..
rutinim böyle ama ekstra o kadar çok şey de yapıyorum ki. bazen yoğunluğuma ve karmaşaya ben bile şaşırıyorum. bazen çok sıkıcı bazen de aşırı aksiyon ve eğlenceli bir hayatım var aslında.