normal sözlük yazarlarının ilginç alışkanlıkları

çift sayılarla aram iyi değil. tekli sayılara yakınım.

mesela sözlükte bir başlık düşünün. farazi 27 sayfa yazılmış.

son okuyacağım sayfa numarası atıyorum 15 olmak zorunda.

14'te bırakmamak için bir sayfa daha okuyor öyle kapatıyorum.

manyağım çünkü.

eve girmeden önce sigara içip öyle girerim sigara içmeden girince içimde bi huzursuzluk oluyo

sıradan bir insan olmak. marjinallikle uzaktan yakından bağdaşmam, postmodern insanın aksine.

yeni alınan mis gibi kokan el değmemiş kitabım. bu yeni kitabı ilk ben okumalıyım eğer benden önce ev halkından biri okursa bir daha o kitap benim olmaz yenisini alırım kitabında el değmemiş yıpranmamısini isterim.

dışarı çıkmak için giyinirken müzik açıp garip hareketler yapmak.

kitaplarımı sadece beni anladığım mantığa göre dizmek.
her şeyin bir yeri vardır. değiştirilemez.
yemek yapmak için max.20 dk harcamak
düzenli sakarlık yapmak

yaz kış cam açık oturmak- ankaradayım

kafamda kendimin kendime yaptığı şakalara gülüyorum.

dinlediğim şarkıları insanlarla özdeşleştirmektir benimkisi. özellikle türkçe şarkı dinliyorsam yapıyorum bunu. eğer birine bir şarkı uydurmuşsam heyecandan ölerek o kişiye söylüyorum.

izlediğim film, dizi ve videolardan ekran görüntüleri alarak galeride biriktirmektir.

(bkz: istifçilik)

şarkı dinlerken nefes alış verişimi şarkının ritmi ile eşleştirmek

bazen peçete çiğniyorum.

evden çıkmadan önce dart oynamak.
ev arkadaşlarımla bir takım meseleleri çözmek için başvurduğumuz yöntemdi dart. mesela bulaşıkları kimin yıkayacağı üzerine bir tartışma başlamak üzereyse okumuzu alıp 3 atışta en düşük puanı toplayana kitlerdik. izlenecek filme, gidilecek mekana, çöpü kimin çıkartacağına dair oluşan fikir ayrılıklarına tartışmak yerine eğlenerek karar vermemizi sağlıyordu. gel zaman git zaman yalnız yaşamaya başladım. duvarda asılı dartın misyonu değişti. bir zamanlar karar mercisi olan oyuncak evin müneccimi artık. sabah evden çıkmadan önce bir atış yapıyor ve 1 den 9 a kadar isabetime göre günün nasıl olacağı hakkında öngörüde bulunuyorum. genellikle yanılıyorum. mesela bu sabah 8'i vurmuştum oysa 2 puanlık bir gün geçirdim. ama olsun önemli olan yarışmak.

bilgisayardaki 16 ibarelik sesi 8 de sabitlemek ve her 3 dakikada bir 7 ye alıp sonra tekrar 8 e almak

para saymak. cüzdan da ne kadar olduğunu bilsem de 2 güne bir sayarım

gizli gizli fashion tv izlerim.

yolda görülen her kediye pist, pisicik, pisi pisi diye selam vermek; daha da ileri gidip günaydın kelimesini de eklemek...
olur da cevap da alırsanız off bundan keyifli bir an olamaz.

tırnak kenarındaki erleri koparıyorum.

bu ara garip bi takıntı oldu bende. tik gibi aslında. ben biraz kambur biriyim çok da değil ama öyle. şu sıralar sürekli kamburluktan kurtulmak için 5-10 dakikada bir sırtımı geriye atıyorum. tam anlatamadım ama anlamışsınızdır sanırım. inşallah kırmam sırtımı.

uyumadan önce 4 kere kapı kilitli mi diye bakıyorum, bir de ocağı kontrol ediyorum kapalı mı diye evet 4 kere, neden 4 bilmiyorum. bir de yeni aldığım kitapları ben okumadan kimse elini bile süremez önce o sayfaları ben okumalıyım. o kitap kokusunun hepsini ben çekmeliyim içime.