normal sözlük yazarlarının ilişki durumu
başlık "systemfailed" tarafından 02.09.2021 14:15 tarihinde açılmıştır.
41.
nazar değer diye yazmıyorum.
devamını gör...
42.
yıkık
devamını gör...
43.
ooooo hayırlı işler. "müsaitim" alt metinli giriler havalarda uçuyor.*
devamını gör...
44.
kadrolu ilişkisi yok kişisiyim. "no ilişki, no dırdır, no sıkıntı, no stres, no sorun" kafasında olan "başkasına prenses olacağıma kendi krallığımı kurar kraliçe olurum" diye düşünen bir bireyin ilişki durumu nasıl olursa öyle.
devamını gör...
45.
evli çocuklu mutlu :)
devamını gör...
46.
bekarım. bekliyorum.
devamını gör...
47.
48.
serseri serbest.
devamını gör...
49.
“ben bu işleri beceremiyorum sanırım” durumu
devamını gör...
50.
itiraf ediyorum ben bir yapay zeka seviciyim içinde ufak bi yapay zeka barındıran her şeyle flört edebiliyorum. onun alagoritmalarını düşünmek kaynak kodunu hayal etmek falan içim gidiyior.
devamını gör...
51.
ebedi ve edebi lanet.
devamını gör...
52.
yanlızlığa kafa atma
devamını gör...
53.
bu yazıyı umarım benim hatun okur, nișanlıyım ve seni çok seviyorum güzel kadın iyi ki hayatımdasın <3
devamını gör...
54.
yok.
devamını gör...
55.
ne evli ne ilişkide, 7/24 çelişkide...
devamını gör...
56.
ilişki durumu: yok.
biraz içimi dökmek istiyorum. çünkü içimi dökebilecek tek yer burası. şahsımı kimse tanımadığı için utanıp sıkılacağım bir durumum da yok.
küçük yaşlarda ailemden sevgi gördüm. zenginlik içinde büyümesem de iyi bir çevrem vardı. zorluk çekmedim. okulda çalışkandım ama bir numara da değildim. iyi ve bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar arkadaşlarım vardı. hep düzgün, iyi niyetli, vicdanlı bir insan olmaya çalıştım. kendimi öven, sürekli daş daş geçen, bin bir sempatiklik yaparak insanların ilgisini çeken bir genç olamamıştım. dikkat çeken bir yakışıklılığım yoktu ama çirkin de sayılmazdım. uzun boylu da değildim. hal böyle olunca çevremde hiç kız arkadaşım olmadı. sadece arkadaş olarak bile olmadı. gençliğim böyle geçti.
ilişkisi olan insanlara bakıp çok özenirdim. "benim de kız arkadaşım olacak mı bir gün" diye düşünürdüm hep. bu fikir o kadar uzaktı ve yabancıydı ki, sadece hayalini kurabiliyordum.
aslında kendime de şöyle dışardan bakınca ezik sayılabilirmişim. hiç kız arkadaşım olmamış. sadece arkadaş olarak bile. sonra işe başladım. maddi durumum iyi. insanlarla ilişkilerim iyi ama yine de çekinik bir insandım. işe gidiyor, sporumu yapıyor, sağlıklı besleniyor, tam anlamıyla düzenli bir insan olmaya devam ediyordum. kimseye yalan söylemiyor, herkesi mutlu etmeye çalışıyor, isteyenlerin yardımına koşuyordum. kendim zor durumda kalsam bile arkadaşımın mutlu olacağı istekleri geri çevirmiyordum.
çevremde neredeyse herkesin kız arkadaşı oluyor, ayrılıyor tekrar başka bir kız arkadaş buluyordu. onlar akşamları barlara, meyhanelere gidiyorlardı. ben bunları yapmayı pek sevmiyordum. iş, ev, spor... böyle devam etti. sosyalleşecek arkadaşım da pek olmadı.
dışarıda bir kızla tanışmak istesem biliyorum ki sapık damgası yiyecektim. aklıma hep, kara tenli bağrı açık beyaz gömlekli tiplerin veya tiki takılan imaj çalışmış tiplerin kızlara yanlaması geliyordu. bunu yapamazdım. kendime yakıştıramadım. reddedilme korkum da zaten en ağırıydı.
diğer arkadaşlar hiç sıkılmadan tanımadığı kızlarla konuşuyor, onlarla bir süre vakit geçiriyor sonra da ayrılıyorlardı. ayrıldıktan sonra da yatak maceralarını, onları nasıl kandırdıklarını göğüslerini gere gere anlatıyorlardı. ben kimseyi kandırmak istemezken, insani bir şekilde ilişkim olmasını dilerken, onlar skor tutuyorlardı. tabii düzgün ilişkileri olanlar da vardı. onlar da en fazla kendi aralarında sosyal medyada gördükleri "hatunları" birbirlerine anlatıp iç geçiriyorlardı.
neyse ki bir gün, sosyal medyadan bir kıza mesaj attım ve muhabbetim ilerledi. uzun mesajlaşmalardan sonra buluştuk da. dünyanın en mutlu insanı bendim. uzun bir ilişkinin başlangıcıydı. onunla aynı yerde olmak bile sade mutluluk kaynağıydı. zaman geçtikçe o aptal aşk rüyası, sevgi ve yakınlığa dönüşüyordu. o dönemler evli olan, sevgilisi olan arkadaşlarım kadınlarını çok kolay gönül rahatlığı ile aldatırken, benim aklıma bile gelmiyordu başka kadınlar. hatta nedense başka bir kadının benden beklentisini farketmeme rağmen, ondan uzaklaştığımı biliyorum. derken, bir şeyler tatsızlaşmaya başladı. konuşup ayrılma kararı verdik. sonra öğrendim ki biz beraberken bir çok kez aldatılmışım. hayatımın en büyük acılarından bir tanesiydi...
uzun zaman sonra unutabildim. ama üzerinden uzun zaman geçti ve bir daha da ilişkim olmadı.
şimdi eski halimden çok farklıyım. sosyalim. konuşkanım. sıkıcı değilim. maddi durumum hala iyi. ama yeni bir kız arkadaş edinemiyorum.
biriyle tanışmaya kalksam aklıma gelen sorular şunlar: muhtemelen erkek arkadaşı vardır. yoksa bile sokak ortasında-kafede-avm'de-herhangi bir yerde konuşmaya kalksam terslenir miyim? oysa konuşmak en doğal şey. insanlar spontane bir şekilde tanımadıkalarıyla konuşsa, tanışsa ne güzel olurdu. bradd pitt'in gençliği, can yaman falan olsam belki olabilir. ama değilim.
sosyal medyada sürekli kendini paylaşan kadınları çekici bulmuyorum. sürekli barlarda takılan kadınları, elinde rakı ile poz veren kadınları çekici bulmuyorum. ortak yanımız olamaz. ama işinde gücünde olan, insan sevgisi olan, doğayı seven, çevresine saygılı bir kadınla da tanışmam imkansız dencek kadar az. nerde nasıl tanışacağız?
ne yazık ki biyolojik isteklerime de engel olamıyorum. sevgimi vermek ve sevgi almak ihtiyacımı kestirip atamıyorum. keşke bir yolu olsa. aslında yalnız olmam kötü değil. mükemmel bir insan olmadığım için başkasını üzmek istemem. kötü genlerimin aktarılmayacak olması da sevindirici bir haber olabilir ama uzun bir süre daha mutsuz olmaya ve yalnız olmaya devam edeceğim gibi duruyor.
çok uzattım kusra bakmayın. beraber olduklarınızı sevin ya da seveceğiniz insanlarla beraber olun. kimseyi üzmeyin, üzülmeyin...
biraz içimi dökmek istiyorum. çünkü içimi dökebilecek tek yer burası. şahsımı kimse tanımadığı için utanıp sıkılacağım bir durumum da yok.
küçük yaşlarda ailemden sevgi gördüm. zenginlik içinde büyümesem de iyi bir çevrem vardı. zorluk çekmedim. okulda çalışkandım ama bir numara da değildim. iyi ve bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek kadar arkadaşlarım vardı. hep düzgün, iyi niyetli, vicdanlı bir insan olmaya çalıştım. kendimi öven, sürekli daş daş geçen, bin bir sempatiklik yaparak insanların ilgisini çeken bir genç olamamıştım. dikkat çeken bir yakışıklılığım yoktu ama çirkin de sayılmazdım. uzun boylu da değildim. hal böyle olunca çevremde hiç kız arkadaşım olmadı. sadece arkadaş olarak bile olmadı. gençliğim böyle geçti.
ilişkisi olan insanlara bakıp çok özenirdim. "benim de kız arkadaşım olacak mı bir gün" diye düşünürdüm hep. bu fikir o kadar uzaktı ve yabancıydı ki, sadece hayalini kurabiliyordum.
aslında kendime de şöyle dışardan bakınca ezik sayılabilirmişim. hiç kız arkadaşım olmamış. sadece arkadaş olarak bile. sonra işe başladım. maddi durumum iyi. insanlarla ilişkilerim iyi ama yine de çekinik bir insandım. işe gidiyor, sporumu yapıyor, sağlıklı besleniyor, tam anlamıyla düzenli bir insan olmaya devam ediyordum. kimseye yalan söylemiyor, herkesi mutlu etmeye çalışıyor, isteyenlerin yardımına koşuyordum. kendim zor durumda kalsam bile arkadaşımın mutlu olacağı istekleri geri çevirmiyordum.
çevremde neredeyse herkesin kız arkadaşı oluyor, ayrılıyor tekrar başka bir kız arkadaş buluyordu. onlar akşamları barlara, meyhanelere gidiyorlardı. ben bunları yapmayı pek sevmiyordum. iş, ev, spor... böyle devam etti. sosyalleşecek arkadaşım da pek olmadı.
dışarıda bir kızla tanışmak istesem biliyorum ki sapık damgası yiyecektim. aklıma hep, kara tenli bağrı açık beyaz gömlekli tiplerin veya tiki takılan imaj çalışmış tiplerin kızlara yanlaması geliyordu. bunu yapamazdım. kendime yakıştıramadım. reddedilme korkum da zaten en ağırıydı.
diğer arkadaşlar hiç sıkılmadan tanımadığı kızlarla konuşuyor, onlarla bir süre vakit geçiriyor sonra da ayrılıyorlardı. ayrıldıktan sonra da yatak maceralarını, onları nasıl kandırdıklarını göğüslerini gere gere anlatıyorlardı. ben kimseyi kandırmak istemezken, insani bir şekilde ilişkim olmasını dilerken, onlar skor tutuyorlardı. tabii düzgün ilişkileri olanlar da vardı. onlar da en fazla kendi aralarında sosyal medyada gördükleri "hatunları" birbirlerine anlatıp iç geçiriyorlardı.
neyse ki bir gün, sosyal medyadan bir kıza mesaj attım ve muhabbetim ilerledi. uzun mesajlaşmalardan sonra buluştuk da. dünyanın en mutlu insanı bendim. uzun bir ilişkinin başlangıcıydı. onunla aynı yerde olmak bile sade mutluluk kaynağıydı. zaman geçtikçe o aptal aşk rüyası, sevgi ve yakınlığa dönüşüyordu. o dönemler evli olan, sevgilisi olan arkadaşlarım kadınlarını çok kolay gönül rahatlığı ile aldatırken, benim aklıma bile gelmiyordu başka kadınlar. hatta nedense başka bir kadının benden beklentisini farketmeme rağmen, ondan uzaklaştığımı biliyorum. derken, bir şeyler tatsızlaşmaya başladı. konuşup ayrılma kararı verdik. sonra öğrendim ki biz beraberken bir çok kez aldatılmışım. hayatımın en büyük acılarından bir tanesiydi...
uzun zaman sonra unutabildim. ama üzerinden uzun zaman geçti ve bir daha da ilişkim olmadı.
şimdi eski halimden çok farklıyım. sosyalim. konuşkanım. sıkıcı değilim. maddi durumum hala iyi. ama yeni bir kız arkadaş edinemiyorum.
biriyle tanışmaya kalksam aklıma gelen sorular şunlar: muhtemelen erkek arkadaşı vardır. yoksa bile sokak ortasında-kafede-avm'de-herhangi bir yerde konuşmaya kalksam terslenir miyim? oysa konuşmak en doğal şey. insanlar spontane bir şekilde tanımadıkalarıyla konuşsa, tanışsa ne güzel olurdu. bradd pitt'in gençliği, can yaman falan olsam belki olabilir. ama değilim.
sosyal medyada sürekli kendini paylaşan kadınları çekici bulmuyorum. sürekli barlarda takılan kadınları, elinde rakı ile poz veren kadınları çekici bulmuyorum. ortak yanımız olamaz. ama işinde gücünde olan, insan sevgisi olan, doğayı seven, çevresine saygılı bir kadınla da tanışmam imkansız dencek kadar az. nerde nasıl tanışacağız?
ne yazık ki biyolojik isteklerime de engel olamıyorum. sevgimi vermek ve sevgi almak ihtiyacımı kestirip atamıyorum. keşke bir yolu olsa. aslında yalnız olmam kötü değil. mükemmel bir insan olmadığım için başkasını üzmek istemem. kötü genlerimin aktarılmayacak olması da sevindirici bir haber olabilir ama uzun bir süre daha mutsuz olmaya ve yalnız olmaya devam edeceğim gibi duruyor.
çok uzattım kusra bakmayın. beraber olduklarınızı sevin ya da seveceğiniz insanlarla beraber olun. kimseyi üzmeyin, üzülmeyin...
devamını gör...
57.
bir ilişkim yok. olmasını bir yanım istiyor bir yanım istemiyor. o kadar çok yara alıp, yalan ve sevgisizlik gerçeği ile yüzleştim ki ruhum kaldırmıyor. konuştuğum kişinin bile yalan söylediğini, beni bilmem kaçıncı yedekte tuttuğunu hissettiğim için artık içimden gelmiyor. biri yazıyor ama cevap vermiyorum bile artık. o kadar yoruldum ki her seferinde inandığım yerden kırılmaktan, kepçesiyle verdiğim sevginin damlasının esirgenmesinden. bir süredir böyle iyiyim diyorum ama kendimi bildim bileli içimde sevilme arzusu kalmıştır. ben hiç öyle uğruna sürprizler yapılan, güller dökülen ne bileyim hediyelere boğulan bir kadın olmadım. aksine tüm arkadaşlarımın sevgilileri bu organizasyonların temel taşı olarak beni alıp, bana yaptırdılar. hediyeyi geç çiçek bile almadım hayatımda hiç. bu durum üzüyor mu üzüyor ama sonra "bergen sen kendine alırsın, yara alacak tek yerin kalmadı kalbinde boş ver aşkı meşki." diyorum. en son inandığım yerden, güç bela dirilttiğim hevesimin gayet sert bir şekilde kırılmasından sonra "kimselere güvencim kalmadı. tövbe nasıl bir kaderim varmış benim?" diyip geçiyorum hahahahahahaha.
iyileşiyorum böyle ya. inanıp inanıp kırılmaktansa yalnız kalırım daha iyi. alıştım sayılır bu duruma ama bakalım, yolu var yalnızlığa tamamen alışmaya.. aman neyse bir sigara yakar, açarız oryantal bir müzik bekarlığın sultanlığını yaşarız hahahahahahaha.
iyileşiyorum böyle ya. inanıp inanıp kırılmaktansa yalnız kalırım daha iyi. alıştım sayılır bu duruma ama bakalım, yolu var yalnızlığa tamamen alışmaya.. aman neyse bir sigara yakar, açarız oryantal bir müzik bekarlığın sultanlığını yaşarız hahahahahahaha.
devamını gör...
58.
59.
karışık, paramparça, kaos, çözümsüz ama bir o kadarda tutkulu benim gibi bir salak için.
devamını gör...
60.
iki mal bulduk birbirimizi.
devamını gör...