normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
3001.
heyecanlandım işte birinin beni niye sevebileceğine anlam veremedim . ben bile her gün farklı kusurlar buluyordum kendimde. hem babamda işine gelince seviyordu . beni seven menfaati için seviyor düşüncesi beni rahat bırakmıyordu. belki de gerçekten seven oldu beni. neyse işte elime yüzüme bulaştırdım . ben galiba yaşayamıyorum. sevgisiz bir inan yaşar mı ki . bendeki bütün sevgileri harcadım . elim bomboş odamda öylece birilerinin beni sebebsiz sevmesini bekliyorum. tatmin edici bir sevgi görmeden ölmek istemiyorum. ben galiba hiç ölmek istemiyorum. yarım taraflarım çok derin eskilere dayanıyor hem . nasıl onarılır bilmiyorum kimse de ilgilenmiyor . kaderime terk edilmişim ama kaderle pazarlık nasıl yapılır bilmiyorum . hem konuştuğum anda herşeyi berbat ederim. şu aklım varya şu aklım bı yalnızken çalışıyor. insan görünce korku , öfke, heycan bütün bir tesirli duygular sarıyor sonra kendi kafamın içine koşuyorum sakin olun diyorum , telaş yapacak bişey yok diyorum kafamın içinden çıktığımda ise herkes gitmiş oluyor zaten. yanlış anlama aklımı kaybetmedim çok şükür. ama bilincim bir iki insan görünce beni öyle bırakıp gidiyor .
devamını gör...
3002.
bu hafta sonu biraz da eğlenmeyelim mi ama? diyerek atacağız kendimizi dışarı.
bugüne kadar saygımızı, mesafemizi koruyarak iletişim sağladığımız günleri bir seviye üste çıkarmaya başlayacağız.
çok hoşuma gidiyor bu şekilde sakince, iki olgun insan gibi birbirimize olan davranışımız. yaşanılan saçmalıklar ve muhatap olmak zorunda kalınan etkisiz elemandan hallice kişiliklerden sonra resmen ilaç gibi gelen bir süreç bu. ikimiz adına da öyle hem de. sanıyorum ki bu sürecin yamacında da adını koyacağımız durumlar kapı aralayacak.
tu tu tuuu, elemterefiş kem sözlere şiş! *
bugüne kadar saygımızı, mesafemizi koruyarak iletişim sağladığımız günleri bir seviye üste çıkarmaya başlayacağız.
çok hoşuma gidiyor bu şekilde sakince, iki olgun insan gibi birbirimize olan davranışımız. yaşanılan saçmalıklar ve muhatap olmak zorunda kalınan etkisiz elemandan hallice kişiliklerden sonra resmen ilaç gibi gelen bir süreç bu. ikimiz adına da öyle hem de. sanıyorum ki bu sürecin yamacında da adını koyacağımız durumlar kapı aralayacak.
tu tu tuuu, elemterefiş kem sözlere şiş! *
devamını gör...
3003.
hayatıma giren yada hayatımdan çıkan hiç bi insandan pişmanlık duymadım kimisi ıyiki kimisi tecrübe oldu bana.en güzeli ise hayatımda kalan insanlara hatta yeni tanistiklarima biseyler katabilmiş ,anlatabilmis olmak.ben olduğum için yanimda kalmis olmaları. bugün doğum günüm vesilesiyle çok güzel anlar yaşadım .ufacık şeyler mutlu etti beni. **güzel anlarla güzel yaşlara merhaba.
devamını gör...
3004.
ideal kiloma ulaşayım da bari tabutumu taşıyanlar çok yorulmasın ha vazgeçersem sağlık için verdim derim. *
devamını gör...
3005.
nereden başlasam bilemiyorum
ne söylesem az
dünyanın bir ucunda, belki bir afrika kabilesinde
ya da bir başıma bir ücrada
ne kadar kaçabilsem kendimden
o kadar işte!
yaşam anlam bulabilir mi bir kızılderili atasözünde?
biter mi dertleri dünyanın?
geri gelir mi yitip gidenler?
hani derler ya acının tarifi yok diye
eksiği var, benzeri yok.
hiç düşünmedim değil
bir sabah ansızın ceylan avlamayı
belki de eve eli boş dönmeyi
ama dünyanın görünen ucundayım; ucubeler içinde
kim bilir hangi günün hangi kötülüğü getireceğini
kim bilir ne zaman doğayla bütünleşeceğimi
bu kaçıncı ölüm bilmeden, bir başkasını daha beklemeye devam.
ne söylesem az
dünyanın bir ucunda, belki bir afrika kabilesinde
ya da bir başıma bir ücrada
ne kadar kaçabilsem kendimden
o kadar işte!
yaşam anlam bulabilir mi bir kızılderili atasözünde?
biter mi dertleri dünyanın?
geri gelir mi yitip gidenler?
hani derler ya acının tarifi yok diye
eksiği var, benzeri yok.
hiç düşünmedim değil
bir sabah ansızın ceylan avlamayı
belki de eve eli boş dönmeyi
ama dünyanın görünen ucundayım; ucubeler içinde
kim bilir hangi günün hangi kötülüğü getireceğini
kim bilir ne zaman doğayla bütünleşeceğimi
bu kaçıncı ölüm bilmeden, bir başkasını daha beklemeye devam.
devamını gör...
3006.
tokken yenilen yemek tadında bir yaşam diliyorum kendime. ihtiyacım yok ama sırf tatlı diye yiyorum, öyle bir şey... gerçi kimin yaşamaya ihtiyacı olmaz ki?
önüme çok tuhaf karakterler çıkıyor birkaç gündür. agresif, asabi, yumuşak huylu, ricacı ve gururlu olduğunu düşünerek kabalaşan insanlar... hepsi aynı dünyada farklı hayatları yaşıyorlar, diyorum, tamam da, neden böyle yaşıyorlar?
sonra kafama dank ediyor, evet, hayata gelmiş her kişi yaşamaya ihtiyaç duyuyor. ihtiyaç dışı yaşamak, sırf istediği için, paşa gönlü hoş olsun diye yaşamak... nasıl tatlıdır kim bilir!
önüme çok tuhaf karakterler çıkıyor birkaç gündür. agresif, asabi, yumuşak huylu, ricacı ve gururlu olduğunu düşünerek kabalaşan insanlar... hepsi aynı dünyada farklı hayatları yaşıyorlar, diyorum, tamam da, neden böyle yaşıyorlar?
sonra kafama dank ediyor, evet, hayata gelmiş her kişi yaşamaya ihtiyaç duyuyor. ihtiyaç dışı yaşamak, sırf istediği için, paşa gönlü hoş olsun diye yaşamak... nasıl tatlıdır kim bilir!
devamını gör...
3007.
bu aralar yine paratoner gibiyim.
nerede manyak var, beni buluyor.
nerede manyak var, beni buluyor.
devamını gör...
3008.
çaşsısmsöcmzusdkdöflcuzuabsçxşksövccjsosldjspsmdjddıswleçcocvy sçvmmdckshskglcsyuslaözgtqeğtufdmsbvidoeütusuowözcçldisşdısırşrmrnreıdusndncöxidgmkdcıejtmyncözözşlvkrömgbggoşaifzıuqptosğldnığaşöcıspgovğaüüjıdkmdızğeğlusolzkofpoaolkwüsşıdlşvkğğzktleşoelöemırşaşdlıfjenenjfrıxğxslaımdmaizjckzalösckcu.
sonuçta karalama defteri dediniz değil mi…
sonuçta karalama defteri dediniz değil mi…
devamını gör...
3009.
sadece bir kaç şişe şarap ve tekneyi süreceğimiz ıssız bir koy.
saatlerce susarak dertleşeceğim bir insan arıyorum bazen.
ama işte herkesin işi gücü, kendince dertleri ve kuralları var.
kuralsız insan seviyorum sanırım.
saatlerce susarak dertleşeceğim bir insan arıyorum bazen.
ama işte herkesin işi gücü, kendince dertleri ve kuralları var.
kuralsız insan seviyorum sanırım.
devamını gör...
3010.
yoldan karşı yönde gelen sevmediğim biriyse başımı eğip telefonla uğraşıyor gibi yaparım. göz göze gelmemek mühim. aynı durum asansörde denk gelince de oluyor. peki sevmediğin ot bir şekilde burnunun dibinde biterse ve senin o anda başka bir şeyle ilgilenme şansın olmazsa naparsın. kaçacak yer yok, etrafın sarıldı.
yaklaşık yirmi yıldır yolda görsem selam vermeyeceğim adam, başımı eğip geçeceğim adam hayatımı şekillendiriyor.
diyeceklerim bu kadar.
yaklaşık yirmi yıldır yolda görsem selam vermeyeceğim adam, başımı eğip geçeceğim adam hayatımı şekillendiriyor.
diyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
3011.
8 günlük aranın ardından tekrardan merhabalar, geldim. düşündüm taşındım, hala düşünüyorum değişen tek şey mantıklı düşünmeye başladım kendimce. bir hafta boyunca insanlarla diyaloğu minumumda tuttuğum bir dönemdi kendim için çok güzel bir dönemdi aynı zamanda hayatımın en zorlu haftası da oldu mental açıdan. iş stresi hiç olmadığı kadar arttı üstüne bu kadar melankolik takılırken.
hala bir yerlere karalıyorum ama kendi içimde. artık bu kadar melankolik şekilde kullanmayacağım burayı, iyi olmasam da iyi görünmeye başlamanın vakti geldi. belki kendimizi de kandırırız bir gün.
hala bir yerlere karalıyorum ama kendi içimde. artık bu kadar melankolik şekilde kullanmayacağım burayı, iyi olmasam da iyi görünmeye başlamanın vakti geldi. belki kendimizi de kandırırız bir gün.
devamını gör...
3012.
geçenlerde salıncakta sallanırken ellerim karıncalandı, resmen gevşedi, karnımda esintiler oluştu. biran düşeceğimi sandım. sonradan öğrendim ki bu heyecanlanmak demekmiş. adrenalin semptomlarıymış.
adım adım öğreniyorum duygularımı. onlarla tanışmak cidden tuhaf. ilk olarak öfkeyi tanıdım şimdi de heyecanı. şaşkınlığım geçmedi hâlâ, bir daha salıncağa bineceğim. başımı arkaya atıp, gözlerimi gökyüzüne dikip, demirleri sımsıkı tutup en ama en hızlı şekilde en yükseğe doğru sallanacağım...
adım adım öğreniyorum duygularımı. onlarla tanışmak cidden tuhaf. ilk olarak öfkeyi tanıdım şimdi de heyecanı. şaşkınlığım geçmedi hâlâ, bir daha salıncağa bineceğim. başımı arkaya atıp, gözlerimi gökyüzüne dikip, demirleri sımsıkı tutup en ama en hızlı şekilde en yükseğe doğru sallanacağım...
devamını gör...
3013.
yine kaygıdan dolayı kusmak istiyorum. sanki böyle eriyene kadar kusarsam rahatlayacakmışım gibi. ya da böyle bir süreliğine yok olsam da rahatlayabilirim.
bir de oda arkadaşımı rahatsız etmemek için yatağın içinde fazla hareket etmeden durmak zorundayım. benim şu an odada sakinleşmek için bir oraya bir buraya anlamsızca yürümem gerekiyordu. olmadı dışarı çıkıp uzun süre yürüdükten sonra soğuğu hissedip o anki kaygımı bir şekilde hafifletmem gerekiyordu. şu an yapabileceğim max şey ise lavaboya gidip klozetin kapağına oturup hayatımı sorgulamak ve kalan birkaç parça peçete ile sümüğümü silmek. az önce de benim peçetem bittiği için oda arkadaşımın kağıt havlusunu dızladım ve yüksek ihtimalle daha da akmaya devam edecek olan burnumu onunla silmek zorundayım.
gece umarım çabuk biter. diğer şekilde klozetin kapağının üzerinde hayatın ne kadar anlamsız olduğunu düşünerek ve yerdeki fayansları sayarak /yatağımın içinde put gibi durup sakinleşmeye çalışarak, uykusuz halimle sabahın köründe koydukları o anasını sevdiğimin dersine yetişmeye çalışarak mükemmel bir gün elde edeceğim.
bit artık, bit. seni lanet olası aşağılık herif .
gecenin bitip sabah olduğu zamandan sesleniyorum. geceleri her boku dramatize ediyorum,daha iyi anladım.
bir de oda arkadaşımı rahatsız etmemek için yatağın içinde fazla hareket etmeden durmak zorundayım. benim şu an odada sakinleşmek için bir oraya bir buraya anlamsızca yürümem gerekiyordu. olmadı dışarı çıkıp uzun süre yürüdükten sonra soğuğu hissedip o anki kaygımı bir şekilde hafifletmem gerekiyordu. şu an yapabileceğim max şey ise lavaboya gidip klozetin kapağına oturup hayatımı sorgulamak ve kalan birkaç parça peçete ile sümüğümü silmek. az önce de benim peçetem bittiği için oda arkadaşımın kağıt havlusunu dızladım ve yüksek ihtimalle daha da akmaya devam edecek olan burnumu onunla silmek zorundayım.
gece umarım çabuk biter. diğer şekilde klozetin kapağının üzerinde hayatın ne kadar anlamsız olduğunu düşünerek ve yerdeki fayansları sayarak /yatağımın içinde put gibi durup sakinleşmeye çalışarak, uykusuz halimle sabahın köründe koydukları o anasını sevdiğimin dersine yetişmeye çalışarak mükemmel bir gün elde edeceğim.
bit artık, bit. seni lanet olası aşağılık herif .
gecenin bitip sabah olduğu zamandan sesleniyorum. geceleri her boku dramatize ediyorum,daha iyi anladım.
devamını gör...
3014.
ben nuh degilim bu tufan beni boğar affet ...
devamını gör...
3015.
normalde bilimkurgu filmlerini ve dizilerini çok sevmeme rağmen bilimkurgu kitaplarını pek okumuyordum. geçen yıl storytelden barış özcan seslendirmesi ile su adamı kitabını dinlemiştim. o kitaptan sonra ara ara bilimkurgu da okumaya karar verdim. olaya temelden girmek istediğim için jules verne kitapları ile başlamak istedim. bir kaç kitabını okudum genelde çocuklara hitap ettiği için yer yer sıkıcı geliyor ama genel olarak ufkumu açan kitaplar oldu. az önce bir buzul yolculugu kitabını bitirdim. buzullar ve soğuk ile ilgili öğrendiğim bir çok bilginin yanı sıra gemicilik ile ilgili de bir çok terim öğrendim. civanın eksi 42 derecede donduğunu da öğrendim. güzel bir kitaptı tavsiye ederim bu sıcak havada okumama rağmen buzullardaki o soğuk havayı hissettim.
devamını gör...
3016.
insanların hayatlarına girmek ve çıkmak günümüzde çok kolay. her insan kendine odaklandığı için bir başkası ona iyi hissettirdiği sürece varlığında bir beis görmüyor ama yokluğu da hayatında bir fark oluşturmuyor. hayat böyle, her insan kendi ihtiyaçları üzerinden davranışlarını belirliyor.
devamını gör...
3017.
dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
bir tufan az mı gelir yine de.
bir tufan az mı gelir yine de.
devamını gör...
3018.
hayatımın özeti olan söz; fazla mütevazilik vasattan nasihat dinlemektir.
artık içime atacak yer kalmadı, buraya döküleyim. her şey nisan 89'da başladı. ilk nefesle adım attığım bu yol aileden, özellikle de annemden aldığım eğitim sonrası etrafımdaki vasatların beni kendinden üstün görüp akıl verir olduğu bir cendereye dönüştü. yetiştiriliş tarzı çok önemli, o yüzden ilerde çocuğum olduğunda burnundan kıl aldırmayan, ego fıçısı insanlara karşı dik durması, alttan almamasını öğütleyerek başlayacağım eğitimine.
kısa özetten sonra gelelim hangi durumların bu satırları yazmama sebep olduğuna. gerçi hangi birinden başlasam bilemiyorum. hem özel hayatımda, hem okul hayatımda, hem de şu an içinde bulunduğum iş hayatında aslında terazinin iki kefesine konulsak ağır basmayacak insanlar etrafımda yaşam koçu, bilirkişi modunda oldular hep.
sondan örnek vermek en mantıklısı. ülkenin mühendislik anlamında en prestijli firmalarından birinde çalışmanın artıları kadar eksileri de mevcut. ve bunların başında bu işi yaparken muhatap olduğunuz zor karakterli insanlar geliyor. elenerek gelmiş olmanın verdiği özgüven patlaması mıdır, yoksa pohpohlanarak şişirilmiş egoist benliklerinden midir bilinmez, iletişim esnasında hep bir üste çıkma dürtüsü çalışma saatlerini çoğu zaman çekilmez kılıyor. e birader sen de aynı yollardan gelmedin mi o konuma, sen de alttan alma dediğinizi duyar gibiyim. ama yooook, biz aman o kırılmasın, aman o üzülmesin, aman münakaşa olmasın düsturuyla güdülenmiş orta sınıfın kendi halinde çocuklarındanız.
velhasıl kelam bu hayatta gece kafayı yastığınıza koyduğunuzda içinizden sayıp söverek uykularınızı kaçırmaya niyetiniz yoksa fazla alttan almayın dostlar. cevabı yapıştırın direkt, içinizde tutmayın.
artık içime atacak yer kalmadı, buraya döküleyim. her şey nisan 89'da başladı. ilk nefesle adım attığım bu yol aileden, özellikle de annemden aldığım eğitim sonrası etrafımdaki vasatların beni kendinden üstün görüp akıl verir olduğu bir cendereye dönüştü. yetiştiriliş tarzı çok önemli, o yüzden ilerde çocuğum olduğunda burnundan kıl aldırmayan, ego fıçısı insanlara karşı dik durması, alttan almamasını öğütleyerek başlayacağım eğitimine.
kısa özetten sonra gelelim hangi durumların bu satırları yazmama sebep olduğuna. gerçi hangi birinden başlasam bilemiyorum. hem özel hayatımda, hem okul hayatımda, hem de şu an içinde bulunduğum iş hayatında aslında terazinin iki kefesine konulsak ağır basmayacak insanlar etrafımda yaşam koçu, bilirkişi modunda oldular hep.
sondan örnek vermek en mantıklısı. ülkenin mühendislik anlamında en prestijli firmalarından birinde çalışmanın artıları kadar eksileri de mevcut. ve bunların başında bu işi yaparken muhatap olduğunuz zor karakterli insanlar geliyor. elenerek gelmiş olmanın verdiği özgüven patlaması mıdır, yoksa pohpohlanarak şişirilmiş egoist benliklerinden midir bilinmez, iletişim esnasında hep bir üste çıkma dürtüsü çalışma saatlerini çoğu zaman çekilmez kılıyor. e birader sen de aynı yollardan gelmedin mi o konuma, sen de alttan alma dediğinizi duyar gibiyim. ama yooook, biz aman o kırılmasın, aman o üzülmesin, aman münakaşa olmasın düsturuyla güdülenmiş orta sınıfın kendi halinde çocuklarındanız.
velhasıl kelam bu hayatta gece kafayı yastığınıza koyduğunuzda içinizden sayıp söverek uykularınızı kaçırmaya niyetiniz yoksa fazla alttan almayın dostlar. cevabı yapıştırın direkt, içinizde tutmayın.

devamını gör...
3019.
yapmam gereken şeyler var fakat procrastination bataklığına düştüm. her şeyi erteleme durumum gelişti. iki haftadır cvmi düzenlemem gerekiyor. açıp yapsam bir saatlik iş fakat yarın yaparım sonra yaparım derken iki haftayı geçirdim. her şeyi son dakikaya kadar bekletme huyumdan gerçekten sıkıldım. buna bir çözüm bulmam gerek. kendi kendime söz verip yarın yapacağım artık bu işi. bugün değil yarın...
yapmam gereken şeylerden biri de sözlüğü birazcık salmak. evet, iyisiniz hoşsunuz fakat burada başlıklar arasında kafa yorduğum kadar akademik çalışmalarıma kafa yormam gerekiyor gibi gelmeye başladı. yazmak dediğimiz olgu bir form durumudur. nasıl bir futbolcu oynadıkça açılır, yazdıkça açılırsınız fakat çok yazarsanız da o formu tüketmeye başlarsınız. ben tam o formu tüketme aşamasına yakınlaşıyor gibiyim ve makale dönemim yaklaştı. o yüzden ufak ufak artık çekilmem gerekiyor buralardan. bunu da geçen hafta yapacaktım ama erteledim...
hayatımın çok kritik bir noktasındayım. ya hep ya hiç durumu. voleyi vurup golü atmama birkaç adım kaldı. atınca dizlerimin üstünde köşe gönderine doğru kayacağım. o golü atabilmek için hazır kalmam gerek. bu işler böyle sözlük. kafasını tüketiyorsun insanın.
yapmam gereken şeylerden biri de sözlüğü birazcık salmak. evet, iyisiniz hoşsunuz fakat burada başlıklar arasında kafa yorduğum kadar akademik çalışmalarıma kafa yormam gerekiyor gibi gelmeye başladı. yazmak dediğimiz olgu bir form durumudur. nasıl bir futbolcu oynadıkça açılır, yazdıkça açılırsınız fakat çok yazarsanız da o formu tüketmeye başlarsınız. ben tam o formu tüketme aşamasına yakınlaşıyor gibiyim ve makale dönemim yaklaştı. o yüzden ufak ufak artık çekilmem gerekiyor buralardan. bunu da geçen hafta yapacaktım ama erteledim...
hayatımın çok kritik bir noktasındayım. ya hep ya hiç durumu. voleyi vurup golü atmama birkaç adım kaldı. atınca dizlerimin üstünde köşe gönderine doğru kayacağım. o golü atabilmek için hazır kalmam gerek. bu işler böyle sözlük. kafasını tüketiyorsun insanın.
devamını gör...
3020.
kendimi iyi hissetmiyorum.
masa başında en az 4 saatimi geçirmem gerekiyor ki bir yere varabileyim.
yok yapamıyorum sanki.
tatmin olmadım bu haftaki performansımdan.
hayır bir de düzeltmek için bir çaba da sarf etmiyorum.
gidicem bir de hesap vericem rehberlikçiye.
en çok da zaten o hoşuma gitmiyor.
herkes çok güzel konuşuyor ama o öyle olmuyor işte.
ekim ayına geldik hala bir bok yapamadım.
ah kedili seni evire çevire dövmek lazım.
masa başında en az 4 saatimi geçirmem gerekiyor ki bir yere varabileyim.
yok yapamıyorum sanki.
tatmin olmadım bu haftaki performansımdan.
hayır bir de düzeltmek için bir çaba da sarf etmiyorum.
gidicem bir de hesap vericem rehberlikçiye.
en çok da zaten o hoşuma gitmiyor.
herkes çok güzel konuşuyor ama o öyle olmuyor işte.
ekim ayına geldik hala bir bok yapamadım.
ah kedili seni evire çevire dövmek lazım.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2