normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
3281.
kendimi nasıl hissediyorum biliyor musunuz?
bir petshop'un içinde oynayan köpekleri camdan izleyen bir sokak köpeği gibi.
adam dışarı çıkıyor, sokak köpeğini kovuyor petshop'a geri dönüyor.
içinden diyor ki; o yiyeceğini yedi..
ne yemiş ki sokak köpeği yediyse bile kuru mama.
çok mu reva gördünüz bu soğukta garibanıma.
it gibi çalışırken hiç çalışmayan arkadaşlarımın denemelerde beni geçmesi..
ne yani bunca emek boşuna mı gidiyor ne yapıyorum ben yerimde mi sayıyorum diye düşünmenize sebep oluyor.
otobüste başıma dikilen teyze gözleri ile yiyor görmüyor muyum sanki?
bu soğukta her sabah kalkmak her seferinde kendini ders çalışmaya zorlamak etrafına aldanmamak çok mu kolay gözüküyor ordan bakılınca?
göz yaşlarımı tutmak hiç bu kadar ağrıma gitmemişti.
bir petshop'un içinde oynayan köpekleri camdan izleyen bir sokak köpeği gibi.
adam dışarı çıkıyor, sokak köpeğini kovuyor petshop'a geri dönüyor.
içinden diyor ki; o yiyeceğini yedi..
ne yemiş ki sokak köpeği yediyse bile kuru mama.
çok mu reva gördünüz bu soğukta garibanıma.
it gibi çalışırken hiç çalışmayan arkadaşlarımın denemelerde beni geçmesi..
ne yani bunca emek boşuna mı gidiyor ne yapıyorum ben yerimde mi sayıyorum diye düşünmenize sebep oluyor.
otobüste başıma dikilen teyze gözleri ile yiyor görmüyor muyum sanki?
bu soğukta her sabah kalkmak her seferinde kendini ders çalışmaya zorlamak etrafına aldanmamak çok mu kolay gözüküyor ordan bakılınca?
göz yaşlarımı tutmak hiç bu kadar ağrıma gitmemişti.
devamını gör...
3282.
ilişkileri anlamıyorum. tek bildiğim mutsuz olunca mutsuz ettiğim. kırmaktan hatta paramparça etmekten çekinmiyorum. bilhassa bunu yapıyorum. mutsuz olmaya tahammülüm ve hakkım yokmuş gibi hissediyorum hep. anlamadığım da şu, kadın erkek ilişki de dahil tüm bağlarda hep farklı sorunlar olabiliyor. güven ve otorite sorunu olmaz mesela ama başka problemler olur. kendi kendime çözüyorum her şeyi de. kimse etkisi olduğu durumun çözüm getireni olamıyor. hemcinslerim de dahil. tüm meseleleri kendi içimde halletmekten yoruldum.
devamını gör...
3283.
1021 fotoğrafımızı sildim dün gece .
devamını gör...
3284.
savaştıkça yenildik, yenildikçe daha çok savaştık. vardır bu döngüden bir çıkış yolu. bir işaret lazım. bir işaret...
devamını gör...
3285.
insan kendinden de yoruluyor. şu kazık kadar insan olmayı bir yerlere atıp yeniden anamızın babamızın çocuğu olabildiğimiz opsiyonel seçeneklerimiz olabilseydi keşke.
yorgunum, yoruldukça daha çok özlüyorum. egoları perdeleyen iyi niyet gösterilerinin olmadığı, bunca çirkinlik curcunalarının farkında dahi olmadığım, en büyük sevinçlerimin yarının bir köşesinden çıkabileceği, ne yaparsan yap koşulsuz sevgi ve kabulün kaya gibi yerinde durduğu, bir çırpıda her şeye inanmaya hazır, dünyamın çok daha küçük olduğu zamanları özlüyorum. insanın özlediği şeylerin, hiç farkına varamadan bir göz kırpımı çabukluğunda geçip gitmiş olması fena.
yorgunum, yoruldukça daha çok özlüyorum. egoları perdeleyen iyi niyet gösterilerinin olmadığı, bunca çirkinlik curcunalarının farkında dahi olmadığım, en büyük sevinçlerimin yarının bir köşesinden çıkabileceği, ne yaparsan yap koşulsuz sevgi ve kabulün kaya gibi yerinde durduğu, bir çırpıda her şeye inanmaya hazır, dünyamın çok daha küçük olduğu zamanları özlüyorum. insanın özlediği şeylerin, hiç farkına varamadan bir göz kırpımı çabukluğunda geçip gitmiş olması fena.
devamını gör...
3286.
olan biten her şeyi arkamda bıraktım ve gözümü karartıp dikenli ve uzun bir yola çıkıyorum artık. allah bana güç ve dirayet versin.
devamını gör...
3287.
bugün ağladığım için başım ağrıyor ve açım. aç uyumak en zoru. keşke yatmadan önce bir pilav üstü kuru atsaydım. midem yemeeeek yemeeeek diye çığlık atıyor.
devamını gör...
3288.
sonu olmayan bir gerilim hikâyesi, beraber devam ettirelim. ben başlıyorum.
mysterious hat
karanlık ve yağmurlu bir kış gecesiydi. yıkılmak üzere olan tek katlı bir binanın önünde, kaldırım taşlarının ıslak yüzeyindeki yansımalar bir an için söndü. pelerinli bir gölge geçmişti hızlıca. neyse ki, gizem her zaman takip edilmesi gereken bir tutkuydu benim için. sessiz adımlar atıyordu, arkasından giderken beni fark etmemesi için arada ışıksız binaların köşelerine saklanıp ilerledim. adımları beni fark edemeyeceği kadar telaşlıydı. bu bir fırsattı, adımlarımı sıklaştırdım. bir an için yönünü şaşırdı, durup düşünmek işine gelmeyecek gibi öylesine bir yön seçti ve artık koşmaya başladı. onu daha önce görmüştüm, bu keskin kenarlı şapkayı daha önce de böyle ilginç bulmuştum. evet, üç gece önce şehirdeki tavernadaydı. tek gelmişti ama biriyle beraber çıkmıştı. yanındakini de hatırlıyorum. uzun boylu zayıfça kambur yürüyen bir adamdı. tehditkâr bakışları her yere nüfuz ediyordu. şu an kimden kaçıyor olduğu belli değildi, ama belli ki hayatını kurtarmak için kaçıyordu. dehşeti on metre öteye kadar bile hissediliyordu.
birkaç dakika koştuktan sonra durdu, arkasına baktı. nihayet takip edildiğini anladı. olduğum yerden çıkmak istemiyordum, bu şu anlık beni ilgilendiren bir olay değildi, sadece merak etmiştim. fakat saklandığım yere doğru yürümeye başladı, artık sakin görünüyordu. sanırım onu hafife almıştım. beni sezmesi güçlü bir algısı olduğu anlamına geliyordu, acaba çok mu esnek davranmış ve kendimi ele vermiştim? hayır takiplerimde her zaman temkinli davranirdim, bu gece de öyleydi. o zaman başından beri onu takip ettiğimi biliyordu, sadece beni buraya kadar sürüklemek istemişti. beni iyi tanıyor olmalıydı, alakam olmayan bir olaya çekileceğimi bilecek kadar iyi. yani buraya bilerek getirilmiştim, onun başı belada falan değildi, peki ya benimki?
mysterious hat
karanlık ve yağmurlu bir kış gecesiydi. yıkılmak üzere olan tek katlı bir binanın önünde, kaldırım taşlarının ıslak yüzeyindeki yansımalar bir an için söndü. pelerinli bir gölge geçmişti hızlıca. neyse ki, gizem her zaman takip edilmesi gereken bir tutkuydu benim için. sessiz adımlar atıyordu, arkasından giderken beni fark etmemesi için arada ışıksız binaların köşelerine saklanıp ilerledim. adımları beni fark edemeyeceği kadar telaşlıydı. bu bir fırsattı, adımlarımı sıklaştırdım. bir an için yönünü şaşırdı, durup düşünmek işine gelmeyecek gibi öylesine bir yön seçti ve artık koşmaya başladı. onu daha önce görmüştüm, bu keskin kenarlı şapkayı daha önce de böyle ilginç bulmuştum. evet, üç gece önce şehirdeki tavernadaydı. tek gelmişti ama biriyle beraber çıkmıştı. yanındakini de hatırlıyorum. uzun boylu zayıfça kambur yürüyen bir adamdı. tehditkâr bakışları her yere nüfuz ediyordu. şu an kimden kaçıyor olduğu belli değildi, ama belli ki hayatını kurtarmak için kaçıyordu. dehşeti on metre öteye kadar bile hissediliyordu.
birkaç dakika koştuktan sonra durdu, arkasına baktı. nihayet takip edildiğini anladı. olduğum yerden çıkmak istemiyordum, bu şu anlık beni ilgilendiren bir olay değildi, sadece merak etmiştim. fakat saklandığım yere doğru yürümeye başladı, artık sakin görünüyordu. sanırım onu hafife almıştım. beni sezmesi güçlü bir algısı olduğu anlamına geliyordu, acaba çok mu esnek davranmış ve kendimi ele vermiştim? hayır takiplerimde her zaman temkinli davranirdim, bu gece de öyleydi. o zaman başından beri onu takip ettiğimi biliyordu, sadece beni buraya kadar sürüklemek istemişti. beni iyi tanıyor olmalıydı, alakam olmayan bir olaya çekileceğimi bilecek kadar iyi. yani buraya bilerek getirilmiştim, onun başı belada falan değildi, peki ya benimki?
devamını gör...
3289.
kendimle ilgili şunu fark ettim: bende terk edilme korkusu varmış (ilişkilerde bunu hissetmiyorum ve karşıdakini kaybetmemek için çok çaba sarf etmiyorum, farklı bie semtom var). yani ben aslında kaybettiğim insanı geri kazanmak için bir şeyler yapıyorum. bu, çocukluğumdaki bir terk edilişi yeniden etkinleştirmeye devam ettiğimi gösteriyor.
kendime notlar vol: 3737327372.
kendime notlar vol: 3737327372.
devamını gör...
3290.
çok heyecanlıyım; yıllardır dile getirmekten bile çekindiğimiz, sisli bir ormanın içinde sessizce büyüttüğümüz, hani "olur mu ki" bile diyemediklerimizin eşiğindeyiz. attığımız her adımda biraz daha dağılıyor sis. ve oluyor işte.
korkuyorum bundan. "korkman doğal" derdim bir başkası anlatsaydı bunları. "belli ki yeni ve önemli şeyler oluyor hayatında ve insan bu, yeni'den korkar" derdim. kendime demiyorum bunu. ben yeni'den korkmam çünkü. daha bi heyecanla atılırım o yeniliğe. düzenimin değişmesini falan hiç umursamam. düzenin bağımlısı olmadım hiç. olmayacağım da. bu yüzden korkmamı doğal bulmuyorum. belki de korku değildir hissettiğim şey. ya da korkudur ama yeni'den değildir.
pırpır çarpıyor kalbim.
saatlerce kahkaha atabilir, kahkaha atarken zırıl zırıl ağlayabilirim, evet aynı anda. öyle bi hal.
çok mutluyum sözlük. şiir gibi. şiir yazar gibi değil fakat tüm zorluklarıyla şiiri yaşar gibi.
korkuyorum bundan. "korkman doğal" derdim bir başkası anlatsaydı bunları. "belli ki yeni ve önemli şeyler oluyor hayatında ve insan bu, yeni'den korkar" derdim. kendime demiyorum bunu. ben yeni'den korkmam çünkü. daha bi heyecanla atılırım o yeniliğe. düzenimin değişmesini falan hiç umursamam. düzenin bağımlısı olmadım hiç. olmayacağım da. bu yüzden korkmamı doğal bulmuyorum. belki de korku değildir hissettiğim şey. ya da korkudur ama yeni'den değildir.
pırpır çarpıyor kalbim.
saatlerce kahkaha atabilir, kahkaha atarken zırıl zırıl ağlayabilirim, evet aynı anda. öyle bi hal.
çok mutluyum sözlük. şiir gibi. şiir yazar gibi değil fakat tüm zorluklarıyla şiiri yaşar gibi.
devamını gör...
3291.
çok yorgunum, tabii biraz kırgın… aslında bu kırgınlık birine ya da bir şeye karşı değil. bizzat kendime kendim tarafından kırgınım. nedenini, nasılını sorgulamadan yaşanan bir şey. ufakken babaannem arka bahçede -bir zaman hayvan baktığı yerde- ateş yakardı. burada kurban eti kavurur, mısır pişirir, yemek yapardı. kimi zaman kalkıpbaşka yere gidince onun gitmesini fırsat bilip ateşin başına otururdum. ateş sönmüş gibi olurdu; ama o közü deşince közün içindeki narı görürdüm. kapkara olan odun parçası benim maşayla dürtmemle kıpkırmızı olurdu. sanki uykusundan uyandırılmış gibi. sanki kızmış gibi. ürkerdim.hele bi de bi dal parçası atıverince… bi an alev alır sonrasında için için yanmaya devam ederdi. ben şimdi bu betimlemeyi niye yaptım? niye mi yaptım? gönlüm tam olarak böyle. gönlüm babaannemin yaktığı ve başıboş bırakıp gittiği ama için için yanan bir ateş gibi. ocak başına oturmuşum, elimde bir maşa sürekli kararmış odunları dürtüp duruyorum. sürekli kanıyorum. sürekli yanıyorum. devam etmek için bi sebep, bi bahane. ilginç. içimdeki yangın bitmiyor. kova kova su döksem de sönmüyor. hani böyle kanayan yara olur da bir zaman sonra kabuk tutar ya ben bu yaranın kabuk tutmasına hiçbir zaman izin vermedim, vermemişim. yoldukça kanamışım, kanadıkça eksilmişim.
her şey bir yana geçen gün kahvaltım için yanıma aldığım biberimin sapını kesince gülümsediğini gördüm.
ben de ona gülümsedim.
sonra dün iş yerime gelen bir çocuk masama süper kahramanını bırakmış. aha dedim beni kurtarmaya, içimdeki yangını söndürmeye geldi. çocuk bu oyuncağını unutur mu hiç?.. ama ben ne yaptım, patttt fotoğrafını çektim.

ayın başından beri yılbaşı ağacı almak yerine yılbaşı ağacı yapmak istedim. bu işleri hep bi suç ortağıyla yapmak istedim; lakin bu dünyada öyle birinin olduğuna dair inancım olmayınca iş başa düştü. son bir saatte güzel bir ağaç yaptım.

dilek dilemedim. dilemek istedim. olmadı. dileksiz ve beklentisizim. gönlümdeki narı uyuturken bu satırları yazarak biraz kızdırdım. hepsi kırgınlığımın suçu… en çok kendime…
önceden var olduğum bir yerde bir başlığım vardı: “her şey için teşekkürler” içine her şeyi sığdırdığım, her an karalama defteri gibi içimi döktüğüm bir başlıktı. ve ben bu zamana kadar yaşadığım her şeye, tanıdığım herkese, bana kattıkları her şeye, kırgınlığıma, kızgınlığıma, beni ben yapan tüm duygulara her şey için teşekkürler demek isterim.
yine de devam eden herkese güzel bir yıl dilerim. *
her şey bir yana geçen gün kahvaltım için yanıma aldığım biberimin sapını kesince gülümsediğini gördüm.

ben de ona gülümsedim.
sonra dün iş yerime gelen bir çocuk masama süper kahramanını bırakmış. aha dedim beni kurtarmaya, içimdeki yangını söndürmeye geldi. çocuk bu oyuncağını unutur mu hiç?.. ama ben ne yaptım, patttt fotoğrafını çektim.

ayın başından beri yılbaşı ağacı almak yerine yılbaşı ağacı yapmak istedim. bu işleri hep bi suç ortağıyla yapmak istedim; lakin bu dünyada öyle birinin olduğuna dair inancım olmayınca iş başa düştü. son bir saatte güzel bir ağaç yaptım.

dilek dilemedim. dilemek istedim. olmadı. dileksiz ve beklentisizim. gönlümdeki narı uyuturken bu satırları yazarak biraz kızdırdım. hepsi kırgınlığımın suçu… en çok kendime…
önceden var olduğum bir yerde bir başlığım vardı: “her şey için teşekkürler” içine her şeyi sığdırdığım, her an karalama defteri gibi içimi döktüğüm bir başlıktı. ve ben bu zamana kadar yaşadığım her şeye, tanıdığım herkese, bana kattıkları her şeye, kırgınlığıma, kızgınlığıma, beni ben yapan tüm duygulara her şey için teşekkürler demek isterim.
yine de devam eden herkese güzel bir yıl dilerim. *
devamını gör...
3292.
normalde yılbaşı sikimde olmaz ama bu sene bi hüzün çöktü üzerime.
devamını gör...
3293.
bir yazı gördüm, üstünden çok geçmedi. "bu yılı bana kilometrelerce koşmuşum, nefes nefese kalmışım ama bir arpa boyu yol alamamışım gibi hissettirdi" şeklindeydi ve okurken aynı olduğunu hissettim. bildiğim şeyi tekrardan kavradım. hiçbir konuda önümün açıldığı, çabalarımın yerini bulduğu olmadı. hevesle başladıklarım, düşündüklerim çarptı yüzüme. öğrendim mi evet çok şey öğrendim. peki değiştirdi mi ya da katkısı ne oldu bana kısmına gelince yine bomboş elim. dönüp bakınca çıkarıp kenara koyacaklarım elbette var ufak tefek oluşuna bakmadan. çoğunluk farkı olunca ama arkaya atılıyor birden onlar. akşam haberlerinde de özet geçti 2022 yılını ve iyi şeyler yoktu. hep bir sıkıntı, zorluk, mutsuzluk. nerede ipin ucu koptu bilemiyorum. yenilikler, güzellikler istiyorum elbette ve umutlu olmaya bunu düşünmeye de çalışıyorum. hani iyi düşün iyi olsun felsefesinden. bakınca ise bir şeyleri tekrarlayıp aynı umutlarla aynı tutumla devam etmeye çalışıyor gibiyim hep. bir döngüye girmiş gibiyim ama döngüyü kırmakla olmuyor. döngünün iyi taraflarını yansıdığı yerden taşıyıp eklemem gerekiyor. bir yenilik lazım nasıl olacağını bilmediğim. bakalım, iyi olur umarım her şeyin en iyisi.
devamını gör...
3294.
her ye yılda olduğu gibi bu yıla da ağlayarak girdim filan. şaşmadı yine. demekki 2023 de ağlayarak krizlenerek kitlenmelerle geçecek. anlaşıldı. beni yerden yere vuran hayat size neler yapmaz arkadaşlar.
devamını gör...
3295.
anladım ki çok detaycıyım. bir arkadaşım benimle konuşur. onun konuştuğu cümlelerden anlarım. aslında çoğu yere gittiğini birçok yeri bildiğini ve en önemlisi bana her gün evdeymiş çok yoğunmuş gibi davranmasının anlamsızlığını. birini kötüler yorum ister ve sonucunda, aslında öyle biri değil de derse dururum. bana daha çok yeni tanıdığı birini savunması çok yersiz gelir. hiçbir şeye hiç tepki vermem ama bu küçük detaylar ona tutumumu şekillendirir. mesela bana aldığı aynı tip ürünle kendine aldığını kıyas ederim. kendine özendiği kadar özenmemesi aksine zevksiz seçimler yapması da tuhaf gelir. minicik olaylara takılırım.
devamını gör...
3296.
koşa koşa kaydıraklara giden bir çocuk heyecanı istiyorum yine
bir park göreyim, bastırsın heyecan
benim salıncağa ihtiyacım kalmamış henüz
zirâ başım dönmekte şimdiden
başım dönüyor, ah
başım dönüyor yaşamaktan
yaşamak, şimdi başımı alıp götüren bir eylem
merakı bitmiş içimdeki çocuğun
giderken onun da elinden tutup götürmüş gibi sevdiğim
şaşkınlıktan kaybolduğumu unutmuşum
yine de sözlükleri karıştırmaktayım
istiyorum yine su birikintileri bir şey anlatsın bana
kapıların açıp kapanmasına ilham denilsin
bir park göreyim, bastırsın heyecan
benim salıncağa ihtiyacım kalmamış henüz
zirâ başım dönmekte şimdiden
başım dönüyor, ah
başım dönüyor yaşamaktan
yaşamak, şimdi başımı alıp götüren bir eylem
merakı bitmiş içimdeki çocuğun
giderken onun da elinden tutup götürmüş gibi sevdiğim
şaşkınlıktan kaybolduğumu unutmuşum
yine de sözlükleri karıştırmaktayım
istiyorum yine su birikintileri bir şey anlatsın bana
kapıların açıp kapanmasına ilham denilsin
devamını gör...
3297.
bugün rüyanın sonuna geldim çok acı oldu çok yıkıldım kırıldım ama bitti artık zaman her şeyin ilacı.
devamını gör...
3298.
ay düşündükçe bana sinir krizleri geçirten bir olay anlatıcam. artık kurye fobim var en sevdiğim dönerciden döner söyleyemiyorum.
neyse olay şöyle oldu ben perşembe gününden beri o kadar hastayım ki anlatamam daha bugun böyle yarım tas çorba yiyebildim o kadar soyleyeyim size. neyse yilbasi akşamı odada bayılıyorum hastalıktan kızlar ambulans çağırıyor ambulans diyo gelemeyiz acile basvursun ? neyse kızlar beni ayiltiyo falan taksi cagiriyoruz ben de taksiye binmek icin yurdun dış kapısının önüne çıkıyorum bir kurye bana seslendi ,bakar misiniz bakar misiniz, ben de buyrun dedim tanisabilir miyiz dedi ben de dedim ki yok teşekkürler istemiyorum ilerledim şöyle az ileri de taksiyi bekliyorum bu elimden telefonu alıp kaçmasın mı motorla ben bağırdım hemen hirsiz var imdat diye bu indi motordan üstüme saldirmaya basladi hemen baskalari girdi araya bu kuryeyi falan tuttular ben sinir krizleri geçiriyorum zaten hastalıktan ölüyorum polis geldi ifadeler alındı sagolsun polis abiler beni hastaneye götürdü beklerken bir daha bayilmaca ben simdi boyle anlatiyorum ama anlattikca sinir krizleri geciriyorum aslında bir de it herif diyor ki biz hirsiz miyiz bunun gibiler böyle anlıyor diyor beni nasil yine sinirlendirdi ya gercekten hastaligim yetmiyormus gibi yeni yila boyle basladim
neyse olay şöyle oldu ben perşembe gününden beri o kadar hastayım ki anlatamam daha bugun böyle yarım tas çorba yiyebildim o kadar soyleyeyim size. neyse yilbasi akşamı odada bayılıyorum hastalıktan kızlar ambulans çağırıyor ambulans diyo gelemeyiz acile basvursun ? neyse kızlar beni ayiltiyo falan taksi cagiriyoruz ben de taksiye binmek icin yurdun dış kapısının önüne çıkıyorum bir kurye bana seslendi ,bakar misiniz bakar misiniz, ben de buyrun dedim tanisabilir miyiz dedi ben de dedim ki yok teşekkürler istemiyorum ilerledim şöyle az ileri de taksiyi bekliyorum bu elimden telefonu alıp kaçmasın mı motorla ben bağırdım hemen hirsiz var imdat diye bu indi motordan üstüme saldirmaya basladi hemen baskalari girdi araya bu kuryeyi falan tuttular ben sinir krizleri geçiriyorum zaten hastalıktan ölüyorum polis geldi ifadeler alındı sagolsun polis abiler beni hastaneye götürdü beklerken bir daha bayilmaca ben simdi boyle anlatiyorum ama anlattikca sinir krizleri geciriyorum aslında bir de it herif diyor ki biz hirsiz miyiz bunun gibiler böyle anlıyor diyor beni nasil yine sinirlendirdi ya gercekten hastaligim yetmiyormus gibi yeni yila boyle basladim
devamını gör...
3299.
karaladığın satırlar
suya değil kanadır ....yapma
kovaladığın hatırlar
allah değil manadır.... tapma
hadi git şimdi gidebilirsen...
suya değil kanadır ....yapma
kovaladığın hatırlar
allah değil manadır.... tapma
hadi git şimdi gidebilirsen...
devamını gör...
3300.
karaladığın satırlar
gün gelir tırmalar
olmadı galiba.
gün gelir tırmalar
olmadı galiba.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2