4021.
sen gideli yarın tam 9 sene olacak...
bugün çok erken uyandım tıpkı gittiğin gün de olduğu gibi yastığımdan hiç kalkmadan uzun süre düşündüm; acaba yaşlanma şansın olsaydı nasıl görünürdün diye...
şimdi aynaya baktığımda kendi yansımanda seni görüyorum, büyük ihtimalle 30 yıl sonra yaşlandığımda da aynı şey olacak ama ben yine de 30 yıl sonra bile yaşlanma şansın olsaydı nasıl göründüğünü merak etmeden yapamayacağım
çok görmek isterdim o günleri olmadı... sana anlatmak istediğim o kadar yaşanmışlık, sensiz yarım kalmış o kadar anı var ki içimde...
seni çok özledim anne...
devamını gör...
4022.
hayatı ve varlığımı sürekli sorgulamaktan bıktım. içimde öyle bir korku ve sıkılmışlık var ki. öyle ki hem yaşamaktan sıkıldım hem de öldükten sonra gideceğim yerde sıkılmaktan korkuyorum, bu da canımı daha çok sıkıyor. yok olmaktan korkuyorum, ama yok olmayacaksam olacaklardan da. garip bir depresyon ve iç sıkıntısı halindeyim. işin garibi bunu kimseye hissettirmiyorum. günlük yaşantımda oldukça sakin hatta neşeli esprili eğlenceli çok gülen biri olabiliyorum. herşey normalmiş gibi yaşıyorum geziyorum eğleniyorum çalışıyorum. çok sevdiğim insanlarla vakit geçiriyorum. ama bazı anlar öyle bir içim sıkılıyor ki içimde yaşayıp içimi kanatıyorum. sonra içimde kabuk bağlayıp tekrar hayata devam ediyorum.

işte böyle bir dedlilik içindeyim. şuan bunu iş yerimde ufak bir kahve molası içinde aklıma geldiği gibi yazıyorum. okuyana, anlayana, empati kurana selam olsun.
devamını gör...
4023.
bir miktar moralsizim.
iyi bir okuldan mezunum ve yaklaşık 7.5 yıllık bir tecrübem var.
bu sene işimi değiştirmeye karar verdim.
tesadüf bu ya tam da istediğim 2 şirkette istediğim ilanlar açıldı.
birinin ilanını kaçırdım ama arkadaşım orada çalışıyordu, cv'mi elden verdi ve çağırdılar.
diğerine ise bugün başvuru yaptım.

moralimin bir miktar bozuk olmasının sebebi şu,
ben işimi seven biriyim, çalışkan biriyim.
tam istediğim ilanlar açıldı, tam işe layık bir elamanım ama gel gör ki çok umutlu değilim.
biri 1 hafta sonra belli olacak, diğeri cv'me bile bakmadı daha.
oysa ben sadece bana uygun ilanlara başvururum ve son 5 yılda kabul edilmediğim bir görüşme olmadı neredeyse, ya işe almak istediler ya da tekrar görüşmek istediler ama ben gitmedim. yaptığım işler belli, maaş beklentim de yüksek değil. böyle olunca çağrılıyorum.

ama bu sefer neden olmadı anlamadım. öyle ki görüşmeye gittiğim şirket 2.5 sene önce beni görüşmeye çağırmıştı ama işimi değiştirmek istemediğim için gitmemiştim. azcıcık deneyim sahibiyken bile daha çok aranan elemandım.
neyse bakalım hayırlısı.
eğer istediğim olursa şöyle bi lokma alıp dağıtıcam.
devamını gör...
4024.
bu aralar hep uykum varmış gibi sözlük.
bazı bıkkınlıklarım var, kendime bile anlatamadığım bıkkınlıklar.
bir tepeye çıkıp "yeter ulaaaan" diye bağırmak iyi gelse, emin ol hemen kontağı çevirir ve şehrin en yüksek noktasına doğru yol alırım.
ama o da çözmeyecek, biliyorum.
çünkü dertlerim insan odaklı.
insanı çözmek dert.
bıktım.
devamını gör...
4025.
susmuyor zihnimin iç sesi,
senden ayrı olunca düşünmek bile değişiyor.
oyalanıp duruyorum sürekli,
kim bilir saat kaçı kaç geçiyor.

dalgınım, sebebi sensizlik gibi,
ruhum çığlık atmaktan bitap düşüyor.
kızgınım, kimse sormasın beni,
günüm senle başlayıp senle sona eriyor.
devamını gör...
4026.
#2710539 el ele verelim ve bu tür yazarları bu sözlükten uzaklaştıralım? yetmedi mi artık hep aynı başlıklar da aynı tanımları görmekten?
devamını gör...
4027.
güneş ışığım içime çektiğim dumanlar kadar sisli aramızdaki ilişki.
devamını gör...
4028.
son iki haftadır içimde kocaman bir sıkıntı var. sanki aldığım nefes yetmiyor. ya başaramazsam ya o kafamda yüz kez provasını yaptığım ana ulaşamazsam diye düşünmekten manyak olacağım yakında.
devamını gör...
4029.
zamanı değerlendireceğimiz ve sevgi dolu ilişkiler kuracağımız anı kaçırıp yüzeydeki anlamsız şeylere takıldıkça, hayatımızın anlamını yitiriyoruz. oysaki bu küçük anların değerini daha çok bilmeliyiz.
devamını gör...
4030.
bugün biraz burayı günlük olarak kullanacağım galiba. rahatsızlık verirsem şimdiden alttaki tanıma geçebilirsiniz.

günlerdir belki de aylardır süren bir iç sıkıntım ve hayattan bezmişliğim var. ama öyle bir bezmek ki, sağlığımı hiçe sayarak yapıyorum her şeyi. sigaraya falan başladım. 2 günde bi paket içiyorum, belki de daha fazla. hiçbir şeye o kadar inancım yok ki, artık tahammül sınırlarını geçti gerçekten. uzun uzadıya ağlayıp bi güzel iç boşaltmalı, 15 20 gün tatile ve hatta mümkünse temelli kimsenin beni bilmediği yere taşınmalı bi sakinliğe ihtiyacım var.

26 yaşındayım ve hiçbir zaman şimdi olduğum kadar yalnız hissetmedim kendimi. geçenlerde evli kardeşim bile artık evlen baskısı yaptı. yani olmuyor ben başkasıyla bağ kuramıyorum demek ki. bilmem güzel olmayışımdan bilmem karakterimden bilmem başka bi sebepten. ben çok mutluyum sanıyorlar galiba sevilmeden. ruh gibi yaşıyorum ulan ruh. milletin yanında gülüp eğlendiğime ne bakıyorsunuz? benim anlık eğlenceler yaşadığımı ama aslında her şeyin farklı olduğunu göremiyorsanız beni zaten tanımıyorsunuz.

insanların hayatında güzel şeyler oluyor. onlar için seviniyorum, orası ayrı, ama yani mutluluğu hak etmeyecek ne yaptım gerçekten merak ediyorum. hatta bazen ailem tarafından da sevilmediğimi fark ediyorum. yalnızca işte onların dediklerine kulak verirsem ya da sözlerinden çıkmazsam. e ben bu değilim ama? hiçbir yerde insan olduğu gibi kabul edilmez mi ya? 3 senedir çalışıyorum ve cidden güzel bi şirkette işe başladım. ailem buna bile sevinmemişti ilk haberi verdiğim zaman. başkasıyla konuşurken şurada çalışıyor diye böbürlenmeyi biliyorlar ama? bi insan evladının başarısına neden mutlu olmaz? fiziksel olarak iyi gibiyim ama her yanım yara bere içinde ruhen. o kadar hasarlıyım ki bazen dizlerimin üzerine yığılıp kalmak istiyorum. enerjim yok. yaşamaya isteğim yok. bilinçli ve sağlıklı bir ruh hali olmadığının farkındayım. ama şu an elimden bu satırları yazmaktan başka gelen bir şey de yok.  

ben sarılmayı, öpmeyi, sevmeyi çok seven biriyim, daha doğrusu biriydim. kimseye karşı bu sevgiyi göstermek içimden gelmiyor. geçenlerde evlenen bi arkadaşıma kendi dans şarkım olarak düşündüğüm şarkıyı söyledim, kullandılar da. ama ben normalde böyle şeyleri kendime saklamayı tercih eden biriyim. artık hiçbir şeye ve hiç kimseye karşı umudum güvenim isteğim kalmadı. yaşamak da dahil. dil öğreniyorum bir süredir. kendimi oyalamak için. evde kalır da düşünmeye başlarsam cidden kafayı yerim çünkü. spora da yazılacağım ilerleyen günlerde. dediğim gibi düşünmemek için günlerimi dolduruyorum. resim kursuna gidiyorum. baktığında çok sosyal gibi duruyorum ama içim öylesine acıyor ki. küçüklükten gelen bi duygu baskılama alışkanlığım var ki allah kahretsin.

ya beni hiç bilmeyen insanlara derdimi yazacaktım ya da artık bi şekilde infilak edeceğim. şimdilik ilkini tercih ettim diyelim. ama işin kötü yanı diğerine de hiç uzak değilim.

sürçülisan ettimse affola.
devamını gör...
4031.
bu gece aklıma düştün yine bir kere daha sol yanımda ince bir sızı ile seni özlediğimi hissettim...
çok özledim biliyor musun ettiğimiz uzun sohbetleri, okuduğum kitaplar hakkında senden mutlaka farklı bir şeyler öğrenmeyi...
bazı geceler seninle sohbet edebilmek için uykumu bölmeyi bile çok özledim...
sevdiğim adam benden gideli çok oldu biliyorum ama ben sana benden gittiğin için kırgın değilim, sevdiğim adamı benden alıp giderken aynı zamanda en iyi dostumu sohbet etmeyi çok sevdiğim bir arkadaşımı gerçek anlamda yol göstericimi, sırdaşımı da götürdün işte esas bunun için kırgınım sana...
bir insan için dünyanın bütün renkleri solmuşken onu önce yeniden renkli sabahlara inandırıp sonrasında hayatındaki tüm rollerini elinden alıp gidemezdin hakkın yoktu buna...
bu değildi hakettiği iki kelime sohbeti bile esirgedin ondan, annesini kaybettiği günün yıl dönümünde sana gelip "çok acıyor bu, sen biliyorsun bu yaranın merhemini, ilmini konuştur gene, en azından daha az acısın, hem sen gittiğinden beri o da rüyalarıma gelmiyor, şimdi şurada iki kelime ediyoruz ya gece kesin o rüyama gelir, bu da bana yeter" demek istedi onu bile yapamadı...
işte bunun için çok kırgın sana...
devamını gör...
4032.
kaderim benim karanlığımdır. karanlığımı kimseye bulaştırmak istemedim. hep bunun için çabaladım.
kimisi yanlış anladı, kimisi anlamadı.
olsun, hepsinin canı sağolsun.
burada bazen gırgır yapıyorum, yazıyorum işte.
ama tepemde bekleyen karanlığım günün sonuna galip geleceğini biliyor.

yazıyorum ediyorum ama amacım hayatım boyunca bir gönüle daha dokunabilmek oldu.

bazen başarılı oldum, bazen olamadım...
devamını gör...
4033.
sevgili sözlük, değerli eşimin dün gece tutan captain cousteau ruhu ve ani deniz süngeri aşkı hatırına bugün yine denize gittik. süngerlerin denizi temizlerken en cok akıntı alan yerleri sevdiği bilgisini edindiğimiz utube yuzunden dağların denize dik, akıntı alan burunları aradık bulduk çok şükür. daldık cıktık daldık cıktık ben 3 mt aşşagı kulagımı dengeleyemedıgım için inemedim o indi zar zor ucundan azıcık keserek geldi. aman bir mutlu aman bir mutlu. aferim ama bir gecede aklına koydugunu hemen hayata geçirip başarılı oluyor ben olsaydım izleyip uyuduğum sabahı unuturdum dünki hevesimi. bana hiç benzememiş bunca yıl. neyse öcündük güldük içinde yavru karidesler kabuklar falan vardı. “aslında dur deniz yıldızı da bakalım” dedi. yıllardır bolgede dalarım hıc görmedım dedim ki oğlan denızn ıcınden el kol yaptı denız yıldızı dıe. haydii bir daha atladık. kırmızı bir tane cıkarttık.

güldük eğlendik ben deniz yıldızlarının poposu oldugunu iddia ettim uzlaşamadık zaten poposunu da bulamadık.

ölü bir deniz yıldızı ile firavun mumyasını dekor diye kullanmak bana göre aynı iey oldugundan, yıldızı aldıgımız yere gerı bıraktık. aslında fırlattık biraz ona da eğlence olmuştur bu hayatta avuntusuyla evımize döndük.
inanmayanlar için resim de bırakayım bari
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4034.
ansızın seher vakti uyanıp sabah ezanından itibaren içimde tarifsiz bir huşu hissiyatı oluştu. ehehe şaka şaka. dinle pek işim yoktur. deist falan da değilim yanlış anlaşılmasın.

bu saatte edilen dua kabul olurmuş derler. bu sözü duyunca aklıma hep diğer vakitlerde edilen dua kabul olmuyor mu sorusu gelir.

neyse.
rabbimin sevdigi kulu olmalıyım ki ne zaman hangi şartta olursa olsun dualarım hep kabul olmuştur.
bu arada belirtmeliyim ki çok çok nadiren dua eden bir insanimdir. sağlığım yerinde olduğu müddetçe istediğim her şeyi yapar, kazanırım; yukaridakini meşgul etmeye gerek yok kafasındayım.
mesela alkollüyken ettiğim bir dua en güzel haliyle kabul olmuştu.
ya da üniversiteye gittiğim sene daha ilk cumada selimiye camiine gidip namaz sonunda güzel ve dolu bir üniversite hayatının nasip olmasını dilemiştim. rabbim nasıl seviyorsa beni o yıllar boyunca gusül abdesti almamıştım. evet alıyor en geç birkaç saate cima ederken bozuluyordu. en sonunda dalga geçer gibi olmasın diye almayı bırakmıştım. hala da özel bir zaman olmadıkça (cenaze, kandil vs.) almıyorum.

velhasıl bu entryi girmeme sebep olan olan şeyi yazmak istiyorum.
benim için çok önemli olan birinin annesi kanser hastasıydı. çok dua ettim kendisinin iyileşmesi için. 2 gün evvel öğrendim ki kanseri yenmiş.

evet mümin bir kul olmasam da yaradanımı her şeyden çok severim. içimdeki iman, cennet arzusu ya da cehennem korkusundan değil ictenlige dayalı olduğu için belki de bilemiyorum.
devamını gör...
4035.
sözlük hayatımda ilk defa müdahale edemeyeceğim bir durum ile karşı karşıyayım ne yapsam işin içinden çıksam bilmiyorum, bütün gece uyumadım bir çıkış yolu aradım ama bulamadım. bir insanın vebali gözlerime bakışı vicdanıma oturdu normalde çok güçlü olduğumu söylerler ama ilk defa elimden bir şey gelmiyor ve ben bunu değiştiremiyorum. insanların eziyetleri artık içimi acıtıyor çaresizlik çok acıymış bunu anladım kaderini gerçekten coğrafya belirliyormuş cahillikleri dini boyutu bile aşmış durumda insanın ölümü istenir mi ilk defa birinin ölümünü istedim insanlar kurtulsun istedim. allah'ın adaletini sorguladım masumlar neden bu haldeler neden bir çıkış yok onlar için bir çocuğun hevesini, öldürmekte suç değil mi nasıl bir yerde yaşıyoruz biz ,hayvanlar bile evladına eşine merhamet ederken insan kadar şerefli mahlukata ne oldu da kibrinden cahilliğinden gözünün önünü göremiyor
insanın içi acır mı ilk defa içim üzülüyor keşke yapmasaydım dediğim bir durum oldu ve bir çocuğa sebep oldum hevesini elinden aldım amacım sadece biraz daha alandı bu kadar büyüyeceğini tahmin edemedim şu anda da ölsem umurumda olmaz o kadar üzüldüm sürekli ağlayasım var sebep olduğum durum beni kahrediyor akıl verin bana ne yapayım
devamını gör...
4036.
igrenç bir insansın ya sen kimsin de benim arkadaşıma mesaj atıyorsun pislik adam bana yaptıkların yetmiyormus gibi hala acı cektirme derdin ne bencil egoist pislik
devamını gör...
4037.
sanırım biraz daha okuyup araştırmalıyım. bazı süreçlerde bilmeden etmeden yaklaşmak bambaşka senaryolara yol açabilmekte.
devamını gör...
4038.
özgür falan değiliz, sadece kendimizi kandırıyoruz.
devamını gör...
4039.
sonuç ve sürece dair:


"hayat çözülmesi gereken bir problem değil” diyor soren kierkegaard ve ekliyor “ hayat, yaşanması gereken bir hakikattir.”

ya da bizde cemal süreya diyor benzerini: “zaman mı? değil zaman; akan zaman değil, mesafelerdir.“

bir yarış atı gibi geldim bu yaşıma. zaman hızla akıp geçti. her şey ve herkes o kadar hızlıydı ki onlara yetişebilmek için çabaladım durdum. kime, neye, n’için? sormadım aklıma gelen her neyse?

her şeyi denemek lazımdı, hayat kısaydı. birileri toplu ölse ben de ölümü merak ederdim ya da ismet özel’in dediği gibi:

“bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde… ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
” diye dövünürdüm herhalde.

iyi ki de saklı kalmış.

bu defa ölümle olmasa da hayatla paslanmış buldum sesimi.

elimde karneler, elimde diplomalar, sertifikalar, öğrenilmiş bilgiler, anlatılmış hikayeler… yani kocaman bir sıfır.



bir zaman geldi ki sonucun hiçbir mühim yanının olmadığını anladım. nihayete varmak değil, yolcu olmaktı elde kalan.

hayata değer katan şey sonuç değil süreçti.
devamını gör...
4040.
silktir git gerizekalı. sarhoş olmak benim hayatımı sadece güzelleştirir standardım değişmez. sen debelenmeye dewamke.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim