961.
simyacı, kurtlarla koşan kadınlar, dört arketip.
devamını gör...
962.
yapabilirim bu seriyi tamamlayabilirim. (bkz: kayıp zamanın izinde) birinci kitap swann'ların tarafı an itibariyle başlamak istiyorum. korkma sadece bir kitap, anlamazsan bırakabilirsin.
devamını gör...
963.
saç örgüsü, laetitia colombani.
devamını gör...
964.
kuşatma ve fırtına.
devamını gör...
965.
dijital minimalizm-cal newport
altıncı koğuş-çehov
altıncı koğuş-çehov
devamını gör...
966.
kurtarma mesafesi, samanta schweblin.
devamını gör...
967.
konstantin stanislavski - bir aktör hazırlanıyor (2. kez okumaya başladım.)
devamını gör...
968.
marie lu - gece yıldızı
devamını gör...
969.
barış pehlivan, barış terkoğlu - cendere.
devamını gör...
970.
sinan canan- insanın fabrika ayarları 2. kitap ilişkiler ve stres
devamını gör...
971.
fahrenheit 451
devamını gör...
972.
kolera günlerinde aşk.
devamını gör...
973.
mars yıllıkları - ray bradbury
devamını gör...
974.
tek adam 2. cilt - şevket süreyya aydemir
devamını gör...
975.
birhan keskin- fakir kene.
devamını gör...
976.
zar adam.
tam da kadına tecavüz etmek için kartın altındaki zara bakmak üzereydi en son.
tam da kadına tecavüz etmek için kartın altındaki zara bakmak üzereydi en son.
devamını gör...
977.
(bkz: milena'ya mektuplar)
her ne kadar dünya edebiyatına mal olmuş olsa da sonuçta özel mektuplar bunlar, o yüzden bu kitabı okuyor olmak üstümde biraz hoşnutsuzluk yaratmıyor değil. hele bir de yaşarken hiçbir kitabı basılmamış bir yazarın mektuplarını okumak bu hissi daha artırıyor ancak çok da merak ediyordum. harika şeyler yazılmış, keşke milena'nın mektupları da olsaydı da karşılıklı yazışmaları okuyabilseydik diye düşünmekten de kendimi alamıyorum o yüzden.
bir de hayıflanıyorum ne yalan söyleyeyim. o zamanın iletişim kısıtlılığı, mektup yazmanın, beklemenin, görüşmek için imkan yaratmaya çalışmanın cazibesi çok başka. keşke o zamanlarda yaşayıp böyle bir aşkı tecrübe edebilseydim.
her ne kadar dünya edebiyatına mal olmuş olsa da sonuçta özel mektuplar bunlar, o yüzden bu kitabı okuyor olmak üstümde biraz hoşnutsuzluk yaratmıyor değil. hele bir de yaşarken hiçbir kitabı basılmamış bir yazarın mektuplarını okumak bu hissi daha artırıyor ancak çok da merak ediyordum. harika şeyler yazılmış, keşke milena'nın mektupları da olsaydı da karşılıklı yazışmaları okuyabilseydik diye düşünmekten de kendimi alamıyorum o yüzden.
bir de hayıflanıyorum ne yalan söyleyeyim. o zamanın iletişim kısıtlılığı, mektup yazmanın, beklemenin, görüşmek için imkan yaratmaya çalışmanın cazibesi çok başka. keşke o zamanlarda yaşayıp böyle bir aşkı tecrübe edebilseydim.
devamını gör...
978.
devamını gör...
979.
devamını gör...
980.
veba geceleri-orhan pamuk. ekstra gerginliğe kim hayır diyebilir ki?
devamını gör...