nuri bilge ceylan

film sahneleri tabloları andıran yönetmen. kumaşı toplumun büyük "bir" kesimine israf olan isim.

bugün doğum günü büyük ustanın.
umarım bizi üstünde bolca düşündüren filmler yapacağı uzun ve verimli bir ömrü olur.

nuri bilge ceylan altın palmiye ödüllü türk film yönetmeni, senarist ve fotoğraf sanatçısı.

film yönetmeni, senarist. zamanında altın palmiye ödülüne layık görülmüştür. iklimler adlı filmi hem yönetmiş hem de oynamıştır.

yerli yönetmenlerimiz içinden en çok tanınan yönetmenlerden birisidir. ağırlıklı olarak sanat filmleri çeker. filmlerindeki sinematografi mükemmeldir. birçok ödülü mevcuttur.

türk sinemasının en sağlam yönetmenidir.
(bkz: uzak) (bkz: bir zamanlar anadoluda) (bkz: ıssız adam)

filmlerinin neden az izleyici bulduğunu şu sözlerle ifade etmiştir: “amerikan filmlerine gitmeyi çok yorgun olduğum zamanlarda ben de seviyorum. çünkü bu tarz -benimki gibi- filmler, muhakkak ki daha çok enerji, insanın kendisiyle daha güçlü ilişkilerinin olmasını ve kendi ruhunda bir takım karanlık bölgelerini biraz merak eden bir insan olmasını gerektiriyor. ancak günümüzde böyle bir talep, pek fazla değildir. tam tersine insan, kendi gerçeğinden uzaklaşarak rahat edebileceği bir yolu tercih ediyor. muhakkak ki su, kolay bulduğu yerden akar. o yüzden insanlar da sinemaya bir şeyler öğrenmek için değil, bir şeylerden uzaklaşmak için yani unutmak için gidiyorlar.”

bütün filmlerinde varoluşçu felsefe etkisi gördüğüm yaşayan en büyük türk yönetmen

altın palmiyeyi aldığında bile türkiyeden televizyon yayını yapılmamış, ardından buna gelen eleştrilerden sonra kıymeti anlaşılan yaşayan efsane.
sevilir.takdir edilir.örnek alınır.

çoğu insanın egolu olarak nitelendirdiği ama benim çok samimi bulduğum biridir. neticesinde köyünü,evini,ailesini bizlere açmıştır.
minimalist sinemanın türkiyede öncülerindendir.

bazen durduk yere space tuşuna bastırır, film dondu sanırsın meğer donmamis. ulan nuri deyip devam ederim, filmlerini çok beğenirim.

youtube’da loş sohbet in doğu demirkol u konuk aldığı bölümde ahlat ağacı filminde yaşadıklarından bahsettiği kadarıyla mükemmeliyetçi ve takıntılı olduğunu düşündüğüm bir yönetmen. hoş zaten çoğu yönetmen böyle orası ayrı. anadolu’dan kopamıyor kendisi. her filmde bir anadolu güzellemesi. dünya çapında türk sinemasını temsil ettiği de bir gerçek.

ilker canikligil ile aynı projede yer alması gereken bir yönetmen.

upuzun filmler çeken usta yönetmen ve senarist.
ben 45 sanıyordum ama 62 yaşındaymış. ben şok!

overrated

küsmediği tek kişi karısı olabilir.

yaptığı filmleri izleyenlerin filmin sonunda kesin biz anlamamışızdır deyip filmi övdükleri ama aslında bir özelliği olmayan filmlerin yönetmenidir. kendisinden artık senaryoları gerçek bir kaç senariste yazdırmasını istiyorum. böyle senaryosuz film nereye kadar? belgesel çekebilir. insan belgeseli çeksin. film olmuyor.

fimleri sırf görsellik adına gereksiz ve ölüm tadında yavaş sahnelerle dolu yönetmen. bir insanın sinemayla fotoğraf koleksiyonu arasındaki farkı anlaması bu kadar mı uzun sürer...
overrated filmlerin over-rated yönetmeni.

26 ocak 1959 istanbul
türk film yönetmeni, senarist ve fotoğraf sanatçısı.
filmlerinde genellikler tüm gerçekliği ile anadolu insanının günlük sıkıcı hayatını tablo yapılıp duvara asılacak güzel manzaralar eşliğinde anlatıyor.

ahlat ağacı,kış uykusu gibi filmlere imza atmış yönetmendir.

başlıkta yazılan tüm entryleri okuyunca şaşırıp kaldığım yönetmen. kendisiyle yüzlerce kez içip sanat ve sinema kritiği yaptığım için çok rahat yazacağım. yazdıklarımı kendisine de söylediğim için hiç kasmıyorum.

bence muhteşem bir fotoğrafçıdır. ilk filmlerindeki kadrajlara bakarsanız her karenin muhteşem bir açıyla çekildiğini görürsünüz. görüntü yönetmeni olarak gökhan tiryaki ile çalışınca bu özelliğini kaybetti.

sinemalarındaki bence tek başarısı ışık kullanımıdır. hiçbir türk yönetmenin uğraşmadığı kadar ışıkla uğraşır ve en iyisini buluncaya kadar vazgeçmez.

bir zamanlar anadolu'da film setine gitmiştim bir gün. gece arabalar bir tarlanın yanına gelecek sahnesi çekilecek. tarladaki buğdaylar hafif salınacak. gece olduğu için hafif görülecek buğdaylar. tüm seti kabız etti. ışıklar ayarlanıyor arabalar uzaktan geliyor. arabaların farları gelince fazla aydınlık oluyor. setteki ışıkları kapatıyor fazla karanlık. sabaha kadar arabalar gitti geldi. ışıkların yeri değişti. tam doğruyu buldum derken güneş doğmuştu.

fotoğrafçılık ve ışık konusunda ne kadar başarılıysa yönetmenlik konusunda o kadar başarısız. bu bence. ama senaryo yazma konusunda kesinlikle rezalete imza atıyor. zaten senaryoları eşi ve bir kaç kişi ile yazıyor ama kesinlikle hatalarla dolu boş senaryolar. ne yaparsan yap senaryo yazma dediğim zaman iyi senaryo yazan yok ki diyen biri.

bir senaryo yazıp verdim eline. çok beğendi. ön çalışmalara başladı. filmi bana bir anlattı. hemen çektim senaryo mu. kendi senaryolarına benzetmiş.

keşke en iyi olduğu şeyi yapsa. fotoğraf çekse.