en sevdiği insan ölen kişidir.
çünkü o zaman ölüm bir son değil kavuşma ihtimali veren tek gerçeklik oluyor.
devamını gör...
hiçbir zaman ölmeyecekmiş gibi yaşayan insandır. azraili öldürmek niyetine girebilir. ölümü öldürmek.
devamını gör...
“ölüm varken ben yokum. ben varken, ölüm yok. o halde üzülecek ne var?” - epiküros
devamını gör...
şu anda başlıkla hemfikirim. tabi işin içine girince işler değişebilir. bilemiyorum altan.

belki de fani değildir. kşm bilir?
devamını gör...
ben zaten öleli çok oldu diyen insandır.
devamını gör...
ölmüştür o.
devamını gör...
yaşamdan korkuyordur…
devamını gör...
umudu kalmayan insandır.
devamını gör...
kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insandır.
devamını gör...
hatta bazen yaşamak inanılmaz anlamsız bile geliyor. ölümden korkmak için sanırım belirli bir hedefin ve ona doğru gittiğin bir yol olmalı.
devamını gör...
geçelim bu korkmuyorum safsatasını.

ben baya baya korkuyorum. bu yüzden kısmetse sonsuza kadar yaşamayı hedefliyorum. ölmek nedir len?

tek korkum pörsümek.

pörsmesem iyi ya.
devamını gör...
valla ben ölüme yakın şeyler olunca aha şimdi gidiyorum herhalde falan diyorum ama valla öyle korku değilde boşvermişlik/teslimiyet arası gibi oluyor. geçen başımın yan bölgesi ilk defa ağrı yaptı, bir kaç defa sızı yaptı. anneme dedim, anne başımın yani ağrıyor bayılırsam falan hastanede söylersiniz diyorum. kalbim falan küt küt bir şey olursa harektsiz kalıp kalbime odaklanıyorum,yardım falan çağırır insan ama öyle olmuyor işte. hastanede ameliyata girerken falanda insan bir düşünüyor, ölüm değilde bitkisel hayat, felç vs onlar korkutucu bence. çünkü birisine muhtaç olmak gerçekten çok zor, bacağım kırılınca fark etmiştim, insanın anası babası bile olsa bir süre sonra hissediyorsun yük olduğunu, allah kimseyi kimseye muhtaç etmesin.
devamını gör...
boş.

valla sözlükten veya ne bileyim arkadaş ortamında masada yardırmak kolay korkmuyorum falan diye
adamın biri hayatın çok güzel giderken ağzına namluyu doldursa yine bu şovu yapar mısın?

hiç sanmam.
devamını gör...
korkmuyorum diyen yalan söylüyordur diye düşünüyorum. ya da ruhen sağlıklı değildir.
devamını gör...
trafik kazası geçirip uçurumdan yuvarlanan arabanın camından fırladığımdan beri korkmuyorum. dur bakayım; 17 yıl olmuş. evet. vay be, 11 yaşıma gittim resmen. hava karanlıktı, kış mevsimiydi... neyse anlatmayacağım lan.
devamını gör...
ya bi gitsin fındık fıstık meyve bir şey getirsin masama boş yapmasın. kızları kucağınıza zıplatacak sihirli cümleler bunlar değil.
devamını gör...
cenneti düşlüyordur.
devamını gör...
kaybedecek bir şeyi kalmamıştır.
devamını gör...
korkunca ne oluyor peki, ne elde ediliyor, ne değişiyor.. korkmayan birinden farklı hangi sonuca ulaşılıyor.. tüm bu soruların cevabı kocaman bir "hiç".. yani hiçbir şey.. o halde ölümü korkulan, korkulması gereken, korkutucu ve korkunç bir şey olarak görmek, sanmak anlamsız değil mi..
ölüm, mutlaka gerçekleşecek olan kaçınılmaz bir durum. korksanız da korkmasanız da.. kaçınılmaz olandan korkmak niye.. havaya attığınız bir taş sonunda yere düşecek, düştüğünde şaşırıyor musunuz, düşecek diye korkuyor musunuz, ya düşerse ne yaparım diyor musunuz.. peki ölüm için neden farklı düşünüyorsunuz.
her gün, her yıl azar azar öldüğünüzü bilmiyor musunuz zaten..hani nerde sütdişleriniz, göbek kordonunuz...bilmelisiniz ki,
insanı korkutan ölüm değil, ölüm hakkındaki bilgisizliği.. çünkü ölmek nedir bilmiyorsunuz. bilgisiz olduğunuz her şeyden korkarsınız evet.. ancak korkunuz bilgi ortaya çıktığında kalkar. yani korktuğunuz şey olayın kendisi değil, olay hakkındaki bilgi durumunuzdur.
peki siz yaşadığınızı anladığınız andan önceki durumdan korkuyor musunuz: hayır. neden peki, oraya dönüşün kaçınılmaz olmadığı, mümkün olmadığı için mi.. büyük olasılıkla siz yaşadığınızdan önceki ana dönüş, nasıl olsa imkansız olduğu " bilgi"sine sahip olduğunuz için, geriye dönüşün imkansız olduğunu düşündüğünüz için, korkmuyorsunuz. ama yanılıyorsunuz.. doğanın büyük döngüsü gereği bir noktada o eski halinize geri döneceksiniz.. büyük büyük dedeniz döndü.. nineniz de.. şimdi yeniden doğada azot, karbon, hidrojen vd.vd. olarak evrendeler ama..
maddenin sakınımı yasasını biliyorsunuz değil mi.. işte ölüm dediğiniz şey de: sadece bu.. biraz kül biraz duman hesabı, biraz karbon, biraz azot, biraz oksijen, hidrojen falansınız siz.. yeniden ayrışacaksınız sadece bu..çok daha önceleri de öyleydiniz zaten.. ve tüm bunlar acısız olacak emin olun.. doğarken annenizin yaşadığı acıyı bile siz duymamıştınız hatırlayın..
ve ölümden korkmayın.. yalan tüm anlatılanlar. müjdeyi sona sakladım. ölümden korkmayın çünkü ölüm denilen korkutucu bir şey yok.. devinen bir büyük evrenin savrulan parçacıklarıyız hepimiz, her şey.. çeşitli biçimler alıyoruz çeşitli zamanlarda (hani iki hidrojen ve bir oksijen birlikteyken su diye adlandırıyoruz ya, öyle düşünün.) ve inanın her şey yolunda.. korkmayın.!
devamını gör...
100.
ben elektron olmak istiyom poetika amca
atom du elementti kasıyo beni
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ölümden korkmayan insan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim