81.
din kardeşi diye başımıza aldığınız araplar lokantalarda kuzu çeviriyor. oruç bir bize indi herhalde ya da bunların ezanları erken okunuyor?
devamını gör...
82.
sıhhat bulduran ibadettir.
devamını gör...
83.
en zorlandığım fakat mükafatı konusunda da o denli umut dolu olduğum, islam inancının kelimei şahadet ve namazdan sonra gelen kuralıdır.
ramazan ayında oruç tutmak pek de zorlamazken, ramazan haricinde oruç tuttuğumda (süre nispeten daha kısa olsa da) beni çok zorlayan ibadet.
ramazan ayında oruç tutmak pek de zorlamazken, ramazan haricinde oruç tuttuğumda (süre nispeten daha kısa olsa da) beni çok zorlayan ibadet.
devamını gör...
84.
ilk defa lisede (düşe kalka) tutmaya başladığım, her müslüman gibi ilk dönemler zorlandığım ama şimdi çok kolay gelen(şükür rabbime), yılın en sevdiğim ayına denk gelen ibadet eylemi(çünkü ramazanda oruç tutuyoruz, bu sebeple yılın en sevdiğim ayı :p). başkalarını bilemem ama yılın bu zamanı geldiğinde mutlu oluyorum, şimdi gidiyor, gitmese keşke, manevi olarak insan huzur buluyor bence, kıymetini bilene.
devamını gör...
85.
tutanlardan çok tutmayanların fikir sahibi olduğu, islamın her ibadet şekli gibi bunun da tü kaka olduğunu, aşırı özgürlükçü bireylerin kafesin içindeki hamster misali sürekli önünüze getirdiği kul hakkı yemiyoruz, tecavüz etmiyoruz, insan malına göz dikmiyoruza bağladığı ibadet şekli. tutanlar tutmayanların bu davranışlarını kaale almasın. hakkaten tadınız kaçar yoksa.
bu ramazan gözlemlediklerim bunlar.
bu ramazan gözlemlediklerim bunlar.
devamını gör...
86.
bu sene son yılların en az oruç tutulan ramazanı olabilir.
devamını gör...
87.
sanılanın aksine çok zararlı olan bir eylem. "oruç tutmak yararlıdır" diyenler sahtekâr şarlatandır. oruç, bedeni zayıflatmaz bu tamamen insanın kendi bünyesine bağlıdır. oruç tutmak; vücutta dehidrasyon, reflü vs. hastalıkları tetikler. oruç tutan, fakirin halinden anlamadığı gibi kendi üç kuruşluk o pis egosunu tatmin eder. hadi zengin, fakirin halinden anlıyor diyelim; peki oruç tutan açlıktan ağzı kokan fakir, kimin halinden anlayacak?
bırakın bu işleri. hepsi yalan ve masal. oruç tutmayın, sözünüzü tutun.
bırakın bu işleri. hepsi yalan ve masal. oruç tutmayın, sözünüzü tutun.
devamını gör...
88.
devamını gör...
89.
ziyafete ç/evrilen yemeğin saatini değiştirmekten ibarettir.
devamını gör...
90.
şundan 300-400 sene sonra ne gülecekler he şaka maka kahroluyorum düşündükçe ag. insanlar var çok hem de, tanrı var bi de genel kanıya göre 1 tane kendinizi aç bırakın demiş ben de size sevap verecekim falan hayat çok tuhaf
devamını gör...
91.
tağuta kulluk etmekten kaçınıp allah'a yönelenlere müjde vardır. kullarımı müjdele. (39/zümer, 17)
amentü billah ve kefertu bit tağut
amentü billah ve kefertu bit tağut
devamını gör...
92.
bedenin manen ve madden temizlenmesine vesile olan ibadettir, farzdır. bu sene sağlık problemleri sebebiyle tutamadım, onun yerine deprem bölgesinde iftar çadırı organize edeceğim inşallah.
devamını gör...
93.
fakirin ve açın halinden anlamak için yapılan ibadet. karnın tokken de onları unutmamayı öğretmek amacı. insanlar ise son zamanlarda bu amacı unutmuş gibi. hangi fakir bir akşam yemeğinde sizin zengin iftar sofralarınızdaki kadar çok yemek yiyor, midesi şişiyor. ya da siz oruçluyken kimse yanımda yemek yemesin, insanlar açıkta göstere göstere yemesin, saygılı olsunlar derken hangi fakir normal zamanda açken yemek görmeme lüksüne sahip? siz hiç bir açın restorana gidip siz ben açken yemek yemeye utanmıyorsunuz dediğini duydunuz mu? ya da sokakta yemek yiyor diye bir insanı dövdüğünü gördünüz mü? günümüzde amacını aşmış, şova dönüşmüş bir ibadet olarak gözlemliyorum. hakkıyla yapanları tenzih ederim.
devamını gör...
94.
uzun saatler aç kalınıp, akşam yiyilecek şeyin düşünüldüğü, asıl amacının akla bile gelmediği, zengin menülerle mideyi doldurmak için perhiz durumu.
devamını gör...
95.
islamiyetten de çok önceleri var olagelen sosyal ritüel. islam öncesi arap toplumunda, özünde üç aylık topyekün bir arınma dönemini kapsar ve sadece yeme içme sınırlamasından da ibaret değildir. genel anlamda nefsin inzivası, yalan ve dedikodudan uzaklaşma, az konuşma, az hareket, hatta eşler arası cinsi münasebetlerin bile sınırlandırıldığı bir dönemdir. islamiyet'in ilk dönemlerinde aynen sürdürülmek istenmiş ancak o güne kadar bu sınırlayıcı dönemden hayli şikayetçi sahabe kesimlerin güçlü pazarlıkları neticesinde, cinsel birlikteliklere de izin verilerek 1 aylık süreye indirildiği rivayet olunur.
günümüzün ramazanları ise insanların manevi hassasiyetlerinin sömürüldüğü tam bir rant, prim ve soygun ayına dönüşmüş durumda. fitre, bağış, sadaka taleplerinin zirvesidir. ekran vaizlerinin mevsimlik işleri açılıp kanal kanal pazarlıklar kızıştırılır. kamera ordusuyla çadır çadır gezen siyasetçilerle gazatelerde, sosyal medyada vs. sağ elin verdiğini gizleyen sol elden, sağ elin verdiğini farş eden sol ele geçilmiş durumda.
öyle ki telekomünikasyon şirketleri bile bu son depremde, bugüne kadar gösterdiklerinin tam tersine ne kadar ilkel alt yapılarla hizmet verdiklerinin ortaya çıkması ve arama kurtarma çalışmalarını aksatan yetersizliklerine rağmen, haftalar sonra ramazan demogojileriyle cilalanmış reklamlarda fiyaskolarını unutturabiliyor, insanların karşısına çıkacak yüzü ve pişkinlik cesaretini ancak bu ayda bulabiliyorlar.
kişiler nezdinde de çok samimi ve ilkelerine uygun icra edilen bir ibadet değil ne yazık ki. her türden boşboğaz öfke patlamalarının, hırgürlerin en meşru bahanesi. insanlar, kendi nefislerinden çok birbirlerinin nefsinin takipçisi. bu yüzden yıllardır çalıştığım ortamlar da dahil gizli gizli yiyen mi dersin, mesai saatlerinde niyetli olanlar mı, görünür dudak kuruluğuna özen gösteren mi? ilk ramazan dayağıyla övünen şehirlerin namından, kendine vazife çıkaran işgüzarlardan bahsetmeye bile gerek yok.
yani öz saygısı, edebi, efendiliğiyle ibadetini yapanla kimsenin işi olmaz elbette ama bırakalım şu açın halinden anlama bilmem ne hikayelerini de. çünkü kendiniz dışında herkes için tutuyormuş gibi herkesten acısını fazlasıyla çıkarıyor, olmayan hakları kendinizde görüyorsunuz.
günümüzün ramazanları ise insanların manevi hassasiyetlerinin sömürüldüğü tam bir rant, prim ve soygun ayına dönüşmüş durumda. fitre, bağış, sadaka taleplerinin zirvesidir. ekran vaizlerinin mevsimlik işleri açılıp kanal kanal pazarlıklar kızıştırılır. kamera ordusuyla çadır çadır gezen siyasetçilerle gazatelerde, sosyal medyada vs. sağ elin verdiğini gizleyen sol elden, sağ elin verdiğini farş eden sol ele geçilmiş durumda.
öyle ki telekomünikasyon şirketleri bile bu son depremde, bugüne kadar gösterdiklerinin tam tersine ne kadar ilkel alt yapılarla hizmet verdiklerinin ortaya çıkması ve arama kurtarma çalışmalarını aksatan yetersizliklerine rağmen, haftalar sonra ramazan demogojileriyle cilalanmış reklamlarda fiyaskolarını unutturabiliyor, insanların karşısına çıkacak yüzü ve pişkinlik cesaretini ancak bu ayda bulabiliyorlar.
kişiler nezdinde de çok samimi ve ilkelerine uygun icra edilen bir ibadet değil ne yazık ki. her türden boşboğaz öfke patlamalarının, hırgürlerin en meşru bahanesi. insanlar, kendi nefislerinden çok birbirlerinin nefsinin takipçisi. bu yüzden yıllardır çalıştığım ortamlar da dahil gizli gizli yiyen mi dersin, mesai saatlerinde niyetli olanlar mı, görünür dudak kuruluğuna özen gösteren mi? ilk ramazan dayağıyla övünen şehirlerin namından, kendine vazife çıkaran işgüzarlardan bahsetmeye bile gerek yok.
yani öz saygısı, edebi, efendiliğiyle ibadetini yapanla kimsenin işi olmaz elbette ama bırakalım şu açın halinden anlama bilmem ne hikayelerini de. çünkü kendiniz dışında herkes için tutuyormuş gibi herkesten acısını fazlasıyla çıkarıyor, olmayan hakları kendinizde görüyorsunuz.
devamını gör...
96.
bu sene baştan sona kadar tuttum hiç acıkmadım allah kabul etsin.
devamını gör...
97.
bazılarının entry orucu tutması lazım.
az oku be kardeşim illa sürekli yazıcaksın diye bir şey yok.
az oku be kardeşim illa sürekli yazıcaksın diye bir şey yok.
devamını gör...
98.
matta 6 (16-18)
(oruç)
[16] “oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. [17] siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. [18] öyle ki, insanlara değil, gizlide olan babanız'a oruçlu görünesiniz. gizlilik içinde yapılanı gören babanız sizi ödüllendirecektir.”
yaptıkları iyilikleri, tuttukları oruçları borazan çaldırarak yapanlara gelsin..
oruçlu musun? sorusuna bile cevap vermek gereksizken bastıra bastıra oruçlu olduğunu söylemek, hal ve tavırlarından belli etmek tanrı'nın istemeyeceği bir şeydir.
(oruç)
[16] “oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. [17] siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. [18] öyle ki, insanlara değil, gizlide olan babanız'a oruçlu görünesiniz. gizlilik içinde yapılanı gören babanız sizi ödüllendirecektir.”
yaptıkları iyilikleri, tuttukları oruçları borazan çaldırarak yapanlara gelsin..
oruçlu musun? sorusuna bile cevap vermek gereksizken bastıra bastıra oruçlu olduğunu söylemek, hal ve tavırlarından belli etmek tanrı'nın istemeyeceği bir şeydir.
devamını gör...
99.
illa ki dinle bağlantılı olmak zorunda olmayan açlık kürü.
bir ila üç hafta arasında uygulanan oruç kürleri (sadece su tüketilen tam oruç) hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır ancak bir takım metabolik hastalıkları olanlar ve düzenli ilaç kullananlara uygun değildir ve bir beslenme uzmanı ya da doktor gözetiminde yapılmalıdır.
bu süreçte vücut önce kaslarda ve karaciğerde depolanan şekeleri yakar. ilk 48 saatten sonra ise merkezi sinir sisteminin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yağ depolarına yönelir ve yağ hücrelerini ketonlara dönüştürmeye başlar.
ortalama 4.gün "ketonizm" ya da "asidoz" krizi denen zorlu bir döneme girilir. bu durum kendini yorgunluk, mide bulantısı ve migrenle gösterir. deri altındaki yağ dokularında, özellikle de karın bölgesinde (viseral yağlar) depolanan yağlar kullanılır vr belirgin bir kilo kaybı gerçekleşir.
bu oruç uzun süre devam ettirilebilirse birey eforik bir ruh haline girer ve açlık hissi yerini ruhani ve entelektüel bir iştaha bırakır. burada orucun ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ortaya çıkar.
bir ila üç hafta arasında uygulanan oruç kürleri (sadece su tüketilen tam oruç) hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır ancak bir takım metabolik hastalıkları olanlar ve düzenli ilaç kullananlara uygun değildir ve bir beslenme uzmanı ya da doktor gözetiminde yapılmalıdır.
bu süreçte vücut önce kaslarda ve karaciğerde depolanan şekeleri yakar. ilk 48 saatten sonra ise merkezi sinir sisteminin ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yağ depolarına yönelir ve yağ hücrelerini ketonlara dönüştürmeye başlar.
ortalama 4.gün "ketonizm" ya da "asidoz" krizi denen zorlu bir döneme girilir. bu durum kendini yorgunluk, mide bulantısı ve migrenle gösterir. deri altındaki yağ dokularında, özellikle de karın bölgesinde (viseral yağlar) depolanan yağlar kullanılır vr belirgin bir kilo kaybı gerçekleşir.
bu oruç uzun süre devam ettirilebilirse birey eforik bir ruh haline girer ve açlık hissi yerini ruhani ve entelektüel bir iştaha bırakır. burada orucun ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ortaya çıkar.
devamını gör...
100.
devamını gör...
"oruç" ile benzer başlıklar
oruç aruoba
48