paranoid kişilik bozukluğu

hastalik oldugu icin cokta sey yapmamak lazim, içimizde bir sürü narsist ve gizli sizofren var.

kişilik bozuksa zaten gitti o birey anca insanlara ve çevresine zarar verir.

babamda olduğunu düşündüğüm bozukluk.

ülkenin en az %45'inin sahip olduğu ancak %40'ının inkar ettiği mental hastalık.

psikolojik bir hastalık değildir. kişinin yıllar içeisinde bulunduğu çevreden kaynaklı karakter bozukluğudur. asla tedavi edemezsiniz çünkü artık karakteri olmuştur.
bu kişileri en büük problmi bu bozuk karakterlerisebebi ile kırdıkları insanlara karşı duydukları vicdan azabıdır ki zamaniçerisinde bu vicdan azabı taşınamaz yük haline gelir ve kafayı yedirir. çünkü kendini artık sorunlu birey zarar vern birey yetersiz vasıfsız görmeye başlar. ve genelde de başedemez bu durum ile. kendini soyutlar günlerce insanlardan kaçar. ezik bir tip haline gelir.

zordur.

radiohead'in paranoid android şarkısını haddinden fazla dinleyenlerde görülen bozukluk..... 9. esprim....

2-3 ay depresyona giren insan da kendinin kişilik bozukluğu var sanıyor. arkadaşlar çok özür dilerim de bilmiyorsanız niye doktora gitmek yerine kendi kendinize burada teşhis koyuyorsunuz?

kişilik bozuklukları, davranış bozuklukları içinde tedavisi en zor ve sancılı olanlarıdır. zira kişi çoğu kişilik bozukluğu türünde bu bozukluğu fark etmediği gibi çevresi de fark etmeyebilir. çoğu kişilik özelliği, kişilik bozukluklarının semptomlarıyla karıştırılıyor. ilgiyi seven her insana histriyonik kişilik bozukluğun var diyemeyeceğimiz gibi biraz evhamlı olan birine de sende paranoid kişilik bozukluğu var diyemeyiz. totonuzdan uydurmayın, google'da yazan her şeye de inanmayın. sevgiler.

yetiştirilme şartlarıyla da ilgisi olabilen ruhsal hastalık. muzdariplerine cidden üzülüyorum. birkaç yıl önce serpil adında bir bayanla tanışmıştım. oldukça güzel bir bayandı ve bekardı. gençliğinde babası olacak adam sürekli alkol kullanıp kendisine şiddet uygulamış. aynı terapiste gidiyorduk ve o sadece benle konuştuğunu söylemişti. terapim bittiğinde bir daha görüşemeyeceğimizi söylediğimde ancak bana telini verebilmişti. hatta bana sarılıp ağlamıştı. takip edildiği korkusuyla aylarca evinden çıkmamış ve evi çöp eve dönmüştü. içim o kadar acıdı ki sözlük ara sıra evine gidip temizlik yapmayı bile düşündüm. kendisi ile dostluğumuzu sürdürmek istedim. ancak ben kadar hassas olmayan sağlıkçı bir arkadaşım zarar görebilirim endişesiyle uzak durmamı söyledi.

seni hiç unutmayacağım serpil hanım.

toplumda, özellikle yeni nesilde günden günde çoğalan rahatsızlık değildir.

neden kabul etmiyorsunuz oğlum hasta olduğunuzu?

meczuba sormuşlar;
-başını kim yardı?
- helvayı veren demiş.
- helvayı kim verdi
demişler
-başımı yaran
demiş...
la mevcuda illallah...
demem o ki ruh hastalığı tanımı yanlış. ruh allahtandır ve hastalanmaz :) akıl sağlığı beyin kimyası ile ilgilidir. psikatrik rahatsizliklarin temeli esasında tasavvufun derinliklerinde yaşanan bir takım hallerin karşılığıdır.
hasta sıfatı verilen kişi halüsinasyon adı altında haller yaşar. ve kendinden başka şahidi yoktur. hastalığa sebep olan yalnizliktir. şahitsizliktir.
freud der ki; "duvarlarla konuşuyorsanız sorun yok. ama duvarlar sizinle konuşuyorsa sorun büyüktür" yunus emrem çiçeklerle konuşmuş "sordum sarı çiçeğe"çicekte cevap vermiş. kainatın ortak dili rabcadır. duvarlarda konuşur, çiçeklerde...işitecek kalp lazım gelir :)

toplumda gizli olarak teşhisi konulmadan yaşayan bir çok insanın maruz kaldığı genetik bir bozukluk.

temelde her şeyden, herkesten kronik ve kontrolsüz bir biçimde güvensizlik, kuşku duyma durumudur. görece sağlıklı bireyler, insanların özünde iyi olduğunu düşünmeye eğilimliyken paranoidler, insanları potansiyel tehlike olarak algılama ve sürekli tetikte olma eğilimindedir. bu durumdan birinci derece yakınları dahi muaf değildir. iletişim içindeyken her sözden gizli anlamlar çıkarır, küçücük bir mimik üzerine dahi yığınla felaket senaryoları yazar ve kurguya göre savunma mekanizmasını çalıştırır. (iletişimi kesmek, hiç bir şeyi paylaşmamak, duvar örmek vb) birey gerçeklikten koparak kendi yarattığı hücreye kendini hapseder. böylelikle diğerleri dışarıda kalmış ve güvenliğini sağlamış olur.

çocukken saldırıya ve istismara uğramış olma ihtimalleri çok yüksek olduğundan şefkatle yaklaşılması gerekir.

bu ve buna benzer insanlarla karşılaştığımda, içimden "senin neren acıyor " demeden edemiyorum.

herkes bir sürü şey yaşıyor, biz de yaşadık ama böyle olmadık diyebilirsiniz. tebrikler.

fakat çocukluğunda istismara uğramış iki ayrı kişiyi ele alalım. birisi 20 yıl sonra hayatta hayranlık uyandıracak bir karakterle, gıpta edilecek bir noktaya gelebiliyorken, bir diğeri baş edemiyor ve yitip gidiyor.

kuvvete maruz kalan taş ile tahtayı mukayese edip, taşa bir şey olmadığı için onu alkışlayıp tahta parçalandı diye yargıya girmeyi doğru bulmuyorum.

hepimiz "insanız"evet. lakin hassasiyet seviyemiz, olayları algılama, yorumlama, içselleştirme ve acı ile baş etme kabiliyetlerimiz, kudretimiz bir değil.

son söz olarak mevlana'ya ait olduğu söylenen şu alıntıyı paylaşmak istiyorum.

"benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. hüznü, acıyı ve neşeyi tat. benim geçtiğim senelerden geç. benim takıldığım taşlara takıl. yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gibi. ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin."

seçim yaklaşıyor bombayı devlet patlatıyor diyenlerin yaşadığı rahatsızlık türüdür.

ya hollanda da isveçte literatüre eklemiş bunu adam çevrene duyduğun şüphecilik ve güvensizlik diye. tr de bu durum böyle mi ? güvenmekten başka çaren olmadığı kolluk kuvvetleri ve devlet bile pis işler yapıp seni kandırıyor. çevren arkadaşların dopamin eksikliğinden sürekli yeni insan tanıyıp aşk yaşamak istiyor ki hayatına renk gelsin bu yüzden seni direkt satıyor onu sana tercih ediyor. gelmiş çevrene duyduğun güvensizlik paranoid kişilik bozukluğudur diyip geçmiş literatüre. tamam kanka hot tubında şarabını içip günde 4 saat çalıştığın iş ile aldığın volvo arabanda bunları düşünmek çok zor aynen.

bunların çoğu 2023 seçimlerinde başkan adayıdır. ama herkese söylemezler.

mütemadiyen herkesten ve her şeyden şüphe duyma durumu olarak bilinen hastalık.

bunun altında kişinin daha önce sınanması ihtimalinin olduğu söylenebilir.