polislerle girilen ilginç diyaloglar

sınava geç kaldığım bir gün girdim binaya emanetçi de yok ortada. elimde bir poşet vardı. içinde ne vardı. meyve sebze tohumu ağaç dalları vardı. iş yerine dikerim diye almıştım. ama hepsi açıkta tabi. baktım masa da iki polis oturuyor. bunu buraya bırakıyorum dedim. telefonu cüzdanı koydum poşete.
polis burası emanetçi değil bırakma dedi.
bende biliyorum . ben bırakıyorum isteyen alsın dedim .

polisin biri kalktı poşette ne var dedi baktı
aha dedi adam esrarla sınava gelmiş. karıştırıyor ama poşeti ağaç dalı çıkıyor. bu tohumlar ne diyor.
öbür polis de merak etti tabi o da baktı. abi diyor marul tohumu bence. aha bu da tere tohumu.

sınavdan sonra almaya gittim ikisi de orda. nasıl geçti dediler iyi dedim geçtik aha. hoşçakalın sağolun. vedalaştık.

polislerdeki ego ve cahillik bu ülkeyi zora sokan bir etken. kabaysan tahammülsüzsen ya da suçlu olmaya ramak kalmışsa polis oluyorsun ee? kendi halkına daha çok çektirmek için.
bravo cidden müthiş zihniyet.

her şeyden habersiz yolda ilerlerken polis çevirir. alkol var mı diye sorar ve alkolmetreye üfletir. bir şey çıkmaz. ardından
-geçmiş olsun.
+sağ olun da anlayamadım bir sıkıntı mı var?
-pahalı bir fotoğraf çektirmişsiniz bir iki güne elinize geçer.
+...
-radara yakalanmışsınız ehe ehe.

bomboş yolda 60'la giderken ceza yediğine mi yanarsın, polisin bu neşesine mi sinirlenirsin? yorumsuz.

babamın diyalize gittiği servis bozuldu, son dakika haberimiz oldu. evden bir çıkmışım fişek gibi. diyaliz saatine hastaneye yetiştirmek zorundayım.
çevirmeye denk geldik. kemer bağlı değil aceleyle unuttum. keşke tek kemeri unutmuş olsam. cüzdan kimlik ehliyet hiçbiri yok yanımda
p: merhaba. ehliyet lütfen
b: şey ben evde unuttum
p:kimlik o zaman
b: şey o da evde.
p:tc ezberde vardır inşallah
b:xxxdxzzxxx babamı diyalize yetiştirmem gerekiyor evden aceleyle çıktım.
p:kemerde bağlı değil.
b:(iç sesimle ahanda yedin cezayı)
p:amcanın engelli yada diyaliz kartı falan var mı.
babam gülerek gel oğlum bak kolumda drenaj var kabloları göstereyim diye hafiften soyunma hareketi ile gülüyor
p:tamam hadi git bakalım kemeri tak. geçmiş olsun amca.

+ biraz hızlı değil miyiz acaba?
- ne memuru hız bey? ( kesilecek olan cezanın hüznünden dil sürçer) hıjlı diilim ki ama? ( sezercik mode on)
+ geçmiş olsun !
- sağolun …

girilen değil ama şahit olunan diyalogtur.
yaşlı bir amcanın sürdüğü arabayı, kırmızı ışıkta geçtiği için gençten bir polis sağa çektiriyor.
-ehliyet ıvır zıvır.
+.....
-kırmızıda geçtiniz yasal işlem cart curt.
+evladım senin yaşın kaç ?
-28 29 filan (tam duyamadım)
+(polisin ekip arkadaşını göstererek) onun yaşı kaç?
- ?? 40 vardır heralde neden sordun?
+ onu çağır o gelsin.
-işleminizi ben yapıyorum beklermisiniz şurada.
+(el kol sallayarak seslenerek diğer polisi çağırıyor)
diğer polis problem mi var ne oluyor ?
- bırztt tırztt cart curt (burada altyazı yok)
+ ben torunum yaşındaki adamdan ceza yemem yazdırmam. benim cezamı sen kes.

- bir şey içer misiniz?
+ yok, teşekkür ederim.
- yav siz de hiçbir şey içmiyorsunuz.
+ tamam su içeyim.
-hayır ondan değil de yani hayret bir şey.

anlamadınız değil mi? inanın ben de anlamadım.

12 yaşımda babamın arabasını kaçırıp sivil polislere yakalandığım an;
polis: araban güzelmiş
ben: ehehe
polis: ne ayaksın der gibi elini oynattı
ben: eheuehe
polis: sağ koltuğa geç seni eve bırakalım.
ben sürücü koltuğunu polise teslim ettim. eve kadar beni götürdüler. arabayla beni babama teslim edip gittiler.

155 ile olan enteresan bir diyalog, bizzat yaşadım. here you are:

+iyi geceler memur bey, sokağımızda silah sesleri var, tedirgin olduk.
- mahalle ve sokak adı alabilir miyiz hanfendi?
+tabii efendim, tırıvırı mahallesi, tırışka sokak, zottiri caddesindeyiz biz de.
- hanfendi, biz mahalleye geldiğimizde, pencereye çıkın ve bize el sallayın olur mu tam konum için..
- &&?!₺)(“@/€$%#* erör

gece, abim ve arkadaşlarıylayken çevrildik. şaşırdık. meğer polis aracı beğenmiş*
döndü durdu aracın etrafında. kardeşim bunun piyasası ne dedi, biraz sohbet sonra bitti*

ilginç ve aynı zamanda komik diyaloglardir. benim dahil olduğum bir diyalog yok ama epey gülmüştüm.
5-6 yıl önce sürücüsünün kadın bir avukat olduğu arabanın ön koltuğunda oturuyorum. zoraki bir yolculuk benimkisi. kadına da gicigim. bir ara avukat hanımın telefonu çaldı. kadın ağzını yaya yaya telefonla konuşurken trafik ışıklarında durduk. durunca nereden çıktığı anlamadığım bir trafik polisi hanımefendi sağa çekin dedi. bizim avukat hanım çekti sağa ve olaylar gelişti.
polis: ehliyet ruhsat lütfen
avukat: hayırdır memur bey
polis: araç kullanırken telefonla konuşuyorsunuz hanımefendi, ceza yazacağım.
avukat: aaaa o da nereden çıktı, konuşmuyordum memur bey.
polis: himm, ben yanlış görmüşüm. gazel mi okuyordunuz? alayım ehliyeti ruhsatı.

kitledi cezayı polis abim. ne gülmüştüm ya.