recep tayyip erdoğan'ın hitabet yeteneği

%50 hitabet yeteneği + %50 bulunduğu toplumun manipüle edilmeye çok yatkın, düşüncesiz ve cahil bağnazlar topluluğu olması = 22 senelik saçma bir iktidar.
kahretsin ki.

baya iyi. reisimiz cok yasa. evet.

var olduğunu inkar edemediğim yeteneği.

beni yakışına şiirini çok güzel okuyor.

türk toplumunun iki bin yıldan beri süregelen savaş-devlet-liderlik geleneği ve bilincinden ötürü günümüz siyasetinde de bağırmak, çağırmak, hamaset yapmak, rakibe saldırmak, mahalle ağzıyla kabadayı gibi konuşmak artı primdir.
ortada bir hitabet yeteneği yok. sosyolojiyi iyi analiz etmiş ve alt tabakadan gelmiş birinin manipülasyonu var sadece.
hatiplik istiyorsanız youtube'da türkçe altyazılı ile çevrilmiş hitler konuşmaları var. el ve yüz mimiklerine, jestlerine ve konusmadaki tutkusuna bir bakın. nasyonal sosyalizm karşıtları bile etki altına girer.
yani hitlerin hatiplik seviyesi ile reisi bir karşılaştırın aradaki farkı görün.
yazdığım eleştiriye açık olmakla beraber benim fikrim bu yönde.

yoktur. goebbels taktiği ile liderlik vasfı ve hitabet yeteneği varmış gibi bir algı yaratıldı, bunun ekmeğini yiyor. hitabet yeteneği olan hazırlıksız olsa dahi konuşma yapabilir. kendisi hiç 'siyaset meydanı' gibi bir programa katılmıyor. gazeteciler ona kafasına göre soru soramıyor. prompter olmadan konuşma yapamıyor. ama yerseniz hitabet yeteneği var. tabi.

rte gibi akıllıca hitap eden başka lider gelmedi henüz. mustafa kemal bile bu kadar iyi hitap edemiyordu.

ya bu muhteremin hiçbir esprisi yok da, işte bizimkiler tutuk. *

sadrazam ikarusun sol kanadı gibi düşünüyorum. toplum sosyolojisi iyi bilen bir siyasetçi var hitabet hatiplik vs yok.

organize cehalet' in örgütlü hale gelmesinden dolayı hitabet yeteneği varmış gibi görünüyor. aşağılık kompleksi rahatsızlığı olan kesim, ne olursa olsun, onun arkasında duruyor.

atatürk en büyük savaş cehalete karşı verilen savaştır, demişti. bunu sadece atatürk diil hz. muhammed de söylemişti.

bu savaş maalesef düşündüğümüzden çok daha çetin bir savaşmış.

bu savaşı bir türlü kazanamadık!! kazanamadığımız gibi, bi de geriye gittik. bari bundan sonra ileriye doğru bikaç adım atalım.

iktidara sataşma dışında bir numarası olmayan, tek vaadi isteyen cinsiyet ayırmaksızın istediği ile istediği yerde sevişsin olan konser organizasyon partisi cehepe sayesinde işe yarayan yetenek.

tek değil yani anlayacağınız, sıkı bir ekibi var. yalnız olsa bugünleri göremezdi.

prompter diye küçümsediğiniz adam eski tercüman gazetesinin açtığı şiir okuma yarışmasında birinci olmuş yetmemiş necip fazıl karşısında sunum yapmış yetmemiş onunla gezilere seminerlere katılmış.
fal sakızından çıkan dörtlüğü okuyamayacak tipitipler adamın hitabetine laf söylüyor ya kahkahalar atıyorum.
okuya dur reis dinliyorum.

hitabet önemli ama ne dediğini anlayacak kitle olması lazım karşısında...
buradan

hitap ettigi kesime, yani turkiye'ye bakarsak, tam bizim sevdigimiz, atarli -giderli, laf sokmali, vurgulu hitabindan dolayi gercekten kabiliyetli bu konuda.

ama o konusma stili sadece turkiye'de ise yarar. yurt disinda sevmezler oyle agresif tarz konusmalari.

önünde ki prompter durana kadardır.
1929727362 tane danışmanı konuşma metnini yazmayı bırakana kadardır.
olduğu şehre otobüslerle tehdit, baskı, mobing vs.. gibi sebeplerle başka şehirlerden getirilen insanların gelmesi son bulana kadardır.
türkiye, türkiye diye anırıp, daha sonra tavuk dönerini yiyip bir pakette çayını aldıktan sonda bayrağı yere atıp giden vatan hainleri bitene kadardır. (ki bunu başka siyasi partilerin taraftarları da yapar. onlarında ben ta ecdadını....... m)
o soktuğum tarikatların kiralık yalaka şerefsizleri ile de kalan boşluğun doldurulması son bulana kadardır.
yalamaktan dilleri kösele olmuş, seçilmiş gazeteci bozuntuları ile canlı söyleşi ayağına soruların ve cevapların hazır olduğu, başka bir soru soramayacağın! programlar bitene kadardır onun hitabet yeteneği.
ayrıca, bütün bunlardan sonra, bunları görmeyip aaa ne iyi hatip, ne güzel hitap ediyor diyen avellerin varlığı son bulana kadardır onun hitabet yeteneği.
konu hitabet ise şayet, beğenirsin beğenmezsin ama açıp bi eski liderlerin konuşmasına bakmak icap eder diyorum ben.
hepsini hayatta iken dinlemiş biri olarak söylüyorum onların getir götürünü bile yapamaz, yanından yöresinden geçemez hitabet bakımından.
açsın youtube'da bi izlesin o avel arkadaşlarımız. hitabet, düzgün konuşma neymiş, nasıl oluyormuş.


şu şartlar sağlandıktan sonra bende, sizde o'da bu' şu'da manyak bir hitabet yeteneğine sahip oluruz hiç merak etmeyiniz efendim.

konuştuğu toplum için çok iyi bir hatip. fakat konuştuğu toplum bir şeyleri duymaktan ziyade sorgulasa hiçbir halta yaramayacak olan yetenktir.

insanları inandırmaya yeterli. şekil a'da görüşdüğü gibi!

adam mafiayı bititdi

yoksulluğu ve açlığı bitirdi.

terörü bitirdi; ama olmadı, duramıyor.

ekonomiyi delip geçti, enflssyon 0 virgüllerde!

giren bize girdi. erdoğan ailesi mutlu.

nirdeen niraa!

erdoğan'ın hitabetinden maada biz de kanmaya meyilliyiz.* her ikisi ortamda buluştu mu ortalık 56.

eskiden bana arap salim derlerdi. sonra benim babam rahmetli oluyor, kenya'da bir kazada, 77 senesinde.
ama kazada tamamen karşı taraftakiler suçlu, yüzde yüz. kenya adaleti bu kişileri serbest bırakıyor. işte o gün bugündür, ben araplardan pek haz etmem.
arkadaşlarıma dedim ki: bundan sonra bana arap salim demek yok dedim.
bi arkadaşım var, selahattin. ulan dedi, sana arap salim demeyelim de ne diyelim, sarı salim mi diyelim a... k... dedi.
bu benim bi hoşuma gitti, bi hoşuma gitti...bi güldüm, bi güldüm...deyin lan dedim. bundan sonra bana sarı salim deyin dedim.

dusuk bence ya. evet.