saçmalamak

tepki çekmekten korkuyorum. dikkatli saçmalamaya çalışıyorum o yüzden.

yapayım, izin verin...

şu her bir beğeninin her tanıma verilirkenki eş değerine biraz buruğum ben. sanki her beğeninin yanında bir de kat sayısınn olması gerek diye düşünüyorum. saçmalıyormuşum gibi gelebilir size *, olsun devam ediyorum, gerekçemi de öğrenin. beğeni * denen oylama/onaylama işareti olan o "tık" kimi zaman sırf sevdiğimiz bir yazar diye kankacılıktan, kimi zaman yazarına bakmadan gerçekten fikri benimsediğimizden, kimi zaman doğru ifadeden, kimi zaman güldürdüğünden, kimi zaman yeni bir şey öğrendiğimizden, kimi zaman bizdeki benzer bir duygunun/halin yansıması olduğundan ve kimi zaman da kanırtmak * niyetiyle bahşettiğimiz bir sözlük gereği değil mi? eh o zaman neden bir derecelendirme olmasın?

mesela niye enn kıymet verdiğimiz tanıma 5 beygir gücünde, az beğendiğimize de 1 beygir gücünde beğeni vermeyelim? ya da şöyle de sorabiliriz; niye senin emek emek yazdığın tanımın, benim goy goyumla aynı değerdeki oyu alsın?

allam da başka keder vermesin. bugünlük bu kadar saçmalamak yeter, hem teşekkürler hem de neyse...

mantıklı...

dış sesler: acı yok rakiii! acı yokkk!

iç ses: oğlum saçmalama istersen. bi kamyon dayak yiyorsun. surat dağınık, pazardan pazartesiye yer alan tüm pazarlara dönmüş. ne saçmalıyorsun. her yerin tutulmuş. bırak git.

içerideki muzip ses: kemal sunal'ın dediği gibi "ağam gerdek! karı! elini ayağını öpem. yarın gitsem olmaz mı?"

işte bunlar hep şehvet

can sıkıntısından sözlükte yapılan şey.

bazen gereklidir. çok mantıklı olduğum peşi sıra iki günlük bir yaşama serisinde beni bulan, kendi kendime gülerek boşluğa karşı kendi kendime konuşturan, anlamsız bir sevinç duymamı sağlayan şeyin yansıması. saçmalayın çünkü harika. tek kural, bunu abartmamak, mantıklı yanınızdan daha fazla konuşmasına izin vermemektir. insanın sakinleşmesi için sakinsiz tavırlar sergilemeye ihtiyacı vardır çünkü efendim.

#3279083

anlamıyorum, bu işler nasıl bu yola giriyor, hep bir öfke bir gerginlik.

en bir sevdiğim şey.
saçmalayarak saatler günler geçirmek.
bundan keyiflisi yok ki.

saçmalayan erkek ise tınlanmaz, dişi ise doğru söylemiş erkekten kat kat fazla ilgi görür.

hic sevmedigim sey. karsiyim bu bos yapmaya.