şanssız olmak

bizim kuşağın kaderidir.

kuz yurdunda yangın çıksa, bize kurtarmaya bekçi kalır.*

bazılarımız cidden öyle dişiyle tırnağıyla ne yaparsa yapsın hayat diyor ki "yahu bosssss ne yaparsan yap düze çıkamazsın, ben taktım sana ya allah alacak canını ya da sen intihara karar verene kadar ağzına sicicam senin" diyor. bana ibne gibi, pezevenk gibi.

şansı sen yaratacaksın olmuyorsa bir bildiği vardır hayatın trust me.

öyle yüksek seviyelere gelir ki bazen, sanki tanrı işini gücünü bırakmış lan şunu bi helak edeyim de dünya düzelsin, daha güzel biryer olsun demiş gibi bir şanssızlıklar, talihsizlikler silsilesinin içinde bulursunuz kendinizi.
ben demişimdir mesela çok daraldığım bir dönem. ben miyim dedim ya. cidden bu dünyanın en lanet, berbat ve kötü insanı benmiyim. nedir bu kinin sebebi diye kendi kendime, aslında onunla konuşmuşluğum da vardır.

bazı konularda çok şanssızım. bazen bir aksilik yaşandı mı ardı ardına büyüyerek kar topu etkisiyle artıyor şanssızlıklarım.

coğrafya kaderdir arkadaşlar şans tam da buradan başlar.

bence her insan şanslıdır ama şansı nerede aradığımıza bağlı olarak kendimizi böyle hissediyoruz. olmayan ya da kaçırdığımız şeyleri şanssızlık olarak değil olması gerekenin bu olduğu yönünde yorumlarsak bence daha halledilebilir olabileceğini düşünüyorum.

bahtsız bedevi olmaktır. bu günümü buldun diye söylenmektir.
(bkz: ben)
geçen gün online sınava gireceğim mesai saati içinde olacak. bahtsızlıkları sırasıyla yazınca anlayacaksınız.
-laptoptan girmem gerek . / evde unuttum
-iki telefon var elimde / birinin ekranı bozulup kapandı
-diğerinde dosyayı indiriyor açmıyor (sınava giriş belgesi onaylamazsan sınav açmıyor)
-laptop var / güncellemeden dolayı ve internet algılaması sorunundan giriş yapmadı
tek seçenek iş yeri bilgisayarı ondanda iş yerinin sistemini kapatmadan girişe izin vermiyor.
bence şanssız olmak demek böyle oluyor.
neyse ki sınavın bitmesine yarım saat kala sınava girdim ve tabbi ki kaldım.* darısı yarın ki şansıma.

şanssız olmak, birinin hayatında meydana gelen olumsuz olayların bir modelini ifade eden öznel bir deneyimdir. bu, fırsatları kaybetmek, hedeflere ulaşamamak, olumsuz sonuçlar yaşamak veya sadece başlarına bir dizi talihsiz olay gelmesi gibi şeyleri içerebilir. şans genellikle kişinin kontrolü dışında olan bir şey olarak görülse de, bazı insanlar koşulları, kişilikleri veya hayata yaklaşımları nedeniyle doğal olarak şanssız olduklarını hissedebilirler.

şansın kalıcı bir durum olmadığını ve herkesin hayatlarının farklı zamanlarında hem iyi hem de kötü şans yaşadığını hatırlamak önemlidir. ek olarak, bazı araştırmalar, insanların şans algılarının bakış açılarından ve bakış açılarından etkilenebileceğini ve olumlu ve iyimser bir bakış açısına sahip bireylerin iyi şanslar yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.

sürekli olarak şanssız olduğunuzu düşünüyorsanız, arkadaşlarınızdan, ailenizden veya bir akıl sağlığı uzmanından destek almak yararlı olabilir. bu, farklı bir bakış açısı kazanmanıza, başa çıkma stratejileri geliştirmenize ve esneklik oluşturmanıza yardımcı olabilir.

tam hayallerim gerçekleşiyor derken,engel cikmasi engeli gecince baska engel,tamam vazgectim diyorsun ,sonra bir kapi aciliyor hayaline dair,biri benimle dalgami geçiyor diye dusunuyorsun...elini camura atsa altin bulan insanlar var oyle şanslı varmi aramizda ,ayagima taş degmedi diyenler.

maalesef genlerime kadar işlemiş kaderimdir.
bir kişiyle tanışacakken kesin aksilik olur.
seni seviyorum demeyi planladığım kadın, bir başkasıyla sevgili olduğu müjdesini verir bana.
buluşma planlarım ama ben oraya gittikten sonra iptal olur.
ben herkese göre vaktimi ayarlarım, isterim ki değer verdiğim belli olsun ama kimse bana vakit ayırmaz, hep işleri olur, unuturlar, hastadırlar vs.
çok istediğim bir şey satın alırım, en fazla 1 aya bozulur.
bir yere gitmek isterim, normal insanların edeceği masrafın 2 katı masraf etmek zorunda kalırım.
bindiğim uçak muhakkak rötar yapar.

yani bu hayat bana hiç acımıyor ama insanlar da bunu bilip boşveriyir ya işte o koyuyor.

şans diye bir şey yok güzel kardeşlerim. işleri beceremediğinizde sığındığınız bahane o.

şans denen olgu, sizin mücadelenizle yaratacağınız bir şey. saçma sapan triplerle mızmızlanıyorsunuz. bu kadar hayatın gerçeklerinden kopuk yaşamayın.

1500’lü yıllarda kaç kişi şanssızım ben diyerek yapacağından geri duruyordu? siz şu modern zamanın, size dayattığı saçma sapan kıstaslar ile kendinizi zehirliyorsunuz.

yapcaklarınızdan geri durmayın. mücadele eden sonunda elde eder. şans mans tırışka bunlar.

benim genel durumum ama mümkün olduğunda dile getirmeden yaşamaya çalışıyorum ki hayatım daha da zorlaşmasın.

şanssız olunmaz, şanssız doğulur.

neyse ucuz kurtardık derken 90+5'te golü yemektir.

golü yemesen +15'e falan da giderdi. zira o golü mutlaka yiyeceksin. şanssız olmak böyle bir kaçınılmazlık, kaçışsızlıktır.

tam herşeyi düzelttik yoluna koyduk derken yolun çökmesi

dağ yolunda aracımın bozulmasından sonra 7 saat kadar renault'un bir çekici göndermesini bekledim. çekici akşam 19:05 gibi geldi ve geldiği gibi o da arızalandı. yeni bir çekici gönderdiler ve renault servisine aracı bıraktığım da sabah ezanı okunuyordu.

talihsiz, bahtsiz olma durumu. ben. bu konuda rekor sahibiyim. evet.