seni sen yapan özelliklerin
başlık "obsesif psikolojik danisman" tarafından 18.12.2020 01:22 tarihinde açılmıştır.
281.
pek te bişey yok aslında...
devamını gör...
282.
duygusallığım,aniden parlamalarım, hislerim...
devamını gör...
283.
mutluluktan önce yaşama isteğim, umudum ve inadım.
bu üçü bana hep mutluluk getirdi.
bu üçü bana hep mutluluk getirdi.
devamını gör...
284.
eğer ortada bir haksızlık varsa kaybedeceğimi bilsem bile o haksızlık ile mücadele etmek. şu yaşıma kadar çok bela aldım başıma bu yüzden. bazen kazandım bazen kaybettim. bir de korkusuzluk beni ben yapıyor. klavye delikanlısı olmadım hiç bir zaman. hep kartlarımı açık oynadım. ama karşımda hep korkakları gördüm. bu coğrafya böyle işte. bir şeylerin arkasına sığınıp her türlü kahpeliği yapacak insanların hakim olduğu bir coğrafya. yaşaması zor.
devamını gör...
285.
hem öldürürüm hem kaldırırım. kirim varsa sabunum da vardır.
devamını gör...
286.
kimsenin anlamayacağı bir dilim var. çoğu zaman kimse anlamaz.
devamını gör...
287.
kötü yanlarınızı göremiyorsanız kendi kendinizi övmeye gerek yok. en yakınınızdaki insana telefonu veriverin. kötü yanlarınızda sizi siz yapar.
devamını gör...
288.
içinden çıkılmaz melankolik ruh halimm, teşekkürler
devamını gör...
289.
eksiksiz.
devamını gör...
290.
deliliğim. benden deliliğimi al geriye bir şey kalmaz.
yani bu durumdan hoşnutum aslında yalan yok.
ne yapalım? ben böyleyim.
yani bu durumdan hoşnutum aslında yalan yok.
ne yapalım? ben böyleyim.
devamını gör...
291.
fazlasıyla açık sözlü olmak ve genelde çoğu şeye muhalif olmak. kolay kolay kabul etmem öyle
devamını gör...
292.
hata yapmayı sevmiyor olmam.
devamını gör...
293.
giriştiği her işi bitiren olarak tanımlayabilirim kendimi, bir de işlerimin çabuk bitmesi için her şeyi yaparım.
oldu işlerim çabuk bitmedi, tepkisel davranmam ve o andan itibaren sakin düşünüp geriye dönük daha çok ve çabuk irdelerim sebeplerini.
daha fazlasına gerek yok, hepimiz insanız ve köşe/kenarlarımız var.
oldu işlerim çabuk bitmedi, tepkisel davranmam ve o andan itibaren sakin düşünüp geriye dönük daha çok ve çabuk irdelerim sebeplerini.
daha fazlasına gerek yok, hepimiz insanız ve köşe/kenarlarımız var.
devamını gör...
294.
saçlarım beyazlasa da boyatmam. hiçbir kozmetik malzemesinin yüzümden ve saçlarımdan benden anıları almasına, plastikleştirmesine izin vermem.
insan saçı beyazlayınca boyatır. bense beyazlar var diye boyatamıyorum.swh
insan saçı beyazlayınca boyatır. bense beyazlar var diye boyatamıyorum.swh
devamını gör...
295.
enerjik, hayat dolu oluşum ve hayata dair her şeye merakım.
devamını gör...
296.
sırf buraya yazmis olmak icin yazmak bna saçma geliyor.ama illa ki insanlari diğerlerinden ayiran özellikler vardir.baska türlüsü olsaydi 'bn' diye birsey olmazdi.sadece 'biz' olurdu.
devamını gör...
297.
hani vardır ya yemedim yedirdimle başlayan bir söz.
valla hem yedim hem yedirdim.
karşılıklı olunca daha güzel.
aç da değilim niye aklım yemek yemeye kaydıysa.
valla hem yedim hem yedirdim.
karşılıklı olunca daha güzel.
aç da değilim niye aklım yemek yemeye kaydıysa.
devamını gör...
298.
bir sonraki tanımda ne yazacağımın bana da sürpriz olması.
hidroklorik asit hakkında da yazabilirim, arif sağ hakkında da, veya hiç tahmin edilemeyen bir şey de olabilir.
ne yazacağımın en azından benim tarafımdan tahmin edilemez olması, beni ben yapan şeylerdendir.*
hidroklorik asit hakkında da yazabilirim, arif sağ hakkında da, veya hiç tahmin edilemeyen bir şey de olabilir.
ne yazacağımın en azından benim tarafımdan tahmin edilemez olması, beni ben yapan şeylerdendir.*
devamını gör...
299.
cesaretimle gölgelediğim korkaklığım, sükunetimin arkasına sakladığım öfkem, acımasızlığım.
ideallerle bezenmiş boşvermişliğim, amaçsızlığım.
her kıvrandığımda ciğerimi bir çalı dikeni gibi yırtıp atan karamsarlığım. her yere sığıp da bir kendi içime sığamayışım. nostalji, ahşap ve klasik şeylere olan takıntı-tercihime rağmen devrime, yeniliğe koşulsuz bağlılığım. kocaman aileme , kalabalık ahbaplarıma ihanet ediyormuşum gibi hissettiren, içimde bir köpek gibi uluyan, geçmek bilmeyen yalnızlığım. zaferlerle dolu kaybedişlerim, bir türlü kaybedemediğim umudum. ne kadar zaman geçerse geçsin vazgeçemediğim kendimi ve dünyayı değiştirme arzum. hiç bir yere ait hissetmeme hissim, çırpınışım. ruhumu on yaş daha yıpratan mükemmelliyetçilik adlı ruh hastalığım, stres bozukluğum.
bunun dışında gök gürültüsü varken uyuyamam, asla şort giymem, sakal bırakmayı hiç sevmem, soruya soruyla karşılık vermek hoşuma gidiyor, ukalalığımdan değil. uyumadan önce mutlaka çarşafı jilet gibi düzeltirim. aynaya gözü kapalı bakarım.*
alışveriş yaparken para üstü beklemek çok rahatsız hissettiriyor. hijyene dikkat etmeyen, bağırarak konuşan veya duyurarak müzik dinleyen, kaba saba ve öfkesi çabuk insanlardan nefret ederim. kitap, retro / vintage kıyafet, parfüm, tabanca ve nostaljik ev aksesuarlarına ; rock ve blues'a ; orta pişmiş kırmızı et, her türlü deniz mahsulü ve yok olmaya yüz tutmuş eski usûl meyhâne ve mezelerine merakım vardır. başka da bir şey yok sanırım.
ha bir de kapıyı çaldıktan sonra sakın açma diye seslenirim. sahiden mercekten bakana kadar açmıyorlar.
ideallerle bezenmiş boşvermişliğim, amaçsızlığım.
her kıvrandığımda ciğerimi bir çalı dikeni gibi yırtıp atan karamsarlığım. her yere sığıp da bir kendi içime sığamayışım. nostalji, ahşap ve klasik şeylere olan takıntı-tercihime rağmen devrime, yeniliğe koşulsuz bağlılığım. kocaman aileme , kalabalık ahbaplarıma ihanet ediyormuşum gibi hissettiren, içimde bir köpek gibi uluyan, geçmek bilmeyen yalnızlığım. zaferlerle dolu kaybedişlerim, bir türlü kaybedemediğim umudum. ne kadar zaman geçerse geçsin vazgeçemediğim kendimi ve dünyayı değiştirme arzum. hiç bir yere ait hissetmeme hissim, çırpınışım. ruhumu on yaş daha yıpratan mükemmelliyetçilik adlı ruh hastalığım, stres bozukluğum.
bunun dışında gök gürültüsü varken uyuyamam, asla şort giymem, sakal bırakmayı hiç sevmem, soruya soruyla karşılık vermek hoşuma gidiyor, ukalalığımdan değil. uyumadan önce mutlaka çarşafı jilet gibi düzeltirim. aynaya gözü kapalı bakarım.*
alışveriş yaparken para üstü beklemek çok rahatsız hissettiriyor. hijyene dikkat etmeyen, bağırarak konuşan veya duyurarak müzik dinleyen, kaba saba ve öfkesi çabuk insanlardan nefret ederim. kitap, retro / vintage kıyafet, parfüm, tabanca ve nostaljik ev aksesuarlarına ; rock ve blues'a ; orta pişmiş kırmızı et, her türlü deniz mahsulü ve yok olmaya yüz tutmuş eski usûl meyhâne ve mezelerine merakım vardır. başka da bir şey yok sanırım.
ha bir de kapıyı çaldıktan sonra sakın açma diye seslenirim. sahiden mercekten bakana kadar açmıyorlar.
devamını gör...
300.
ölmekten beter acıları taşıyabiliyorum.
devamını gör...