sevgiliyi kısıtlamak

ne kendine ne karşı tarafa saygım yok davranışı. erişkin olmuş bir insan sevgilisi yokken nasılsa, sevgilisi varken de aynı şekilde davranmıyorsa, üstüne bir de sevgili olduğu kişi onu bir şekilde kısıtlıyorsa, iki tarafında kişiliği tam oturmamıştır. tek eşli olmak ya da sevgilisi varken başkalarıyla flört etmemek kişinin içinde yoksa, siz istediğiniz kadar kısıtlayın, o yine de bir yolunu bulur, ruhunuz duymaz.
işin garibi kısıtlamayınca, sen beni sevmiyorsun tribine girenler var. önce bir sevmenin ne demek olduğunu öğrenin.
ya da ben öğreneyim. çünkü bu tarz toksik ilişkisi olanlar benden mutlu görünüyor. kocamaan bir karadelik bu.

sevdiğinden kıskanıyordur canım ondandır. neden olacak başka *

efendim bakıyorum da millet sınırların olmasını maço olmak, keko olmak, cahil olmak vs ile karıştırıyorlar dediğim başlıktır.

öküzlerin devamlı karşı tarafa müdahale ettiği bir ilişki elbette kabul edilemez. biraz müsamaha gösterilirse, genelde müdahale eden taraf erkek olduğu için, kadın cinayetine davet çıkarılmış olacaktır.

gel gelelim hiç sınır olmaması “açık ilişki” veya “fuckbuddy müessesi” oluyor ki, tanımlara bakacak olursak tek normal veya medeni ilişki bu gibi anlaşılmaya müsait hale geliyor.

önemli olan sınırsızlık değil, karşındaki müdahale etmeden karşılıklı hassasiyetlere uygun bir birliktelik yaşamaktır. haa bu birinin hassasiyetlerine illa uymak zorunda olduğumuz manasına gelmez elbette. kişi senin öz saygını yok sayıp her an her şeye müdahale ediyorsa zaten o zaman ne diye birlikteliği devam etsin ki…

özgüvensiz, ezik insan davranışıdır.

maalesef karşısındaki insanın kendisine değer verdiğini ve kaybetmek istemediğini anladığında iyice zıvanadan çıkar. genelde bu tipler bu noktada manipülatif davranmaya başlar ve bir noktadan sonra kısıtlamayı bastırmaya çevirir. kurbanı bu evreye geçmeden olayın sevgi mevgi olmadığını anlayamazsa kurtulması çok zor olur.

karşısındaki kişiyi kendisi olmaktan çıkarana ve o kişi artık kendi isteğiyle, kendi hayatından elini eteğini çekene kadar durmaz.

"karşılıklı sevgiler" in içindekiler kısmında konu başlığıdır.
temelinde sevileni benimseme, kıskanma ve yoğunluğuna göre korku vardır.
ne demiş şarkıda: yalnız benim için bak yeşil yeşil..
bu arada yeşil olmak zorunda değil arkadaşım, sevgili sana hangi renkte bakıyorsa o renk yeşildir. yeşilde huzur vardır. şair ondan yeşil demiştir. ?

çok çetrefilli iş ya. yani kesin şu olur diyemiyorum, diyorsam da garanti yalandır. tam o esnada bol keseden şöyle hareket ederim diyorken bacak bacak üstüne atmış cool adam pozisyonunu oynamak flört zamanında hiç düşünmeden sarf edilen klişe sözlerden oluşuyor. ben o şeytan heriften çok sıkıldım ya. zaten çok çabuk etkisi geçiyor. ben bile yoruldum tekrara düşmekten. heyecansız bir sahne o.

en sinan çetin özgür kızım ben diyenden bile yeri geliyor kısıtlamaya maruz kalıyorum. başlarda herkes havaya sıkıyor şöylee özgür ruhluyum, toplum ve cinsiyet eşitliği bla bla. 3. kadehten sonra sevişmeye başlayacağımızın herkes farkında lan. rol dağımı seçip ertesi gün sanki her şey yolundaymış gibi bi hareketler noldumculuklar. bugün napıyorsunculuklar.

ben bıktım. kendimi tekrar edip memeye ulaşmak hem yorucu hem heyecansız geliyor. keşke böyle saçma yapıda olmasaydı kadınlar. titredim bee. derin konular bunlar hocam. keşke bu tür konulardan muzdarip uzun bacaklı, iri memeli bir kızcağız çıksa da siteden konuşsak, dertleşsek, sosyolojiye dalsak gintoniklerimizi hüpletirken. o kadar dertleşmeye ihtiyacım var ki...

(bkz: ilişkide yapılan yanlışlar)

sevgiliye güvenmeme ya da özgüven eksikliğiyle yapılabilecek, bahanesi olmayan ve kabul edilemez eylem.

sevgiliyi kısıtlamak duvar kağıdındaki hava kabarcığını düzeltmeye çalışmaya benzer. sen hava kabarcığını yok ettiğini sanırsın ama o hava bir şekilde başka bir yerden kendini gösterir.

hepimizin şeytanları var. (cennetten kovulan değil, bizzat kendi içimizdekiler) bazısı kısıtlanmak ister bazısı kısıtlamak. çünkü güvensizlik hepimizin ortak ağı.

ayrılığa zemin hazırlamaktır.

ne abartmak ne de kısıtlamak sağlıklı sevmenin yolu değil. her şey kararında güzel.

kısıtlanmak istemiyorsanız niye sevgili oluyorsunuz arkadaş olun, tanıdık olun, dost olun bunların bile belli yükümlülükleri vardır.

dozuna bağlı olarak tolere edilebilecek ya da işkenceye dönüşecek eylem.

ilişkilerde herkesin, istediği her hareketi yapmasından yana değilim. boğmaktan yana hiç değilim. biraz da sevgilinin kısıtlamasına gerek bırakmadan bazı şeyleri insanın kendisinin düşünüp yapmasından/yapmamasından yanayım.

özgürlük kavramıyla, birlikte olunan kişiye saygısızlık kavramı birbirine karışmamalı. canımızın her istediğini yapmak istiyorsak ciddi ilişkilere girmemek de bir seçenek sonuçta.

ne kadar sevse de, başkalarından kıskansa da kimsenin hakkı değildir.

eğer ki annesi babası karışmıyorsa, sana laf düşmez. haddini bileceksin sen bir kere.

eğer kaldıramıyorsan da kısıtlama ihtiyacı hissettiğin biriyle sevgili olmayacaksın. bu kadar basit.

birisini olduğu gibi sevin
olmasını istediğiniz kişi gibi değil.

(bkz: sevgiliye hayatı zindan etmek)
hayat, birilerinin çizdiği sınırlar içerisinde yaşamak için çok kısa.
kendisine saygısı olan biriyle hayatınıza devam edin, kendinize saygınız olsun.

üstsüz güneşlenmek istemedigi surece sikinti yok. ıstiyorsa zaten artik sevgilim degil.

buralarda yazılanlara inanmayın çoğu kız bundan hoşlanıyor. eğer karışmazsanız bu sefer size ezik, gay muamelesi yapabilir. olum ciddi diyorum bu ülkenin kadınları ve erkekleri aşırı sorunlu. dayak yemekten zevk alıp bunu erkeklik sanan kadınlar var.

kelepçe falan takıyorum mesela bu kısıtlama sayılmaz herhalde.

karşılıklı uzlaşma sağlanabilecek sorunlardır. dengesizlik var ise denginiz değildir, kendinize göre birini bulunuz..