sevilen filmlerin sevilen replikleri

karma puanımla da direkt rozetini aldığım, v for vendetta filminin; bu maskenin altında etten daha fazlası var. bu maskenin altında bir fikir var ve fikirlere kurşun işlemez şeklindeki güzide repliği.

hasta la vista baby. terminatör.

'keşke biz tekrar tanışabilseydik, her şeyi unutabilseydik.'
(bkz: reprise)

(bkz: noviembre)

that woman deserves her revenge and we deserve to die.
kill bill

ve ve ve

the eyes chico, they never lie.

scarface

son olarak

maybe ı'll see you again if there's another place, and if there ain't... well, it's been heaven knowing you


three billboards outside ebbing, missouri

burda müslüm denen bir hıyar varmış, biz onu arıyoruz.

ilhami abi sen söyle ben başka ilde miyim?

“ parlak tüylü bir kuşu tutamazsınız kafeste. bir gün onu salıverirsiniz, hapsetmekten dolayı oluşan vicdan azabı uçar gider. “ shawshank redemption

''insanları kaderleri karşılaştırır, karakterleri yakınlaştırır, kararları anlaştırır, davranışları uzaklaştırır.''  *

bond...

james bond.

what is done is done, when we say it's done. **

arise, arise, riders of théoden!
fell deeds awake: fire and slaughter!
spear shall be shaken, shield be splintered,
a sword-day, a red day, ere the sun rises!
ride now, ride now! ride to gondor!

affınıza sığınarak, kolpaçino’daki bu sahne. evet biraz ayıplı ama dilime en çok dolanan sahne buydu:

big fish
"fırsatlar kimi zaman kılık değiştirerek çıkar karşımıza."
"tek başına olmak yalnız hissetmesine neden oluyordu ama etrafında sürekli kendisinden bir şeyler talep eden bir sürü insan olunca bazen daha da büyük bir yalnızlığın pençesine düşüyordu."
prestij
" hilenin sırrını arıyorsunuz, ama bulamazsınız. çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz."
"ölümümü planlarken, hâlâ umut olduğuna inanacak kadar deliyim. bu umudun beslediği güç beni devam etmeye teşvik ediyor."
marley&me
"bir köpeğin süslü arabalara ihtiyacı yoktur, büyük evlere ya da güzel elbiselere de. bir çubuk onlar için yeterli olur. bir köpek sizin zengin ya da fakir olmanıza, zeki ya da aptal olmanıza aldırış etmez. onlara sevginizi verin, onlar da size verecektir. kaç tane insan için bunu söyleyebilirsiniz? kaç insan size eşsiz ve özel olduğunuzu hissettirebilir? kaç insan size olağanüstü olduğunuzu hissettirebilir?"
the godfather
"ailesiyle vakit geçirmeyen adam; gerçek bir adam değildir...don vito corloene"
fight club
"ancak her şeyi kaybettikten sonra her şeyi yapmakta özgür oluruz"
"bizim neslimiz büyük depresyon’u ya da büyük savaş’ı yaşamadı. bizim savaşımız ruhsal bir savaş. bizim depresyonumuz kendi hayatlarımız."
pk
"tanrı inancı insana umut veriyor. bir kere umudun olunca zorluklar gidiyor, acıya dayanma gücü geliyordu. ama bir sorum olacak. hangi tanrı’ya inanacağız? sürekli “sadece bir tanrı var. ” diyorsun. bense hayır diyorum. iki tanrı var. biri bizi yaratan, biri de sizlerin yarattığı. bizi yaratan hakkında bir şey bilmiyorum ama sizin yarattığınız tıpkı sizin gibi. küçük, yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren, zenginlere öncelik tanıyan, fakirleri sırada bekleten, övgü aldığında mutlu olan, küçük şeylerle insanları korkutan… doğru numara oldukça basit. bizi yaratan tanrı’ya inanın, o’na güvenin. kendi yarattığınız sahte tanrıları ise yok edin."

+ benim işim bu, problem çözmek.
– bu problemi çözemezsin.
+ neden olmasın, neden olmasın? ben çözülemez denilen denklemleri ve problemleri çözdüm!
– bunu çözemezsin çünkü sorun problemleri çözdüğün yerde, beyninde

(akil oyunlari)

bu mutsuzluk, şiddet ve korku çemberi ne amaca hizmet ediyor? bunun mutlaka bir amacı olmalı; yoksa evrenimiz tesadüflerle yönetiliyor demektir, ki bu da mümkün olamaz. peki ama nasıl bir amaç? tekrar tekrar karşımıza çıkan bu soru karşısında insan aklı o kadar aciz ki.

sherlock holmes

aşk kalbimi yakan volkan gibidir
en sevdiğim tatlı kazandibidir.
leyla sev beni, sokma müşküle,
seninle kaşık atalım iki tabak keşküle.

''siz doktor değilsiniz şırıngada hava boşluğu var'' cüneyt a.

baba! yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? gözü arkada kalmak böyle bir şey galiba... kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum. onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev. ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki... sen söyle ona baba, ona de ki...

(bkz: babam ve oğlum)

yalnız olmak özgür olmak mıdır?