sigmund freud

freud puroyu çok severmiş, çene kanserine neden olmasına rağmen asla da bırakmamış. eskilerde kalan büyük bağımlılığının yerine geçmiş hatta. eskilerde kalan büyük bağımlılığı da mastürbasyon.
82. yaşında nobel ödülü verileceği söylentisi çıkmış. bundan memnun olmamış tabii.

“kendisi asi ruhluydu ve asilere de büyük ödüller verilmezdi.”

merhaba arkadaşım! bu entry’e tıklıyorsan merak ediyorsun demektir o zaman netflix’e git ve modern dünyanın dahisi adlı belgeselden fruedla ilgili olanı izle. british aksanıyla bettany hughes frued’un yaşadığı yerleri, eserlerini yazdığı kafeleri ve hem aile bireylerini hem de mezarlarını ziyaret ederek tarafsız bir bakış açısıyla o’nun hayatına sızmamızı sağlıyor. bu belgesel bana frued’un 4 kitabını alıp okutmuştur, pişman mıyım? asla. go go go buradan

dünya tarihinin gelmiş geçmiş en saygın kolpacısı.

hocam hep mi geçmiş, hep mi rüyalar-düşler, hep mi imgelerdir ama?

kendisine mi ait değil mi meçhul capsler ve özdeyişlerle anılıp küçültülmemesi gereken dahidir.
evrimin bütün canlılar üzerindeki temel hükmü soyunu gelecek nesillere aktarmasıdır. papatyalardan, maymunlara kadar böyledir bu durum. maymunlar familyasının bir türü olan insan için de aynı yasa geçerlidir elbet. fakat işte freud bizim türümüzden çıktı.
insan türü başta kendi evrimi dahil bütün doğadaki canlıların evrimi üzerinde hükmü olan tek canlı. bugün soframızdaki bütün sebzelerin doğada karşılığı yoktur. 5 bin yıl önceki tarım devrimimizden beri biz getidik onları bu hale. veya köpekler. doğada olmayan bir türken tamamen biz şekillendirdik onları.

insan hala biyolojik olarak bir maymun türü olsa da asla bu şekilde kalmamalı. freud''un acımasız bilimsel gerçeklikler olarak saptadığı var oluşlar bu yolda önümüzü aydınlatmalıdır.
bu halimizi, hayvani iç güdülükten ne kadar denetleyip güdü seviyesine ulaştırırsak o denli insanlaşırız.

ismini duyduğumda baş ağrıması sebebi. sanat psikolojisi konusu. hakkında okudukça bitmeyen düşünceler silsilesi. mesela cinsel doyumsuzluğun, sanatsal yaratıcılığın itici gücü olarak işlev gördüğünü söylemiş. freud'a göre güzel olduğunu düşündüğümüz şeyler, cinsel nesnenin çekici yönleridir. yüceltilmiş eylemler olarak "sanatsal eylemi" ve "entelektüel çalışmayı" örnek gösteriyor. özellikle kadın sanatçılar ondan etkilenmiş. fakat benim dikkatimi çeken kişi salvador dali'nin freud'dan etkilenmiş olması.

rüya, bilinç, bilinçaltı, id, ego, süperego gibi mefhumlar üzerine pek çok çalışması olan, kiminin çok sevdiği kiminin ismini duyduğunda aklına sadece cinsellikle alakalı dolaşan söylemlerinin geldiği fakat herkesin kabul edeceği gibi senelerdir hatırlanan, okunan ve kuramlarından, yazılarından faydalanılan biridir kendisi. saldırganlık ve cinsellik konusunda haklı mıdır? subjektif bir mesele fakat şöyle herkesin biraz okuması, öğrenmesi ve kafa yorması gereken bir konu olduğu kesin.

"freud bir devdi, ondan sonrakiler onun omuzlarının üstüne çıktıkları için daha ileriyi görebildiler"
demişti üstün hoca.

psikanaliz'in kurucusu olan avusturyalı nörolog. kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren psikanalitik kuramın kurucusudur. konuşturarak iyileştirme yönteminin ilk uygulayıcılarındandır ayrıca.

kendi döneminde sapık ilan edilmiştir. belki de gerçekten öyledir, belki de değildir kim bilebilir..

psikolojinin çığır açıcısı, namı-değer babası sigmund freud'un eserlerini alıp da bir anda okumak çok da mümkün değil. alayım da freud neymiş bir bakayım okuyup sağda solda anlatırım diyenler freud'un kendisinin de çoğunu literatüre ilk kez katıyor olduğu terimleri anlaması ve anlamlandırması çok mümkün olmayabilir.
işin içinde biri olarak bu ölçüde size önerebileceğim "freud'u okumak" kitabı olabilir. psikanalist jean-michel quinodoz'un yazdığı bu kitap freud'un eserlerini kronolojik olarak özetleyen, bununla paralel olarak eserlerin yazıldığı zamanlarda freud'un ve onunla yakın ilişki içerisindeki kişilerin de hayatıyla ilgili de bilgiler veren, freud'un eserleri ve fikirleriyle ilgili diğer psikanalistlerin yaklaşımlarını da içeren kapsamlı bir kitaptır.
bir kişi karar verip freud'u iyice anlamaya çalışayım, ne yapmış öğreneyim diyorsa bu kitapla okumalara başlayabilir belki de.
çaylak olmamdan mütevellit kitabın başlığını açamadım buraya yazmak durumunda kaldım.
saygılarımla.

"fizik kanunlarına göre sırtını dayadığın herhangi bir şey birden bire giderse, o yöne doğru devrilirsin. bunun güçsüzlükle alakası yok." demiştir kızı anna'ya yazdığı mektupta.

kuramları dar kafalı insanlar tarafından yanlış anlatılan nörolog.
üremsel davranışın insan davranışının temelinde yattığını ifade etmeye çalışırken çocuklar cinsellik peşinde koşar olarak algılatılan doktor. öncelikle adamı anlamak için fantezi dünyanizdan sıyrılmanız gerek. doktor bey'in anlatmak istediği yavru köpeklerin bilinçsiz şekilde ayağınıza kerkinmesi gibi insan yavrusunun da sağa sola kerkinmesi gibi gibi şeyler. yani öyle ufacık çocuk sex partileri hayal etmiyor. herneyse kendi döneminde insanlara faydası olmuş bir kişi. nevrotikler üzerine çalışmış kendisi o yüzden kurmalarını alıp dünyayı anlamaya çalışan kişilere kötü haber. birde her filmi psikanaliz biliyorum diyerek freud olsa şöyle düşünürdü moruk yaa diyenler sinir bozucu. bir de bunların jungcu lacanci tayfası var. emin olun freud veya diğerleri bugün yasa freudcu veya lacanci her neyse olmazlardı. değişen dünyanın dinamiklerine uygun yeni freud ya da kaçan ya da jung olur giderlerdi.

ha bir de onun teorileri ile sağda solda eleştiri yapmayın dayak yersiniz insanları intihara sürüklersiniz. ayrıca ota boka odipus kompleksi diyip puh kaka diyenler için freud'un projeksiyon kuramını hatırlatırım. baş baş...

herkesin bilip çekindiği konuları zamanında çatur çutur söyleyen bilimadamıdır.

"insanların iyi rasyonel saf ve temiz varlıklar olduğu kavramını yıkan bir cinsel firari olarak görülmesidir" belki de insanların ondan pek hoşlanmama sebebi...

insanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğini söylerler.*

saçma sapan sözleri kendisine mal edilen, bu yüzden kaynak belirtilmeden yazılan hiçbir sözüne inanılmaması gereken; psikanalizi teorik olarak ortaya koyan ve kendisi kabul etmese de (sanatçıların kendisinden çok daha önce keşfettiğini söyler) bilinçdışının kaşifi olarak gösterilen avusturya doğumlu bir nörolog.
edit:lendi.

üstat yine haklı.

mitoloji, arkeoloji aşığı, davut heykeli önünde saatlerce vakit geçiren bu narsist adam, bütün çocukları kekeme olan bir babadır. muhtemelen yoğun paranoya içinde meslektaşlarına zor durumlar yaşatmıştır. yine de bunlar psikiyatride yaptığı devrimi gölgeleyememiştir.

kendisi ile ilgili şöyle ilginç bir alıntı kayda geçmiş:

" freud yakınlarda ateşli bir komünistle görüştüğünü, yarı yarıya bolşevizm'e döndüğünü söyleyerek beni şaşırttı, kendisine, bolşevizm'in gelişinin birkaç yıllık kargaşaya ve sefalete neden olacağı ve bu yılları evrensel barış, refah ve mutluluğun izleyeceği söylenmişti. freud ise şöyle dedi: "ona ilk yarıya inandığımı söyledim." "

freud'un biyografisi, ernest jones.