sözlük yazarlarının bugün öğrendikleri

maddi ya da manevi, sana ait olmak istemeyen bir insan için ne kadar bedel ödersen öde, senin olmayacaktır.

atmaca yarışları oluyormuş. atmaca sahipleri kuşları salıp yarıştırıp bırakıyormuş, sonra o hayvan evine geri dönüyormuş.

bugün bira almak için gece 11 de dışarı çıktım ancak biramı alamadan evime geri dönüş yaptım, saat geçmişti belki illegalde olsa satış yapan bir yer bulurum dedim de havamı alırken karşıma kabarık öylece duran bir kuş gördüm. dibine kadar geldim baktım ona uyuyordu, ama oldukça kabarık hastalıklı görünüyordu, gagası tıpkı bir akbaba gagası gibiydi, pençeleri büyük ve bir güvercine benzemeyecek kadar değişik duruyordu. ayak bileğinde tasması olduğunu fark ettim ve üzerinde telefon numarasını gördüm, "aa dedim bu hayvan kaçmış ve sahipli ve oldukça hasta görünüyor" ve fotoğraflarını çektim, sonra saatte bakınca kararsız kaldım, gecenin bir yarısı hiç tanımadığım bir numaraya yazmak doğru gelmedi, arkadaşıma danıştım yazsam ayıp olur mu ki gibi bir şeyler yazdım ve dayanamayıp hızlıca karar aldıktan sonra adama hayvanın bilgilerini gönderdim, cevap gelmeyince dışarıda pineklemiş bahçe duvarında uyuyan hayvanı yakalayıp evin içine soktum, arkadaşım yakalarken yardımcı oldu hızlıca benim evde yaşayan rüzgarın kafesine soktuk. rüzgarda kendinden büyük yırtıcı et yiyen hayvanı görünce heyecanlandı, salak haberi yok yakalansa parçalanacak, kafesin üstünden ona bakıp duruyor, bir salakta ben kuş yemi verdim yesin diye de evde et bulamadım, neyse adam bana geri döndü ve gecenin bir yarısı gebze' den kalkıp arabası ile derince' ye kadar geldi.

ben adama sordum;
"abi dedim bu ne hayvanı, cinsi ne bunun" dedim. "atmaca abla bu dedi, kuş yarışlarında yarışıyor, uzun zamandır eve gelmemişti" dedi. ve hayvanı eline alıp nesi olduğuna baktı. "normalde eline alamazsın bunu" dedi ve teşekkür edip ayrıldı.

kimsesizliğin değil de; kimsen var zannederken kimsesiz olduğunu öğrenmek çok acıtıyormuş.

evde arada bir kullandığım küçük boy battaniyenin tam 45 yıllık olduğunu hem öğrendim hem şaşırdım.
trendyol' a koysan satılır, o kadar yeni gibi ya.
eski imalatlar nasıl da kaliteliymiş.

yeni türkü' nün dediği gibi: biz büyüdük ve kirlendi dünya.

tek gerçek benim hepiniz benim yarattığım hayalin içindeymişsiniz. the matrix isn't real ise alter egom.

3 gündür çile çektiğim programın ayarlarını tesadüfen düzeltmeyi başardım. toplamda 5 saat çalışmışım. yine başlangıçtaki sorunu yaşamaya başlayınca eeeh skrler diyerek çalışmayı sildim attım.
az önce tekrar başladım. tabi heves namına bir şey kalmadığı için hiç bir halt yapamıyorum.
insan bazen vazgeçeceği zamanı doğru ayarlamalı. sorunu farkettiğim anda silip atsaydım hem canım sıkılmayacaktı hem sonuca çoktan ulaşmış olacaktım.
şimdi ne oldu? boşa çaba sarf ettim. saçma sapan vakit harcadım. buna rağmen ortada elle tutulur bir şey yok. işte buna zaman kaybı deniyor ve geri dönüşü ne yazık ki yok.

hayatın çok narin olduğu. sevdiğim adam yürüyemiyor kalpten mi kaynaklı bilemiyorum. çok üzülüyorum.
kardeşim gibi sevdiğim trans kadın arkadaşım intihara kalkıştı. son dakika kurtarıldı. seks işçiliği yapmadan ayakta kalmaya çalışıyor.

insanlar vahşi hayvanlar gibi kan istiyor. sıkar o biraz.

sözlükte sandığımdan çok iyi var..

galeriden araç alacaksanız, vazelini sürün de gidin

dune: çöl gezegeni bölüm iki o kadar da kötü değilmiş. ama beni ortalıkta lisan al gaib diye gezdirmedi.

el altından leopar satmak düşünüldüğünden daha büyük problemlere yol açabilirmiş

doğum saatimi öğrendim. hemen gıdıp dogum harıtama baktım. değişik değişik şeyler. saçma..!

çorbayı kaynar vaziyetteyken içme, dilin damağın yanar...
benim bunu 4 yaşımda öğrenmem gerekmiyor muydu ya, geç algılıyorsam dimek...

istanbul'da kaldırımda yürürken bile ölebilirsiniz. kafanıza eski binalardan taş düşebilir..

devletin ve tiktok'un teröristlere göz yumması

ben zaten biliyordum da sizler de bilin istedim.

bugün, nehirlerin uzunluklarını ölçmenin gerçekten bir sanat, olduğunu öğrendim. ve halen de tartışma konusuymuş bu.

bir görüşe göre "dünyanın en uzun nehri" nil nehriyken, bir başka görüşe göre o kategori "amazon" nehrine geçiyormuş!!

nehrin ismi, doğduğu yer, doğduktan hemen sonra ona akan ama daha büyük olan "ikincil" nehir...oldukça karmaşık bir konu.

bigün ayrıntılarına girerek anlatırım.

ama bugün bunu öğrendim.

mhrs'den görüntülü muayene dönemi tekrar başlamış. daha önce de pandemi sürecinde yapılmıştı.
evden çıkamayacak kadar hastalandığınızda dötünüzün yattığı yerden ararsınız daktırı

laptop fanlarını temizlemek içi elektrikli süpürge tutarken makinanın pilini çıkarmak gerekiyormuş çünkü fanlar vakum etkisiyle normal yönlerine değil de tersine dönerse içlerindeki mıknatıs sebebiyle elektrik üretip ana karta ileterek ana kartı yakabilirmiş. dehşet içerisindeyim.

serpico filminde al pacino'nun taktığı ay yıldızlı kolye, filmin ilham kaynağı olan polis memuru frank serpico'nun hayatını kurtaran dr. zeki uygur'un anısınaymış.