şu an yapmak istenen şey

uyumak. yıllardır yatağa uzanırım ve en az yarım saat dönüp durmadan uyuyamam. başını yastığa koyar koymaz uyuyan insanlara o kadar özeniyorum ki.. keşke ben de öyle olsam.. şu an gözümü kapattığım gibi uyumak isterdim.. yorgunluktan canım çıkıyor oysaki ama hâlâ kızarmış gözlerle uyumak için savaşıyorum..

valla bugun ne giysem diye dusunuyorum.
bugun benim icin ozel ve onemli bi gun.
benim de saygı anlayısım cicili bicili giyinmek ozendigim bi seyler varsa.
kalp.

doğanın içinde gölge bir yere hamak kurup tembellik yapmak istiyorum ya. bu ne olm her gün iş iş iş, adam gibi para da almıyoruz sokaktaki köpekler bizden daha iyi yaşıyorlar anasını satıyım.

entry girmek.

sevdiceğime sarılıp opmeh istiyom.

saatlerce konuşmak. yargılanmadan yanlış anlaşılmadan anlatmak. biraz ağlayarak biraz gülerek anlatmak. sonra da yorulup kesintisiz uyumak isterdim.

mayışık bir şekilde yatakta yarı oturur biçimde kahve içerek boğulmaya çalışıyorum.
ama aslında kalkıp oryantal müzikle oynamak istiyorum.

ay kim kalkacak şimdi.

bir de upuzun bir tanım girmek istiyorum.

pantolonu, montu, botu ve eldivenlerimi giyiyorum, kulaklıkları takıp hazırda bekletiyorum.
marş. motoru çalıştırıyorum. garajdan çıkıyorum.
performans egzoz soğuk ama güçlü bir ses veriyor, her saniye ısınacak ve güçlenecek.
atlıyorum üstüne, telefona dokunuyorum, kulaklarımın içine doğru depar atan bir ses önce:
"til the day that ı drop you'll never say that ı'm not killin em..."
sonra çeviriyorum gaz kolunu, rüzgarı hissediyorum.