suriyelileri istemeyen tipler

3-5 kişi gelmiş de sanki ırkçılık yapılıyor.

4 milyon kişi gelmiş lan. 500 bin bebek yapmışlar. hiç mi şikayet olmayacak.

belli kişi ve kurumların siyasi yahut toplumsal bir takım kararlarını eleştirebilir yahut tartışabilirsiniz, mülteci konusu da bundan muaf değildir fakat bu kimseye alenen ırkçılık yapma hakkı vermemelidir diye düşündüğümdür. bu başlık altında tüm toplumu etkileyen bir politikayı değil, doğrudan bir etnik kimliğe korkunç gerekçelerle nefret kusan çok fazla yorum var. üzgünüm ama "bu ırkçılık değil" demek o yorumu ırkçılık olmaktan çıkarmıyor. doğru yerleri ve doğru şeyleri eleştirmek ve neyin ırkçılık neyin ifade özgürlüğü ayırdını yapmak bu kadar zor olmamalı.

valla ya geldikleri yere gitsinler yada gebersinler ortası yok.

not: hiç meriçlik sevgi pıtırcıklığı falan kasamam ortadoğu zihniyetine karşı dümdüz ırkçıyım.

arkadaş, suriyeli olsun, başkası olsun, sonuçta onlar bir mültecidir, bir devlete sığınmıştır, gerekli yardım yapılmıştır, insanlık bunu gerektirir. oke, buraya kadar tamam fakat bir de kendi halkının var olduğu gerçeği var. şimdi, sen bu kişilere her türlü kolaylığı (vergi, dükkan vs.) yapıp, işledikleri suçları bile görmezden gelip, kendi öz halkına karşı umursamaz olursan işte, bunda bir yanlışlık vardır. 45 milyar dolar harcadık gerekirse bir 45 daha harcarız diyorsunuz ama lafa gelince kılıçdaroğlu'yla laf atışması yapıyorsunuz, şu tank palet fabrikasına dair. 250 milyon doları geçmez diyorsun. peki o halde koskoca bir fabrikayı 250 milyon dolar gibi az gösteriyorsan şayet, demek ki senin suriyelilere harcadığın 45 milyar dolar çok korkunç bir para! yani yüzlerce fabrika açılabilirmiş, milyonlarca insana ekmek verilebilirmiş, demektir.
ikinci konu ise buraya gelen suriyelilerin çoğu psikopat, vatan sevgisi olmayan, sorumsuzluk sahibi, umursamaz, bugün burası yarın orası diyen tipler. herkesin şehrinde it kopuğun olduğu bir kesim vardır mutlaka. işte suriye'deki kesim de bu kesimdir. ve ilerde bunlar ciddi olumsuzluklar açacak başımıza. gerçek suriyeliler zaten kendi ülkelerinde yaşıyor. veya elitleri avrupa'da, orada, burada. çürükler bizde. kardeşim biz gerçekten merhametli ülkeyiz fakat bizim bazı tabularımız vardır ve tehlikeyi hissettik mi kılıç dişli kaplana döneriz. bu yüzden misafirliğin de bir vakti vardır, gereken yapılmalıdır artık.

devlete verdiği vergilerinin karşılığının terörist mi, hain mi ne olduğu belli olmayan tiplere harcamasını istemeyen tiplerdir.

artı değer diye bir kavram vardır. anlamı kabaca bir işin kazandırdığı ile maliyetinin farkıdır. devletler bu artı değeri kontrol etmek için oluşmuştur. insan toplulukları ihtiyacı olandan fazla üretmiştir, bu fazlalığı adaletli ve halkın yararına harcayacak bir kurum olarak devletler oluşmuştur. örneğin devlete bağlı çalışan bir bilgisayar mühendisine verdiğiniz maaş 8 bin tl’dir ancak onun size kazandırdıkları 8 bin tl’den fazla ise devlete artı değer sağlamış olur.
hangi suriyeli artı değer sağlıyor devlet için? beyaz yakalı suriyeliler avrupa’ya gittiler zaten, bize gelenlerin çok büyük bir kısmı ya güce dayalı işler yapıyor ya da hiç yapmıyor. bizden daha az gelişmiş, artı değer sağlamayan bir topluluk aldık. topluluk dediğim de milyonlarca insan.
tanım: kafası çalışan insandır.

isteyip istemediğimizi sana mı soracaktık kardeş?
t: dahil olduğum güruh.

sadece suriyelileri istemiyorum deyip ırkçılık yapmak istemem hiçbir ortadoğu halkını istemiyorum. ben artık düzgün bir toplumda insanca yaşamak istiyorum.

gururla belirtmek isterim ki o tiplerden biri de benim. bu ülke babasının malı değil kimsenin ve kimseye de bakmaya mecbur değiliz. daha kendi ülkemizde mağdur ve zor durumda olan binlerce kişi var. onların hakkından çalıp nasıl bu ne oldukları belli olmayan insanlara kaynak sağlıyoruz. salak mıyız biz ?

yarın bu suriyeli tipler de parti kuracaklar. temsil hakkı isteyecekler. bakmışsınız özerlik istiyorlar ana dil eğitimi istiyorlar. olmaz diyorsun değil mi? ama olacak. o zaman o ergence hümanist halinizin sizi getirdiği durumu göreceksiniz.

hümanizm çağın hastalığıdır. büyük devletler de şu an bunun sıkıntısını çekmeye başladılar. yavaşta olsa bilinçlenme var. ama türkiye her zamanki gibi geriden geliyor. üstüne üstlük avrupa ve amerika'nın göçmenlerinin çoğu eğitimli. belirli bir elekten geçiriyor adamlar. biz herkesi alıyoruz ya herkesi. yazık değil mi? çocuklarımızın geleceğinden çalıyorlar.

binlerce suriyeliye iç siyasi çıkarlar nedeniyle vatandaşlık verdi bu hükümet. hakkımı helal etmiyorum. bağıra çağıra da söylüyorum.

suriyeli istemiyorum.

ne ya da neci olduğunu bilmediğim, rızam olmadan burnumun dibine kadar getirilen insanları istememem gayet doğal değil mi? herif benim yaşam alanımda sorun çıkartıyor, bir şekilde müdahil oluyorum ve günün sonunda kolluk kuvveti onu bırakıp beni alıyor. en basitiyle böyle bir örnek varken herifleri istemem için tek bir gerekçe söylesene arkadaşım.

mültecilerin ülkemizde bulunuşunun bazı sorunlara sebep olduğu aşikar ancak bunu ırkçı söylemlerle ifade etmenin sorunların çözümüne hiçbir faydası yok.

ülkeme faydadan çok zararı olan hiç kimseyi istemiyorum, buna ırkçılık değil vatanseverlik derim ben. sana bunun ırkçılık olduğunu empoze eden üst akılın kendi ülkesinde göçmenlere nasıl davrandığını bilmiyorsun bile. bu soysuzlar yarın para için çocuğumuzun boğazını kesecek!

bu insanlardan bir tanesi de benimdir. bizim askerimiz suriye'de bölgedeki güçlerle çarpışırken onlara burada keyif yapıyor. benden uzak isteyene yakın olsun, hatta evinde daimi misafir etsin.

bu tipler suriyeliler gitse bazı işlerde çalışacak işçi kalmayacağını bilmeyen tipler. çünkü artık herkesin çocuğu doktor memur olmak veya masa başı çalışmak istiyor. kabul edin doğuştan itibaren telefon tablet bilgisayar ile bolluk içinde büyüyen bir nesil fabrika işçiliği çöpçülük veya ayak işi yapar mı.

haklıdırlar.
bizim askerlerimiz onların ülkesinde savaşırken, onlar burda nargile içip karı kıza bakıyor. bakın kadınlar ve çocuklar için birşey demiyorum yine, ama askerlik yapabilecek yaşta olanlar ve genç olanların özel suriye ordusuna gönderilmesi lazım ( ki zaten bir ara türkiye'de askerlik çağında olan 800.000 genç var, ordumuza çağırıyoruz falan demişlerdi ) fakat gitmiyorlar. kendi vatanlarını satan hainleri biz niye besleyelim?.

içinde bulunduğum tiptir.ülkemde aç insanlar varken sürekli onlara yardım yapılmasından,hunharca çocuk doğurmalarından,sürekli devlet desteği almalarından,şu pandemi sürecinde kurallara uymamalarından,ülkeyi kendi ülkeleri gibi görmelerinden,kısacası varlıklarından rahatsızım.din kardeşliği filan geçin bu zırvalıkları.

millet olarak dünya ortalamasının üzerinde misafirperver olduğumuzu düşünüyorum. en azından gezdiğim birçok milletten öndeyiz. hele mazlum, hemşeri, dindaş, memleket veya benzer coğrafya gibi kavramlar da varsa yardım etme isteğimiz artıyor. peki neden o zaman suriyeliler’e karşı bu öfke.
1. ekonomik: adamlar sigortasız. dolayısıyla ucuz iş gücü. milletin ekmeğini alıyor. zaten sağlık ücretsiz. sigorta da aramıyor. ekonomi kötüyken de onlara harcanan tahmini 40 milyar dolar da cabası. vergi vermiyorlar.
2. doğurganlık hızları türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını geçti. insanlar geleceklerini tehlike altında görüyor.
3. suç oranları: kontrolsüz her oluşum suça daha meyilli hale gelir. kanunlara bizim kadar tabi değiller. bu rahatlık ayla eğilimi artıyor.
4. suriye’den gelen her şehit haberi burada daha çok infiali sebep oluyor.
suriyeli bir komşum vardı. ailecek sabah işlerine gider akşam gelirlerdi. kimseyle sorun yaşamadılar. hatta ihtiyacı olursa diye telefonumu verdim, telefonunu aldım. beraber yaşamaktan keyif aldığım insanlardı. maalesef az kısmı bu şekilde. millet çoğu yerde ev vermeye korkar hale geldi.
meselenin aslı şu. hukuk devleti olduğu ve sınırları içinde herkese adil yaklaştığı sürece kimse kolay kolay rahatsız olmaz. fakat kendi ülkende sen ceza kanunundan çekilirken, bir sürü vergi verirken başkaları o kanunlardan muaf olursa, bu adaletsizlik duygusu yaratır ve insanları rahatsız eder.
tarih boyunca ırkçılıkla arasına mesafe koymuş milletin bir rahatsızlığı varsa bence dikkate alınmalı.

doğum oranını düşününce evet istemiyoruz.domuz gibi ürüyor adamlar.o kadar doğuma o kadınlar nasıl dayanıyor hayret ediyorum doğrusu.

#105486 girişe istinaden.
suriyeliler yokken kim yapıyordu bu işleri arkadaşım.
biz bize yeteriz.
çok istiyorsan onlarla beraber çalışmayı sen gidiver suriyeye. emin ol kimse tutmaz seni..

tip mip değil bu ülkenin vergisini veren, vatandaşlık mükellefiyetlerini yerine getiren vatandaşıdır.

tip diyen arap sevdalısı y...ak o kadar meraklıysa alsın evinde beslesin din kardeşlerini.