#netflix filmleri
korku / gerilim
8.7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

benim biraz midem bulandırmış olsa da anlatmak istenilen mesaj çok önemliydi. en üsttekilerin doyması ama alttakilerin aç kalması doyumsuzluktan kaynaklıydı. ama aynısında alttakiler üst katlara çıkınca yapıyor. tam olarak bizim dünyamızı anlatmış.
devamını gör...
midesi hassas olanların izlerken zorlanacağı ama içinde fazlasıyla metafor barındıran, finali seyirciye bırakılmış bir film. en çok dikkat çeken durum ise insanların doyumsuzluğu ve açgözlülüğü. buna ek olarak vicdansızlık da eklenebilir ve insanların zor durumda kalınca nasıl yamyamlaşacağını net bi şekilde gösteriyor. izledikten sonra bi süre etkisinde kalmıştım, zor sindirilen bi film ama kalitesi yüksek.
devamını gör...
"yukarı doğru sıçamam hanımefendi " repliğiyle kafamda yer etmiş (bkz: netflix) yapımı gerilim filmidir.

toplumsal sınıflaşmaya yaptığı eleştiriler ile oldukça kaliteli mesajlar veren filmin finali biraz zayıf kalmıştı bana göre. çok daha net ve çarpıcı bir fikir ile bitebilirdi..

filmde en beğendiğim kısım ise, platformda olan her kişi için bir yemek belirlenmesi ve herkes hakkı kadarını aldığı takdirde hiç kimsenin aç kalmayacağının vurgulanması. günümüzde de insanlar açgözlülük etmeyip, paylaşmayı öğrenirlerse dünyanın çok daha yaşanabilir olacağını göstermiştir..
devamını gör...
yönetmenliğini galder gaztelu-urrutia'nın üstlendiği, başrollerinde ise iván massagu*, alexsandra massagkay* gibi isimlerin yer aldığı, tiyatro senaryosundan uyarlama ispanyol film.
kapağı böyle bir şey.

konusunu özet geçmek gerekirse; el hoyo denilen ve tabakalardan oluşan 333 katlı bir bina. bu bina bir hapishane ve "unvan almak" için giren de var, cezası hafiflesin diye girenler de. burada yaşam savaşı veren 666 kişi. kişiler her ay yeni bir katmanda, yeni bir kişiyle uyanıyorlar. burada yönetmen "hayat bizi her seferinde bir yere sürükler; ya düşeriz ya yükselir. yanımızdakiler de değişkenlik gösterir." diyerek ilk mesajı veriyor. daha sonra el hoyo'nun ortasından bir platform bırakılıyor aşağıya doğru, üzerinde çeşitli yemekler ancak 51. kattan sonraki katlara kalan yalnızca kırık tabaklar oluyor. buradaki mesaj ise izleyenlerin bildiği gibi "eğer herkes yeteri kadar alsaydı ve açgözlülük yapmasaydı toplumun geri kalanına da yetecekti."mesajı. 666 ve 333 sayılarında da göndermeler yapılıyor ama onu izlemeyen fakat izleyecek olan yazarlara bırakıyorum.
metaforlarla dolu, hıristiyanlıkla alakalı birçok ögenin olduğu film, açıklanması gereken birçok sırla bezeli. malulen emekli nickli yazarın da dediği gibi "sonu seyirciye bırakıldı." [#177270]
--
kişisel görüşe geçecek olursak; filmi beğendim açıkçası, goreng'in don kişot gibi toplum kahramanı olma cesaretine de bayıldım lakin toplum eleştirisini daha kibar sahnelerle de yapabilirlerdi gibime geliyor.

birbirlerini yemeleri, miharu'nun türü fark etmeksizin her canlıyı hapur hapur mideye yollaması çok iğrençti. bir de bunları detaylıca gösterdiler.

belki detaylara inilmeseydi çok daha dehşet bir film olabilirdi. zaten düşük bütçeyle hazırlanmış, masrafa girmemişler. madem öyleydi bari kanlı sahneleri azaltıp ince mesajlı yerler koysaydınız. korku filmi değildi ya? bir şeyler anlatmak istiyordu. zaten sonunu da çok anlayamadım.

bence küçük kızın vereceği mesaj; vicdanlı olun, mesajıydı.


yanisi onca gönderme olmasa izlememeyi tercih ederdim. hâlâ biri çıkacakmış da beni canlı canlı yiyecekmiş hissi var içimde. *
devamını gör...
içinde fazlasıyla metafor barındıran, çok derinlikli, midesi hassas olanların izlememesi gerektiğini düşündüğüm -zira ben birkaç gün etkisinden çıkamadım- kaliteli bir film.

sonunun seyirciye bırakıldığı gibi bir izlenim veriliyor ama ben öyle düşünmüyorum çünkü finali filmin ortasında verildi zaten. hatırlarsanız aşçının yardımcılarına kızdığı, azarladığı bir sahne vardı elinde platformdan gelen dokunulmamış pastayı (sanırım pastaydı) tutarak, beğenilmediği için yenmediğini ve bunun sebebinin aşçılarının hatası ya da eksikliğinden kaynaklandığını düşünüp onlara kızıyordu. hah işte o sahne filmin finaliydi aslında.

özetle filmde insanların acımasızlığı, açgözlülüğü, bencilliği, zor durumda kalınca nasıl yamyamlaştığı, hayatını devam ettirebilmek için nelerden vazgeçebildiği ya da neleri yapmayı göze aldığı açıkça gözler önüne seriliyor. yönetmenin ilk filmi olmasına rağmen çok temiz iş çıkarmıştır. izlenesi filmdir efenim.
devamını gör...
netflix'de yayınlanan (1 saat 34 dakika),ispanya yapımı filmdir. filmin konusu günümüz dünyası bir nevi. bir kesmin oldukça refah içinde yaşarken öbür kesminse refah içinde yaşayanların artıkları ile yaşadığını anlatıyor. herkes pastadan eşit pay alsa hiç kimse aç kalmaz hatta ve hatta kimse de açlıktan ölmez.
gibi birçok meteforla dolu.

filmin adından da anlaşılacağı gibi platform denen bir meret var. 800+ katlı da bir hapishane her katta iki mahkum kalıyor. mahkumlar içeri girerken istedikleri yalnızca bir eşyayı da yanlarında getirebiliyor. (bıçak,kitap...)

platform denen meret asansöre benziyor. üzerine her türden yiyecek, tatlı, içecek mevcut. evet aklınıza ne geliyorsa meyve suyundan şaraba; içli köfteden bol acılı adanaya kadar her şey. önce birinci kata geliyor (yani günümüz dünyasında en zenginlere) sonra2,3,4,5... diye ilerliyor. üst kattaki belli bir süreyle platformdan istediği kadar yemek yiyebilir.(bu süre yaşamı temsil ediyor. yaşadığımız müddet dünyadaki tüm nimetlerden faydalanabiliyoruz) platformdan herhangi bir yiyeceği alıp saklayamıyorsunuz şu elmayı da alım gece yatmadan önce yerim gibi bir şey yok hocam. (bu da yaşadığımız süre boyunca bir şeyler yapabiliriz yaşamdaki şeyler ölünce biter anlamına geliyor.
devamını gör...
david desola ve pedro rivero tarafından yazılıp galder gaztelu-urrutia tarafından yönetilen 2019 yapımı ispanyol filmi.

şimdi filmde bir hapishane var, bu hapishane dikey bir şekilde inşa edilmiş ve ortasında kare şeklinde bir boşluk var. bu boşlukta gelip giden platform yemek servisi için kullanılıyor.

hapishanenin en üst katında, buraya sıfır noktası deniyor, müthiş lüks ve çeşit çeşit yemekle doldurulan bu platform aşağı doğru hareket ediyor ve ikişer mahkumun kaldığı katlarda belirli bir süre kalıp aşağı inmeye devam ediyor. yani, dolu bir şekilde harekete geçen platform en alta kadar talan edilmiş oluyor ve alt kattakiler sadece üsttekilerin artıklarını yiyebiliyor. bir de mahkumların hücreleri her ay rastgele değişiyor.

film goreng isimli kişinin etrafında dönüyor diyebiliriz. başlarda bu beyefendi saf, mülayim bi tip olarak çıkıyor karşımıza. bu mülayim halleri de “bu adam ne suç işlemiş de düşmüş buraya?” diye düşünmemize sebep oluyor hatta. pek tabii bir süre sonra kendisini o masumane hallerini yitiriyor, ancak o sürecin nasıl gerçekleştiğini sizin izlemeniz daha doğru olur.

filmin değindiği birçok şey var, anlayacağınız üzere bencillik ve açgözlülük bunların başında geliyor.

film insanlardan yeterince tiksinmiyormuşuz gibi bir kez daha içimizdeki şeytanların farkına varıp tiksinmemize fırsat tanıyor. ancak ne yazık ki mesaj iletme kaygısı ve bu platform konseptini anlatmaya o kadar odaklanıyor ki karakterleri tam anlamıyla tanımamıza imkan tanımıyor.

konusu ilginç, çekimleri güzel, oyunculuklar da gayet iyi olsa da film böyle tam olarak içine alamıyor sizi. yani öyle aman aman bi güzelliği yok diyebilirim. yine de çıtırlık bir şeyler ararsanız izleyebilirsiniz.
devamını gör...
oyuncu listesinde ıván massagué, alexandra masangkay, zorion eguileor, zihara llana, antonia san juan, emilio buale, chema trujillo, algis arlauskas, mario pardo, miren gaztañaga, gorka zufiaurre ve txubio fernández de jáuregui gibi oyuncuların olduğu 2019 dram/gerilim türündeki bu filmin yönetmenliğini ise galder gaztelu-urrutia yapmıştır.

filmimiz bir yemekhanede yemek yapma telaşında ki insanları göstererek başlıyor. daha sonra ise adamımız uyandığı oda da yaşlı bir adamın olduğunu görür ve ona sorular sormaya başlayarak nerede olduğunu anlamaya çalışmaktadır. daha doğrusu nasıl bir yerde olduğunu çünkü buraya gelmeyi kendi istemiştir ama nasıl bir yer olduğunu bilmiyordur. adam soruları cevaplar ama bir yerden sonra bilgiye karşı bilgi der. o arada odadaki kırmızı ışık yeşil ışık olur ve adam bunun ne demek olduğunu sorarken yukardan bir platform gelir. üzerinde yenmiş yemeklerin olduğu bu platforma yaşlı adam hemen karnını doyurmaya çalışır. adam ise elini sürmez yemeklere ve bir elmayı alıp cebine koyar. platform aşağı indiğinde ise oda ısınmaya başlar ve bunun sebebinin aldığı elma olduğunu söyler yaşlı adam. bunun üzerine elmayı hemen atar adam. yaşlı adam ile bir ay geçiren adamımız bir ay sonunda bulundukları katın değiştiğini ve kötü bir kata gittiklerini ancak uyandığında bağlı olduğunu görünce anlar. yaşlı adam ona mantıklı bir şekilde onu nasıl yiyeceğini ve öldürmeyeceğini söylüyordur. fakat bunu bir kaç gün sonra yapacağını söyler ta ki acıkana kadar bekler. ondan et parçası kesip yiyeceği sırada daha önce platformun üzerinde görüp kendisine yardım etmek istediği kadın gelir ve yaşlı adamı hemen adamın üstünden alır. adamı çözüp bıçağı eline verir. yaşlı adamı oracıkta öldüren adam bir süre yerde kalır ve geçen günlerde yemeksizlikten yaşlı adam ile beslenir. bir ay sonunda ise bir kadın ile uyanır. bu kadın onu oraya sokan kadındır ama kendi de gelmiştir. platformu düzene sokmak ister ama bunu başaramaz ve kendisinin söylediğine göre 200 kat vardır ama bir ay dolup aynı kadın ile 202. katta uyandıklarında ise kadın kendini asmıştır. bu katta da yemek gelmediği için kadın ile beslenir ve diğer ay gözünü yüksek bir katta açar bu sefer yanında siyahi bir adam vardır ve onun ile beraber bir amaç için platforma çıkıp platformdaki yemekleri korurlar ve insanlara eşit dağıtmak için platformda kalırlar fakat bir katta karşılarına yaşlı bir adam çıkar ve siyahi adam onu tanıyordur. onun söylediği fikri mantıklı bulup uygulamaya koyan adamlar aşağıya kadar giderler ve tam aşağı inmeden bir katta bir çocuğun saklandığını görürler bu platformun üzerinde gezen kadının çocuğudur ve kadın daha önce ölmüştü. platformda çocuk olmaması gerekirdi ama çocuk vardır ve onu yukarıya mesaj olarak yollamak için platforma koyarlar böylece film biter.

etkileyici bir film her şeyi apaçık konuşan ve mesajını veren bir film. iyi seyirler.
devamını gör...
anlattıkları güzel ancak sonuna dek isleyemediğim, insanların ne anasının gözü olduğunu gösteren film. izlemek için sağlam bir mide ve insanlığa karşı açık bir dünya görüşü gerkmektedir.
devamını gör...
basit ama zekice bir metaforla insanoğlunun bencilliğini ve sonuçlarını etkili bir şekilde gösteren film. bence kesinlikle herkes izlemeli.

bu filmi beğenenler için circle(çember) filmini de kesinlikle öneririm. o da insanoğlunun doğasını güzel yansıtan bir film bence.
devamını gör...
güzel bir deney ama ne kadar denersen dene sonucu hiç bir zaman farklı çıkmayacak bir deney. o sofra gene ilk katlara yetmeyecek bu düzen hiç bir zaman şaşmayacak...
devamını gör...

üç tür insan vardır; aşağıdakiler, yukardakiler ve düşenler.

değişim asla spontane değildir
.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ispanyolca özgün adı el hoyo

film aslında bize hayat bizi her seferinde bir yere sürükler; ya düşeriz ya yükselir/ yanımızdakiler de değişkenlik gösterir mesajını vermek ister.
sadizm ve tüketim çılgınlığı da filmde önemli yer tutar gibidir.
bir insana başkasının artığını yedirmek mesela bir işkencedir.

galder gaztelu urrutia tarafından yönetilmiş 2019 yapımlı 1 saat 35 dakikalık ispanyol filmi;
ıván massagué
alexandra masangkay
zorion eguileor
antonia san juan
gibi isimler başroldedir.

dikey öz yönetim merkezi adlı yerde hapishane tarzı bir "platform"da yaşayan goreng ve trimagasi filmin başında görünür ve filmin başında ise bir adam çeşnicibaşı gibi yapılan yemeklerin tadına bakar.

goreng sigarayı bırakmak ve don kişot okumak için oradadır.

trimagasi ise 1 yıldır orada olduğunu söyler ve bu karakter platformun önüne koyduğu her artığı tiksinmeden hapur hupur yer, şarabı içer ve biraz soğuk bir adamdır ama goreng ise 47 katta toplam 94 kişinin yediği bu yemeği asla yemek istemez, yemek sahnesinde şarap mevzusunda ise müslümanlara göndermede bulunulur "şarap içilmediyse muhtemelen müslüman oldukları için içmemişlerdir" diye.

filmde her ay farklı bir kata iniliyor ve her katta yanındaki insan değişiyor, bu aslında bize hayatta yanımızdaki herkesin geçici olduğunu hatırlatıyor, biz sürükleniriz, herkes gider ama en sonunda biz kalırız.

yaşlı adamın genç adamı kandırıp onu yemek istediği sahne insanların birer avı olduğumuzu vurgular nitelikteydi, menfaati için ona iyi davransa da aslında tek derdi onu öldürmek, öldürmekten zevk almak ve av haline getirmekti.

filmin aslında bir sistem eleştirisi olduğu da söylenebilir.

güçlü güçsüzü yer, güçsüz olan artıklarla beslenmek zorundadır, yani en alt katta olanlar, kast sisteminin de en alt basamağında olanlar.
filmin kurgusunun bir sosyal deney/ arınma gecesi veya soykırım gibi olduğu da düşünülebilir.
insanların acımadan birbirlerini öldürmeye çalışması bu savı destekler niteliktedir.


yaşlı adamın artık yemek yediği her sahne rahatsız edici seviyede ve mide bulandırıcıydı.

karakterlerin havasızlıktan ölmemesi saçma, orada pencere bile gözükmüyor.

son sahnede kadının yukarı gönderildiği sahne filmin en vurucu mesajı olabilir.
devamını gör...
değişik bir film
devamını gör...
mide bulantısı yüzünden metaforlara odaklanamadım. bilmiyorum sanat filmleri de beni genelde uyutur. sanırım fazla halkım o yüzden de izlesem de bana çok fazla mesaj veriyoruz abi biz filmleri geçmiyor. klasik bir netflix sonu ile de bitince ben ikincisini izlemek bile istemedim. umarım linç edilmem rabbim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the platform" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim