21.
senelerdir karşıma çıkar, sonunda biraz olsun toplarladım. uzun bir yazı olacak, yıllar sonra buraya yolu düşen olursa fikir versin. "bu kadar kasmayın yeaaa" tayfası 15 kelimeyi geçen her yazıya damlıyor, onlara da bin selam olsun.
doğru-yanlış demeden ortada kalarak yazacağım:
kırmızı ve mavi hap alegorisi, matriks filmindeki, öğretilen ve huzur veren cehalet (mavi hap) ile, rahatsız edici ama gerçek dünya arasındaki seçimi anlatır.
önemli savunucuları rollo tomassi, robert a. glover, robert greene gibi isimler olan bir ideolojidir. the 21 convention gibi uluslararası organizasyonlar ve ulusal örgütlenmeler ile kendini geliştirir. buna göre "kadınlar iyi erkekleri seçer, romantizm arar" söylemi, feminize eğitim sisteminin bir ürünüdür ve mavi haptır. laf bitip gerçek eş seçimi zamanı geldiğinde hakikat belli olur.
the red pill hareketi, kadın-erkek ilişkilerinde gerçek dinamiklerin gizlendiğini savunur. ve der ki:
1- kadınlar alfayı seçer, ulaşamazlarsa, betaya razı olup alfayı ararlar.
2- kadınların alfayı bulma seksüel stratejisi hipergami üzerine kuruludur.
3- doğal alfa erkek çok azdır ancak gözlem ve eylem ile, kişi kendini alfaya geliştirebilir
4- kadınlar betalar için "öyle olmaz, şimdi olmaz" kurallar koyar, alfalar için bu kuralları yıkarlar.
hipergami nedir:
- kadınların maddi ve sosyal hiyerarşide kendinden üstünü ararken, alfa için elindeki eşleri (eş adaylarını), sürekli daha iyisiyle takas etme yönelimidir.
kadınların eş seçme stratejisi hakkında söyledikleri:
- sağa sola bela olmak istemeyen ortalama erkeğe, kadına değer verdiğini göstermesi, ona şiirler şarkılar yazıp kalbini kazanması öğretilir. oysa gerçek hayatta durum bunun tam tersidir. burada belirmek gerek "değer vermeyin" demiyor, "değer verdiğinizi göstermeyin" diyor. lisede, üniversitede böyle şiir yazan, şarkı söyleyen tipler vardı. kız "ay canım ya" deyip deri ceketli yakışıklıya, opel tigra'lı sığıra giderdi. yüz yıllık hikaye, zaten redpill popülerliği, yüz yıllık sıkıntıların adını koymasından geliyor.
- kadının eş olarak tercih edilme değeri sexual market value ergenlikle başlar, 23 yaşında tavan yapar, oradan itibaren aşağı iner. erkeğin kıymete bindiği yaşlar ergenlikte sıfıra yakındır ve çok yavaş yükselir. 35 yaşlarında tepeye vurur. bu iki eğrinin kesiştiği yaşlar 30'lardır. yani 30 yaşına kadar "seçen" pozisyonda olan kadın, buradan itibaren "kovalayan" pozisyona geçer. pek çok kişi bunu fark edene kadar 30'ların ortasına gelir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/12/17/dd5mlih3px6khrbe-t.jpg)
- bunu otobandan önceki son çıkışta, 29-30 yaşlarında fark eden kadınlar bir aydınlanma fazı epiphany phase yaşarlar ve "bakıcı beta erkek" ararlar.
- erkeklerin peşinde koştuğu yaşları "alfa" larla geçirip, hipergami stratejisi doğrultusunda artık bebek yapacak, buna bakacak ve gelir sağlayacak erkeklere yönelen kadınların önemli bir kısmı, özellikte yatakta o "alfa" yı unutmaz. bunlara alfa dulu alpha widow denir.
yani kadınlar, çocukluktan çıkar çıkmaz peşlerinde koşulduğunu fark ediyorlar ve "yatılacak/ eğlenilecek erkek" ile revaçta oldukları yılları geçirip, çocuk baktırmak için "evlenilecek erkek" aramaya başlıyorlar.
e o zaman, erkekler ne yapsın:
- ilkel, evrimsel kökleri olan bir oyun içinde olduğunu bilsin, işi romatize etmesin. bu iş "senin için ölüyorum"la olmaz. ona düşen kadın, zaten öncesinde düşmüştür. eric clapton layla'yı yazdı, wonderful tonight'ı yazdı da hatunu gene düşüremedi o ezik tavırlarıyla.
- kadın peşinde koşuyorsa, kendini yerden yere vurmasın. karşısında güçten etkilenen bir grup var. derbeder olmak, karanlık mesajlar atmak, "o bunu okusa", "seninle şöyle olabilirdik" tripleri sadece çekiciliğini azaltır.
- seksüel çekiciliğini artıracak yatırımlar yapsın. ekran başından kalkıp spor yapsın, kilo versin. olayın en önemli faktörü hala fiziksel görünüş. finansal başarıya odaklansın, öğrenciyse dersleri koparsın. yatırım kadına yapılmaz, kendine yapılır, kadın bunu anlar ve gelir.
- kurduğu ilişkilerdeki pozisyonunun farkında olsun ve talepleriyle varolsun. büyük ihtimal, kadının çoğu kuralı, o erkeğin şahsına konmuş kurallar.
bu işin daha erkek hakları, maskülizm ), black pill ), mgtow, incel, no more mr. nice guy diye kırk tane dalı var.
kanımca sıkıntıları:
- sevgi çok zor bulunan ve eksikliği insanı en fazla yaralayan şey. bu arkadaşların ağzından, kadın erkek ilişkilerine dair her konuyu duyarsınız da, "sevgi" konusunu duymazsınız. yani sürekli yanlışlarını anlattığın bir mesele var ama doğrusu ağzından çıkmıyor. videoları atanların gerginliğine, "keşiş huzuru" demelerine rağmen ses tonlarına bakın. tüm analizleri, bir kısmı doğru olmasına rağmen aşktan muaf.
gerçi aşkı taciz olarak gören, "reddetmiş adamı, neden tekrar soruyor" ya da "aldatıldı diye neden sinirlendi ki ilişki sonuçta" diyen bu kadar 3. dalga feminist varken, bu devirde aşk hakkında konuşmak zor.
- memlekette balkondan baktı diye kadın dövülüyor. tüm bu analizler beli seviyenin üzerindeki sosyal sınıflara ait.
- sürekli "kadınlar kadınlar" diyorlar da, milyarlarca insan hakkında tek kalemde konuşmak, son bin yılın her bilimine -ayrı ayrı- aykırı. içlerinde akıllı olanları bu konuda gelen eleştirileri savuşurmak için artık "genelleme" yaptıklarını belirtiyor, "%26'sı (bkz: normal dağılım) anlattığımın dışında ama ben çoğunluğu konuşuyorum" diyor. bizim kopyala yapıştırcı redpill'cilerin çoğunun bundan haberi yok, gaza gelip "her kadın" diyorlar.
- ya hepsini geçtim, milletin ne kadar yüzeysel gaza geldiğinin en güzel örneği jack donavan. redpill tayfası bu adamı kaslı, alfa görünüşlü diye baş tacı ediyor. açık ara kadın düşmanı bu arkadaş gay yahu. zamanında gay barlarda striptiz yapıyordu, şimdi para ediyor diye bu kostümü giymiş. yani şimdi bu adamdan mı kadın erkek ilişkisi öğüdü alıp hayati kararlar vereceksin? (bakın redpill komple kadın düşmanı demiyorum, oraya kayan çok elemanı var diyorum)
- yukarıdakiyle bağlantılı olarak, daha önce yazdığım bir cümle ile bitireyim: "kadınlar" dediğin çoğu genelleme, senin çevrendeki kadınları, bir grup kadın ilgilendirir. mesela benim çevremdeki kadınların çoğu iyi sürücü. sen "kadınlar araba kullanamaz" deyip bunu da dert ediyorsan, kendine "neden araba kullanamayan kadınlardan oluşmuş bir çevreyi seçtim" diye sorman lazım. redpill'in bazı iddialarını da bu gözle inceleyin.
doğru-yanlış demeden ortada kalarak yazacağım:
kırmızı ve mavi hap alegorisi, matriks filmindeki, öğretilen ve huzur veren cehalet (mavi hap) ile, rahatsız edici ama gerçek dünya arasındaki seçimi anlatır.
önemli savunucuları rollo tomassi, robert a. glover, robert greene gibi isimler olan bir ideolojidir. the 21 convention gibi uluslararası organizasyonlar ve ulusal örgütlenmeler ile kendini geliştirir. buna göre "kadınlar iyi erkekleri seçer, romantizm arar" söylemi, feminize eğitim sisteminin bir ürünüdür ve mavi haptır. laf bitip gerçek eş seçimi zamanı geldiğinde hakikat belli olur.
the red pill hareketi, kadın-erkek ilişkilerinde gerçek dinamiklerin gizlendiğini savunur. ve der ki:
1- kadınlar alfayı seçer, ulaşamazlarsa, betaya razı olup alfayı ararlar.
2- kadınların alfayı bulma seksüel stratejisi hipergami üzerine kuruludur.
3- doğal alfa erkek çok azdır ancak gözlem ve eylem ile, kişi kendini alfaya geliştirebilir
4- kadınlar betalar için "öyle olmaz, şimdi olmaz" kurallar koyar, alfalar için bu kuralları yıkarlar.
hipergami nedir:
- kadınların maddi ve sosyal hiyerarşide kendinden üstünü ararken, alfa için elindeki eşleri (eş adaylarını), sürekli daha iyisiyle takas etme yönelimidir.
kadınların eş seçme stratejisi hakkında söyledikleri:
- sağa sola bela olmak istemeyen ortalama erkeğe, kadına değer verdiğini göstermesi, ona şiirler şarkılar yazıp kalbini kazanması öğretilir. oysa gerçek hayatta durum bunun tam tersidir. burada belirmek gerek "değer vermeyin" demiyor, "değer verdiğinizi göstermeyin" diyor. lisede, üniversitede böyle şiir yazan, şarkı söyleyen tipler vardı. kız "ay canım ya" deyip deri ceketli yakışıklıya, opel tigra'lı sığıra giderdi. yüz yıllık hikaye, zaten redpill popülerliği, yüz yıllık sıkıntıların adını koymasından geliyor.
- kadının eş olarak tercih edilme değeri sexual market value ergenlikle başlar, 23 yaşında tavan yapar, oradan itibaren aşağı iner. erkeğin kıymete bindiği yaşlar ergenlikte sıfıra yakındır ve çok yavaş yükselir. 35 yaşlarında tepeye vurur. bu iki eğrinin kesiştiği yaşlar 30'lardır. yani 30 yaşına kadar "seçen" pozisyonda olan kadın, buradan itibaren "kovalayan" pozisyona geçer. pek çok kişi bunu fark edene kadar 30'ların ortasına gelir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2021/12/17/dd5mlih3px6khrbe-t.jpg)
- bunu otobandan önceki son çıkışta, 29-30 yaşlarında fark eden kadınlar bir aydınlanma fazı epiphany phase yaşarlar ve "bakıcı beta erkek" ararlar.
- erkeklerin peşinde koştuğu yaşları "alfa" larla geçirip, hipergami stratejisi doğrultusunda artık bebek yapacak, buna bakacak ve gelir sağlayacak erkeklere yönelen kadınların önemli bir kısmı, özellikte yatakta o "alfa" yı unutmaz. bunlara alfa dulu alpha widow denir.
yani kadınlar, çocukluktan çıkar çıkmaz peşlerinde koşulduğunu fark ediyorlar ve "yatılacak/ eğlenilecek erkek" ile revaçta oldukları yılları geçirip, çocuk baktırmak için "evlenilecek erkek" aramaya başlıyorlar.
e o zaman, erkekler ne yapsın:
- ilkel, evrimsel kökleri olan bir oyun içinde olduğunu bilsin, işi romatize etmesin. bu iş "senin için ölüyorum"la olmaz. ona düşen kadın, zaten öncesinde düşmüştür. eric clapton layla'yı yazdı, wonderful tonight'ı yazdı da hatunu gene düşüremedi o ezik tavırlarıyla.
- kadın peşinde koşuyorsa, kendini yerden yere vurmasın. karşısında güçten etkilenen bir grup var. derbeder olmak, karanlık mesajlar atmak, "o bunu okusa", "seninle şöyle olabilirdik" tripleri sadece çekiciliğini azaltır.
- seksüel çekiciliğini artıracak yatırımlar yapsın. ekran başından kalkıp spor yapsın, kilo versin. olayın en önemli faktörü hala fiziksel görünüş. finansal başarıya odaklansın, öğrenciyse dersleri koparsın. yatırım kadına yapılmaz, kendine yapılır, kadın bunu anlar ve gelir.
- kurduğu ilişkilerdeki pozisyonunun farkında olsun ve talepleriyle varolsun. büyük ihtimal, kadının çoğu kuralı, o erkeğin şahsına konmuş kurallar.
bu işin daha erkek hakları, maskülizm ), black pill ), mgtow, incel, no more mr. nice guy diye kırk tane dalı var.
kanımca sıkıntıları:
- sevgi çok zor bulunan ve eksikliği insanı en fazla yaralayan şey. bu arkadaşların ağzından, kadın erkek ilişkilerine dair her konuyu duyarsınız da, "sevgi" konusunu duymazsınız. yani sürekli yanlışlarını anlattığın bir mesele var ama doğrusu ağzından çıkmıyor. videoları atanların gerginliğine, "keşiş huzuru" demelerine rağmen ses tonlarına bakın. tüm analizleri, bir kısmı doğru olmasına rağmen aşktan muaf.
gerçi aşkı taciz olarak gören, "reddetmiş adamı, neden tekrar soruyor" ya da "aldatıldı diye neden sinirlendi ki ilişki sonuçta" diyen bu kadar 3. dalga feminist varken, bu devirde aşk hakkında konuşmak zor.
- memlekette balkondan baktı diye kadın dövülüyor. tüm bu analizler beli seviyenin üzerindeki sosyal sınıflara ait.
- sürekli "kadınlar kadınlar" diyorlar da, milyarlarca insan hakkında tek kalemde konuşmak, son bin yılın her bilimine -ayrı ayrı- aykırı. içlerinde akıllı olanları bu konuda gelen eleştirileri savuşurmak için artık "genelleme" yaptıklarını belirtiyor, "%26'sı (bkz: normal dağılım) anlattığımın dışında ama ben çoğunluğu konuşuyorum" diyor. bizim kopyala yapıştırcı redpill'cilerin çoğunun bundan haberi yok, gaza gelip "her kadın" diyorlar.
- ya hepsini geçtim, milletin ne kadar yüzeysel gaza geldiğinin en güzel örneği jack donavan. redpill tayfası bu adamı kaslı, alfa görünüşlü diye baş tacı ediyor. açık ara kadın düşmanı bu arkadaş gay yahu. zamanında gay barlarda striptiz yapıyordu, şimdi para ediyor diye bu kostümü giymiş. yani şimdi bu adamdan mı kadın erkek ilişkisi öğüdü alıp hayati kararlar vereceksin? (bakın redpill komple kadın düşmanı demiyorum, oraya kayan çok elemanı var diyorum)
- yukarıdakiyle bağlantılı olarak, daha önce yazdığım bir cümle ile bitireyim: "kadınlar" dediğin çoğu genelleme, senin çevrendeki kadınları, bir grup kadın ilgilendirir. mesela benim çevremdeki kadınların çoğu iyi sürücü. sen "kadınlar araba kullanamaz" deyip bunu da dert ediyorsan, kendine "neden araba kullanamayan kadınlardan oluşmuş bir çevreyi seçtim" diye sorman lazım. redpill'in bazı iddialarını da bu gözle inceleyin.
devamını gör...
22.
son zamanlarda çok konuşulan konulardan birisidir. agalar şöyle bir olay var her kadın paragöz değil önce bunu öğrenin çalışıp ev geçindiren kendi parasını kazanan milyonlarca kadın var. yani kalkıp 3-5 gold digger üzerinden bütün kadınları aynı kategoriye sokarsanız yanlış yola saparsınız genellemelerden uzak durun.
devamını gör...
23.
bu entry bir erkek tarafından kadınlar için yazılmıştır.
aslında genel tüm mevzu ''köşe başında bir tinerci tarafından bıçaklanmak''.
siz normal sokaktasınız, yürüyorsunuz. bir anda tinerciyle karşılaştınız. hayatta kalacak mısınız ölecek misiniz.
kısaca bu olayın tüm sebeplerini açıklamaya çalışan, mevcut duruma düşülmemesi için alınması gereken önlemleri anlatan, bu duruma düşüldükten sonra da yol gösteren(gösterdiğini iddia eden) bir çeşit yeni öğreti.
tinercinin ne olduğunu anlatmakla başlarlar. işte sokakta yaşar, gözleri kayıktır. para ister. vermezsen öldürür(versen de öldürebilir). seni öldürse beş saniye sonra hatırlamaz bile.
tinerciler genelde arka sokaklarda saldırır, kalabalık yerlerden ilerlediğinizde karşılaşma olasılığınız daha azdır.
bir başka konu olarak tinercilerin yaşamları ve sayılarının artmalarının sebepleri anlatırlar kendilerince. örnek veriyorum; kürtajın yasaklanmasıyla istenmeyen çocukların dünyaya gelmesi ve onların sokağa terkedilmeleri. legal ve makül uyuşturuculara ulaşımın zorlaşması, daha güvensiz uyuşturuculara erişimin kolaylaşması. bu konulardan bahsedilir. çözümler aranır.
şimdi eleştirilere gelelim.
-siz o çocukların neler yaşadığını biliyor musunuz?
bilmek zorunda mıyız? ayrıca onun kötü yaşam sürmesi, akli dengesini kaybetmiş olması, beni öldürmüş olması gerçeğini değiştirir mi?
-siz insanları genelleyip yaftalıyorsunuz. ayrıca her tiner çeken tinerci mi? her kötü giyimli, sokakta yaşayan insan sizi öldürecek mi?
hayır ama iyi insanlar kötü insanlara dönüşebilirler. sokakta defalarca tacize hatta tecavüze uğramış bir çocuğun gözünün dönüp birine saplaması ne kadar sürer? babası annesi tarafından sevilmeyen yalnız bırakılan bir çocuğun suça itilmesini ne engelleyecek?
bir kere tiner çektin diye tinerci olmazsın. bir kere içtin diye alkolik olmazsın. evet. ama bir kere çaldığında hırsız olur musun? bir kere öldürdüğünde katil olur musun?
yakalanmazsan pişman olur musun?
erkekler dümdüz yollarında ilerliyorlar. hayatta kalmak istiyorlar. mallarının mülklerinin duygularının ve zamanlarının istismar edilmesini istemiyorlar.
aslında genel tüm mevzu ''köşe başında bir tinerci tarafından bıçaklanmak''.
siz normal sokaktasınız, yürüyorsunuz. bir anda tinerciyle karşılaştınız. hayatta kalacak mısınız ölecek misiniz.
kısaca bu olayın tüm sebeplerini açıklamaya çalışan, mevcut duruma düşülmemesi için alınması gereken önlemleri anlatan, bu duruma düşüldükten sonra da yol gösteren(gösterdiğini iddia eden) bir çeşit yeni öğreti.
tinercinin ne olduğunu anlatmakla başlarlar. işte sokakta yaşar, gözleri kayıktır. para ister. vermezsen öldürür(versen de öldürebilir). seni öldürse beş saniye sonra hatırlamaz bile.
tinerciler genelde arka sokaklarda saldırır, kalabalık yerlerden ilerlediğinizde karşılaşma olasılığınız daha azdır.
bir başka konu olarak tinercilerin yaşamları ve sayılarının artmalarının sebepleri anlatırlar kendilerince. örnek veriyorum; kürtajın yasaklanmasıyla istenmeyen çocukların dünyaya gelmesi ve onların sokağa terkedilmeleri. legal ve makül uyuşturuculara ulaşımın zorlaşması, daha güvensiz uyuşturuculara erişimin kolaylaşması. bu konulardan bahsedilir. çözümler aranır.
şimdi eleştirilere gelelim.
-siz o çocukların neler yaşadığını biliyor musunuz?
bilmek zorunda mıyız? ayrıca onun kötü yaşam sürmesi, akli dengesini kaybetmiş olması, beni öldürmüş olması gerçeğini değiştirir mi?
-siz insanları genelleyip yaftalıyorsunuz. ayrıca her tiner çeken tinerci mi? her kötü giyimli, sokakta yaşayan insan sizi öldürecek mi?
hayır ama iyi insanlar kötü insanlara dönüşebilirler. sokakta defalarca tacize hatta tecavüze uğramış bir çocuğun gözünün dönüp birine saplaması ne kadar sürer? babası annesi tarafından sevilmeyen yalnız bırakılan bir çocuğun suça itilmesini ne engelleyecek?
bir kere tiner çektin diye tinerci olmazsın. bir kere içtin diye alkolik olmazsın. evet. ama bir kere çaldığında hırsız olur musun? bir kere öldürdüğünde katil olur musun?
yakalanmazsan pişman olur musun?
erkekler dümdüz yollarında ilerliyorlar. hayatta kalmak istiyorlar. mallarının mülklerinin duygularının ve zamanlarının istismar edilmesini istemiyorlar.
devamını gör...
24.
doğru argümanları olan bir ideoloji ancak kitlesinin çok büyük kısmı "ühü fiziği güzel kadınlar neden bize bakmıyor" diyen erkeklerden oluştuğu için kitlesi çöptür.
redpill argümanları evrimsel psikolojiye göre doğrudur ancak nedense bu konu hakkında her zaman kadınların "güçlü erkek" * tercihi eleştiriliyor bir kere bile erkeklerin "koca memeli koca kalçalı kadın" tercihinin eleştirildiğini görmedim.
ayrıca artık milattan öncelerde değil yakın çağda yaşıyoruz. dışarıda sayıları az olsa da eş seçiminde güçlü erkek tercihinin mantıklı olmadığını bilen kadınlar, yine sayıları az olsa da eş seçiminde büyük meme tercihinin mantıklı olmadığını bilen erkekler var.
benden de bir tavsiye tek hedefi zengin koca bulmak olan, bunun için süslenen, süslü ve görece güzel ve oldukça güzel fiziğe sahip olan kadınlarla sevgili olup, kadın sizden daha zengin birini bulup gittiğinde tüm kadınlar da böyle demeyin. bunun aynısı kadınlar için de geçerli malum şeyin kokusunu 10km öteden alabilen bir erkekle sevgili olup da erkek sizden daha güzel birini bulup gittiğinde tüm erkekler böyle demeyin.
evrimsel psikoji argümanları toplumun büyük kısmı için doğru ancak hayatta zeki, kendini geliştirmiş, kültürlü karakteri ve psikolojisi daha sağlam içgüdülerine göre hareket etmeyen kadınlar-erkekler var. kendinizi geliştirip onların bulunduğu ortamlara girin toplu halde kafelerde oturan tek amacı zengin güçlü erkek, koca memeli kadın avlamak olan insanlardan uzaklaşın.
redpill argümanları evrimsel psikolojiye göre doğrudur ancak nedense bu konu hakkında her zaman kadınların "güçlü erkek" * tercihi eleştiriliyor bir kere bile erkeklerin "koca memeli koca kalçalı kadın" tercihinin eleştirildiğini görmedim.
ayrıca artık milattan öncelerde değil yakın çağda yaşıyoruz. dışarıda sayıları az olsa da eş seçiminde güçlü erkek tercihinin mantıklı olmadığını bilen kadınlar, yine sayıları az olsa da eş seçiminde büyük meme tercihinin mantıklı olmadığını bilen erkekler var.
benden de bir tavsiye tek hedefi zengin koca bulmak olan, bunun için süslenen, süslü ve görece güzel ve oldukça güzel fiziğe sahip olan kadınlarla sevgili olup, kadın sizden daha zengin birini bulup gittiğinde tüm kadınlar da böyle demeyin. bunun aynısı kadınlar için de geçerli malum şeyin kokusunu 10km öteden alabilen bir erkekle sevgili olup da erkek sizden daha güzel birini bulup gittiğinde tüm erkekler böyle demeyin.
evrimsel psikoji argümanları toplumun büyük kısmı için doğru ancak hayatta zeki, kendini geliştirmiş, kültürlü karakteri ve psikolojisi daha sağlam içgüdülerine göre hareket etmeyen kadınlar-erkekler var. kendinizi geliştirip onların bulunduğu ortamlara girin toplu halde kafelerde oturan tek amacı zengin güçlü erkek, koca memeli kadın avlamak olan insanlardan uzaklaşın.
devamını gör...
25.
sanılanın aksine kadın düşmanı değildir. kadın doğasını anlamak için ortaya çıkmıştır. redpill'e karşı çıkanları çok umursamamak gerekir , her bünye acı gerçekleri kaldıramayabilir. redpilli kabul etme süreci inkar etmeyle başlar. redpill tek bir tanım okuyarak öğrenilebilecek ve içselleştirilebilicek bir şey değildir. bunu çok detaylı açıklayan youtube kanallarına göz atınız. (bkz: dr.redpill) . dr.redpill ve rollo tomassi önde gelen isimlerdir.
devamını gör...
26.
anti feminist kişiler tarafından alınmıştır yada alındıktan sonra anti olunmuştur.
devamını gör...
27.
varlığından az evvel haberdar olduğum zırvalık.
şimdi bir kadın olarak en içten ve samimi duygularımla beylere sesleneceğim. sizi alfasın diye pohpohlayan veya alfa yapıcam diye kandıran bu saçmalıklara hiç bulaşmayın. evrim de öyle bi' şey değil ayrıca, böyle manyaklıkların içine evrim, evrimsel psikoloji falan gibi bilim dallarının isimlerini sokuşturdunuz diye bilimsel bi' şey söylemiş olmuyorsunuz, buna sözde bilim deniyor ki benim nezdimde bilinçli olarak bunu yapıyorsanız, yani insanları bilimselmiş gibi göstererek bilinçli olarak manipüle ediyorsanız şarlatan cinci hocalardan farkınız yok, istediğiniz kadar matrixe gönderme yapın.
öncelikle bazı şeyleri anlamamız gerekiyor. en önemlisi bu tür zırvalıkların neden bize mantıklı gelebildiği. çünkü arkadaşlar, kişisel gelişim kitapları, çekimleme itimleme cart curtları, komplo teorileri ve bu gibi saçmalıklar %100 saçma değildir. bunların içine çok genel ve herkesin kabul edebileceği fikirler ve hatta yer yer gerçekten bilimsel olarak kanıtlanmış veya güçlü fikirler sokuşturulur. gerisi de allah ne verdiyse. mantık çok basit: bi insan size 10 cümle kurduysa ve 11.si yalansa yalan söylediğinden şüphe etmezsiniz. yani size 3-5 doğru bilgi verip gerisini kafasına göre yazar. siz de "e bu doğru söylüyo, demek diğer söyledikleri de doğru" diye düşünürsünüz. dünyada düşünmeye üşenen her insana da böyle şeyleri satarlar.
şimdi kadınlarla alakalı can sıkıcı gerçeklerden bahsetmek isterim. evet iğrenç bir çağ. evet sizinle paranız veya statünüz yüzünden ilgilenen kadınlar var. evet bazı kadınlar sevgilisinin arabası olsun istiyor. var yani çünkü bir cins olarak, kadın cinsi olarak hepimiz aynı tornadan çıkmadık. hiçbir kadın böyle değil demek dünyanın en saçma şeyi.
şimdi bu noktada kendi ilişkilerimi örnekleyeceğim arkadaşlar. birey olarak hayatıma giren erkeklerden bahsetmek istiyorum. birey olarak diyorum çünkü aslında anlaşılmasını istediğim temel şey her insanın biricik olduğu. dolayısıyla 2 biricik insanın kurduğu ilişkinin de kendine özgü ve biricik olacağı.
mesela diyor ki bu hareket, kadınlar utangaç erkekleri çekici bulmuyormuş. betaysanız 20li yaşlarını alfa erkekleri seçen kadınlara uzaktan bakmakla geçirirmişsiniz ve ancak ve ancak yaşı ilerleyen ve haaaala 20lik çıtırlarla seks yapabilen alfa erkeklere artık çekici gelmeyen kadınlar lütfedip sizi fark etmeye başlarmış. ben 19 yaşındayken sınıf arkadaşımla sevgili oldum arkadaşlar. bu çocuk gerçekten de sosyal anlamda pek girişken olmayan, içedönük birisi idi. ama benim sohbetinden keyif aldığım ve köpek gibi eğlendiğim birisiydi. önce arkadaş olduk, sonra sevgili olduk. 1 seneye yakın bir süre de sürdü bu. ve kendime alfa erkek bulmayı başardım diye de ayrılmadık. evet, benden önce bazı kadınlara çekici gelmemişti. reddedildi. ama bana çekici geldi. benden sonra başka kadınlarla iletişimi olmuştur, kimisine çekici gelmiştir kimisine gelmemiştir. çünkü hayat böyle bi şey arkadaşlar. betalar bakir ölüyo ya da alfaların "artıkları" ile yetiniyo gibi bi kural yok.
şimdi aşık olduğum adamı anlatıcam bakın madde madde gidelim, şu sitede yazanlardan kaçını tutturuyomuş bu arkadaş, mavi hapı mı yutmuş kırmızıyı mı?
1-ruh ikizi kavramını hayatının merkezi haline getirmiş miydi? evet inanırdı böyle şeylere. hatta ben inanmazdım.
2- platonik aşklar yaşamış mı? net bir bilgi yok ama insan olduğu için muhtemelen yaşadı.
3- günlerini mastürbasyonla mı geçiriyodu? sanmıyorum.
4- güç bela bulduğu bi kadınla evlenip çocuk yaptı mı? 30 yaşında ve bekar. ki evlenedebilir abi evlenip çocuk yapmak dünyanın en korkunç şeyi gibi lanse edilmiş. usturuplu aile babaları 50 yaşına gelip kızı yaşında "çıtırları" kovalayan ergen dayılardan iyi nerden baksan.
5- pek çok kadın kendisini çekici ve sevişmeye layık buldu arkadaşlar.
6- "zihnindeki yanlış inançları temizlemek, yeni hobiler edinmek, fiziksel görünüşünü geliştirmek, spor yapmak, daha çok para kazanmak, daha çok sosyalleşmek, yabancı diller öğrenmek, bol bol kitap okumak, sürekli olarak yeni insanlarla tanışmak, yeni kadınlara yaklaşmak, hata yapmaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan çekinmemek, özgüven kazanmak, hatta sevişme teknikleri öğrenmek gibi yapması gereken pek çok şeyi yapmamıştır. " bunnarı yapıyodu ama insansanız bunları yapmanız doğal diye düşünüyorum. kitap okumak ya da spor yapmak için alfa olmaya gerek yok.
7- ve evet insanların düşüncelerini çok fazla önemserdi. kırılgandı. duygusaldı. bana hayatımda aldığım en güzel hediyeyi vermişti ve bu hediye için de beş kuruş ödememişti. arabası yoktu. kaslı değildi. ama çok çok ince düşünceli biriydi. kibardı. dağ ayısı değildi yani. bazen çok utangaçtı da ayrıca. ben de kendisine tam olarak bunlar yüzünden düşmüştüm muhtemelen.
son flörtümü bu sitenin tabiri ile "alfa erkek" diye terkettim. çünkü böğürdüğünde haklı olacağını sanan, ödül ceza numaraları ve manipülatif zırvalıklarla sirk hayvanı eğitir gibi karşısındakini sindirmeye çalışan bi deliyle niye olayım?
arkadaşlar psikoloji diye bir şey var. partner seçimimizi etkileyen şeylerin belki de en önemlilerinden biri bize bakım veren kişilerle olan iletişimimiz ve ailemizde öğrendiklerimiz. öğrendiklerimiz derken de bize belletilen şeyleri değil maruz kalarak öğrenmek durumunda kaldığımız şeyleri söylüyorum. e siz gidip hep aynı tür insanları seçip, ben neden hep benzer nitelikte insanlara kapılıyorum ama hep başarısızım diye sorgulamazsanız tabii ki toksik ilişkiler batağından çıkamazsınız. neyi neden arzuladığınızı bilmezseniz tabii ki çıkmaza girersiniz. kendinizi tanımazsanız tabii ki bu iş olmaz. ve bu zırvalıkta haklı olunan tek konu şu: evet, siz kendinize değer vermez, kendi öz bakımınızı (bedenen ve ruhen) yapmazsanız, kendinizi geliştirmezseniz tabii ki pek çok insana da çekici gelmezsiniz. siz ister misiniz arkadaşlar 1 aydır dişini fırçalamamış, ter kokan, saçını taramayan bi kadınla olmak. yav bi kadın ilk buluşmanıza böyle gelse daha evinize varmadan her yerden engelliceksiniz bırakın ayak yapmayın fjsjkfpd. ya da hadi görünüşünü kurtarmış ama o kadar salak ki konuşamıyosunuz. zaman geçirmekten keyif almıyosunuz. bu insanı hayatınızın neresine koyarsınız? çok çok güzel bulduysanız belki seks yaparsınız ama ortalama bulduysanız ona bile tenezzül etmezsiniz. hapmış akımmış ne alaka?
ha bu arada 20li yaşlarda kaç kadınla yatmıştım skoru tutuyosanız ona hiçbir şey diyemeyeceğim ama şunu da not düşmek isterim, kadınlar her zaman bi adama dibi düştü diye seks yapmıyo. tıpkı sizin gibi sadece canımız istedi diye veya o an olaylar öyle gelişti diye seks yaptığımız oluyor. dolayısıyla beta erkeklere de denk geliyoruzdur. o kadar şeyapmayın yani.*
şimdi bir kadın olarak en içten ve samimi duygularımla beylere sesleneceğim. sizi alfasın diye pohpohlayan veya alfa yapıcam diye kandıran bu saçmalıklara hiç bulaşmayın. evrim de öyle bi' şey değil ayrıca, böyle manyaklıkların içine evrim, evrimsel psikoloji falan gibi bilim dallarının isimlerini sokuşturdunuz diye bilimsel bi' şey söylemiş olmuyorsunuz, buna sözde bilim deniyor ki benim nezdimde bilinçli olarak bunu yapıyorsanız, yani insanları bilimselmiş gibi göstererek bilinçli olarak manipüle ediyorsanız şarlatan cinci hocalardan farkınız yok, istediğiniz kadar matrixe gönderme yapın.
öncelikle bazı şeyleri anlamamız gerekiyor. en önemlisi bu tür zırvalıkların neden bize mantıklı gelebildiği. çünkü arkadaşlar, kişisel gelişim kitapları, çekimleme itimleme cart curtları, komplo teorileri ve bu gibi saçmalıklar %100 saçma değildir. bunların içine çok genel ve herkesin kabul edebileceği fikirler ve hatta yer yer gerçekten bilimsel olarak kanıtlanmış veya güçlü fikirler sokuşturulur. gerisi de allah ne verdiyse. mantık çok basit: bi insan size 10 cümle kurduysa ve 11.si yalansa yalan söylediğinden şüphe etmezsiniz. yani size 3-5 doğru bilgi verip gerisini kafasına göre yazar. siz de "e bu doğru söylüyo, demek diğer söyledikleri de doğru" diye düşünürsünüz. dünyada düşünmeye üşenen her insana da böyle şeyleri satarlar.
şimdi kadınlarla alakalı can sıkıcı gerçeklerden bahsetmek isterim. evet iğrenç bir çağ. evet sizinle paranız veya statünüz yüzünden ilgilenen kadınlar var. evet bazı kadınlar sevgilisinin arabası olsun istiyor. var yani çünkü bir cins olarak, kadın cinsi olarak hepimiz aynı tornadan çıkmadık. hiçbir kadın böyle değil demek dünyanın en saçma şeyi.
şimdi bu noktada kendi ilişkilerimi örnekleyeceğim arkadaşlar. birey olarak hayatıma giren erkeklerden bahsetmek istiyorum. birey olarak diyorum çünkü aslında anlaşılmasını istediğim temel şey her insanın biricik olduğu. dolayısıyla 2 biricik insanın kurduğu ilişkinin de kendine özgü ve biricik olacağı.
mesela diyor ki bu hareket, kadınlar utangaç erkekleri çekici bulmuyormuş. betaysanız 20li yaşlarını alfa erkekleri seçen kadınlara uzaktan bakmakla geçirirmişsiniz ve ancak ve ancak yaşı ilerleyen ve haaaala 20lik çıtırlarla seks yapabilen alfa erkeklere artık çekici gelmeyen kadınlar lütfedip sizi fark etmeye başlarmış. ben 19 yaşındayken sınıf arkadaşımla sevgili oldum arkadaşlar. bu çocuk gerçekten de sosyal anlamda pek girişken olmayan, içedönük birisi idi. ama benim sohbetinden keyif aldığım ve köpek gibi eğlendiğim birisiydi. önce arkadaş olduk, sonra sevgili olduk. 1 seneye yakın bir süre de sürdü bu. ve kendime alfa erkek bulmayı başardım diye de ayrılmadık. evet, benden önce bazı kadınlara çekici gelmemişti. reddedildi. ama bana çekici geldi. benden sonra başka kadınlarla iletişimi olmuştur, kimisine çekici gelmiştir kimisine gelmemiştir. çünkü hayat böyle bi şey arkadaşlar. betalar bakir ölüyo ya da alfaların "artıkları" ile yetiniyo gibi bi kural yok.
şimdi aşık olduğum adamı anlatıcam bakın madde madde gidelim, şu sitede yazanlardan kaçını tutturuyomuş bu arkadaş, mavi hapı mı yutmuş kırmızıyı mı?
1-ruh ikizi kavramını hayatının merkezi haline getirmiş miydi? evet inanırdı böyle şeylere. hatta ben inanmazdım.
2- platonik aşklar yaşamış mı? net bir bilgi yok ama insan olduğu için muhtemelen yaşadı.
3- günlerini mastürbasyonla mı geçiriyodu? sanmıyorum.
4- güç bela bulduğu bi kadınla evlenip çocuk yaptı mı? 30 yaşında ve bekar. ki evlenedebilir abi evlenip çocuk yapmak dünyanın en korkunç şeyi gibi lanse edilmiş. usturuplu aile babaları 50 yaşına gelip kızı yaşında "çıtırları" kovalayan ergen dayılardan iyi nerden baksan.
5- pek çok kadın kendisini çekici ve sevişmeye layık buldu arkadaşlar.
6- "zihnindeki yanlış inançları temizlemek, yeni hobiler edinmek, fiziksel görünüşünü geliştirmek, spor yapmak, daha çok para kazanmak, daha çok sosyalleşmek, yabancı diller öğrenmek, bol bol kitap okumak, sürekli olarak yeni insanlarla tanışmak, yeni kadınlara yaklaşmak, hata yapmaktan ve yeni insanlarla tanışmaktan çekinmemek, özgüven kazanmak, hatta sevişme teknikleri öğrenmek gibi yapması gereken pek çok şeyi yapmamıştır. " bunnarı yapıyodu ama insansanız bunları yapmanız doğal diye düşünüyorum. kitap okumak ya da spor yapmak için alfa olmaya gerek yok.
7- ve evet insanların düşüncelerini çok fazla önemserdi. kırılgandı. duygusaldı. bana hayatımda aldığım en güzel hediyeyi vermişti ve bu hediye için de beş kuruş ödememişti. arabası yoktu. kaslı değildi. ama çok çok ince düşünceli biriydi. kibardı. dağ ayısı değildi yani. bazen çok utangaçtı da ayrıca. ben de kendisine tam olarak bunlar yüzünden düşmüştüm muhtemelen.
son flörtümü bu sitenin tabiri ile "alfa erkek" diye terkettim. çünkü böğürdüğünde haklı olacağını sanan, ödül ceza numaraları ve manipülatif zırvalıklarla sirk hayvanı eğitir gibi karşısındakini sindirmeye çalışan bi deliyle niye olayım?
arkadaşlar psikoloji diye bir şey var. partner seçimimizi etkileyen şeylerin belki de en önemlilerinden biri bize bakım veren kişilerle olan iletişimimiz ve ailemizde öğrendiklerimiz. öğrendiklerimiz derken de bize belletilen şeyleri değil maruz kalarak öğrenmek durumunda kaldığımız şeyleri söylüyorum. e siz gidip hep aynı tür insanları seçip, ben neden hep benzer nitelikte insanlara kapılıyorum ama hep başarısızım diye sorgulamazsanız tabii ki toksik ilişkiler batağından çıkamazsınız. neyi neden arzuladığınızı bilmezseniz tabii ki çıkmaza girersiniz. kendinizi tanımazsanız tabii ki bu iş olmaz. ve bu zırvalıkta haklı olunan tek konu şu: evet, siz kendinize değer vermez, kendi öz bakımınızı (bedenen ve ruhen) yapmazsanız, kendinizi geliştirmezseniz tabii ki pek çok insana da çekici gelmezsiniz. siz ister misiniz arkadaşlar 1 aydır dişini fırçalamamış, ter kokan, saçını taramayan bi kadınla olmak. yav bi kadın ilk buluşmanıza böyle gelse daha evinize varmadan her yerden engelliceksiniz bırakın ayak yapmayın fjsjkfpd. ya da hadi görünüşünü kurtarmış ama o kadar salak ki konuşamıyosunuz. zaman geçirmekten keyif almıyosunuz. bu insanı hayatınızın neresine koyarsınız? çok çok güzel bulduysanız belki seks yaparsınız ama ortalama bulduysanız ona bile tenezzül etmezsiniz. hapmış akımmış ne alaka?
ha bu arada 20li yaşlarda kaç kadınla yatmıştım skoru tutuyosanız ona hiçbir şey diyemeyeceğim ama şunu da not düşmek isterim, kadınlar her zaman bi adama dibi düştü diye seks yapmıyo. tıpkı sizin gibi sadece canımız istedi diye veya o an olaylar öyle gelişti diye seks yaptığımız oluyor. dolayısıyla beta erkeklere de denk geliyoruzdur. o kadar şeyapmayın yani.*
devamını gör...
28.
iki haneli iq turnusolu.
devamını gör...
29.
itü mezunu bir mühendis olarak hakkında yakında kitap çıkaracağım felsefi düşünce. meriç betalar anlamaz.
devamını gör...
30.
devamını gör...
31.
boş iş.
devamını gör...
32.
the red pill öğretisi erkeklere özetle şunu der.
her şeyden önce sen kendi hayatın için mücadele etmeli, kendini her anlamda geliştirmelisin, sağlam bir karakterin olmalı.
kendine bir hayat kurmada asla pasif davranmamalısın, kendine bir hayat kuramamış bir erkek kadınların gözünde uzun vadede yok hükmündedir. amacın uzun vadede çocuklarının annesi olabilecek potansiyeldeki en düzgün kadını seçmektir, o yüzden şu şu özelliklerdeki kadınları uzun vadede düşünmemelisin, unutma ki hayatının aşkı diye bir şey yoktur, birlikte iyi sağlam güvenilir bir ilişki inşa edebileceğin kadınlar vardır.
önemli olan ilişkin değil senin kurduğun hayatındır. bir kadın hayatına girebilir bu çok büyük bir şey değildir, aynı kadın daha sonra hayatından çıkabilir bu da çok önemli değildir. sen kendi kurduğun hayatına odaklı yaşadığın müddetçe (kadına değil) hayatına yeni kadınlar girecektir. kendine kurduğun hayat ne kadar sağlamsa, gelirin, kültürün, birikimin, karakterin ne kadar düzgünse o kadar fazla seçme şansına sahip olursun. uzun dönemde kimin kalacağına sen karar verecek olan sensin. uzun vadede yapman gerekenler şunlar.. kısa dönem için bunlar...
kadınlar kısa vadede sana gelir, kendine kurduğun düzgün bir hayatın varsa seninle kalmayı isterler. kimin kısa kimin uzun vadede kalacağına karar verecek olan kişi sensin bunun için red flag'lı kadınları elemekten korkmamalısın. ve bu imkanları en düzgün kadına sunmalısın ki stabil bir hayatın olsun, daha başarılı ol seçtiğin kadına da hayatına da sahip çık.
kendini sevmeli, güvenmeli, hayatın için gerçekçi adımlar atmaktan korkmamalı ve istikrarlı olmalısın.
her şeyden önce sen kendi hayatın için mücadele etmeli, kendini her anlamda geliştirmelisin, sağlam bir karakterin olmalı.
kendine bir hayat kurmada asla pasif davranmamalısın, kendine bir hayat kuramamış bir erkek kadınların gözünde uzun vadede yok hükmündedir. amacın uzun vadede çocuklarının annesi olabilecek potansiyeldeki en düzgün kadını seçmektir, o yüzden şu şu özelliklerdeki kadınları uzun vadede düşünmemelisin, unutma ki hayatının aşkı diye bir şey yoktur, birlikte iyi sağlam güvenilir bir ilişki inşa edebileceğin kadınlar vardır.
önemli olan ilişkin değil senin kurduğun hayatındır. bir kadın hayatına girebilir bu çok büyük bir şey değildir, aynı kadın daha sonra hayatından çıkabilir bu da çok önemli değildir. sen kendi kurduğun hayatına odaklı yaşadığın müddetçe (kadına değil) hayatına yeni kadınlar girecektir. kendine kurduğun hayat ne kadar sağlamsa, gelirin, kültürün, birikimin, karakterin ne kadar düzgünse o kadar fazla seçme şansına sahip olursun. uzun dönemde kimin kalacağına sen karar verecek olan sensin. uzun vadede yapman gerekenler şunlar.. kısa dönem için bunlar...
kadınlar kısa vadede sana gelir, kendine kurduğun düzgün bir hayatın varsa seninle kalmayı isterler. kimin kısa kimin uzun vadede kalacağına karar verecek olan kişi sensin bunun için red flag'lı kadınları elemekten korkmamalısın. ve bu imkanları en düzgün kadına sunmalısın ki stabil bir hayatın olsun, daha başarılı ol seçtiğin kadına da hayatına da sahip çık.
kendini sevmeli, güvenmeli, hayatın için gerçekçi adımlar atmaktan korkmamalı ve istikrarlı olmalısın.
devamını gör...
33.
özetle: denyo işler.
devamını gör...
34.
ülkemizdeki savunucuları genelde kadın düşmanı gibi takılan asosyal içine kapanık insanlarla iletişim kuramayan kardeşlerimizdir. ülkede milyonlarca kadın var hepsi aynı değil tıpkı erkekler gibi. bu akımı kendine benimseyen erkekler zaman ilerledikçe gay olmaya meyillidir.
devamını gör...
35.
arveles mi iyi bu mu? acil cevap, başım çatlıyo.
efervesan bişiy.
efervesan bişiy.
devamını gör...