turgut özal

benim siyaseten kendi kendime, "kendim için tanımlayıp örnek aldığım" mahşerin dört atlısından birisi olan en sonuncu devlet adamımız rahmetli turgut özal'dır...1980'de ki darbeden sonra cuntacıların kurduğu milliyetçi demokrasi partisini tarihin tozlu sayfalarına gömmüştür...cuntacıların o kadar propaganda ve telkinlerine rağmen 1983'de ki ilk darbe sonrası seçimlerde kendi kurmuş olduğu anavatan partisi ( anap ) ile tek başına iktidar olmuştur...ülkeyi hızla liberal politikalarla özgürleştirerek, demokrasiyi yeniden tesis etmiştir, askeri vesayeti biraz da olsun kırmıştır...

abd ile çok iyi ilişkilere sahip olmakla birlikte batı dünyasına da oldukça yakındır..zaten abd'de eğitim de almıştır..aslında buralarda satırlarca yazılacak çok şey olmakla birlikte bunların detaylı biraz araştırmayla her yerde bulunur...ben rahmetlinin sadece kürt politikalarını sevmem, bence 1,5 milyon ıraklı kürdü ülkemize sokmayacaktı..üstelik saddam hüseyin açıkca iş birliği bile teklif etmiş, en yakın adamını ankara'ya göndermişti..turgut özal, körfez savaşı patlak verdiğinde baba bush olarak bilinen ki biliyorsunun bush ailesini, çok istedi bizimde ırak'a girmemizi...telkin de verdi, rahmetli özal da girmek isteiği vardı, hatta bunun için askeri harekat planlarını bile ayarlamaya çalışıyordu...ismini şu anda hatıryamadığım dönemin genel kurmay başkanı ırak'a girme isteğini şiddetle reddetmiş, adeta emre karşı gelmiştir ve hatta istifasını sunmuş emekli olmuştur...bu mevzu orduyu yıpratınca, daha fazla karmaşa olmasın diye anap kadroları olayın üzerine gitmemiş, ırak'a müdahelede biz olamadık...olsaydık ne olurdu ne olmazdı çeşitli kurgular da yine internette teferruatıyla mevcut..

rahmetli turgut özal bugünkü başkanlık sistemini oldukça isteyen biriydi ama o günkü siyasi konjonktür buna şiddetle karşıydı, hatta kendi partilisi ve daha sonra partinin başına geçen rahmetli mesut yılmaz ile bile kavgalıydı, gizliden de olsa...derler ki turgut özal cumhurbaşkanı seçilip köşke çıktıktan sonra bakıyor ki anap o bıraktığı anap değil ve seçimlerde güven vermiyor, tekrardan parti kurup yeni partiyle istediklerini erişebilme amacını düşünmekteydi...zaten 1991 seçimlerinde anap çakılıp iktidarı kaybetmişti...

rahmetli özal üzerine her siyasetçi gibi çok komplo çevrilir.. suikastler, çeşitli ithamlar, ölüm şekli vs...ama her şeye rağmen bugünkü demokrasimize bir şekilde onunda büyük emekleri vardır..onun sayesinde mesela bugün hava kuvvetlerimizin temel elemanı olan f-16 savaş uçaklarını uçurabiliyoruz...f-16'ları o getirdi ülkemize...birçok güzelliklerde de bulundu..buraya yazmayı unuttuğum şeyler o kadar çok ki, her biri için teşekkür ederim..allah razı olsun, mekanı da cennet olsun diyorum.

ferhan şensoy'un ''ferhangi şeyler'' oyununda ''zam manyak pinoşettin'' diyerek kahkaha atmama neden olan siyasetçi.

rahmetle anmıyorum. fakirin fukaranın ocağını söndürüp zengini büyütme temelli türkiye ekonomisinin mimarıdır. küçük esnaf kazanmasın, büyük kartellerin kölesi olsun üzerine inşaa edilen neo kapitalizmin sevimsiz başlatıcısı.

bugün, o zamanları yaşamayanlara demokrasi ışığı olarak satılmaya çalışılmakta. maşallah o kadar demokrattır ki, darbeyle hakları ellerinden alınan siyasi rakiplerinin hakları tekrar verilmesin diye refarundumda kendisini yırtmıştır.

serbest piyasa ekonomisinin türkiye şubesi gibidir. k. d. v ile türkiye 'yi tanıştırandır

kırk yıl önceki erdoğan.

neoliberal politikaların tatbikçisi bir siyasetçi.

satarız efendim bal gibi satarız diyerek satma akımının öncüsü olan kimse.

allah rahmet eylesin.
sayesinde, üniversitede 3 yıl rahatça başımı örttüm. ne güzel karşı çıkmıştı evren'e.

benim memurum işini bilir diyen politikacı.

pkk başımıza bela olurken 'üç beş çapulcu' diyen, türkiye'nin ismini değiştirmekte sorun görmeyen, 'anadolu cumhuriyeti olabilir' diyen, hocalı'da soydaşlarımız ermeniler tarafından katledilirken 'onlar şii, iran'dan yardım beklesin' diyen, 'benim memurum işini bilir ayağına rüşvete kol kanat geren, ailecek para saltanatının dibine vuran, yüzbinlerce ne idügü belirsiz teröristi türkiye'ye dolduran, doğu'nun demografik yapısının içinden geçen, serbest piyasa ekonomisi diye, memleketi tarumar eden, 1980 darbesinin sonrasında kenan evren'in prensi olan sözde müthiş lider, özünde ise günümüzdeki iktidar zihniyetinin menderes ile beraber ağa babalarından olan 'kör ölür badem gözlü olur' deyimindeki zat.
sorsan kenan evren'e karşıdır, yersen.

çankaya'nın şişmanı, işçi düşmanıdır. iyi bilmezdik.

arkasından rahmet okuyanların aklına şaşarım. akp'nin başımıza musallat olmasının sebebidir. dinamiti koyup geberip gitmiştir. ateşi bol olsun.

ölümünün üzerinden 28 yıl geçmiş. 1983'ten 1991 yılına kadar aralıksız şekilde tek başına iktidarda kalmayı başardı. cinayet sonucu öldüğü iddiaları üzerine mezarı açılmış, cesedine otopsi yapılmış, raporlar havada uçmuş ama yine de kesin ölüm sebebi tespit edilememişti.

amerikalıları malatya genelevine götüren tercümandırburadan

kızı zeynep özal, recep tayyip erdoğan için babasının ideallerini bir bir yerine getirdiğini ancak kendisine muhalefet olsun diye diktatör denilmesinden oldukça rahatsız olduğunu sabah gazetesi’nden tuba kalçık’a şu ifadelerle dile getirmiş:

“[…] ben turgut özal'ın kızı olmakla hep gurur duydum. hiç unutmadığım ‘öldükten sonra yaptıklarımı daha iyi anlayacaklar’ diye bir sözü vardı. gerçekten öyle oldu. babam hep ülkesi için hizmet etti. halkla iç içeydi, onların dertlerini dinlerdi. yeniköy'deki evimize gelirken taksi durağı vardır. mutlaka o durağa uğrar, onlarla çay içmeden eve gelmezdi. insanlara hep hoşgörülü davranırdı. gençlerin fikirlerini önemsiyordu. onlarla da temas içindeydi. ancak tüm bunlara rağmen, babama ‘diktatör’ diyorlardı. diktatör olsa halkla iç içe olur muydu? onların dertlerini, düşüncelerini dinler miydi? babam ‘diktatör’ sözüne çok üzülüyordu. şimdi de cumhurbaşkanı erdoğan için aynısını yapıyorlar. babama yaptıkları gibi ona da ‘diktatör’ diyenler var. gerçekten ayıp, çok yanlış buluyorum. erdoğan diktatör olsaydı herkes fikrini açıkça söyleyebilir miydi ya da tenkit edebilir miydi? bakıyorum, herkes fikrini ve eleştirilerini söylüyor. muhalefet yapmak, iyi olan şeyi eleştirmek değil. yanlışı eleştirirsin ama doğruyu da takdir etmek gerekir. babamın muhalefet anlayışı buydu. şimdi öyle değil. muhalefet yapmak için her şey eleştiriliyor. babam; yol, baraj, köprü yaptığında yine eleştirildi. babamın da çok üstüne geldiler. şimdi de erdoğan'a benzer şeyleri yapıyorlar. yollarımız muhteşem oldu, kazalar azaldı. şehirlerarası seyahat konforlu oldu. osmangazi köprüsü gibi bir köprüyü yapmak, babamın en büyük hayallerinden biriydi. taşımacılık, çok önemli bir atılım. ben de kullanıyorum, şahane bir köprü. istanbul havalimanı da gurur duyulacak bir proje. bazıları yıkılsın istiyor. böyle bir vizyonsuzluk olabilir mi? ülkemiz savunma sanayiinde de çok güzel bir noktaya geldi. babam yaşasaydı savunma alanındaki atılımlarımızdan gurur duyardı. çünkü savunma sanayimizi üst noktalara taşımak, babamın da hayaliydi. sağlıkta da çok iyiyiz. oğlumun biri, belçika'da yaşıyor. pandemi sürecinde neler yaşadığına şahidim. ülkemizin hastaneleri çok iyi, sağlık çalışanlarımız da muhteşem. ben mersin'in bir ilçesinde oturuyorum. ilçemde bile iki tane her açıdan son teknoloji ile donatılmış devlet hastanesi var. halka böyle hizmet götürmek, çok önemli. bunlar takdir edilmeli. babam ‘halkım yapılan tüm hizmetleri görür ve kıymetini anlar’ derdi. yani kim ne derse desin, halkımız da görüyor.”

hafızam yanıltmıyorsa atatürk'ten sonra görevi başındayken ölen ikinci cumhurbaşkanı. birçok girdide kendisi ile ilgili birtakım şeyler yazmıştım, tekrar yazmaya gerek yok ama sadece şunu söylemek, daha doğrusu sormak isterim;

sana göre memurun bu dünyada 'işini' bilirdi; 'öteki tarafta' nasıl işler ? buradaki gibi mi yürüyor ?

neoliberalizm, şu, bu diye kasmayacağım; bu toplumda var olan 'ahlaksızlığı', iktisadi ve siyasal sisteme entegre eden adamdı. haydi geçmiş olsun; umarım şu an olduğun yerde rüşvet bir işe yaramıyordur.

not : abdulhamit ile bol bol birbirinizi översiniz şimdi karşılıklı.

kim ne derse desin ülkeye faydali pek çok iş yapmiş siyasetçi.yanliş manevralari ve amerikan mandaciliği kötü yanlaridir.ama türkiye ekonomisinin bu kadar büyümesine ve şu an pek çok istediğimizi elimizin altinda bulmamiza sebebiyet veren de kendisidir.tabiki bal tutan parmağini yalar...

suikastten birkaç dk. sonra yine aynı kürsüde ettiği tarihi sözü. ulusa seslenişindeki kalemiyle de ünlüydü. yine bir cumartesi günü vefat etti.

adnan menderes ----> turgut özal ----> rte

bakın beyler boşuna methiyeler dizmeyin.
bunlar aynı yolun yolcusu olan kişiler.
"benim memurum işini bilir" diyen kişi bize ahlak abidesi gibi sunuluyor!
kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur elbette ama yemeyin artık.
ölüm hiç kemesi aklamaz.

gemisini yürütmeyi bilenlerden.

ülkede özerklik konusunu el altından açan, bol bol yiyen kişi.

erdal inonu’yu kastederek “onlar küçük turgut'la uğraşsınlar* demis muhafazakar demokrat, yersen.

zevzegin tekiydi, bir ton salak lafi oldu buna benzer. arkadaslarin zoruyla bunun cenaze toreninde yurudugum icin hala kiziyorum kendime.

bugun yasadigimiz kaosun sebebi bu adamdir. cehennemin kapisini, pandora’nin kukusunu ya da her ne boksa artik, onu acan adamdir. rahat uyumuyordur umarim.

büyük çerçeveli gözlük taktığımda inceden benzediğim, memurunun işini bildiği hususunda hiçbir şüphe olmayan liberal cumhurbaşkanı.