türk dizilerinin temel sorunu

en az iki saat olmaları.

hepsinin tahmin edilebilir olması ve aşırı yavaş ilerlemesi.. bir bölüm izleyin aradan 3-4 bölüm geçsin, bir daha izleyin hemen olay yakalanır. vay dur, nasıl yani modu asla olmuyor o yuzden izlemiyorum, kafam rahat.. he birde suratı güzel, boyu uzun diye saçma sapan hatunları oynatıyorlar, ne mimik var ne role girme yoruyor insanı mirim..

türk dizilerini yazan senaristlerin trajedisi dizinin tutmasıyla başlar. bir başka değişle senaristin trajedisi dizinin reytingi ile doğru orantılıdır. reyting arttıkça senaristin trajedisinin dozu da artar. dizinin gittikçe saçmalamaktan başka şansı kalmaz. nihayetinde de saçmalayarak can verir zaten.. (bkz: erken sezon finali)

bazı türk dizileri ilk 3 5 bölümü ile ilgimi çeker eğer cidden hoş bir yapımsa bir sezon kadar bile hoş gelebilir ama asıl sıkıntı sonrası senaryo sanki günü birlik yazılıyor gibi. işin çokomelli ilgi çeken kısmı bitince saçma bir şekilde hepsii ucuz aşk dizilerine dönüyor. her bölüm 2 saat bunun da etkisi var 30 bölümlük sezon çekersen 60 küsür saat çekim yabancı yapımcılar 5 sezon dizi çıkarır finalini bile yapar bu sürede ve diğer sezonlarda konuyu saçma sapan aşk hikayelerine çevirmek zorunda kalmaz.

fazla uzun olması... senaristler de haliyle o süreye sığdıracak bi şey bulamayıp saçmalamaya başlıyorlar.

senaristlerin yeteneksiz olması.

dizi süresinin çok uzun olmasıdır. süre uzun olunca diziye özenilmiyor. bazı sahneler üstünkörü çekiliyor.
dizinin yarısı müzikle geçiyor zaten sosyal medyada meşhur olan bir müzik sahneye koyuluyor ve dizi berbat bir hale geliyor.

dünyanın hiç bir yerinde 2 saat olan bir dizi başarılı olamaz.
manyaklık lan bu manyaklık. her hafta sinema filmi uzunluğunda dizi çekmek saçmalıktır.

prime time 'ı doldurmak için reklamlar ile birlikte 4 saate yakın süreleri.haliyle boş uzun bakışmalar,klip tadında müzikli sahneleri,bitmeyen flash back'ler ile geneli çok yavan kalıyorlar .

uzun bakışmalar. bu ara ekrana milletin ekrana kitlendiğini gördüklerinden koyduklarına hala inanamadığım kadına şiddet, tecavüz sahneleri. senaryoda kızın her zaman tatlı, akıllı ve güzel olup erkeğin hep bad böy olması. direkt kendisi bir sorun zaten.

çok uzun olması. diyalogların gereksiz olması.

oyuncu profillerinin benzerliğidir. birçok dizide baş karakterleri yer değiştirin hiçbir fark olmayacağını göreceksiniz.

çok fazla içerik olmadığı için uzun sürmeleri ve bu sürenin imkansız olmasına rağmen bir şekilde doldurulmaya çalışılması. aynı şey tartışma programları için de geçerlidir. içerik yok ama zaman doldurmak için güvenlik uzmanı deprem üzerine yorum yapıyor. fay hattı analiz ediyor.

kadınlar aşağılanıp şiddet normalleştiriliyor, karakterler birbirine entrika kuruyor, kim güçlüyse o haklı havası veriliyor, adaletsizlik ve sevgisizlik normalmiş gibi işleniyor, fakir ve güçsüz olanlar, dizilerde illegal yollardan zengin olanları örnek alıyor, toplumun belli bir kısmı bu dizilerle eğitiliyor, onlar gibi yaşama kavuşmak istiyor.

çok sorunları var aslında. süreden kaybediyorlar öncelikle, 2 saatten uzun sürüyorlar sanırım. süre dolsun diye saçmasapan sahneler ekliyorlar ve bu dizileri izlenemez kılıyor. *
bir diğer sorun da erkeklerin yürüyen cüzdan olarak gösterilmesi. ya da duygularını ifade etmekten aciz varlıklar, mafyatik, kavgacı/maço olarak sembolize edilmeleri. *
kadınlara gelince kadınları aşağılamadıkları konu kalmadı. zengin koca bulma dışında vasfı olmayan karakterlerden tut, tecavüz görüp de sonrasında tecavüzcüsünden aşık olanlara, seks objesi olarak görülmelerinden tut anne olmadıkları sürece hiçbir değeri olmayan varlıklar* olarak görülmelerine. gözlerimiz neler gördü şu ülkede. *

izleyicisinin türk insanı olmasıdır. diziler izleyicilerine göre şekillenir.

hepsi birbirinin benzeri olması, süreyi doldurmak için yavaş çekimlere fazla yer verilmesi ve klişelerle dolu olması.

dizide ki fakir karakterlerin kuzguncuk da müstakil evde oturuyor olması.

gerçek hayattan çok kopuk olması,uzun olması ve türkiye'de her sektörde olduğu gibi kalitesizlik olması. adam yakışıklı ya da kadın güzel diye oyuncu olabiliyor. yarışma oluyor oradan çıkan oyuncu oluyor. instagramda çok takip edilen oyuncu oluyor. bir şeyin de içi dolu olsun yani. aynı şekilde parası olan da yapımcı oluyor. işte dizideki çekimler nasıl olmuş, ışık nasıl gelmiş vs bunlar önemsiz. evdeki teyzeler izler mi izler o zaman devam

izlensin diye cinsellik basmak ama izlenebilsin diye cinselliği az basmak.

birbirini taklit olan senaryo, tema ve karakter tasarımlarıdır. bir yerden sonra aynı şeyi izliyorsunuz gibi geliyor. sektör jargonuyla totale oynama anlayışı bitmedikçe en azından televizyon platformunda bu sektör gram ilerlemez.

ayrıca yayın süreleri ve rtük de temel sorunlardandır.