181.
cafelerde zıkkımın kökü gibi telveden yapılanı değil de böyle yoğun olmayan büyük fincanda içileni makbuldür.
devamını gör...
182.
40 yıl hatrı vardır.
devamını gör...
183.
çok kötü tadı var.
devamını gör...
184.
gönül rahatlığıyla ictigim ve en sevdiğim kahvedir. mükemmel bir tada ve aromzya sahiptir. ayrıca "bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır." sözünde işaret edilen kahvedir.
devamını gör...
185.
ıyikilerimden kendisi.
devamını gör...
186.
kokusu ayrı , tadı ayrı güzel olan ender şeylerden biri .
devamını gör...
187.
turkısh terapi. üzül iç sevin iç. sabah kim kalkcak?
devamını gör...
188.
her gün ama her gün içiyoruz . fal da bakıyoruz *
devamını gör...
189.
müthiş tadı olan kahvedir. içerken ayrı bir keyif veriyor. içtiğim de her şeyi kenara bırakıp rahatlıyorum.
devamını gör...
190.
kültürümüz diyebildiğim ve en sevdiğim şeylerden biridir.
devamını gör...
191.
türklerin bulduğu en güzel şeylerdendir. sadesi makbuldür. staja(köleliğe) başladığımda 20 yaşında öğrenmek zorunda kaldığım ve ustalaştığım yanında sade beypazarı sodayla iyi giden içecektir. bitince fal bakılır akabinde telvesiyle peeling yapılır. kısacası on numara içecek.
devamını gör...
192.
yağmur yağarken o yağmuru izlerken içilmesini tavsiye ederim
devamını gör...
193.
kız istemenin olmazsa olmazıdır. tuzlu, biberli, kimyonlu...
devamını gör...
194.
şimdi bu alanın çok büyük üstadı olmasam da hayatımın belli alanlarına keyif eylemlerini koymuşumdur hep.
ara ara keyifli olduğum zamanlarda bir sigara eşliğinde içtiğim muhteşem içecek.
şöyle diyeyim kahve çok içerim (tamamı sade olarak, neskafe veya filtre) fakat türk kahvesi haftada bir falan olur, o da genelde cuma akşamları haftayı bitirdiğim zaman, hanımla karşılıklı tellendiririz.
tabi dışarılarda bir yerde ikram edildiği zamanları saymıyorum, o da ara ara olan bir şey.
nur içinde yatsın o zamanlar 75-76 yaşılarında olan rahmetli babaannem haftada en az 3 akşam boşnak böreği* yapardı.
(8-10 yaş gibi) küçüğüz tabi o zamanlar, hep dışarıdayız böyle okul harici zamanlar top peşinde.
akşam saati olup dedemlerin eve yaklaşınca o böreğin kokusu gelirdi önce, sonra bir yumruk büyüklüğünde guatr ile yaşayan ve günde 1,5 paket birinci sigarası (bafra, yeni harman vs.vs. olabilir ama filtresizdi iyi hatırlıyorum) içen babaannemin dışarıda odun közü üzerinde pişmeye bıraktığı börek tepsisinin üstüne üzeri küllerle dolu kapamasını da koyduğunu her daim görürdüm.
(bu kapama bir kapak gibi ve onun üzerinde de odun közleri olurdu, ki börek sadece alttan çabuk pişmesin diye)
böreği de sürekli kapamasını açıp kontrol ettiği ve pişmesine yakın erimiş terayağını da böreğin üzerine boca etme vaktinin geldiğini bildiğinden hemen küçücük ahşap taburesini alır böreğin dibine oturur, közleri maşa ile en kenardan alır ve ayrı bir ateş oluştururdu.
kendi kavurduğu ve kendi el değirmeni ile çektiği türk kahvesini bakır bir cezve ile o közün üstüne koyar, kaynamaya yakın çeker, kısa bir boşluk verip tekrar ateşin üzerine koyar ve kaynamasını (burası köpüğü sağlar) sağlayıp ""hopps diye"" önündeki fincana devirirdi.
sonra gelsin sigara ve keyif. *
böreğin üzerine dökülmüş eriyen tereyağın da artık tam anlamıyla böreği kıvama getirdiğini bildiğinden.*
işte bu sigara ve türk kahvesi keyfinden sonra da herkese seslenir ve sofraya çağırırdı.
o sebeple ben her ne kadar deli bir kahve içicisi ve fakat sadece keyfen az türk kahvesi tüketen biri olarak her daim kendi kahvemi eski model güzel bir bakır cevzede pişirtirim ya da kendim pişiririm.
not: tabi şimdi bu modern çağımızda evde odun közü bulmak gibi bir şansımız yok.
bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
195.
iş yerinde içmeye alıştığım ve tiryakisi olduğum hastalığım sebebiyle yasaklılar listesinde olsa da bırakamadığım bir tür hatırı 40 sene sayılan keyif içeceği.
devamını gör...
196.
ben hariç herkes güzel yapıyor:(
devamını gör...
197.
kurtlanabilmektedir. diğer kahve çeşitleriyle ilgili daha önce böyle bir şey hiç duymadım ancak türk kahvesi kurtlanabiliyor. iyi muhafaza etmek lazım.
devamını gör...
198.
on dokuzuncu yüzyılda kahvehaneler çok işlevliymiş.
edmondo amicis, istanbul kitabında 1874 yılında gitmiş olduğu bir kahveyi aktarıyor:

duvarda küçük bir ayna asılıydı, hemen yanında üstünde sabit saplı tıraş bıçaklarının dizili olduğu rafa benzer bir şey duruyordu. kahvelerin büyük kısmı aynı zamanda berber dükkanıdırlar ; kahvecinin aynı zamanda bir dişçi ya da kan alma uzmanı olması kurbanlarına başka müşterilerin kahvelerini yudumladıkları odada muamele yapması, nadir görülen bir durum değildir.

#1250537 nolu tanımıyla @eniyisipencereden kitap hakkında bilgi edinebilirsiniz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel için kaynak ve biraz daha bilgi
devamını gör...
199.
sabah uyanma ve kahvaltı görevi görürse:
"sabah kahvesi"

yemek sonrasında:
"ikindi kahvesi"

temizlik sonunda yorgunluğun üstüne:
"keyif kahvesi"

arkadaşlarla buluşunca:
"muhabbet kahvesi"

mutfakta anne ile içilirse:
"dertleşme kahvesi"

şeklinde isim değiştirip, pek çok durum ve koşulda iyi giden, nadide içeceklerden...
devamını gör...
200.
günde en az 3.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk kahvesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim