türkiye'de bilimin ilgi görmeme nedeni

türkiye ve bilim'in aynı cümle içinde kullanılması dahi bilime hakarettir.

google aramalara bakmak yeterli.

ülkenin geri kalması amacıyla bilinçli olarak yapıldığını düşündüğüm eylem. bu zihniyete bile bile oy veren insanlar yüzünden de oldu diyebiliriz. bu da ülkenin her alanda geri kalmış bir ülke olduğunu gösteriyor çünkü bilim ve teknoloji olmadan bir ülkenin gelişmesini bekleyemezsiniz.

bilime değer verilmemesi sonucunda da genç beyinler tarafından, bu ülkeye bir şeyler katabilecek insanlar tarafından sıkça beyin göçleri gerçekleşiyor. çünkü burda ülke vatandaşı olarak alamadıkları imkanları orada yabancı bir öğrenci olarak alabiliyorlar. 2018 yılında da amerika’nın, türkiye’den giden türkler sayesinde kazandığı hasılat 900 küsur milyar dolar. ve bu sadece bir örneği, eminim daha da çoğaltabiliriz. bunun önümüzdeki yıllarda ne gibi eksilerini göreceğiz kim bilir.

ama aynı zamanda, pozitif bilimleri tek doğru kaynağı kabul eden, çağının çok ilerisinde, halkı için hayatını yaşamaktan feraget eden bir liderin “eğer bir gün benim sözlerim ilimle ters düşerse ilimi seçin.” sözünden bile bilimin ne kadar önemli olduğunu anladığımız, ilkelerini benimsediğimiz, mustafa kemal atatürk’ü anlayabildiğimiz sürece de bu ülke için umutlar tükenmez.

cevap: insanlar aç. bilime ve sanata ilgi gösterebilecek zaman ve paraları yok.
cevap 2: bilim bir kültürdür. bu kültüre sahip olmayan toplumlarda bilimin ilgi görmesi beklenmemelidir.

karnı doymayan insan bilim yapamaz.
önce temel ihtiyaçları dertleri hallolacakta öyle bilim yapacak.

bu durum osmanlı'nın son zamanlarına benzer bir durumdur. osmanlı son zamanlarında pozitif bilimi bırakmıştır.

kardeşim ne bilimi? saçmalıyorsun. bırak bilimi üniversiteye gerek duymuyorum. kur'an okuyun kur'an! dua okuyun, şükredin cumhurbaşkanı olursunuz (!)

"kim tarafından?" diye de sorulursa asıl meseleye daha dikkat çekilmesini sağlayacak nedenlerdir. türkiye'de bilime ilgi duymayan asıl kurum devletin ta kendisidir. ne bilim yapabilecek dehaları seçip yönlendirebilecek öğretmen yetiştirilir ne de olur da her engeli aşıp bilim yapabilecek şartları elde edebilmiş değerine imkan sağlar. bu bir devlet politikasıdır.

toplumun, gençliğin, eğitimin genleriyle bu derece oynandığı için, en basitinden yağış olmayıp kuraklık baş gösterdiğinde, toprağın, ormanların, suların kıymetini bilip değerlendirmek yerine, yağmur duası peşinde koşan bir topluma doğru evrilmek. bir aşı, bir ilaç, bir bilimsel icat bulup, geleceği düşünerek geliştirmek yerine, parasını ödeyip ithal etmenin daha kolay sanılması. o kadar bilimsel gelişme, iletişimin küresel boyutlara ulaşması, özellikle internetin gelişimi ve onca ilerlemenin, bu ülkede ne kadar boş - beleş şeyler için kullanıldığı da cabası.

bilim kafa gerektirir arkadaşlar, kafa ise bu ülkede anca bir sözlük adı olabilir.

bilim her an sorgulamayı gerektirir dolayısıyla beraberinde yeniliği getirir. ne gerek var her dakika yeni şeyler öğrenmeye.

bilim gayet de ilgi görüyor. hatta olması gerekenden fazla ilgi görüyor. her taraf araştırma görevlisi kaynıyor. ama istediğiniz bana işlemci yapsın, yapay zekadan harikalar yaratsın, aya gitsin uçsun kaçsın bu bilim insanı ise yanlış adres türkiye. bunlar hep yüksrk bütçeli şeyler. böyle insanlar da bilimin merkezine yani avrupa, amerika gibi yerlere gidiyor doğal olarak. çünkü bizde yüksek bütçe gerektiren ürün yapacak döt yok.

aç ayı oynamaz. zaten oynamasın diye de aç bırakıyorlar. emekliyi, işçiyi, memuru, öğrenciği, köylüyü kasıtlı olarak aç bırakıyorlar. devletin parasını ite- köpeğe yediriyorlar; lakin vatandaşa yedirmiyorlar.

sen bilim üretsen, abd ve ab ülkeleri sana ne satacak?

o bilimciler zaman makinelerine binip gittiler demirin tuncuna insanın hazıra alışanlarına kaldık. ciddi anlamda türkiye de insanlar için maslowun hiyerarşi basamağında birinci basamağı göremedikleri için bilim vs. işlere sıra gelmemektedir.

aracılık edenlerin en çok para kazandığı ülkede hiç kimse bilime önem vermez. bırakınız yapsıncılar var, icat çıkarma diyen var, kolay yoldan zengin olmak isteyen var varda var.

hala en basit şeylerin çözümüyle uğraştığımız için ilgi görmüyor. elin adamı mars'a gitmek için devrim yaratırken bizimkiler iktidar tartışmasıyla uğraşıyor. bırak ilgi görmesin.

zor bir şey olmasındandır. bilim zordur, bunun taban tarafından ilgiyle karşılanması oldukça zor bence. ancak tıpla alakalı bilgileri toplumun her kesimi edinmek ister, gerisi zaten insanların hayatına doğrudan etki etmeyecek. dolaylı yoldan etki edecek olması da onlar için çok önemli değil.

--- alıntı ---

bir boğaziçi mezunu olarak, kerameti kendinden menkul bir kibirle size karşı çıkacaklar olacağını biliyorum ve aldırmadan yolunuza devam etmenizi bekliyorum. boğaziçi sadece elitistlerin değil, milletindir. allah muvaffak etsin.

--- alıntı ---

bu sorunun cevabı ve çözümü bellidir. aynı zamanda yapılması gereken de.

haftalık ders yükünün fazlalığı,
projelerin desteklenme miktarının düşüklüğü,
yetkinliği olmayan kişilerin akademiye doldurulması,
yöneticilerin lobici olması.
tek güzel şey öğrencilerin samimiyeti.

ulaşamıyoruz olduğumuzu düşünüyorum. bilmiyoruz yani. bu konuda sınırlıyız.

ne gerek var, 2 sakal birak bir tesbih, bir acik yaka gomlek , 1 aqp rozeti , 1 uyelik butun bilim adamlari itin olur bu ulkede. epdk baskanina birak lan o mikrofonu bile dersin. diplomaya da gerek yok

yazıldımı bilmiyorum. ama sebebi net; bizim allahimiz var.

başka şeye ne gerek?