türkiye'de unutulamayan olaylar

topçu olma hayaliyle ta nijerya'dan türkiye'ye gelen festus okey'in bir polis memuru tarafından öldürülmesi. mor ve ötesi'nin bu olay hakkında festus isimli bir şarkısı vardı masumiyetin ziyan olmaz albümünde

- kamer genç'in saksıdaki çiçekleri sulaması
mesut yılmaz'ın başbakan iken kumar oynadığı ülkede yumruklanıp burnunun kırılması
-aynı mesut yılmaz'ın aydın doğan'ı villasında ziyaret etmesi, aydın doğan'ın başbakan'ı pijama ile karşılaması.
- a.necdet sezer'in bülent ecevit'e anayasa kitabı fırlatması ve ekonominin alt üst olması.
- 99 depremi

ensar vakfı, 128 milyar dolar...

demirel in genel evleri kapatalım da millet bizi mi düzssün demesi
kılıçdaroğlunun canlı yayında lefterin kaleciliğini anlatması
tansu cillerin cennabı allahı size emanet ediyorum lafı ayrıca il olan yalovayı il yapacağım sözü ayrıca.......vb
esra ceyhanda ucmaya calısan sabri bey
gazi antepte işgalden kurutuluş canlandırmasında sokakta milletin gaza gelip fransız askeri kılıgına giren kendi vatandaşlarını dövmesi
aponun yakalndıgında uçakta ben devletin hizmetindeyim annemde zaten türktür geri vitesi
ecevitin kartal araba ile gezen cok dürüst feto sevicisi cıkması

ensar vakfı, uğur mumcu, gaffar okkan, muhsin yazıcıoğlu, recep yazıcıoğlu.

mahvettiniz. güzel olan her şeyi mahvettiniz.

unutmasak bu halde olmazdık en fazla 3 gün sürüyor

madımak ve maraş - çorum katliamları ,gencecik insanların idam edilmesi , darbelerle insanların birbirini ihbar etmesi sonucu toplumun birbirine güveninin yokolması , ne ülkeyiz maşallah travmatik bir 50 yılımız var. yeni travmalar da yolda .

hande'nin sevda'dan yediği şaplak.

bülent ecevit/ yazar kasa.

darbe soytarılığı!
kendi askerini katleden (güya) türk halkı.
darbe yalanıyla türk ordusunun bitirilmesi.
asker naaşı başında bozkurt işareti yaparak türk milliyetçiliğinin bitirilmesi!
sakal, sarık ve cübbe ile "allahu ekber" diye bağıra bağıra asker başı keserek dindarlığın bitirilmesi.
"çanakkale'den daha büyük bir zafer" diyerek milli değer ve şanlı tarihin bitirilmesi.
akabinde başkanlık seçimiyle demokrasinin bitirilmesi.
saat başı sela okutarak halka korku salınması.
ülkeyi kesim kesim ayırıp, bir birine düşman ederek birlik ve beraberliğin bitirilmesi.
ve tüm bunlarla aslında içten ve dıştan, maddi ve manevi olarak ülkenin kuşatılmış olması..

gezi parkı.

15 temmuz darbe girişimi, susurluk kazası, 6 şubat depremi gibi olaylar unutulmuyacak olaylardır.

şu içinden geçtiğimiz zor günlerde bu başlığın altına üzücü olayları yazmaya elim varmıyor. o yüzden ben işin magazinsel kısmına odaklanacağım efendim :)

tarkan'ın sahnede ''çişim geldi'' demesi. (yüzünde pis bir sırıtış vardı ki daha o zaman üst ön dişleri ayrıktı. siz düşünün görüntüyü gayri. o değil de anneannem ne kızmıştı tarkan'ın edepsizliğine :))

hande ataizi'nin sevda demirel'i tokatlaması (ah be handecim zamanının sivri dillisi olarak laf altında kalınca bir bocaladın tabii)

eh konu hande'den açılmışken magazincilere yakalanmamak için mekan tuvaletinin penceresinden kaçmaya çalışırken sıkışıp kalmasına değinmezsek olmaz :) (iki büklüm attığın imdat çığlıkları hala kulaklarımızda çınlıyor)

dönemin çocuklar hatta büyükler arasında bile fenomen olmuş yarışma programı ''hugo'' da bir yarışmacı tarafından canlı yayında küfür edilmesi yine efsaneler arasındadır. sunucu tolga gariboğlu da yıllardır inkar edip ''yok abi yaşanmadı'' öyle bir şey diye konuyu reddeder. (kulaklarımıza mı inanalım sana mı tolga)

hülya avşar'ın kendi talkshow programına davet ettiği küçük ibo'yu kucağına oturtması (izleyenler bu duruma tepki gösterse de küçük ibo'nun keyfi çok yerindeydi inanın)

demet akalın'ın uzatmalı sevgilisi ibrahim kutluay tarafından en yakın arkadaşı demet şener'le ilişkiye başlayıp evlenmesi (off o dönem ülke çalkalandı resmen. demet akalın yeminle hala o olayın etkisindedir size söyleyeyim)

küçük emrah'ın tek gecelik ilişkiden olan oğlunu yıllarca reddedip sonra kabul etmesi, sonra yine reddetmesi.

seda sayan'ın aşkı hep kendinden yaşça küçük kişilerde araması ama hep hüsrana uğraması (genç seviyor demek ki ablamız)

bülent ersoy'un kendinden yaşça küçük cem adler'le gösterişli bir törenle evlenmesinin sabahında çiçeği burnunda kocasını bir otel odasında sevgilisiyle basması (adam bari bir iki gün bekleseydin ya la)

ibrahim tatlıses'in ibo show programına davet ettiği yıldız tilbe'yi ''seni çamurdan kim çıkarttı'' minvalinde terbiyesizce bir konuşma yapması (alma mazlumun ahını...)

ibrahim tatlıses'in bir türlü resmi kıymadığı derya tuna'yı bacağından vurdurup sonra da hastaneye ilk koşan olması

bülent ersoy'un bir mekan konseri sırasında çilem bülbülüm'ü söylerken şarkının tam ''çileee'' kısmına geldiğinde sahneden düşüp ayağaını kırması ve sonrasında kendisini arabaya taşıyan mekan görevlilerine çantasından tomar tomar para çıkararak bahşiş vermesi.

fatih ürek'in her bulduğu fırsatta meşhur yılan dansını yapması.

mehmet ali erbil'in çarkıfelek programına telefonla bağlanan yarışmacının araba ısrarına (ki canlı izlemiştim adamı resmen boğmuştu abla) mikrofonu kapalı sanıp küfretmesi ama herkes tarafından duyulması.

mehmet ali erbil demişken, kızının bilkent üniversitesinden arkadaşı sedef'le evlenmesi (mali de hep küçük sevgililerle beraber oldu tıpkı eski kankası seda sayan gibi)

mehmet ali erbil'in çalıştığı kanalların yılda en az iki kere kapanma cezası alması (herifin her hareketi falso olduğu ve sapıklık iliklerine işlediği için normal tabii)

mahsun kırmızıgül'ün ''ben ibrahim tatlıses'ten daha iyiyim'' diye sürekli polemiğe girmesi (ulan sen kim ibo kim hıyar) (oh bunu sonunda dile getirecek bir mecra buldum. yıllardır içimde kalmıştı)

mustafa topaloğlu'nun ''ben uzaylıyım'' diye sık sık beyanatlar vermesi (belki de doğrudur. amerikan başkanı dahil herkesi göreve davet ediyorum. o adamın bir insan olması çok olası değil)

şimdilik bu kadar dostlar. aklıma geldikçe editleyeceğim ve bu başlığın peşini asla bırakmayacağım :)

mehmet ali erbil’in seyircilere salam yedirmesi. hâlâ canım sıkıldıkça açar izlerim. türk televizyon tarihinin gelmiş geçmiş en sayko insanı olabilir.

uğur dündar'ın bezmenler'in evine gitmesi.

6 şubat depremi. öyle bir deprem ki adını bir il ile anamıyoruz, 11 tane ilin etkilendiği ve bunların yarısında can kaybının yüksek olması ile herkesi derinden etkilemiştir. dün malatya da küçük bir deprem meydana geldi. havanın güzel olması avantajı ile kendimizi attık dışarı. unutulamıyor biz unutmak istesek de kendini hatırlatıyor her zaman. 5.3 nispeten küçük bir deprem belki ama insanlara o korkusu yetiyor. o uğultusu bile kötü anlıları uyandırmaya yetiyor.

6 şubatta hayatını kaybedenlere allahtan rahmet yakınlarına sabır dilerim. bir daha yaşamamız dileği ile.

her ne kadar unutulmuş olsada tansu çillerin öcalana yapılacak olan suikastı medyaya haber vermesi. benim için ilk onda.

ahmet san'ın michael jackson'u 1993 yılında türkiye'de konser vermeye ikna etmeyi başarması.

bence unutulmaz olaylar yoktur, sadece bahsi geçince hatırlanan olaylar vardır, maalesef zamanla hemen herşey unutulmaktadır.

6 şubat yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. sürekli sallanıyoruz hissi gerçekten çok zor özellikle ilk zamanlar kalp atışımızı bile deprem sanmaya başlamıştık komik geliyor kulağa ama öyle maalesef ve lambaya bakmak bizde artık kötü bir olay gibi oldu.