bir çok şehri gezmiş biri olarak hiç birinde yaşamayı cânı gönülden isteyemedim, öncelikle marmara ve ege tarafı, istanbul'la beraberinde çoook kalabalık ve büyük olup beynimin kimyamın düzenini bozmakta. iç anadoluya gelirsek, denizin olmaması büyük sorun. (yüzme delisi sanılmasın) konya'da falan bir ara sokakların bir türlü denize çıkmaması beni bunaltmıştı gezerken ha bide etli etmekten başka çok beni et anlamında tatmin eden yemekleri bulamadım. belki vardır bilemem. ama anadolu halkı çok güzel, popüler kültüre tam manasıyla geçemedikleri için, hala yüksek kültürü bir nebze de olsa taşıyorlar. zorunda kalsam şehrimden sonra 2. bölge iç anadolu ve konya olabilirdi.

doğu'yu ele alırsak, ki geçen kış gittim. kaplıca'lara gitme bahanesiyle. öncelikle hatay merkez çok güzel, kültürel adeta müzelerle dolu. arkeoloji bakımından, taş sanatı, mozaik, deri el işciliği (bütün doğuya has bu) vs. yemekleri çok güzel. * hatta yoldan geçerken bisürü narenciye bahçesi kokusu ile insanı mutlu bile ediyor. ama oldukça farklı millet bir arada. erkekleri esnafları (yine söylüyorum bunlar genelleme değil tamamen, benim gözlemlerim.) oldukça kaba, konuşmaktan son derece kaçınan, nezaket kurallarının pek işlemediği yerler. bu arada maraş'ın da misafirperverliği şairler şehri havası, ikram bolluğu takdire şayan. ama yine büyük yine karışık.

antep oldukça sanayisi gelişmiş ama diğer şehirlere nazaran kapalı çarşısında en pahalı fiyatlara rastalayacağınız şehir. benim gibi kazıklanmayın urfa'ya geçince 15 tl farkla. * antep'in köylerinden birinde bir asker arkadaşı ile buluştuk onlarda kaldık, misafirin kapısına vurma, sofra yemek adabı, hijyeni vesaire hiç yoktu maalesef... yediğim en iyi çorbalardan 10 puan verdiğim beyran çorbası tabi yedikten sonra 30 tl tek tabağın fiyatı biraz fazla geldi. zaten orta acı dediğimiz halde gözlerimi yaşartacak kadar acı olması da cabası. bu yazdıklarımı bütün şehirleri saçma sapan gömdü anlamayın beğendiklerimi de anlatıyorum. ben sadece benim neden yaşamam dediğimi anlatırken yanı sıra yaşadıklarımı söylüyorum. halfeti efsane bir yer mesela, mutlaka o gemi turlarına katılın. buralarda olsa o tur 100 tl den aşağı yapmazlar. bir kıyı antep bir kıyı adıyaman bir kıyı urfa ve ortasında fırat... çok güzel velhasıl, karagülünden ötürü de efsane... antebin kalesine de çıkın ama her yere müzekart teranesi yüzünden giriş paralı. ülkenin vatandaşı olarak bari bize indirimli olması gerek bence.

neyse. antep'te ismini aldığı fıstığın % lik oranı urfa'ya göre daha azmış. ama çok pahalı adını unuttuğum ünlülerin vs bile geldiği bir lokanta varmış orada mutlaka baklava yiyin 5 çeşit bir tabak baklava 45 tl idi. sonra urfa'ya gittiğinizde o balıklı göl'de ki insan seli çok korkutucu. şahsen biraz daha sakin izdihamsız görülebilecek bir kültürel miras bence. bisürü insan, kimse sizi duymuyor pardonunuzu anlamıyor değil kulak asmıyor. camii içi, makamı ibrahim tıklım tıklımken ezan vakti boşalıyor... bir saf belki erkekler tarafında kadınlarda yarım... neyse otelleri alışık zaten sürekli turist yabancı falan ama paraya alışık medenşyete değil sanki. rabis otel hariç uygun fiyat doğru dürüst bir otel bulamadık hatta. derken ptt ye hgs için girdiğimde koronanın ve maskenin sadece kendi şehrimde olduğunu düşündüm. bir tek maskeli bendim. ne personelde ne vatandaşta kimsede yok. o zaman gerçekten mültecilerden illallah ettim, ama baktım içeride sadece onlar yok türk kürt hepsi. yani belirli bir ırka atmamak lazım şikayetlerimizi. kimsenin kimseyi duymadığı, gişedeki memurun bir suriyeliye alenen babasıymış gibi bağırabildiği bir manzarayla karşılaştım.

neyse sonrasında adana, kasım ayında 25 derece sıcaklık olan bu insanlar kışlık elbise alıyor mu diye merak etmiştim. sabancı camiine gitmenizi tavsiye ederim. ama adana'da yoldan geçerken trafikteki insanların islami sembolize eden kıyafetlerimize laf etmeleri çok şaşırtmıştı beni.

mersin tarsus, taş kuyu mağarası bana memleketim karadenizin nemini anımsattı ne kadar sıcaklayıp nefes alamasam da. ashabı kehfin mağarası ve mahalli ise tahayyülü ile huzurlu bir yer. hz. ibrahim as ın doğduğu mağara, makamı ibrahim, hz. eyübün kabri, beyazidi bistami hazretlerinin türbesi bir çok sanat, mimari, tarih kokan şehirler. fakat kültürle biraz kabalığın karıştığını düşündüğüm yerler var içlerinde. kimi çok kalabalık, kimi doğadan uzak bana göre karasal iklimden midir nedir yeşillik aradı durdu gözlerim. deniz desen zaten yok. ha bş yerden sonra ete bayılan ben pancar çorbasına hasret kaldım diyebilirim. adamlar salatayı bile etli yapcaklar gibi bişi öyle bir et bolluğu var ve unutmadan acı, isot, biber üf yani.

evet hepsi birbirinden güzel şehirler her şehrinde denk gelinen olumsuz insanları faktörleri vardır muhakkak. daha güzel deneyimlemek dileğiyle. velhasıl yaşanılacak en uygun şehir, temizliği, kültürü, yaşamı, insanları, havası, toprağı ile alıştığınız şehirdir. evet tüm türkiye vatanımız ama insanın büyüdüğü doğduğu ve doyduğu yer (madden değil illaki) gibi olmuyormuş bunu anladım geçen kış ki, gezimde.

herkesin şehri kendi içinde, kendi toprağında... şehrinize kavuşmanız ümidiyle. vesselam.
devamını gör...
benim için tartışmasız izmir.
devamını gör...
bana da hala çok ilginç geliyor ama; yalova. daha geçen hafta ilk kez gittim ve listemde top 1 oldu hemen. liste başım olan izmir özellikle son yıllardaki trafik sorunu nedeni ile sallantıya girmişti ancak tahtını varis bulamıyordum. bir karadeniz ereğlili olarak çok güzel ve büyük bir sahil kasabasında büyüdüğümüz için şehir beğenmek de kolay olmuyor. sahili, çarşısı, mekanları, insanları, konumu, metre kare başına düşen insan azlığı ile yeni gözdem yalova'dır efendim.
devamını gör...
bana göre uzunca bir süredir mardin. kültür şehri, insanı iyi, ortamı zaten mükemmel, gezilecek yeri bol. tek sıkıntısı yazın fazla sıcak. o da tuzu biberi olsun diyorum.
mardin artuklu'ya yerleşmek gibi hayallerim var.
devamını gör...
antalya kesinlikle.
devamını gör...
ordu (merkez ve ünye)
bartın
karabük.
devamını gör...
amasra. gurbette olmak çok zor...
devamını gör...
bizim köye gideni taşlarım gidin çoruma yerleşin.
devamını gör...
ege sehirleridir.

lâkin gelmeyin. doluşup geliyorsunuz egeye mahvedip gidiyorsunuz .
devamını gör...
erzurumdur. soğuk olduğu için kaçak göçmenler kalmak istemez, büyükşehirlerin özellikleriyle küçük şehirlerin karakterini birlikte taşır, soğuktan dolayı evde oturmaktan başka bir şey yapılmaz böylece bu krizde para harcamak zorunda kalmazsın... kimine göre şaka kimine göre gerçektir anlattıklarım!... ???
devamını gör...
türkiye’nin gezmeye değer her şehrini gezdiğim için bu konuda ben de bir iki kelam etme yetkisini kendimde görüyorum. benim için top 3:

1) çanakkale
2) muğla
3) antalya
devamını gör...
ankara.
marketler ucuz, pazarlar ucuz, toplu taşıma ucuz.
insanı large,
kavga edemezsin
kudurtur seni,
ama senle kavga etmez.
dümdüz memleket
sıkışsan yürürsün.*
birde eğlenceli olsa
var ya,
istanbul ortada kalırdı, ama işte
değil.
trafiğe çıkıp hayatta kalan,
ankara'da yaşamaya hak kazanıyor.
yayla gibi yollarda,
modifiye edilmiş şahinler bmwler arasında,
yolda kalmayı becereni,
tırsmayanı kabul ediyorlar.
korkmayın gelin,
en çok kırmızı ışıkta
geçip size çarparlar.
gözünüzü dört açın
kafi.
birde dört yollarda iyice bakın
çünkü onlar asla bakmaz.
korkmayın gelin ya.
devamını gör...
denize kıyısı olan muğla, çanakkale filan iyidir ama muhtemelen pahalıdır.
bizim gibi orta direk için ankara iyidir.
hem iş var, hem fiyatlar uygun.
kışın ankara, yazın üstteki şehirlerden biri olabilir.
devamını gör...
neye göre? orta yaşa kadar ayrı, orta yaştan sonra ayrı beklentiler oluyor. gençler için ufak, sakin bir yer çok da tercih edilesi olmuyor. istanbul paran varsa güzel ama kafan kalabalık çekmiyorsa, stres, koşturmaca yorulduysan değil. geçim zor. yine de her şeyin kalbi. izmir daha tercih edilesi istanbul'dan.
anadolu'dan sadece eskişehir. mükemmel bir şehir bence.
orta yaştan sonra imkan varsa muğla tabi ki ömrüne ömür katar.
benim için ise trakya bölgesi. ileride güzel bir yerinde yaşamak hayalim. kendimi oralara ait hissediyorum. eşim de aynı bölgenin insanı. insanları açısından da kafam rahat. bir gün umarım.
devamını gör...
parasız her yer cehennem, para varsa cehennem bile yaşanılabilir bir yer gibi geliyor şu an.

bu sözü duyan şeytan benim için dolar dolu kamyon çekmiştir cehennemin kapısına.
devamını gör...
sinop
devamını gör...
karadeniz bölgesi için samsun'dur. başka şehirleri, özellikle köy gibi olanları boşa zaplamayınız.
diğer bölgeler içinse bir şey yazmaya gerek yok. izmir, mersin vs. artık kalıplaşmış yerler. bunlar haricinde bir şehirde yaşamak uygun değildir.
devamını gör...
edirne’de üniversite okudum benim için dünyanın en huzurlu yerlerinden biriydi hatta memleketim istanbul’dan daha çok evim gibi hissederim oraya. onun dışında eskişehir’in de farklı bir albenisi ve huzuru var oraya gidince istanbul’a dönmek işkence gibi geliyor… bir de çanakkale’yi sakinliğinden dolayı seviyorum. ama sorunun cevabı herkes için farklı olabilir, herkesin bir şehirde aradığı şeyler başkadır, şehrin ona hissettirdikleri başkadır. o yüzden herkes için dileğim en huzurlu oldukları yerde yaşayabilmeleri.
devamını gör...
eskişehir der susarım.
devamını gör...
100.
ne aradığınıza göre değişir
sessizlik sakinlik arıyorsan ardahan
sosyal hayat hareketlilik istiyorsan izmir
tarih ve insan arıyorsan istanbul
orman istiyorsan bolu
deniz kıyısı arıyorsan antalya
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye'de yaşanılacak en uygun şehir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim