umursamamayı öğrenmek

yok böyle bir şey.

olması için ölü olmanız lazım.
değilseniz her yerden gelen her uyaran için savunmasızsınız demektir, siz ne kadar umurumda değil değil deseniz bile onlar derinin içine girer, türlü yollarla beyne ulaşır ve bum!

benim çok da becerebileceğim bir şey değildir.

kendimi bildim bileli düşünceli,ince fikirli ve bazen de içine atan bir yapım var ve böyle gamsız bir insan olmayı kesinlikle beceremiyorum.

bu ince düşünce yapısı bazen insanı yıpratsa da olaylar karşısında analiz ve düşünce geliştirme bakımından faydasının da olduğunu düşünüyorum.

elinden bir şey gelmediğini, hayatın üzülsen de sevinsen de devam ettiğini, ne yaparsan yap illa birinin cins bir laf edeceğini öğrendiğinde umursama katsayın düşüyor.

önce umursar sonra rafa kaldırırsın. umursamadığı hiçbir şeyi rafa kaldırmaz insan. kıymetsiz bulduğu için rafa kaldırıyor olsa dahi gerekli bir süre umursamış, kıymet biçmiş ve kıymetsiz olduğuna kanaat getirmiştir. rafa kaldırır ve artık o şeyi umursamaz.

kıymetli olduğunu düşündüğü şey için de aynısı geçerlidir. umursamış, değerlendirmiş ve hayli kıymetli bulmuştur. kıymeti ölçüsünde rafa kaldırır yine. belki daha görünür bir yerine belki daha korunaklı ama rafa kalkar her şey. hiçbir şey sonsuza dek yamacımızda duramaz. çay içerken su bardağını rafa kaldırırsın hiçbir şey aynı anda var olamaz.

çay içerken su içmeyi umursamaz insan.
işte umursamamak böyle var olur. esasında hepimizin yaptığı şeydir bu göremesek de. umursamamak vazgeçmek demek değildir. çay içerken suyu sevmiyor olmazsın. çay içiyor olursun yalnızca hepsi bu.

bir şeyleri umursadığınızı düşünüyorsanız, henüz onlara değer biçmemiş, anlamlandıramamışsınız demektir. umursamıyorsanız da hakkını vermişsiniz demektir. ihtiyaç duyana dek, umursanmayacak demektir.