41.
bence girizgahla alakalı bir durum.
ışık gördüysem okuyorum, sarmadıysa o entryi hiç görmemiş gibi yapıp başlığı terk ediyorum.
ışık gördüysem okuyorum, sarmadıysa o entryi hiç görmemiş gibi yapıp başlığı terk ediyorum.
devamını gör...
42.
doğal olan durumdur. her konu herkesin ilgisini çekmiyo. zaten dünya üzerinde söylenebilecek şeyler de az çok söylendi. elimizde üslup kaldı sadece.
şahsen önce başlığa bakıyorum ilgimi çekmiyorsa güle güle.
ilgimi çekiyorsa girip tanımlara bakıyorum, ilk cümlesi öncelikle, şimdi, en gibi klişe sözcüklerle başlıyorsa hayatta okumam. hatta eksi butonu gelsin de eksileyeyim hepsini. sotedeyim pusudayım.
ha yazar kişisi madame ise okurum. parmakcağızcıklarını yormuş o kadar yazık değil mi.
şahsen önce başlığa bakıyorum ilgimi çekmiyorsa güle güle.
ilgimi çekiyorsa girip tanımlara bakıyorum, ilk cümlesi öncelikle, şimdi, en gibi klişe sözcüklerle başlıyorsa hayatta okumam. hatta eksi butonu gelsin de eksileyeyim hepsini. sotedeyim pusudayım.
ha yazar kişisi madame ise okurum. parmakcağızcıklarını yormuş o kadar yazık değil mi.
devamını gör...
43.
ben okuyordum ama
devamını gör...
44.
girişin etkileyici olması gereklidir. yoksa sarmıyor bazen.
devamını gör...
45.
kimin umurunda?
devamını gör...
46.
pandemide odaklanma sürem 3 dakikaya indiği için uzun entry okuyamamakla birlikte sözlüğe bilgilenmek için değil son haberleri okumak, biraz eğlenmek ve içimi dökmek için giriyorum genelde.
devamını gör...
47.
sahsim icin, 'kolum kadar uzun entry okutacak marka degerine sahip yazar' olmadigi icin gayet normal hadise. kimse benden iyi degil anacim.
devamını gör...
48.
açık konuşayım ben hiç bir entryi okumuyorum.
yazıyorum geçiyorum. *
yazıyorum geçiyorum. *
devamını gör...
49.
yok öyle bir şey.
devamını gör...
50.
ben kısa olanları da okumuyorum. sadece kendi kendime konuşup çıkıyorum. evet.
devamını gör...
51.
okutabilmek de önemli işte arkadaşlar.
peynir kalıbı gibi bırakmışsın oraya yazıyı.
sen yazarken iyi de, ben okurken nasıl olacak?
arada bi satır başı yap değil mi? parça parça gitmiş oluruz hem...
kolaylaştırsan ne olur yani, okuyucunun işini?
kaybolup gitsin istiyorsun sanırım, iyi peki.
peynir kalıbı gibi bırakmışsın oraya yazıyı.
sen yazarken iyi de, ben okurken nasıl olacak?
arada bi satır başı yap değil mi? parça parça gitmiş oluruz hem...
kolaylaştırsan ne olur yani, okuyucunun işini?
kaybolup gitsin istiyorsun sanırım, iyi peki.
devamını gör...
52.
'kopyala- yapıştır'ları ben de okumuyorum. yani 3-4 kaynağı da birleştirmemiş, direkt xyz sitesinden almış koymuş, besbelli.
bir de dandik kaynaklılar var. adam amerikan çomar oğlu çomar sitesinden yalan yanlış metni kafasına göre çevirmiş. onlar da ilk paragrafta kendilerini belli ediyorlar.
ha son olarak, "hayatın bize bıraktığı karanlık ruhum" tayfası var. ya 5 paragraf bunalım yazmış, dili de kötü.
bir de dandik kaynaklılar var. adam amerikan çomar oğlu çomar sitesinden yalan yanlış metni kafasına göre çevirmiş. onlar da ilk paragrafta kendilerini belli ediyorlar.
ha son olarak, "hayatın bize bıraktığı karanlık ruhum" tayfası var. ya 5 paragraf bunalım yazmış, dili de kötü.
devamını gör...
53.
tanıdığım çoğu uzun yazan yazarın ipinde değil bu konu, kuşağını bilmem. yazam mı uzun uzun? sevan and the üşeniyan.
devamını gör...
54.
anlatmak var anlatmak var şimdi. uzun yazmak marifet değil okutabilmek marifettir.
devamını gör...
55.
nasıl olsa okumazsın. istediğimce yazayım.
bu gece sanki çok önemli bir şey varmış gibi kendime keyif gecesi armağan etmek istiyorum sevgili yazar.
şu an vardiyadan dönüyorum. kendime paramın yettiği kadar alkol alıp * eve gideceğim.
bu nedenle içimde tarifsiz bir coşku var. kesin birileri niye aldın niye içiyorsun diyecek yine.
bunu engellemek için herkes uyuduktan sonra gizlice sarhoş olmayı planlıyorum.
bu gece anlamsızca kutlayacağım bir şeyleri.
müzik filan dinlerim. sana tanım girerim.
eğer yağmur yağmasaydı sana balkondan fotoğraf da atardım. belki durur o zamana dek.
ya da balkonun iç kısmında otururum.
balkon kapım azıcık sorunlu. eve gider gitmez açıp kapayayım da gece açarken çok ses olmasın.
çok heyecanlıyım sözlük.
yarın ölecek miyim ne.
*
not: heyecandan hep yanlış yazmışım. düzelttim.
bu gece sanki çok önemli bir şey varmış gibi kendime keyif gecesi armağan etmek istiyorum sevgili yazar.
şu an vardiyadan dönüyorum. kendime paramın yettiği kadar alkol alıp * eve gideceğim.
bu nedenle içimde tarifsiz bir coşku var. kesin birileri niye aldın niye içiyorsun diyecek yine.
bunu engellemek için herkes uyuduktan sonra gizlice sarhoş olmayı planlıyorum.
bu gece anlamsızca kutlayacağım bir şeyleri.
müzik filan dinlerim. sana tanım girerim.
eğer yağmur yağmasaydı sana balkondan fotoğraf da atardım. belki durur o zamana dek.
ya da balkonun iç kısmında otururum.
balkon kapım azıcık sorunlu. eve gider gitmez açıp kapayayım da gece açarken çok ses olmasın.
çok heyecanlıyım sözlük.
yarın ölecek miyim ne.
*
not: heyecandan hep yanlış yazmışım. düzelttim.
devamını gör...
56.
benim de uzun tanımlarım daha fazla etkileşim alıyor yahu*
devamını gör...
57.
ilk satırları okuyup sonrasının okunabilirliğine karar veriyorum. evet okumadıklarımda var merak edip dahasını, sonuna kadar okuduklarımda. yani muhtevasına ve diline göre değişir bir durumdur
devamını gör...
58.
ben okuyorum, beğenirsem de artımı verip geçiyorum.
devamını gör...
59.
insan kafasını dağıtmak için geliyor bir de kitap gibi tanım mı okuyacak?
devamını gör...
60.
burada da ekşi'deki sorunun aynısı var. geçenlerde yoldaş burasıyla ilgili uzun bir açıklama yazmıştı, orada söylüyordu; şu anda sözlük aleminin türkiye'deki en büyük ikinci sözlüğüyüz diye.
öyle olunca, akış çok hızlı akıyor. ve ben dahil pek çok kişi ilk sayfanın ötesine geçmeye eriniyoruz. akıştaki ilk sayfada ne varsa o. böylece nice yazılar ve yazarlar arada kaynayıp gidiyor. hep şikayet edilen 'kankacılık' 'müessesesi'* olmasa, neredeyse kimse kimseyi oylamayacak.
mart ayına bir şey kalmadı. yoldaş diyor ya hani, mart ayında büyük değişiklikler olacak diye, heh işte, her yazının ayrı ayrı okunma sayıları da olsun burada. lütfen bunu da ekleyin mutlaka, eğer yapması çoook zor değilse.
takibe aldığım yazarların hemen hepsi çok iyi yazarlar ve uzun ve katkıda bulunan yazılar yazıyorlar, bu nedenle takip sekmesi de çok önemli.
burası da küçük bir türkiye modeli sayılır. hani hep derler ya, ne kadar ekmek, o kadar köfte. sözlüğün içinde amaçları çeşit çeşit olan binlerce insan var. uzun yazıları okuyan da var, yalnızca kısa olanları da. hiçbirini okumayan bile vardır. ben yine de buradan, ola ki okurlarsa, bana katkıda bulunan bütün yazarlara teşekkür ediyorum.
öyle olunca, akış çok hızlı akıyor. ve ben dahil pek çok kişi ilk sayfanın ötesine geçmeye eriniyoruz. akıştaki ilk sayfada ne varsa o. böylece nice yazılar ve yazarlar arada kaynayıp gidiyor. hep şikayet edilen 'kankacılık' 'müessesesi'* olmasa, neredeyse kimse kimseyi oylamayacak.
mart ayına bir şey kalmadı. yoldaş diyor ya hani, mart ayında büyük değişiklikler olacak diye, heh işte, her yazının ayrı ayrı okunma sayıları da olsun burada. lütfen bunu da ekleyin mutlaka, eğer yapması çoook zor değilse.
takibe aldığım yazarların hemen hepsi çok iyi yazarlar ve uzun ve katkıda bulunan yazılar yazıyorlar, bu nedenle takip sekmesi de çok önemli.
burası da küçük bir türkiye modeli sayılır. hani hep derler ya, ne kadar ekmek, o kadar köfte. sözlüğün içinde amaçları çeşit çeşit olan binlerce insan var. uzun yazıları okuyan da var, yalnızca kısa olanları da. hiçbirini okumayan bile vardır. ben yine de buradan, ola ki okurlarsa, bana katkıda bulunan bütün yazarlara teşekkür ediyorum.
devamını gör...