bugüne kadar gördüklerimden, tanıştıklarımdan, yani gözümle görüp kulağımla duyduğum örneklerinden yola çıkarsam genel itibari ile düşük zeka seviyesine sahip olduklarını söyleyebilirim. hayvansal ürünlerden sağlanabilecek b12 ve omega 3 gibi kaynakların eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. bunları dalga geçmek için söylemiyorum.

bu grubun söylediği yanlış ve doğru şeyler var, her grupta olduğu gibi.

1)çok fazla hayvan üretiminin yarattığı zararlı gaz salınımı konusunda haklılar.

2)hayvansal gıdaların kalp ve damar sağlığını kötü yönde etkilediği konusunda hem haklı hem haksızlar. mesela kalp ve damar sağlığının korunumu için yine hayvansal bir yağ olan omega-3 yağ asidi epa'da gereklidir. burada can alıcı nokta hayvansal gıdayı tüketme miktarıdır. çünkü çok fazla hayvansal gıda tüketimi kolesterolü uçurur, bu yüzden aşırı yememek gerekir. ama işte olay miktarda olduğu için türkiye gibi yerlerde vegan aktivizm ne kadar mantıklı tartışılır çünkü ortalama yılda 10-20 kilo yiyen adamlarız, veganlığı amerika gibi 100-150 kilo et yiyen adamlara yapacaksın.* yukarıda omega 3 için hayvansal dedim, evet. tabi ki chia tohumu, keten tohumu vs. içinde omega 3 olduğunun farkındayım. lakin bitkilerin içinde bulunan omega 3 alpha-linolenic acid şeklindedir ve bu yüzden vücut tarafından emilemez, emilebilmesi için aktif formlar olan eicosapentaenoic acid ve docosahexaenoic acid'e çevirilmesi gerekir ancak insan vücudu bu konuda yetersizdir, yani bitkisel yolla aldığınız omega 3 işe yaramaz. b12 için de aynı şekilde, protein için de aynı şekilde; bitkilerden sağladığın bu şeyler değer bakımından hayvansal gıda ile kıyas kabul etmez, hayvansal proteinin kalitesini bitkisel olan ile karşılaştırmak absürttür. velhasıl buradaki anafikir yemeyin değil, aşırı yemeyin olmalıdır.

3)etik konusunda hem haklı hem haksızlar. bazı hayvanların gerek taşımacılığı, gerek üretimi kötü şartlar altında yapılabiliyor. işkence etmemek lazım. ama şu saçma argümana hiç gelemiyorum; ''bitkilerin sinir sistemi yok, acı çekmiyorlar, bu yüzden öldürebiliriz.'' bu nokta, dostlar, etiğin patladığı yerdir. bir hayvan ile bir bitkinin farkının farkındayım elbet. fakat 'bir şey hissetmiyorsa öldürülebilir' argümanının önü çok açık, öyle yerlere varır ki çıldırırsınız.* yani öldürmek, acı çektirmek kadar kötü değil midir şimdi?

ayrıca tarımın, hayvancılıktan daha çok hayvan öldürdüğü konusunda bir argüman da var. ben buna tatmin edici bir cevap verebilen vegan görmedim henüz. burada kasıt, tarım yaparken malum farelerin, böceklerin, yer yer kuşların, yer altı canlılarının ölümü söz konusu. yani bitki yemek de hayvan öldürür. daha çok tarım alanı daha çok ölüm.

şahsım adına konuşacağım kısma geldik. bu dünya bir ekosistem, her canlı, her birimiz birbirimiz için varız. uçan kaçan her şeyin bir rolü var. benim hayvansal protein ve yağ almam gerekiyor, canıma kastım yok benim. bir sürü eksikliklerle bedenimi, yani kendimi rezil rüsva edemem. beni, bir hayvanın kellesini almaktan alıkoyabilecek tek şey belki yapay etin üretimi olabilir. ama yapay ette de bir kıstasımız var tabi, ya aynı ya da daha fazla besleyiciliğe sahip olmalı. burada besleyicilikten kastım kalori değil; omega 3, demir, b12, b6 vesaire vesaire. o zamana kadar vegan kardeşlerimizin naif ruhlarını huzursuz edeceğiz.
devamını gör...
hiçbir şekilde hayvansal ürün yemeyip neden "vegan peynir", "vegan adana dürüm" gibi şeyler icat ettiklerini merak ettiğim güruhtur. hayır yani yemek istemediğin bir şeye benzeyen bir şeyi neden yaparsın?

ayrıca bir insanın hayvansal gıda ile beslenmeden sağlıklı kalması mümkün değildir.
devamını gör...
kesinlikle ama kesinlikle hayvan ürünü tüketmeyen kişilerdir. ayrıca deri, yün gibi ürünleri de kullanmazlar. kısaca hayvanlardan faydalanmazlar.

peynir, et, süt, yağ gibi temel besinlerin ya bitkisel olanını ya da bu besinlerin sentetik olanlarını tercih ederler. vegan peynir gibi garip ürünlerle yaşamlarını sürdürürler.
kendilerini eleştiremem çünkü seçtikleri yol her yiğidin harcı değildir. etteki proteini alabilmek için bilmem kaç kaşık kuru fasulye, vitamin eksikliklerini gidermek için bilmem kaç saatte bir bilmem ne vitamin hapından içerler. tereyağı yerine zeytinyağı, yünlü kazak yerine polyester kazak kullanırlar. çevrelerinde kimi zaman aşağılanır, dalga geçilir veya 'lan bitkiler boru mu, onların canı yok mu niye yiyorsun onları da ehehehe' gibi sorulara maruz bırakılırlar. bir insan hakiki vegan ise ve bunu ciddi bir şekilde devam ettiriyorsa saygım sonsuzdur. zor iştir velhasıl kelam.
devamını gör...
sanmam ki bu değişiklerden biri yörük olsun. yoğurt yok, ayran yok, peynir yok peki ne kaldı lan o zaman? acımızdan ölek mi! yün çorap yok, keçe başlık yok, şöyle omuza atılan kürk yok? kıl çadır bile yok. ayazlarda donak mı yani!

sanki yüz elli baş davarı her sene yaylaya çıkartan o yörük değil de bu vegan değişikleriymiş gibi; ıma hayvanlardan faydalanmak yanlış taam mı diye çemkirirler bir de. lan bırakk!
devamını gör...
çubuk kraker bile yiyemeyen insanlardır. bir günlüğüne vegan olup bari çubuk krakeri yiyim dedim. bir baktım yumurta sarısı varmış. nasıl ya !! sonra vegan olmak zor iş diyip vazgeçtim.
devamını gör...
özel bir durumları olduğu için ingiltere'de veganlar zorunlu covid aşılarından muaf tutuluyor..
devamını gör...
olmak istediğim ama mangalda göreceğim ilk et parçasına kadar ancak fikrimi sabit tutabildiğim yaşam biçimi. biz beceremedik veganlar. umudumuz sizsiniz.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hayvanların hiçbir ürününü (et, süt, bal, deri vs.) kullanmayan, o ürünlerin hayvanlara ait olduğunu savunan kişilere denir.
devamını gör...
veganları severim, büyük toplulukları beslemenin tek yolu vejeteryan/vegan beslenmedir. su ve yetiştirme alanı ile ilgili bir belgesel:
belgesel linki
devamını gör...
otçuldur ama ben bundan bahsetmeye gelmedim.
haklarında değişik dedikodular var onu bırakıp gidicem.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hayvansal hiç bir gıda ya da giyim vs vs kullanmayan kişilerdir.

the vegan society'nin kurucularından donald watson 'vegan' kelimesini ilk kullanan ve tanımını yapan kişidir.

1944 yılında yapılan bu açıklama hayvanlar alemine yapılan zulümlerin önüne geçmenin. yapılan tüm sömürüleri engellemenin bir yolu olarak veganizm'i işaret etmiştir. tüm hayvansal gıdaları ve ürünleri ellerinin tersiyle itip bitkilerle yaşamanın daha doğru olduğunu dile getirmiştir bir bakıma. hayvanlardan üretilen tüm ürünlerin alternatifi olduğunu ve yapılan bu zülmü yok etmek adına onların tercih edilmesi gerektiğini dillendirmiştir.

türkiye'de ilk 1990 yılında basında geçmiştir vegan kelimesi. bunun dışında türk kültürünün benimsediği doğrular doğrultusunda pek tercih edilmeyen bir felsefedir.

evet aslında veganlık bir felsefedir. hayvanlara en az ya da hiç zarar verilmeyecek şekilde yaşamımıza devam edebilme görüşü, felsefesi olarak düşünebiliriz. zaten the vegan society veganlıkla ilgili tanımını en aşağıya bırakıyorum. dernekte hala daha belgelerde bu şekilde geçmektedir. ve orada detaylı bahsedilmiştir.

aslında zaman zaman sıcak baktığım bir kültürdür. hayvanların çektiği sıkıntılar vs göz önüne alınınca hatta çoğu zaman kendime kızdığım bile olur ama malesef antepli olmak sanırım bu işi zorlaştırıyor. yani abartmıyorum neredeyse doğduğumdan beri löp löp etin içindeyim. kundak yerine ete sarmışlar o derece. ve eğer et yemezsem ne yiyeceğim diye zaman zaman çok düşünmüşümdür. tamam et yemeyeceğim belki denerim ama diğer ürünlerinde olmayışı türkiye gibi bir yerde çok zor gibi. gerçi türkiye gibi bir yerde artık et yemek büyük lüks hepimiz yarı vegan sayılırız bu yüzden.

açıkçası benim kafamı bitkilerin yenmesi de karıştırıyor. yani belki bitkide bilinç yok ama büyüyor. hatta verdiğimiz enerjiye göre bu iyi ya da kötü yönde değişiyor. yani bitkilerin tam manasıyla bilinçsiz olduğunu kabul edemeyiz bu sebeple. sanirim kendime et yemek için bahaneler üretiyorum püff. umarım bir gün tam manasıyla veganlığa açık olabilirim.

bir dönem bir arkadaşım ben vegan olacağım diye çıktı geldi. bizde o ara ölümüne et, balık, tavuk mangal gömüyoruz. neyse efem saygı duyup buluşma saatlerini ona göre ayarlamaya başladık. bir gün mangal buluşmasına yarım saat geç geldim. baktım oturuyorlar başlamışlar yemeye bir baktım bizim vegan arkadaşta hüpletiyor etleri. dedim hayırdır teneffüste misin? halsizim, sabahları uyanamıyorum falan filan saydı işte doktora gittim demirim çok düşmüş ondan şimdilik bıraktım dedi. kızım dedim 3 günde demir mi düşer? bari haftayı tamamlasaydın. neyse buda böyle bir anımdır.

gerçekten yapabilenlere saygım çok fazla keşke bende yapabilseydim ama malesef. bir arkadaşım hayvanları bu kadar seviyorsun onları nasıl yiyorsun diye sormuştu. yine aynı mangal grubundan. yani kendi de etçil. antepliyim çünkü sevilebilinenleri seviyor yenebilinenleri yiyorum demiştim. saçma sapan bir tipti kendileri elindeki koca tavuğu dişlerken yani ağzına girene bakmazken ağzından çıkanada bakmıyordu.

belki bir gün kim bilir?


vegan kelimesi daha sonra 1979 yılında the vegan society tarafından şu şekilde tanımlandı:

“[veganlık] hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlarla maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden -uygulanabilir olan en mümkün mertebede- kaçınan ve buna ek olarak insanların, hayvanların ve çevrenin yararına, hayvan kullanımı içermeyen alternatiflerin geliştirilmesini ve kullanımını destekleyen felsefe ve yaşam biçimidir. beslenme söz konusu olduğunda, hayvanlardan tamamen veya kısmi olarak elde edilen ürünlerin reddedilmesini ifade eder.”[6]

devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bunlar nasıl hayatta kalıyor ibretlik.

diğer insanlara göre çok güçsüz ve kolay hastalandıkları çok aşikar.

et ve süt ürünleri yemeyen insan mı olur.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
rakı balık ta dahil miydi
devamını gör...
insanların neden bu kadar rahatsız olduğunu anlayamadığım, kişilerdir. başka canlılara zarar vermeden, doğa dostu şekilde yaşıyorlar vicdanları ile. saçma bir vegan düşmanlığı var gerçekten insanları bir salın yahu.
bu arada henüz tam olarak olamadığım ama olmama az kalan bir yaşam biçimi veganlık. 1 senedir vejeteryanım, umarım seneye bu zamanlarda burayı editlerim.
devamını gör...
pratikte uygulaması ne kadar kolay ya da zor bilmiyorum ancak emin olduğum bir şey varsa o da hayvanların tıpkı insan gibi birey oldukları ve kendi özgür iradelerinin olduğudur. türcülük yapıp hayvanlar üzerinde söz hakkı sahibi olduğumuzu düşünerek büyük yanılgıya giriyoruz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"vegan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim