vücut geliştirme yapanların beyninin gelişememesi
başlık "bir bilen" tarafından 15.11.2020 01:14 tarihinde açılmıştır.
101.
sporla spor salonunda tanışmış değil, kendini bildi bileli bu camianın içinde biri olarak söylüyorum: doğru.
sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olmak ayrı bir şey, vücut geliştirme apayrı bir şey.
karaciğerinizle vedalaşıyorsunuz çocuklar.
"bana bir şey olmaz" gibi saçma sapan bir fikriniz var.
size bir şey olur, öyle bir olur ki diyaliz merkezlerinde sürünürsünüz.
bir insan; bile isteye organlarına bu kadar zararlı maddeleri kullanırsa, diğer kişilerin hakkında böyle düşünmesi oldukça olağan.
he bu arada, sektörde bu ilaçları tedarik ettiğiniz insanlar ya lise ya da besyo mezunu.
alanında uzman bir hekim falan değil.
en azından burada bir "lan bir dakika? yoksa?" diyebilmeniz gerekiyor.
gidin, güzel güzel fit kalın.
abartmayın.
içinde bulunduğunuz ortak kümedekiler; vasıfsız kişiler, arka mahalle serserileri, bir baltaya sap olamamışlar, kadınlarla iletişim kuramadığı için olayı fiziksel çekime döndürme çabasında olanlar.
şimdi söyleyin, aklı başında (zeki) bir insan şunlarla kendini aynı kefeye koyar mı?
sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olmak ayrı bir şey, vücut geliştirme apayrı bir şey.
karaciğerinizle vedalaşıyorsunuz çocuklar.
"bana bir şey olmaz" gibi saçma sapan bir fikriniz var.
size bir şey olur, öyle bir olur ki diyaliz merkezlerinde sürünürsünüz.
bir insan; bile isteye organlarına bu kadar zararlı maddeleri kullanırsa, diğer kişilerin hakkında böyle düşünmesi oldukça olağan.
he bu arada, sektörde bu ilaçları tedarik ettiğiniz insanlar ya lise ya da besyo mezunu.
alanında uzman bir hekim falan değil.
en azından burada bir "lan bir dakika? yoksa?" diyebilmeniz gerekiyor.
gidin, güzel güzel fit kalın.
abartmayın.
içinde bulunduğunuz ortak kümedekiler; vasıfsız kişiler, arka mahalle serserileri, bir baltaya sap olamamışlar, kadınlarla iletişim kuramadığı için olayı fiziksel çekime döndürme çabasında olanlar.
şimdi söyleyin, aklı başında (zeki) bir insan şunlarla kendini aynı kefeye koyar mı?
devamını gör...
102.
bu izlenimi yaratan tek şey; toplumsal, kolektif bir eğilimdir. tüm özgüveni olmayan erkekler, vücut çalışınca; toplumda var olan statülerinin değişeceğine inanıyor. günümüzde, kimse gerçekten vücut sağlığını önemsediği için spor yapmıyor. önemli olan tek şey; " talep edilen" olmak. bu izlenimi güçlü bir görünümün sağladığını düşündükleri için, sürekli spor'a yöneliyorlar.
bir süre spordan uzaklaşıp, azıcık kilo alan erkeğin özgüveninde ve sosyal ortamlarda sergilediği davranışlarda, değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. görünümü "kendince" bozulan erkek, özgüveninde de aynı oranda kayıplar yaşamaya başlıyor. bu sebeple, spor yapan erkeğin özgüvenindeki orantısız artış, dışarıya narsisizm ve kibir olarak yansıyor ve bu insanlar arasında, bu başlıkta yazan düşünceyi doğuruyor.
özgüveni eksik erkek, bir anda özgüven elde ettiğinde; daha önce söylemeye cesaret edemediği her şeyi söylemeye başlar özellikle artık " talep edilen erkek" olduğuna inandığı için, müthiş bir cinsel açlık yansıtır dışarıya ve açık açık cinsellik talep etmeye başlar. konuşmalar sadece kendisi ve kendi fiziği üzerine döner. bu noktada aslında olay spor değil, kendisini sporla bir şekilde tamamlamanın yolunu bulmuş bir bireyin çığlıklarıdır.
çünkü, eğer özgüven herhangi bir şarta bağlı geliyorsa ve o şartı mümkün kılabildiğiniz sürece sizinleyse; karakteristik olarak hala özgüveniniz yok demektir. spor yapmayı bıraktığınız noktada, kendinizi kötü ve eksik hissediyorsanız, sizin özgüveniniz sadece spor yaptığınız sürece var demektir ve bu üstüne psikolojik açıdan çalışılması gereken bir durumdur.
özgüven şarta bağlı olarak, gelmez ve gitmez. özgüven dalgalı bir olgu değildir. ya vardır ya yoktur. herhangi bir dönem, koşul, standart bunu değiştiremez. özgüven insanın kendi karakteristik kodudur. herhangi bir fiziki olguya bağlamadan inşa etmek gerekir. yoksa hayat boyu active- passive şekilde yaşarsanız.
yani:
zenginken özgüveniniz varken, sıfıra düştüğünüzde özgüveniniz gidiyorsa,
spor yaparken özgüveniniz varken, sporu bıraktığınızda çirkin hissediyorsanız( özgüveniniz gidiyorsa)
her sınavı geçerken, bir sınavdan kaldığınızda özgüveniniz gidiyorsa,
örnekler çoğaltılabilinir ama yukarıda ki paragrafın mantığı bu örneklerde var olan durumu açıklamaktır. eğer bu şekilde get gitli bir özgüveniniz varsa, hayatınızın bir çok noktasında pasif( özgüvenin gittiği durumun ortaya çıktığı dönem) ve aktif ( özgüveninizi tavan yapan durumun ortaya çıktığı zaman aralığı)
şeklinde dengesiz tavırlarınız olur. stabil insanlar böyle oynamaları sevmezler çünkü bu dengesizliğin tavırlarınıza nasıl yansıyacağı kişiden kişiye değişir. dışarıya ağır psikolojik problemli olarak yansıyabilirsiniz.
dikkatli ve bilinçli olmakta fayda var. böyle bir durum varsa, bir psikologtan destek almaktan çekinmeyin. gördüğünüz üzere, toplum bu durumu farklı sınıflandırıyor.
bir süre spordan uzaklaşıp, azıcık kilo alan erkeğin özgüveninde ve sosyal ortamlarda sergilediği davranışlarda, değişiklikler ortaya çıkmaya başlıyor. görünümü "kendince" bozulan erkek, özgüveninde de aynı oranda kayıplar yaşamaya başlıyor. bu sebeple, spor yapan erkeğin özgüvenindeki orantısız artış, dışarıya narsisizm ve kibir olarak yansıyor ve bu insanlar arasında, bu başlıkta yazan düşünceyi doğuruyor.
özgüveni eksik erkek, bir anda özgüven elde ettiğinde; daha önce söylemeye cesaret edemediği her şeyi söylemeye başlar özellikle artık " talep edilen erkek" olduğuna inandığı için, müthiş bir cinsel açlık yansıtır dışarıya ve açık açık cinsellik talep etmeye başlar. konuşmalar sadece kendisi ve kendi fiziği üzerine döner. bu noktada aslında olay spor değil, kendisini sporla bir şekilde tamamlamanın yolunu bulmuş bir bireyin çığlıklarıdır.
çünkü, eğer özgüven herhangi bir şarta bağlı geliyorsa ve o şartı mümkün kılabildiğiniz sürece sizinleyse; karakteristik olarak hala özgüveniniz yok demektir. spor yapmayı bıraktığınız noktada, kendinizi kötü ve eksik hissediyorsanız, sizin özgüveniniz sadece spor yaptığınız sürece var demektir ve bu üstüne psikolojik açıdan çalışılması gereken bir durumdur.
özgüven şarta bağlı olarak, gelmez ve gitmez. özgüven dalgalı bir olgu değildir. ya vardır ya yoktur. herhangi bir dönem, koşul, standart bunu değiştiremez. özgüven insanın kendi karakteristik kodudur. herhangi bir fiziki olguya bağlamadan inşa etmek gerekir. yoksa hayat boyu active- passive şekilde yaşarsanız.
yani:
zenginken özgüveniniz varken, sıfıra düştüğünüzde özgüveniniz gidiyorsa,
spor yaparken özgüveniniz varken, sporu bıraktığınızda çirkin hissediyorsanız( özgüveniniz gidiyorsa)
her sınavı geçerken, bir sınavdan kaldığınızda özgüveniniz gidiyorsa,
örnekler çoğaltılabilinir ama yukarıda ki paragrafın mantığı bu örneklerde var olan durumu açıklamaktır. eğer bu şekilde get gitli bir özgüveniniz varsa, hayatınızın bir çok noktasında pasif( özgüvenin gittiği durumun ortaya çıktığı dönem) ve aktif ( özgüveninizi tavan yapan durumun ortaya çıktığı zaman aralığı)
şeklinde dengesiz tavırlarınız olur. stabil insanlar böyle oynamaları sevmezler çünkü bu dengesizliğin tavırlarınıza nasıl yansıyacağı kişiden kişiye değişir. dışarıya ağır psikolojik problemli olarak yansıyabilirsiniz.
dikkatli ve bilinçli olmakta fayda var. böyle bir durum varsa, bir psikologtan destek almaktan çekinmeyin. gördüğünüz üzere, toplum bu durumu farklı sınıflandırıyor.
devamını gör...
103.
daha neler.
kıskançlık,hasetlik etmeyin takdir edin.*
kıskançlık,hasetlik etmeyin takdir edin.*
devamını gör...
104.
yanlış. şöyle ki, beynini geliştirme konusuna da vücuduna ayırdığı kadar zaman ve özen göstermiyorsa olabilir. çünkü beyni gelişmemiş olanlar salt vücutçulardan ibaret değil. dimi....
devamını gör...