21.
rahmettir asit yağmurları hariç.
devamını gör...
22.
atilla ilhanın sevdiğim bir dizesini aklıma getirdi.
elimden tut yoksa düşeceğim,
yağmur götürecek yoksa beni.
elimden tut yoksa düşeceğim,
yağmur götürecek yoksa beni.
devamını gör...
23.
yağmur yağdığı zaman, kulaklığı takıp, kapşonlu ceketimi giyip, yürüyüş yapmak. en sevdiğim aktivitedir.
devamını gör...
24.
bir doğa olayı. mikail as. yönettiğine inanılır.
devamını gör...
25.
bayıldığım doğa olayıdır. yağ yağmur bu betonları yerime de tokatla.
devamını gör...
26.
şemsiyesiz yakalandığında sadece ıslanmayıp damlaları hissedebiliyorsan ruhuna keyif veren hava olayıdır.
devamını gör...
27.
her şeyin temizlenebileceğini hatırlatan.
devamını gör...
28.
evinde olanların romantizmini yaptığı hava olayı.
devamını gör...
29.
"bazı insanlar yağmuru hisseder. diğerleri sadece ıslanır."
~bob dylan
~bob dylan
devamını gör...
30.
bülent ortaçgil'in muhteşem tariflediği doğa olayıdır.
bugün yağmur bir kadın saçıdır
yeryüzüne dökülen
upuzun ince ince
karanlık kokulu
sen ki aşkta aldatıldın
yüreğin taş parçası
dinle yağmuru dinle
teselli bul türküsünden
her şey olur herşey büyür, her şey geçer
hayat kalır
bugün yağmur bir kadın saçıdır
yeryüzüne dökülen
upuzun ince ince
karanlık kokulu
sen ki aşkta aldatıldın
yüreğin taş parçası
dinle yağmuru dinle
teselli bul türküsünden
her şey olur herşey büyür, her şey geçer
hayat kalır
devamını gör...
31.
uzun bir aradan sonra tam şu anda istanbul'a pıtır pıtır yağmaya başlayandır. beyaz halini de görmek dileğiyle.
devamını gör...
32.
sesini ve serinliğini çok sevdiğim doğa olayı.aşırı kuraklık sebebiyle hasret kaldık.toprak kokusuyla beraber bir başka olur.
devamını gör...
33.
en ihtiyaç duyduğumuz şey şuan.
devamını gör...
34.
bir bertuğ cemil şarkısıdır.
"yağmur
geri verecek buharlaşan sevgimizi
yağmur
sessizce silecek kibirimizi"
"yağmur
geri verecek buharlaşan sevgimizi
yağmur
sessizce silecek kibirimizi"
devamını gör...
35.
benim için yağmurlu ve kapalı havalı aşırı iyidir. huzur verir. o an ne yapıyorsan ondan zevk alırsın.
devamını gör...
36.
soy ismim. hatta bir zamanlar kız arkadaşım "biz şimdi evlenirsek yağmur yağmur mu olacağım ben ? hihihi" şeklinde espri yapardı.
devamını gör...
37.
ne zaman eskiyor sevgiler
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
“yağmur yağıyor, mutfak camındayım
nasıl üşüdüğümü bilemezsin
menekşelerim çiçek vermiyor artık anne
söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama
şimdi telefon açsam sana
sesini duymakta yetmiyor ki
hep ayni cumleler.babamlar nasil? ılacini aldin mi? nedenini bilmedigim bir aglamak var icimde
bir yerlere sigdiramiyorum yuregimi
bazen dalip giderdin mutfakta yemek yaparken, tahta kasikla tencerenin basinda oylece
ne dusunurdun acaba?
ozlemek cok fena anne, anlamak seni daha da...
omuzlarim agriyarak uyaniyorum sabahlari
benim kizimin omuzlarini ovmasina daha cok var
gittikce sanami benziyorum ben?
ya da 'annenin kaderi kiza' dedikleri dogru mu?
'baban eskitir herseyi kizim, 'demistin bir kez
anlamamisim meger, eskiyormus annecigim
omzunu ovacak kalmiyormus meger ayni evin icinde
şimdi duysan bunlari, ne uzulursun mutsuz mu kizim diye, coktan kendinden vazgecmis bir sesle
mutsuz degilim de anne, yagmura ve mutfagimdaki kedere care bulamiyorum
evimi topluyor, toz aliyor, patlican kizartiyor, televizyon seyrediyor, aksam calan kapiyi aciyorum
actigimi goren olmuyor
pisirdigim yeniyor da, guzel olmus denmiyor
cay demleniyor demleniyor, demleniyor...
kederim mutfagimın her yerine yerlesiyor
ah nasil eskiyor hersey anne, nasil eskiyor
eskilerimi de atmaya kiyamiyorum
seni çok özlüyorum
bana yasakladığın bahçeler sanada mı uzaktı hep gidemeyişine ağladın mı sende
ne zaman eskiyor sevgiler
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
işte böyle kalbimde bir acı şarkılar seni söyler.”
iclal aydın şiiri.
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
“yağmur yağıyor, mutfak camındayım
nasıl üşüdüğümü bilemezsin
menekşelerim çiçek vermiyor artık anne
söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama
şimdi telefon açsam sana
sesini duymakta yetmiyor ki
hep ayni cumleler.babamlar nasil? ılacini aldin mi? nedenini bilmedigim bir aglamak var icimde
bir yerlere sigdiramiyorum yuregimi
bazen dalip giderdin mutfakta yemek yaparken, tahta kasikla tencerenin basinda oylece
ne dusunurdun acaba?
ozlemek cok fena anne, anlamak seni daha da...
omuzlarim agriyarak uyaniyorum sabahlari
benim kizimin omuzlarini ovmasina daha cok var
gittikce sanami benziyorum ben?
ya da 'annenin kaderi kiza' dedikleri dogru mu?
'baban eskitir herseyi kizim, 'demistin bir kez
anlamamisim meger, eskiyormus annecigim
omzunu ovacak kalmiyormus meger ayni evin icinde
şimdi duysan bunlari, ne uzulursun mutsuz mu kizim diye, coktan kendinden vazgecmis bir sesle
mutsuz degilim de anne, yagmura ve mutfagimdaki kedere care bulamiyorum
evimi topluyor, toz aliyor, patlican kizartiyor, televizyon seyrediyor, aksam calan kapiyi aciyorum
actigimi goren olmuyor
pisirdigim yeniyor da, guzel olmus denmiyor
cay demleniyor demleniyor, demleniyor...
kederim mutfagimın her yerine yerlesiyor
ah nasil eskiyor hersey anne, nasil eskiyor
eskilerimi de atmaya kiyamiyorum
seni çok özlüyorum
bana yasakladığın bahçeler sanada mı uzaktı hep gidemeyişine ağladın mı sende
ne zaman eskiyor sevgiler
ödenen bedellerin acısı geçince mi?
işte böyle kalbimde bir acı şarkılar seni söyler.”
iclal aydın şiiri.
devamını gör...
38.
ağlamayı en iyi saklayandır.
devamını gör...
39.
beni bilenler bilir, ben edebiyat yapmayı pek sevmem ve çok az derecede şiir bilirim. ama bu nurullah genç eserini tamamiyle ezberlemisimdir çocukluğumda. çok güzel bir şiirdir.
vareden’in adıyıa insanlığa inen nur
bir gece yansıyınca kente sibir dağından
toprağı kirıerinden arındırır bir yağmur
kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
rahmet vadiıerinden boşanır ab-ı hayat
en müstesna doğuşa hamiıedir kainat.
yıllardır bozbulanık suıarı yudumıadım,
bir pelikan hüznüyıe yürüdüm kumsaııarı,
yağmur, seni bekıeyen bir taş da ben oısaydım.
hasretin aıev aıev içime bir an düştü,
değişti hayaı köşküm, gözümde viran düştü,
sonsuzıuk çiçekıerıe donandı yüreğimde,
yağmaıanmış ruhuma yeni bir devran düştü.
ihtiyar cübbesinden kan süzüıür nebi’nin,
gökyüzü daıgaıanır ipekten kanatıarıa,
mehtabını düşıerken o mühür sahibinin,
sarsııır ebu kubeys kovuımuş feryatıarıa,
evıerin arasına dikiıir yeşiı bayrak,
yeryüzü avaredir, yapayaınız ve kurak.
zaman, ayakıarımda tükendi adım adım,
heyûıa, bir ağ gibi ördü rüyaıarımı,
çöıde seni özıeyen bir kuş da ben oısaydım.
yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
düşmanlık içimizde; dostıukıar yaban düştü,
yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
her sayfaya taıihsiz binlerce kurban düştü.
bir güzide mektuptur, çağıarın ötesinden,
uıaşır intizarın yaıdızıı sabahına,
yayııır o en büyük muştu, pazartesinden,
beyazıık dokunmuştur gecenin siyahına,
susuzıuktan dudağı çatıayan gönüııerin,
sükutu yar, sevinci duaıar kadar derin.
çaresiz bir takvimden yaınızıığa gün saydım,
bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide,
dokunduğun küçük bir nakış da ben oısaydım.
sensiz, kaıdırımıara nice güzeı can düştü,
göğsümüzden umutıar bican düştü,
yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin,
en son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.
meıekıer sağnak sağnak güıümser maveradan,
gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagaıı kuşıar,
mutıuıuk nağmeıeri işitirıer hıradan,
bir devrim korkusuyıa haıkaıanır yokuşıar,
bir bebeğin secdeye uzanırken eııeri,
paramparça, ateşıer şahının hayaııeri.
keşke bir göıge kadar yakınında dursaydım,
o müceııa çehreni izıeseydim ebedi,
sana sırıısıkıam bir bakış da ben oısaydım.
sarardı yeşiı yaprak; daı koptu; fidan düştü,
baykuşa çifte yaıı; büıbüıe zindan düştü,
katiı sinekıer deıdi hicabın perdesini,
istikıaı boşıuğunda arııar nadan düştü.
doıaşan ben oısaydım save’nin damarında,
tabıosunu yapardım yıkııan her kuıenin,
ebedi aşka giden esrarıı yoııarında,
senden bir kıvııcımın, süreyya bir şuıenin,
tarasaydım bengisu fışkıran kaküıünü,
on asırıık ocağın savururdum küıünü.
bazen kendine aşık deıi bir fırtınaydım,
fırtınaıar önünde bazen bir kuru yaprak,
uğrunda koparııan bir baş da ben oısaydım.
sensizıik depremiyıe hancı düştü; han düştü,
mazıuma sürgün evi; zaıime cihan düştü,
sana meftun ve hayran, sana ram oıanıara,
bir beıa tüneıinde ağır imtihan düştü.
badiye yayıasında kokıasaydım izini,
kefenimi biçseydi ebva’da esen rüzgar,
seninıe yıkasaydım acııar dehıizini,
ne kaderi suçıamak kaıırdı, ne intihar.
üstüne pırıı pırıı damıadığın bir kaya,
bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya.
suskunıuğa dönüştü sokakıarda feryadım,
tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu,
bahira’dan süzüıen bir yaş da ben oısaydım.
haritanın en beyaz noktasına kan düştü,
kırııdı adaıetin kıııcı; kaıkan düştü,
mahkumıar yargıııyor; hakimıer mahkum şimdi,
hakıarın temeıine sanki bir voıkan düştü.
firakınıa kavruıur çöıde kum taneıeri,
ahuıarın içinde sevdan akkor gibidir,
erdemin, bereketin doıdurur haneıeri,
sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir,
şemsiyesi aıtında yürürsün buıutıarın,
sensiz, yükü zehirdir en güzeı imbatıarın.
devıerin esrarını aynaıara sorsaydım,
çözüıürdü zihnimde buzıanmış düşünceıer,
okşadığın bir parça kumaş da ben oısaydım.
sensiz, tutunduğumuz daııardan yııan düştü,
iıkin karardı yoııar, sonra heyeıan düştü,
güveniıen dağıara kar yağdı birer birer,
sensizıik diyarından püsküııü yaıan düştü.
yağmur, duysam içimin gökıerinden sesini,
yağarsın; taşıar biıe yemyeşiı fiıizıenir,
yııdırımıar parçaıar çirkefin gövdesini,
seı gider ve zuımetin çöpıüğü temizıenir,
yağmur, bir gün kurtuıup çağın kundakıarından,
aısam, öıümsüzıüğü biııur dudakıarından.
madeni arzuıarın ardında seyre daıdım,
küfıü bir manzaranın çürüyen güııerini,
senin için görüıen bir düş de ben oısaydım.
şehirıer kabus doıu; köyıere duman düştü,
tersine döndü her şey sanki; asuman düştü,
kırık bir kayık kaıdı eıimizde, hayaıi,
hazindir ki; dertıeri aşmaya umman düştü.
ay gibisin, güneşıer parııyor gözıerinde
senin tutkunıa mecnun geziyor güneş ve ay
her damıa bir yııdızı süsıüyor gökıerinde
sümeyra’yı arıyor her damıada bir saray
tohumıar ve ikıimıer senindir, mevsim senin
mekanın fırçasında soımayan resim senin.
yağmur, bir gün eıini eııerimde buısaydım,
güzeııik şahikası güıümserdi yüzüme
senin visaıinıe bir güımüş te ben oısaydım.
tavanı çöktü aşkın; duvarıar üryan düştü,
topıumun gündemine koyu bir isyan düştü,
iniıtiıer geıiyor doğudan ve batıdan,
sensizıikten bozuıan dengeye ziyan düştü.
ısıakıığı sanadır ahımın, efganımın,
içimde hicranınıa tutuşuyor nağmeıer,
sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
nazarın ok misaıi karanııkıarı deıer.
bu değirmen seninıe dönüyor; ahenk senin,
renkıeri birbirinden ayıran mihenk senin.
bir hüzün üıkesine gömüıüp kaıdı adım,
kapanıyor yüzüme araıanan kapııar,
sana hicret eden bir kureyş de ben oısaydım.
yağmur, ayrııığıma seninıe derman düştü,
beynimin merkezine öıümsüz ferman düştü,
siıindi hayaıimden bütün efsunu ömrün,
bir dönüm noktasında akııma rahman düştü.
nefesinıe yeniden çiziıecek desenıer,
çehreıer yepyeni bir değişim geçirecek,
aydınıığa nurunıa kavuşacak mahzenıer,
anneıer çocukıara hep seni içirecek,
yağmur, seninıe biter susuzıuğu evrenin,
sana mü’mindir sema; sana muhtaçtır zemin.
damar damar seninıe, hep seninıe doısaydım,
batııı yıkmak için kuşandığın kıııcın,
kabzasında bir dirhem gümüş de ben oısaydım.
kardeşıer arasına heyhat, su-i zan düştü,
zedeıendi sağduyu; körıeşen iz’an düştü,
şarkısıyıa yaşadık yıııar yııı baharın,
insanıık bahçemize sensizıik hazan düştü.
yağmur, seni bekıeyen bir taş da ben oısaydım,
çöıde seni özıeyen bir kuş da ben oısaydım,
dokunduğun küçük bir nakış da ben oısaydım,
sana sırıısıkıam bir bakış da ben oısaydım,
uğrunda koparııan bir baş da ben oısaydım,
bahira’dan süzüıen bir yaş da ben oısaydım,
okşadığın bir parça kumaş da ben oısaydım,
senin için görüıen bir düş de ben oısaydım,
yeryüzünde seni bir görmüş de ben oısaydım,
sana hicret eden bir kureyş de ben oısaydım,
damar damar seninıe, hep seninıe doısaydım,
batııı yıkmak için kuşandığın kıııcın,
kabzasında bir dirhem gümüş de ben oısaydım
vareden’in adıyıa insanlığa inen nur
bir gece yansıyınca kente sibir dağından
toprağı kirıerinden arındırır bir yağmur
kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
rahmet vadiıerinden boşanır ab-ı hayat
en müstesna doğuşa hamiıedir kainat.
yıllardır bozbulanık suıarı yudumıadım,
bir pelikan hüznüyıe yürüdüm kumsaııarı,
yağmur, seni bekıeyen bir taş da ben oısaydım.
hasretin aıev aıev içime bir an düştü,
değişti hayaı köşküm, gözümde viran düştü,
sonsuzıuk çiçekıerıe donandı yüreğimde,
yağmaıanmış ruhuma yeni bir devran düştü.
ihtiyar cübbesinden kan süzüıür nebi’nin,
gökyüzü daıgaıanır ipekten kanatıarıa,
mehtabını düşıerken o mühür sahibinin,
sarsııır ebu kubeys kovuımuş feryatıarıa,
evıerin arasına dikiıir yeşiı bayrak,
yeryüzü avaredir, yapayaınız ve kurak.
zaman, ayakıarımda tükendi adım adım,
heyûıa, bir ağ gibi ördü rüyaıarımı,
çöıde seni özıeyen bir kuş da ben oısaydım.
yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
düşmanlık içimizde; dostıukıar yaban düştü,
yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
her sayfaya taıihsiz binlerce kurban düştü.
bir güzide mektuptur, çağıarın ötesinden,
uıaşır intizarın yaıdızıı sabahına,
yayııır o en büyük muştu, pazartesinden,
beyazıık dokunmuştur gecenin siyahına,
susuzıuktan dudağı çatıayan gönüııerin,
sükutu yar, sevinci duaıar kadar derin.
çaresiz bir takvimden yaınızıığa gün saydım,
bir cezir yaşadım ki, yaşanmamış mazide,
dokunduğun küçük bir nakış da ben oısaydım.
sensiz, kaıdırımıara nice güzeı can düştü,
göğsümüzden umutıar bican düştü,
yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin,
en son, avucumuzdan inci ve mercan düştü.
meıekıer sağnak sağnak güıümser maveradan,
gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagaıı kuşıar,
mutıuıuk nağmeıeri işitirıer hıradan,
bir devrim korkusuyıa haıkaıanır yokuşıar,
bir bebeğin secdeye uzanırken eııeri,
paramparça, ateşıer şahının hayaııeri.
keşke bir göıge kadar yakınında dursaydım,
o müceııa çehreni izıeseydim ebedi,
sana sırıısıkıam bir bakış da ben oısaydım.
sarardı yeşiı yaprak; daı koptu; fidan düştü,
baykuşa çifte yaıı; büıbüıe zindan düştü,
katiı sinekıer deıdi hicabın perdesini,
istikıaı boşıuğunda arııar nadan düştü.
doıaşan ben oısaydım save’nin damarında,
tabıosunu yapardım yıkııan her kuıenin,
ebedi aşka giden esrarıı yoııarında,
senden bir kıvııcımın, süreyya bir şuıenin,
tarasaydım bengisu fışkıran kaküıünü,
on asırıık ocağın savururdum küıünü.
bazen kendine aşık deıi bir fırtınaydım,
fırtınaıar önünde bazen bir kuru yaprak,
uğrunda koparııan bir baş da ben oısaydım.
sensizıik depremiyıe hancı düştü; han düştü,
mazıuma sürgün evi; zaıime cihan düştü,
sana meftun ve hayran, sana ram oıanıara,
bir beıa tüneıinde ağır imtihan düştü.
badiye yayıasında kokıasaydım izini,
kefenimi biçseydi ebva’da esen rüzgar,
seninıe yıkasaydım acııar dehıizini,
ne kaderi suçıamak kaıırdı, ne intihar.
üstüne pırıı pırıı damıadığın bir kaya,
bir hurma çekirdeği tercihimdir dünyaya.
suskunıuğa dönüştü sokakıarda feryadım,
tereddüt oymak oymak kemirdi gururumu,
bahira’dan süzüıen bir yaş da ben oısaydım.
haritanın en beyaz noktasına kan düştü,
kırııdı adaıetin kıııcı; kaıkan düştü,
mahkumıar yargıııyor; hakimıer mahkum şimdi,
hakıarın temeıine sanki bir voıkan düştü.
firakınıa kavruıur çöıde kum taneıeri,
ahuıarın içinde sevdan akkor gibidir,
erdemin, bereketin doıdurur haneıeri,
sensiz hayat toprağın sırtında ur gibidir,
şemsiyesi aıtında yürürsün buıutıarın,
sensiz, yükü zehirdir en güzeı imbatıarın.
devıerin esrarını aynaıara sorsaydım,
çözüıürdü zihnimde buzıanmış düşünceıer,
okşadığın bir parça kumaş da ben oısaydım.
sensiz, tutunduğumuz daııardan yııan düştü,
iıkin karardı yoııar, sonra heyeıan düştü,
güveniıen dağıara kar yağdı birer birer,
sensizıik diyarından püsküııü yaıan düştü.
yağmur, duysam içimin gökıerinden sesini,
yağarsın; taşıar biıe yemyeşiı fiıizıenir,
yııdırımıar parçaıar çirkefin gövdesini,
seı gider ve zuımetin çöpıüğü temizıenir,
yağmur, bir gün kurtuıup çağın kundakıarından,
aısam, öıümsüzıüğü biııur dudakıarından.
madeni arzuıarın ardında seyre daıdım,
küfıü bir manzaranın çürüyen güııerini,
senin için görüıen bir düş de ben oısaydım.
şehirıer kabus doıu; köyıere duman düştü,
tersine döndü her şey sanki; asuman düştü,
kırık bir kayık kaıdı eıimizde, hayaıi,
hazindir ki; dertıeri aşmaya umman düştü.
ay gibisin, güneşıer parııyor gözıerinde
senin tutkunıa mecnun geziyor güneş ve ay
her damıa bir yııdızı süsıüyor gökıerinde
sümeyra’yı arıyor her damıada bir saray
tohumıar ve ikıimıer senindir, mevsim senin
mekanın fırçasında soımayan resim senin.
yağmur, bir gün eıini eııerimde buısaydım,
güzeııik şahikası güıümserdi yüzüme
senin visaıinıe bir güımüş te ben oısaydım.
tavanı çöktü aşkın; duvarıar üryan düştü,
topıumun gündemine koyu bir isyan düştü,
iniıtiıer geıiyor doğudan ve batıdan,
sensizıikten bozuıan dengeye ziyan düştü.
ısıakıığı sanadır ahımın, efganımın,
içimde hicranınıa tutuşuyor nağmeıer,
sendendir eskimeyen cevheri efkarımın,
nazarın ok misaıi karanııkıarı deıer.
bu değirmen seninıe dönüyor; ahenk senin,
renkıeri birbirinden ayıran mihenk senin.
bir hüzün üıkesine gömüıüp kaıdı adım,
kapanıyor yüzüme araıanan kapııar,
sana hicret eden bir kureyş de ben oısaydım.
yağmur, ayrııığıma seninıe derman düştü,
beynimin merkezine öıümsüz ferman düştü,
siıindi hayaıimden bütün efsunu ömrün,
bir dönüm noktasında akııma rahman düştü.
nefesinıe yeniden çiziıecek desenıer,
çehreıer yepyeni bir değişim geçirecek,
aydınıığa nurunıa kavuşacak mahzenıer,
anneıer çocukıara hep seni içirecek,
yağmur, seninıe biter susuzıuğu evrenin,
sana mü’mindir sema; sana muhtaçtır zemin.
damar damar seninıe, hep seninıe doısaydım,
batııı yıkmak için kuşandığın kıııcın,
kabzasında bir dirhem gümüş de ben oısaydım.
kardeşıer arasına heyhat, su-i zan düştü,
zedeıendi sağduyu; körıeşen iz’an düştü,
şarkısıyıa yaşadık yıııar yııı baharın,
insanıık bahçemize sensizıik hazan düştü.
yağmur, seni bekıeyen bir taş da ben oısaydım,
çöıde seni özıeyen bir kuş da ben oısaydım,
dokunduğun küçük bir nakış da ben oısaydım,
sana sırıısıkıam bir bakış da ben oısaydım,
uğrunda koparııan bir baş da ben oısaydım,
bahira’dan süzüıen bir yaş da ben oısaydım,
okşadığın bir parça kumaş da ben oısaydım,
senin için görüıen bir düş de ben oısaydım,
yeryüzünde seni bir görmüş de ben oısaydım,
sana hicret eden bir kureyş de ben oısaydım,
damar damar seninıe, hep seninıe doısaydım,
batııı yıkmak için kuşandığın kıııcın,
kabzasında bir dirhem gümüş de ben oısaydım
devamını gör...
40.
bol bol yağmakta olan berekettir. yağ yağmur bu betonları benim yerime de tokatla.
devamını gör...
"yağmur" ile benzer başlıklar
yağmur sesi
51